Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/836 E. 2022/683 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/836 Esas
KARAR NO : 2022/683

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından … sayılı poliçe ile “Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi” ile sigortalanan … plakalı araç, 14.01.2017 tarihinde İzmir ili Konak ilçesi … Caddesi üzerinde No:… önünde üstünden geçtiği esnada rögar kapağının açılması ile hasarlandığını, meydana gelen olay neticesinde hasarlanan araç için sigortalı … vekili aracılığıyla İzmir 4.Tüketici Mahkemesi … Esas … Karar Sayılı dosyasında tazminat talebinde bulunduğunu, söz konusu dosyada yapılan incelemeler neticesinde 11.04.2019 tarihinde “Somut olayda davalı tarafından kasko sigortalanan davacıya ait … sayılı araç davacının idaresindeyken konak ilçesi … caddesi üzerinde seyir halindeyken No:… önüne geldiğinde açılan rögar kapağından aracın alt kısımları zarar gördüğünü, mahallinde yapılan keşif ve sonrasında görüşüne başvurulan hasar bilirkişisi … ile sigorta bilirkişisi Şevket Kaymaz dosyayı ibraz ettikleri raporlarında özetle; davacının aracında meydana gelen hasarın kasko poliçesi teminatı dahilinde kaldığı, pert total işlemine tabi tutulan araçtaki gerçek hasarın 18.000,00 TL olduğunu belirtmişler olup hüküm vermeye yeterli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı itibariyle davacıya ait aracın 14/01/2017 tarihinde meydana gelen olaydan ötürü uğradığı 18.000,00 TL tazminatın ödenmesinden Kara Araçları Kasko Poliçesi Genel Şartları A.1.b ve B3.3.4.1 maddeleri gereğince davalı … şirketinin sorumlu olduğu sonucuna varıldığından ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulü ile 18.000,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verildiğini, söz konusu mahkeme kararı hakkında tarafımızca istinaf başvurusunda bulunulduğunu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi … Esas … Karar Sayılı 31.05.2022 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddedildiğini ve HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 31.05.2022 tarihinde karar verildiğini, İzmir 4.Tüketici Mahkemesi … Esas … Kararı sonrasında müvekkili şirket aleyhine başlatılan İzmir 4.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına 29.05.2019 tarihinde 30.409,61 TL ve 07.06.2022 tarihinde 11.540,00 TL ödeme yapılmış olup, dava konusu edilen tutar da bu ödemelere ilişkin olduğunu, trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde rögar kapağının bakım ve onarımı yapmayan davalı hem 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 13. maddesi gereğince hem de TBK m.49 gereğince meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, hasara neden olan rögar kapağının İZSU’ya ait ve onun bakım ve sorumluluğunda olup meydana gelen zarardan sorumlu olacağı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin …Esas ve … Karar sayılı kararı ile de sabit olduğunu, müvekkili şirketin alacağının dayanağı TTK 1472 ve 1481 maddeler olup bu hükme göre sigortacı; halefiyet ilkeleri çerçevesinde, sigortalısına ödediği sigorta tazminatını teminat kapsamındaki rizikonun meydana gelmesine haksız fiilleri ve sair nedenlerle sebep olan ve bu zararlardan sorumlu bulunanlardan kusuru oranında geri alma hakkına sahip olduğunu, davalı da mevzuatımıza göre bu zarardan sorumlu olduğunu, bu bağlamda dava konusu hasara neden olan olay dolayısıyla ortaya çıkan ve tahsil edilemeyen sigortalının uğradığı zararlara ilişkin müvekkili şirket tarafından belirtilen tarihlerde yapılan toplam 41.949,64 TL ödemenin davalı tazmini için işpu davayı açma zarureti doğduğunu, davalının yasalar çerçevesinde sorumlu olduğu 41.949,61-TL tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat davasıdır.
2-Dava dilekçesinde, davacı … nezdinde “Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olan dava dışı …’e ait … plaka sayılı aracın 14.01.2017 tarihinde davalı idareye ait rögar kapağının açılması neticesinde hasar gördüğünü, İzmir 4.Tüketici Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile 18.000,00-TL maddi tazminata hükmedildiğini, tazminat kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, ilamın icrası kapsamında dava dışı araç malikine 41.949,61-TL ödeme yapıldığını, davalı idarenin gerçekleşen zararda tam kusurlu olarak sorumlu olduğunu ileri sürerek araç malikine yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili talep edilmiştir.
3-Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
4-Dava konusu kaza, 3.kişi …’e ait … plaka sayılı, kapalı-açık kasa kamyonet cinsi aracın davalı idarenin sorumluluğundaki rögar kapağına çarpması neticesinde meydana gelmiştir.
Davacı … ile araç maliki Nurcan Uslu arasındaki uyuşmazlık İzmir 4.Tüketici Mahkemesi’nde görülmüş olup, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi denetiminden geçen karar kesinleşmiştir. Davacı … ile araç maliki arasındaki uyuşmazlık Tüketici Mahkemesi’nde görülmekle ve kararın kesinleşmesiyle aracın kullanım amacını hususi olduğu anlaşılmaktadır. Aracın ticari kullanımına ilişkin bir kayıt veya iddia da bulunmadığı dikkate alındığında, aracın hususi amaçlı kullanıldığının kabulü gerekmektedir. Nitekim görev resen gözetilecek bir husus olup hem Tüketici Mahkemesi nezdinde hem de İstinaf dairesi nezdinde dosya incelenmiş davacı ile araç maliki arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi niteliğinde olduğu kabul görmekle, aracın hususi nitelikte olduğunun da değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
5-Davacı …, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
6-Her ne kadar zarar sorumlusu olduğu ileri sürülen davalı İZSU özel hukuk hükümlerine göre faaliyet göstermekte olan bir tacir ise de bu husus davayı tek başına ticari dava halinde getirmemektedir. Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ilişki haksız fiil ilişkisi olup ticari nitelikte değildir. Bu durumda yargılama görevi genel mahkeme niteliğindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’ndedir.
7-Yukarıda ayrıntıları açıklandığı üzere, davacının halefi olduğu sigortalısının gerçek kişi olduğu, aracın hususi nitelikte olduğu ve rücu talep edilen tazminat yargılamasının Tüketici Mahkemesi’nde görüldüğü dikkate alındığı gözetildiğinde araç maliki ile davalı İZSU arasındaki uyuşmazlığın genel mahkemelerin görevine girdiği, davacı sigortacının da sigortalısının tabi olduğu hukuk kaidelerine göre davasını sorumlulara yöneltebileceği, bu itibarla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği değerlendirildiğinden mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.18/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır