Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/807 E. 2023/495 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/807 Esas
KARAR NO : 2023/495
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/10/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince davacı şirket tarafından 2021-2022 futbol sezonunda Türkiye Süper Liginde sportif faaliyetlerini sürdüren futbol A takımının müsabakalarını oynadığı … Stadyumunda bulunan led reklam panolarında davalı şirkete verilen reklam hizmeti karşılığında davacı tarafından led reklam bedeli olarak 07.09.2021 tarihli 132.340,00-TL bedelli fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı tarafından bu faturaya itiraz edilmediğini ve bu faturaya 30.000,00-TL ödeme yapıldığını, bakiye kalan bedelin ödenmesi için davacı tarafından davalı yana Bornova … Noterliğinin 02.02.2022 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, işbu ihtarnameye rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalı şirketin haksız ve dayanaksız itirazlarının iptalini, icra takibinin devamını, borçlu şirket aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin dava dilekçesinde faturaya dayalı bir alacak iddiasında bulunduğunu, uyuşmazlık konusu edilen meblağa ilişkin herhangi bir delil sunmadığını, davacı şirketin reklam karşılığı talep ettiği meblağın 30.000,00-TL olup ödemenin davacının da kabul ettiği şekilde yapıldığını, taraflar arasında kararlaştırılan reklam sayısı ve süresi yönünden davacının edimlerini yerine getirmediğini, bu doğrultuda ödenen 30.000,00-TL ücretin iadesi ve davalının akde dayalı aykırılık neticesinde uğramış olduğu zarara ilişkin hakların da saklı olduğunu, davalı hakkında açılmış olan işbu davanın esastan reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, İrsaliyeli Fatura suretleri, delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinde alınan 24.02.2023 Tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…Sayın Mahkemenin ara kararı kapsamında davacı ve davalı yana ait yasal defter ve dayanak belgelerin tetkikinde:
-Davacının davalı yana vermiş olduğu reklam hizmet bedeline yönelik olarak davalı adına tanzim ederek tebliğ ettiği 07.09.2021 tarihli kdv dahil 132.340.TL bedelli LED e-Arşiv faturasına karşılık davalının yaptığı 30.000.TL lık ödemenin tenzili neticesinde davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibarıyla 102.340.TL tutarında alacaklı olduğu,
-Davalının davacı tarafından tanzim edilen takibe konu reklam hizmetine yönelik faturayı yasal kayıtlarına muntazaman aktardığı ve davalının davacı yana takip ve dava tarihi itibarıyla 102.340.TL bakiye borcunun bulunduğu,
-Davalının reklam sürelerine yönelik itirazında Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere mevcut haliyle davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 102.340.TL ana para, 7.772.TL faiz olmak üzere toplam 110.112.TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Durum Saygı ile Sayın Mahkemeye arz olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının süregelen ticari ilişkide faturadan kaynaklanan takip konusu alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davalı tarafça cevap dilekçesinde davacının edimlerini yerine getirmediğini savunmuştur.
4-Dava konusu alacak birden fazla faturadan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayanmakta olup kural olarak alacaklı, alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
Mahkememizce her iki taraf vekiline ticari defter ve kayıtların ibrazı hususunda 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde taraflarca ticari defterlerin yerinde incelenmesi talep edilmiştir.
5-Davacı ve davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde davacı şirket ve davalı şirket ticari defterlerinde kayıtların uyumlu olduğu görülmüş, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda;
“..Sayın Mahkemenin ara kararı kapsamında davacı ve davalı yana ait yasal defter ve dayanak belgelerin tetkikinde: -Davacının davalı yana vermiş olduğu reklam hizmet bedeline yönelik olarak davalı adına tanzim ederek tebliğ ettiği 07.09.2021 tarihli kdv dahil 132.340.TL bedelli LED e-Arşiv faturasına karşılık davalının yaptığı 30.000.TL lık ödemenin tenzili neticesinde davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibarıyla 102.340.TL tutarında alacaklı olduğu,
-Davalının davacı tarafından tanzim edilen takibe konu reklam hizmetine yönelik faturayı yasal kayıtlarına muntazaman aktardığı ve davalının davacı yana takip ve dava tarihi itibarıyla 102.340.TL bakiye borcunun bulunduğu,
-Davalının reklam sürelerine yönelik itirazında Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere mevcut haliyle davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 102.340.TL ana para, 7.772.TL faiz olmak üzere toplam 110.112.TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Durum Saygı ile Sayın Mahkemeye arz olunur.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
6-Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde yer almaktadır.
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Bir diğer taraftan tarafların ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olmamakla birlikte vergi usul mevzuatı uyarınca vergi mükelleflerinin alış ve satış faturalarını vergi dairesine bildirdikleri Form Ba- Form Bs uygulamaları aracılığı ile alış faturası olarak bir faturanın vergi dairesine bildirilmiş olması da ilgili fatura içeriği mal veya hizmetin beyan eden kişiye sağlandığı yönünde karine olarak kabul edilmektedir.
7-Somut olayda davacı ile davalı ticari defterleri arasında kayıtların gerek faturalar gerekse ödemeler yönüyle uyumlu olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinde davacının takip konusu asıl alacak miktarınca alacaklı görüldüğü tespit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan ispat kuralları doğrultusunda yapılan değerlendirmede, davacı şirketin kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan fatura, alacak ve borç kayıtlarının birebir davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu suretle davacının alacağına dayanak gösterdiği açık hesap ilişkisindeki fatura ve alacak iddialarını ispat ettiği değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça işlemiş faiz talebinde bulunulmuş olup takip öncesi 07/02/2022 tarihinde ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edildiği, 3 iş günü yasal sürenin sonunda 12/02/2022 temerrüt gerçekleştiği ve temerrüt tarihinden 01/08/2022 takip tarihine kadar geçen sürede 7.505,27-TL işlemiş faiz talebinde bulunulabileceği gözetilerek işlemiş faiz yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlasına dair istemin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça icra takibine itirazda, ödeme emrinde gösterilen faize itiraz edilmekle birlikte faiz oranına açıkça itiraz edilmemiştir. Faiz oranına itiraz edilmemiş olması nedeniyle takibin devamına karar verilen asıl alacak yönünden itiraz öncesi faiz oranları ile takibe devam olunması gerekmekte olup bu nedenle kararda ayrıca uygulanacak faiz türünün gösterilmesine gerek görülmemiştir.
8-Davacı alacağı faturaya ve açık hesap ilişkisine dayanmaktadır. Her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan faturalardan kaynaklanan alacağın ve işlemiş faiz miktarının davalı tarafça belirlenebilir olduğu, bu itibarla likit nitelikte sayılması gerektiği değerlendirilmiş, kabul edilen dava değerinin %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 2022 yılı arabuluculuk ücret tarifesine göre belirlenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücreti yargılama giderlerine dahil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan davalı itirazının 102.340,00-TL asıl alacak ve 7.505,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109.845,27-TL alacak üzerinden devamına, fazlasına dair istemin reddine,
2-Alacak likit nitelikte görülmekle kabul edilen dava değerinin %20’si oranında hesaplanan 21.969,05-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.503,53-TL harçtan peşin olarak alınan 1.332,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.170,82-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 17.476,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına takdir edilen 501,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.332,71-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 48,00-TL posta ve tebligat ücreti, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.528,7‬0-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 1.521,75-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.552,92-TL’sinin davalıdan, 7,08-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”