Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/899 E. 2022/774 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/899 Esas
KARAR NO : 2022/774

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Davacı vekili tarafından Mahkememizde açılan Zayi Çek iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı şirket yetkilisi, dava dilekçesinde; davacı şirketin tekstil üzerine faaliyette bulunduğunu, ticari faaliyette bulundukları …Tekstil Ticaret San. Ltd isimli firmadan 10/10/2022 tarihinde davacı adına kesilmiş ……. Halk Bank Afyon Emirdağ Şubesi 50.000,00-TL tutarında 30/04/2023 vade tarihli çekin, Ayfon Emirdağ da bulunan … Kargo isimli firmaya teslim edildiğini, çek 11/10/2022 tarihinde teslim edilmiş olarak görünse de çekin herhangi bir suretle teslim edilmediğini, kargo takip numarasının ise……. olduğunu, … Kargo Gaziemir Şubesine giderek sorduklarında kargoyu, işyeri adresleri olan Dokuz Eylül Mahallesi ……. Sokak No: ……Gaziemir adresinde kapının önünde duran bir bayana teslim ettiklerini söylediklerini, bayanın isim ve TC kimlik bilgisini almadıklarını ve sisteme de giriş yapmadıklarını söylediklerini, çekin bu şekilde kaybolduğunu, çekin halen piyasada olabileceğini, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, soruşturma numarasının ……. olduğunu, …Tekstil Ticaret San. Ltd Ştinin Afyon Emirdağ Halkbankası şubesini nezdinde bulunan hesabından keşide edilen …………. nolu 30/04/2023 vadeli 50.000 TL meblağlı çekin iptaline ve ibrazı halinde dava sonuçlanıncaya kadar ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 138/1. Maddesi uyarınca dava şartları hakkında dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verileceği düzenlemesi doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde;
1-Çek iptali davası poliçe hakkında düzenlenen hükümlere tabi olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
“MADDE 757- (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.”
“MADDE 758- (1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir.
(2) Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.”
“MADDE 759- (1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
(2) İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.”
“MADDE 760- (1) Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.
MADDE 762- (1) Poliçenin getirilmesine ilişkin ilan, 35 inci maddede yazılı gazete ile üç defa yapılır.
(2) Özellik gösteren olaylarda, mahkeme, uygun göreceği daha başka ilan önlemlerine de başvurabilir”
2-Çek iptali davası hasımsız dava niteliğinde olup, 3. kişiler açısından kesin hüküm doğurmadığından, mahkemece iptal kararı verilse dahi yasal çerçevede çeki elinde bulunduran kişi henüz ödeme yapmamış keşideci, lehtar veya kendisinden önceki cirantalara müracaat edebilir. Alınan iptal kararı da meşru hamilin senetten kaynaklanan haklarını sona erdirmez. Senedi kaybeden hamilin mahkemeden alacağı iptal kararı, seneti elinde bulunduran kişi meşru hamil ise sorumluluktan kurtarmaz. Ayrıca iptal kararı verilmemiş olması da, davacının ileride gerçekleşmesi muhtemel haksız takipte menfi tespit davası açmasına engel olmaz. Yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının nedeni; iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak (TTK’nun 652)iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, seneti ele geçiren üçüncü kişilere karşı senetten kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluktan kurtarmaktır.
3-Somut olayda davacı şirket yetkilisi tarafından sunulan dava dilekçesinde keşideci tarafından davacı şirket lehine düzenlenen çekin kargo taşıması sırasında kaybolduğu, çekin kendisine hiç teslim edilmemiş olduğunu ileri sürerek iptal talebinde bulunmuştur.
4-Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 06/06/2012 tarih ….. Esas …….. Karar sayılı ilamında “Somut olayda, iptali talep edilen ve davacı temsilcisi tarafından arkası kaşelenip imzalanmak suretiyle ciro edilen çekin henüz dava dışı alıcıya teslim edilmeksizin kargoda kaybolduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı lehdar halen çekin yetkili hamili konumundadır. Teslim söz konusu olmadığından dava dışı alıcının yetkili hamil kabul edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla, davacının TTK 669 vd. maddelerinde öngörülen işbu davayı açmasında yasal bir engel bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklinde yapılan değerlendirmeye göre çek üzerinde yetkili hamil sıfatını haiz olabilmek için çekin fiilen teslim edilmiş olması gerekmektedir.
5-Somut olayda her ne kadar dava konusu çek davacı şirket adına düzenlenmiş ise de çekin keşideci tarafından kargoya teslimi sonrasında henüz davacıya teslim edilmeden önce 3.bir kişiye teslim edilmesi suretiyle kaybolduğu ileri sürülmekte olup davacı şirketin hamil sıfatını kazanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yalnızca hamile tanınmış olan iptal davası açma hakkının davacı yönünden mevcut olmadığı değerlendirildiğinden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
4-Davacı tarafından her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de usulden ret kararı verildiğinden tedbire ilişkin ayrıca bir karar verilmemiş, esas hükümle beraber ihtiyati tedbir verilmemesine karşı istinaf yoluna gidilebileceği belirtilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen davacı tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın davacıya tebliğinden itibaren iki haftalık yasal İstinaf süresi içinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacının yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 09/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır