Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/89 E. 2022/79 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/89 Esas
KARAR NO : 2022/79

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müteveffa … 09/04/2021 tarihinde vefat ettiğini vefatına sebep hastalık nedeniyle Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde tedavi gördüğünü Mezkurun tedaviye dair evraklarının dilekçe ekinde yer aldığını İşbu nedenle …’nın vefatı sebebi ile kredi tutarlarının karşılanması için müvekkilin mirasçıları adına iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, Müvekkil yanın ölümüne sebep olan kanserin belirti vermeksizin yayılan ve oldukça hızlı ölüme sebebiyet veren bir hastalık olduğunu Bundan mütevellit müteveffanın kredi kullanma zamanında bu rahatsızlığını bilmesine imkanın olmadığını bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya İlişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL kredi tutarları ile kredi kapatma tutar sair masrafları 100 TL araç çekici -park ücreti ve yediemin masrafı olmak üzere toplam 200 TL bedelin davalı kurumdan kredi kapatma gününden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkillere verilmesini,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE : Dava dilekçesi ve ekinde yer alan kredi başvuru formu incelendiğinde davacıların murisi müteveffa …’nın satın almış olduğu hususi araçlara ilişkin olarak kullanmış olduğu kredi ve kredinin korunmasına ilişkin düzenlenen poliçeden kaynaklı olarak mahkememizde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde yer alan gerçek kişi kredi başvuru formu incelendiğinde müteveffa …’nın emekli olduğu ve hususi araç satın aldığı ve buna ilişkin olarak taşıt kredi ve rehin sözleşmesi düzenlendiği buna göre taraflar arasında tüketici işleminin bulunduğu ve davacıların taleplerinin tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1 maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici” olarak tanımlanmış ve 3/1-(l) maddesinde ise “tüketici işlem”leri sayılmıştır. Anılan hükümde sigorta işlemleri tüketici işlemleri arasında sayılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. ve 138. Maddeleri gereğince; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Yargıtay 11. H.D. 23.06.2016 tarih ve 2016/90 E. 2016/6987 Karar sayılı ilamında “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k ve l maddelerinde, tüketici ve tüketici işlemi tanımlanmıştır. Buna göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere, her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73/1. maddesi, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmünü, 83. maddesi ise, “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili, diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmünü amirdir.
Davacıların davasının tüketici işlemi niteliğindeki sigorta sözleşmesinden kaynaklanmış olması ve somut uyuşmazlıkta tüketici Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle usul ekonomisi de gözetilerek tensiple mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan incele neticesinde tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi 28/01/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza