Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/758 E. 2023/11 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/758 Esas
KARAR NO : 2023/11

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
YAZIM TARİHİ : 24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında inşaat yapımı konusunda anlaşmaya varıldığını, anlaşma içeriğine göre İzmir 17. Noterliği’nde 25.07.2016 tarihinde … yevmiye ve İzmir 17. Noterliği’nin … yevmiye numaralı Düzenlenme Şeklinde Taşınmaz Satışı Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin yapıldığını, işbu sözleşmeye dayalı olarak haksız azil nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şartın her bir davalı için ayrı ayrı olarak davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, cezai şartın tahsili amacıyla açılmış Alacak Davasıdır.
2-6100 sayılı HMK’nın 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
3-06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminata ilişkin olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır.
4-Görülmekte olan davanın açılış tarihi 21/09/2022’dir . Davanın TTK 5/A maddesi ile düzenlenen arabulucuya başvuru şartı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
5-Dava dosyasının ve Uyap kayıtlarının incelenmesinden dava açılışından önce arabulucuya başvurulmadığı görülmüştür.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin …Esas … Karar sayılı 30/12/2019 tarihli ilamında;
“Dava tarihinin 01/09/2021 22. Asliye Hukuk Mahkemesince 21/04/2022 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilerek, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Kararın kesinleşmesi üzerine süresinde gönderme talebi verilmekle dosyanın izmir ticaret mahkemesine tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Ticaret mahkemesince, dosya üzerinde inceleme yapılarak iş bu ticari davada, TTK nun 5/A maddesi gereğince arabuluculuk zorunlu şartına uymadığından ötürü davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı süresinde istinaf yoluna başvurarak, arabuluculuk dava şartı için kendilerine arabuluculuk belgesinin sunulması yönünde bir kesin sürenin verilmediğini bu şekilde hakkının ihlal edildiğini öne sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dosya içeriği incelendiğinde; davacının dava dilekçe ile sonrasında ve istinaf aşamasında davadan önce arabuluculuk alternatif çözüm yoluna başvurulduğuna dair hiçbir iddiası ve beyanı söz konusu değildir.
İstinaf başvuru dilekçesi içeriğinde belirtilen düzenlemenin davadan önce arabuluculuğa başvurulduğunun belirtilmiş olmasına rağmen uygun belgenin dava dilekçesi ekinde yer almaması durumlarına özgü olup, bu düzenlemenin somut olayda davacı yönünden süre verilmesini gerektirir mahiyette olmadığı kanaati ile istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmesi gerekmiştir. ” şeklinde benzer bir olayda görevsizlikle gelen dosyalarda da arabuluculuk şartının aranılacağı yönünde değerlendirme yapılmıştır. Nitekim uygulamada arabuluculuk dava şartı bulunmayan bir mahkemede açılan davayla ilgili görevsizlik kararı verildiğinde, görevli mahkemeye ilişkin arabuluculuk dava şartı mevcut ise dosya görevli mahkemeye gönderilmesinden önce arabuluculuk süreci tamamlanmakta, böylelikle 6100 Sayılı HMK 115/3 maddesi gereğince: “Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmü gözetilerek dava şartı eksikliği giderildiğinden yargılamaya görevli mahkemede devam edilebilmektedir.
Somut olayda ise görevsizlik kararı öncesi arabuluculuk süreci tamamlanmadığı gibi mahkememiz karar tarihi itibariyle de arabuluculuğa başvurulmamıştır. Bu durumda dava şartının yerine getirilmemiş olması ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A.2 son cümlesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
6-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere dava arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın dava dosyasında bulunmadığı, yargılama boyunca davacı tarafından arabuluculuğa başvurulduğu da iddia edilmediği, aksine duruşma sırasında anlaşma ihtimali görülmemesi nedeniyle arabuluculuğa başvurulmadığının beyan edildiği anlaşıldığından HMK’nın 114/2 maddesi göndermesi ile 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
7-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğinden 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. Maddesi uyarınca üçüncü kısma göre hesap edilen vekalet ücreti miktarı üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Arabuluculuk Dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USÜLDEN REDDİNE,
2- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. Maddesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 9.200,00-TL Vekalet Ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4- Davacının sarf ettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza