Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/802 E. 2023/525 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/802 Esas
KARAR NO : 2023/525
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; araç satın alındığından itibaren tüm bakımları … servisinde yaptırıldığını, aracın garanti kapsamında olduğunu, 172.000 km bakımı yapılması gerekirken 169.000. km’de yağ seviyesinin yükselmesi sebebiyle bakıma alındığını, 169.000 km bakımında servis gerekli özen ve dikkati göstermediğini, müvekkiline aracın arızaları varsa bununla ilgili olarak bildirimde bulunmadığını, mevcut arızaları gerekli dikkat ve özeni göstererek gidermediğini veya giderdiğini belirttiğini ancak gidermediğini, 169.000 bakımı yapıldıktan sonra 25.6.2022 tarihinde garanti kapsamında iken araç arıza yaptığını ve aracı servise götürdüklerinde silindirin birinin yağ yükselmesi sebebiyle erimiş olduğunu ve motorun kilitlenmiş olduğunun tespit edildiğini ve kurumla yapılan yazışmalar sonucunda kurum tarafından müvekkiline silindirin erimesinin ve aracın motor kilitlemesinin sebebinin kullanılan yakıttan kaynaklandığı belirtilerek aracın garanti kapsamında onarım yapılamayacağının belirtildiğini, müvekkilinin sürekli yakıt aldığı shell istasyonu ile görüştüğünü ve yakıt tahlili yapmaları durumunda aracın yakıttan kaynaklanan bir sebeple arıza yapmış olması durumunda zararı giderecekleri müvekkiline bildirilmiş ise de yetkili servis buna yanaşmadığını ve müvekkilinden aracın tamir ve bakımı için 102.000.TL bedel istediğini, bunun üzerine izmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit istendiğini, istenmiş ve yapılan tespit sonrasında ve alınan yakıt numunesinin incelenmesinde aracın motorundaki arızanın yakıt kaynaklı olmadığına ilişkin olarak sonuç bildirildiğini, davalı kuruma durum iletildiğinde ısrarla arızanın yakıt kaynaklı olduğunu ve servis garanti kapsamında tamirat yapamayacaklarını belirtmeleri üzerine müvekkilinin yine davalı serviste kendisine fatura edilen 118.000.TL karşılığında arıza sorununa çözüm bulduğunu, müvekkili gelirini ticari faaliyette bulunduğu araçla karşıladığından süre anlamında daha fazla mağdur olmama adına borç harç aracı tamir ettirmek zorunda kaldığını, bu davayla alakalı olmamakla birlikte yapılan tamir sonrasında da araç bu sefer uzun süre yattığından aküde sorun yaşandığını ve müvekkili aracın 3 ay tamir beklemesi sonrasında zorlukla bulmuş olduğu işle ilgili sıkıntı yaşadığını ve 1 gün süre ile işe gidemediğini, bunun üzerine dava şartının gerçekleşmesi ve ödemiş olduğu 118.000.TL nin kendisine iadesini sağlamak adına arabuluculuk merkezine başvurulduğunu, anlaşamama tutanağı imzalanmak suretiyle sonlandırıldığını, araçtaki arıza sebebiyle müvekkilinin yaklaşık 3 ay çalışamadığını ve ticari kaybı oluştuğunu, ticari kaybının 50.000.TL civarında olduğunu düşündüklerini, ticari kaybının belirlenebilir alacak olmaması sebebiyle ticari kaybına ilşkin alacağın belirlenebilir olmasından sonra dava değerini arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL ve tespit doyası için sarfedilen 3.802,00-TL olmak üzere toplam 122.802,00-TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen reeskont faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; dava konusu … plakalı 2020 Model… model araç 11.05.2020 tarihinde satın alınmış olup, işbu davanın-tensip tutanağına göre- 04.10.2022de açıldığı dikkate alındığında somut olayda, TTK m.23/1 atfıyla uygulanacak olan TBK m.231 gereği zamanaşımının dolmuş olduğunun ortada olduğunu, bu itibarla davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkili şirketlerden … Otomotiv Sanayi A.Ş.’ye husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili … San. A.Ş.nin davacı ile arasında herhangi bir satım akdi bulunmadığını, bu itibarla, müvekkili şirketin taraf olmadığı bir sözleşmenin konusunu teşkil eden maldaki ayıp iddiasından dolayı sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmayıp, davanın her halükârda husumet yönünden anılan müvekkili şirket lehine reddinin gerektiğini, gerçekten de, satıcı ile üretici ya da ithalatçının müteselsil sorumluluğunun sadece 6502 sayılı TKHKda tüketiciler lehine düzenlendiğini, dava konusu uyuşmazlıkta ise, 6502 sayılı Kanun uygulama alanının bu açıdan da, imalatçı olan anılan müvekkili firmanın müteselsil sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, davanın husumet yönünden reddi gerektiğinin bir kere daha ortaya çıktığını, dava konusu aracın ticari garanti şartlarına tâbi bulunmadığını, … Garanti ve Servis Kılavuzunda belirtildiği üzere, satın alınan … aracın ticari veya mesleki amaçlı kullanılması halinde, “Ticari Garanti Şartları” (… Otomotiv ve San. A.Ş.’den celbini talep ederiz) geçerli olacak ve malın garanti süresi içinde, gerek malzeme, gerekse montaj ve tasarım hatalarından dolayı arızalanması halinde, işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep edilmeksizin tamirinin yapılacağını, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek maddi bir hasar ya da eksiklik söz konusu olmadığını, somut olayda, dava konusu araç, üretim bandından sağlam bir şekilde çıkmış olup, gereken tüm kontrolleri eksiksiz bir biçimde yapılarak ayıptan ari olarak davacıya satıldığını ve teslim edildiğini, dava konusu yapılan arıza ise kullanıma bağlı zamanla alınan yakıt kalitesi kaynaklı olup, yakıt kalitesi kaynaklu yakıt sistemi ve motorun hasarlandığını, ekli rapordan anlaşılacak olan termal zorlanma, silindir içerisinde kontrolsüz ısı kaynaklı olarak arızanın meydana geldiğini göstermekte ve zaman içerisinde alınan yakıt kaynaklı olarak bu durum ortaya çıktığını teyit ettiğini, esasen 2 yılı aşkın bir süredir 170.000 km ticari amaçlı kullanılmış olan bir araçta üretimden kaynaklanan bir durumdan söz edilemeyeceği açık olduğunu, öte yandan, araçta yapılan onarıma rağmen akü sorunu oluştuğu iddiasının da yerinde olmadığını, zira, aküler ömürlü olup, belli bir kullanım sonrası değişmesinin gerektiğini, 2 yıl 170.000 km süresince ticari amaçla kullanılmış olan bir araçta değişimesi de son derece normal olduğunu, ayrıca, 170.000 km kullanılmış bir araçta motor değişimi değer kaybı oluşturmayacağı gibi 2.el değerine de olumlu katkı yapacağını, yukarıda açıklanan sebeplerle, işbu davanın öncelikle zamanaşımı ve husumet nedeniyle reddini, aksi kanaat halinde davacının haksız ve hukuka aykırı olan işbu davasının reddedilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasında; yukarıda arz edilen hususlarla,
− …plaka sayılı aracın 25.06.2022 tarihli motor arızasının, 2 yılı aşkın bir süre ve 170.000 km. kullanılmış olduğu, söz konusu arızanın üretimden kaynaklanan bir durum olmadığı, kullanıcı hatasından, yakıt hatasından veya kullanıcıya atfedilecek başka bir nedenden kaynaklanmadığı, enjektör arızası nedeniyle meydana gelen olayı kullanıcının bilmesinin ve arızayı önlemesinin mümkün olmadığı, kullanım sonucu ortaya çıktığı, bu nedenle dosya kapsamında yer alan hususlara bağlı söz konusu aracın tüm bakım onarım hizmetinin ve bakım onarımda kullanılan yedek parça kalemlerinin temini davalı … Otomotiv A.Ş. tarafından yapılmış olması nedeniyle verilen hizmetin ayıplı hizmet olduğu görüş ve kanaatine varılmış olup, ayıbın onarım ile giderilebileceği ve dosyaya sunulu … Otomotiv A.Ş. tarafından düzenlenen 02.09.2022 tarih, … seri nolu 117.947,91 TL. bedeli fatura incelendiğinde onarımın yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Fatura incelendiğinde davaya konu olay ve içeriği itibarıyla piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğu görüş ve kanaati ile onarım bedeline iştirak edilmiştir.
− Davaya konu araç için davacı tarafından 3 ayda onarıldığı belirtilmiş, fatura içeriğine göre 66 günde onarıldığı anlaşılmışsa da somut olarak aracın kaç günde onarıldığını değil, aracın ne kadar sürede onarılabileceğini tespit etmek gerektiğinden mesleki bilgilerime dayalı … Otomotiv A.Ş. tarafından düzenlenen Faturada yer alan hususlar dikkate alınarak “makul onarım süresi” düzenli bir çalışma ile 15 gün olarak belirlenmiştir.
− 2020 model … konseptindeki benzer bir aracın güncel günlük kiralama bedelinin yapılan araştırma sonucu KDV dahil 850,00 TL. mertebesinde olduğu, Ülkemizde bu konuda geriye dönük veri tabanı olmaması, yaşanan enflasyonist ortam ve döviz kuru değişiklikleri ile Kamu İhale Kurumu Fiyat Güncelleme Tablosu çarpanları ve pazarlık payı da dikkate alınarak 25.06.2022 riziko tarihi itibarıyla günlük kiralama rayicinin KDV dahil 615,00 TL mertebesinde olduğu hasarı söz konusu aracın makul onarım süresinin 15 gün olarak belirlendiği, 15 gün x 615,00 TL. = 9.225,00 TL. araç kiralama bedeli olarak hesaplanmış olup, nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye aittir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, aracın ayıplı olması sebebiyle onarım bedelinin tahsili ile aracın kullanımından yoksun kalınması sebebiyle uğranılan zararın tahsili talebine ilişkindir.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde dava konusu aracın 2020 yılında satın alındığını, tüm bakımlarının … yetkili servisinde yapıldığını, aracın 172.000KM’de gerçekleştirilmesi gereken bakımının, yağ yükselmesi nedeniyle 169.000KM’de yapıldığını, bu bakım sonrası aracın arızaları giderilmediğinden 25/06/2022 tarihinde garanti süresi içerisinde aracın arıza yaptığını, servis incelemesinde silindirin birinin erimesinden dolayı motor arızası oluştuğunu, servis tarafından hasarın yakıttan kaynaklandığının belirtildiği ve garanti kapsamında onarımının yapılmadığını, davacıya ait araçtan alınan yakıtın incelenmesi neticesinde yakıt kaynaklı bir arıza bulunmadığının belirlendiğini, davalı tarafın garanti kapsamında onarımı kabul etmemesi üzerine 118.000,00-TL bedel ile aracın onarımının yapıldığını, aracın onarımının yapılmaması nedeniyle 3 ay süreyle aracın ve davacının çalışamadığını ileri sürerek onarım bedeli ile ileride artırılmak üzere 1.000,00-TL aracın kullanılamamasından kaynaklanan zararın tazminini talep etmiştir.
3-Davalılar vekili cevap dilekçesinde talep konusu zararın zamanaşımına uğradığını, davalı … Otomotiv A.Ş. İle davacı arasında herhangi bir satış sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle … Otomotiv Sanayi A.Ş.’ye husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın ticari garanti şartlarına tabi olduğunu, aracın ayıplı olmadığını, aracın 2 yıl süreyle 170.000KM kullanılmış olduğunu ve üretimden kaynaklanan bir sorunun bulunmadığını, araçta motor değişiminin değer kaybı oluşturmayacağını ve sair hususları ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
4-Davalının zamanaşımı definin incelenmesinde, dava konusu aracın ilk tescil tarihinin 12/05/2020 olduğu, davacı tarafça 04/09/2020 tarihinde dava dışı Baattin Kütükcüoğlu’ndan aracın satın alınmış olduğu, dosyaya celb edilen garanti belgesinin 6.sayfasında yer alan ticari nitelikte garanti koşullarında kilometre sınırlaması bulunmaksızın aracın 3 yıl süreyle mekanik ve elektriksel aksamının garanti altına alındığı görülmüştür.
Buna göre aracın tescil tarihi olan 12/05/2020 ile gerek arıza tarihi gerekse dava tarihi arasında 3 yıllık garanti süresinin sona ermediği dikkate alınarak zamanaşımı definin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Husumete yönelik itirazların değerlendirilmesinde, her ne kadar davacı ile davalılar arasında bir satış sözleşmesi mevcut değil ise de aracın üretici garantisi altında satışının gerçekleştirildiği ve aracın satın alan müşteri tarafından 3.kişiye satılması halinde garantinin sona ereceğine dair bir düzenleme bulunmadığı, garanti şartlarına göre davalı üretici ve satıcının satılan malım ayıplarından dolayı sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek husumet itirazları yerinde görülmemiştir.
5-Mahkememizce davacıya ait araçta meydana gelen arızanın üretim kaynaklı olup olmadığı, arızanın ayıp niteliğinde olup olmadığı, ayıp var ise ayıbın açık veya gizli nitelikte olup olmadığı, motor arızasının kullanıcı hatasından, yakıt nedeniyle veya kullanıcıya atfedilebilecek başka bir nedenden kaynaklanıp kaynaklanamayacağı, ayıbın onarım ile gidilip giderilemeyeceği ve onarım edeli, onarımın gerçekleştirilebileceği süre ve bu sürede emsal bir aracın kiralama bedeli hususlarında rapor alınmış, dosyaya sunula 06/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle aracın arızasının üretimden kaynaklanmadığı, arızanın enjektör arızası nedeniyle oluştuğu, verilen ayıplı hizmet nedeniyle arızanın oluştuğu, onarım ile arızanın giderilebileceği, onarım bedelinin 117.947,91-TL olacağı, aracın ortalama onarım süresinin 15 gün olacağı ve 9.225,00-TL bedel ile bu sürede benzer nitelikte bir aracın kiralanabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davalı tarafça itirazlar ileri sürülmüş ise de, bilirkişi raporunun 9.sayfasında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere araçta gerçekleşen yağ seviyesi yükselmesinin motorda dava konusuna benzer bir arıza oluşturmayacağı, araçta 137.990 KM’de 4 adet enjektörün değiştirildiği, değiştirilen enjektörlerden biri tarafından atomize olmamış yakıt damlatılması nedeniyle piston üzerinde metali eritecek sıcaklığa ulaşılması suretiyle motor içi arızanın oluştuğu yönünde görüş bildirilmiş olup, buna göre üretim kaynaklı bir arıza mevcut değil ise de aracın garanti kapsamında gerçekleştirilen enjektör değişimi sonrası parçadan kaynaklı olarak dava konusu arızanın meydana geldiği yönünde görüş bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. Anılan TBK’nın 223/2. Maddesine göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Bu durumda, davacı tarafından, aracın davalı … servisine götürüldüğü, bu suretle ayıp ihbarında bulunulduğu gibi, araçtaki gizli ayıbın davacı tarafça daha önce öğrenildiği de iddia ve ispat edilmediğinden, araç servise getirilmekle süresinde ayıp ihbarının bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Davaya konu araçta üretim kaynaklı olmamakla birlikte yine davalılara ait yetkili serviste gerçekleştirilen enjektör değişimi kaynaklı ayıp nedeniyle davacı seçimlik haklarından olan garantiden ücretsiz onarım talebinde bulunmuş, arıza aracın garanti süresi içerisinde meydana gelmiş olduğundan ve kullanıcı hatası nedeni ile oluştuğu kanıtlanamadığından TBK 231.maddesi uyarınca davalıların onarım bedeli ile onarım süresince aracın kullanılamamasından kaynaklanan 9.225,00-TL araç yoksunluğu bedelinden sorumlu oldukları değerlendirilmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 118.000,00-TL araç onarım bedelinin ve 1.000,00-TL araç yoksunluğundan kaynaklanan kazanç kaybı zararının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, delil tespiti masraflarının yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.128,89-TL harçtan peşin olarak alınan 2.097,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.031,73-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 18.850,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.097,16-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 325,00-TL posta ve tebligat ücreti, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında sarf edilen yargılama gideri ve vekalet ücreti toplamı 3.802,00-TL toplamı 5.407,7‬0-TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”