Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/804 E. 2022/908 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/804 Esas
KARAR NO : 2022/908
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2017
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
YAZIM TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği 13/07/2017tarihli dava dilekçesi ile ; davalı tarafın müvekkillerinin aleyhine İzmir 1 ATM’nin … D. iş dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile İzmir 10.İcra Müd’nün … E sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığını, haciz işlemleri uyguladığını, yapılan takibin haksız ve yasaya aykırı olduğunu, zira takip dayanağı 21/06/2017 tarihli 250.000,00 TL bedelli çekin keşidecisinin … Kozmetik Kimya San. Ve Dış. Tic. Ltd. Şti tarafından müvekkili şirket … Ltd. Şti.’ne verildiğini, müvekkili şirket … Ltd. Şti’nin, çeki, diğer müvekkili …’e ciro ettiğini, müvekkili …’in de keşideci olan … Kozmetik Ltd. Şti ‘ye çeki cirolayarak geri verdiğini, yani aslında çeki keşideciye iade ettiğini, iade edilirken ikinci kez tedavül halinde sorumluluk ortadan kalkacağından ciroları çizme gereği duymadığını, çekin keşideciye geri döndükten sonra keşideci tarafından ikinci kez tedavüle çıkarılarak davalı tarafa verildiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği gibi, çekin tekrar keşideciye ciro edilmesi ve keşidecinin çeki yeniden tedavüle çıkararak tekrar ciro etmesi durumunda, ikinci tedavülden önceki lehdar ve cirantanın sorumluluğunun ortadan kalktığını ve müracat borçlusu sıfatıyla ikinci tedavülden önceki lehdar ve ciranta aleyhine takip yapılamayacağını, keşidecinin çeki yeniden tedavüle çıkarmakla lehdar adına keşide etmeden önceki duruma döndüğünden lehdarın sorumluluk zinciri içinde yer almayacağını, çekin önceden hiç tedavüle çıkmamış gibi lehdarın ve önceki cirantaların sorumluluğunun ortadan kalkacağından dolayı takibe konu çek bedeli olan 250.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; çek üzerinde davalı müvekkilinin haricinde iki ayrı cirantaya ait imzalar ile keşideciye ait imzaların birbirinin aynı olduğunu, zira bu belirtilen imzaların …’e ait olduğunu, …’in kendi adına bizzat ve münferiden yetkilisi olduğu şirketler adına aynı çeke 4 defa imza attığını, TMK’nın 2. maddesi uyarınca herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uygun davranmak zorunda olduğunu, …’in ve gerekse …’in yetkili temsilcisi olduğu adına imza attığı … Kozmetik Kimya San.Tic.Ltd Şti’nin sanki çek keşidecisi firma ile aralarında mevcut cari bir ticaret gereği çeki teslim alıp ciroladıklarından dolayı,alacaklarını tahsil edince keşideciye iade ettiklerini,cirolarını çizmeyi unuttukları görüntüsünü yaratmalarının ticari örf ve ahlak ilkeleriyle bağdaşmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Açılan dava öncelikle mahkememizin … esasına kaydedilmiş olup, 20/03/2018 tarihinde, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş, mahkememizce verilen karar davalı … Kimyevi Maddeler San Tic Ltd Şti vekili tarafından istinaf edilmiş olup, İzmir BAM. 17. HD. … Esas -… karar sayılı ilamı ile” Davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,” şeklinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
İzmir BAM 17.HD … Esas, … Karar sayılı ilamının temyiz kanunu yoluna taşıması sonucu Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 24/06/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı ilamıyla;
“Dava konusu çek, tedavül görmek suretiyle keşideci sıfatını taşıyan … Kozmetik Ltd. Şti.’ne ciro edilmekle alacaklı borçlu sıfatı birleştiğinden keşideci, kendinden önceki ciranta ve lehdar konumunda olan kişilere müracaat edemese de keşidecinin yeniden ciro etmek suretiyle çeki tedavüle sürmesi sonucu hamil pozisyonuna gelen davalı … Kimyevi Maddeler Ltd. Şti.’ne karşı, çekte imzası bulunan keşideci-lehdar ve cirantaların müşterek müteselsil sorumlu oldukları gözetilerek davanın reddi yoluna gidilmesi gerekirken somut herhangi bir tarih, esas ve karar numarası zikredilmeksizin emsal Yargıtay kararlarından bahsedilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir. Davalının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA,”şeklinde karar verilmiştir.
Bozma ilamı taraflara tebliğ edilerek diyecekleri sorulmuş ve 22/12/2022 tarihli celsede mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir (Yargıtay HGK. nun 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı, 31.05.2006 gün ve 2006/10-307-337 sayılı ve 10.05.2006 gün ve 2006/4-230-288 sayılı ilamı).
Tüm bu nedenler ile; mahkememizce yapılan yargılamada Yargıtay 6. Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı bozma ilamına uyulmuş olmakla, davalı lehine usulü kazanılmış hak gerçekleştiğinden başkaca araştırma yapılmasına gerek görülmeyerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcının (80,70 TL) başlangıçta yatan peşin harçtan mahsubuna, artan harcın davacılara iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 38.000,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan ve harcanan 11,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”