Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/732 E. 2023/625 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/732 Esas
KARAR NO : 2023/625
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ” Davalı tarafından İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibine 07.06.2022 tarihinde itiraz edilmiş, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ilişkin karar verilmiştir. 07.06.2022 tarihli takibe itiraz haksız ve mesnetsiz olup borcun tahsilinin önlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu sebeple işbu itiraza karşı süresi içerisinde itirazın iptali dava yoluna başvurma zorunluluğumuz hasıl olmuştur. Şöyle ki, Davacı müvekkil şirket (… Grup) yetkilisi … Almanya’da kariyer yapmak isteyen kişilere danışmanlık vermektedir. Bu sebeple danışmanlık yapacağı müşterilerine talep ettiği isim uzantısı ile toplu mail gönderebilmek, başvurularını kolay ve güven duyarak yapabilecekleri bir sistem sunmak istemektedir. Bu sebeple müvekkil şirket yetkilileri 26.10.2021 tarihinde davalı şirket yetkilisi … Bey ile iletişime geçmiş, Websitesi içerisinde kullanmak istedikleri başvuru formuyla adayları belli kriterlere göre ayırabilecekleri ve onlara toplu mesaj atabilecekleri bir sistem arayışında olduklarını, Bu sistem içerisinde bulunacak başvuru formunda veya başkaca herhangi bir yerde ‘Ticaret Pazarlama Şirketi’ isminin geçmesini istemediklerini, Sistemden beklenilen bu hususların tamamının karşılanmasını istediklerini belirtmişlerdir. … Bey, gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda davacı şirket yetkililerinin beklentilerini anladığını belirtmiş, üstelik satışını gerçekleştirdikleri programın bu beklentilerin tamamını karşılayabileceğini garanti de etmiştir. Bunun üzerine davacı şirket davalı şirket yetkilisi … Bey ile gerçekleştirilen görüşme sonucunda 01.12.2021 tarihinde bedeli 3.835,00 TL olan programı davalı şirketten satın almıştır. Satın alma işleminden sonra 01.12.2021 tarihinde davalı şirket yetkilisi … Hanım programın kullanımı için Zoom isimli program üzerinden müvekkil şirket ile iletişime geçerek eğitim vermiştir. Eğitim sırasında … Hanım’da … Bey gibi program ile müvekkil şirketin talep ettiği isim uzantısı üzerinden müşterilerine toplu şekilde mail atabileceğini belirtmiştir. Müvekkil şirket programı kullanmaya başladığında mail göndereceği zaman ‘ticaret pazarlama’ ibaresi ile mail atmak zorunda olduğunu, programın başka bir isme izin vermediğini tespit etmiştir. Müvekkil şirket, davalı şirket yetkilileri ile derhal iletişime geçmiş, yetkileler sorunun ‘safari’den kaynaklı olduğunu, I Phone kullanan kullanıcıların program üzerinde işlem gerçekleştiremediğini belirtmişlerdir. 2 hafta boyunca müvekkil şirket kendisinin önceden bilgilendirilmediği bu hususu çözmekle uğraşmıştır. Bu çözüm çabası sırasında müvekkil şirkette bilişim işlemlerinden sorumlu … Bey sistemdeki hatayı bulmuş, sorunun programdan kaynaklı olduğunu tespit etmiş, bu hususu … Hanım ile paylaşmıştır. … Hanım’ın yaşanan sorun karşısındaki ilgisiz tavırları neticesinde müvekkil şirket kendisi ile iletişime geçmeyi bırakmıştır. Müvekkil şirket istediği isim uzantısı ile mail gönderemeyeceğini tespit ettikten sonra, başvuru sayfasını tıklayan kullanacıların başvuru sayfasına değil ticaret pazarlama sayfasına yönlendirildiklerini farketmiştir. Müvekkil şirket (… Grup), güven gerektiren bir iş yaptığından … Grup müşterilerinin başvuru sayfasına tıkladıklarında başka sayfalara yönlendiriliyor olması … Grup çözüm ortakları ile işbirliklerini risk altına sokmuş aynı zamanda ‘… Grup’ müşterilerinde güvensizlik yaratmıştır. Sonuç olarak müvekkil şirketin programı satın alırken programdan beklediği iki önemli yarar unsuru davalı satıcı şirket tarafından garanti verilmiş olmasına rağmen satışı gerçekleştirilen programda bulunmamaktadır. Müvekkil şirketin işbu şikayete konu programda beklentisini karşılamayan iki husus şu şekilde sıralanabilir: Program üzerinden başvuru sayfasına tıklayan kişilerin başvuru formuna değil başka bir sayfa olan‘ticaret pazarlama’ sayfasına geçmesi, Mail atılan kullanıcılara sadece alman kariyer ismi ile mail atılamaması ve bu mail isminde ‘ticaret pazarlama’ ibaresinin geçmesi. Müvekkil şirket yaşadığı sorunlar neticesinde uzun bir süre çalışmalarında zarara uğramıştır. Buna rağmen davalı şatıcı şirket ile görüşerek sorunları çözmeye çalışmıştır. Yine de herhangi bir sonuç alamayan müvekkil şirket uğradığı zararı talep etmeyebileceğini, sadece program ücretinin iadesini istediğini belirtmiştir. Ancak davalı şirket yetkilileri, müvekkil şirketin iade fatura kesmesi halinde yalnızca 2.109,3 TL değerinde bir iade gerçekleşetirebileceklerini belirtmişlerdir (EK-2). Bunun haricinde 14 günlük iade süresi geçtiğinden dolayı ücret iadesi yapamayacaklarını söyleyip satışını gerçekleştirdikleri ürünün ayıplı olduğunu kabul etmemiştir. Oysa müvekkil şirket yaşadığı sorunu süresi içerisinde davalı şirkete bildirmiş, davalı şirketin önerilerini dikkate aldığı için iade talebini daha geç bir tarihte gerçekleştirmiştir. Bunun üzerine davacı şirket iade fatura düzenlemiştir. Yine de herhangi bir ödeme iadesi alamaması üzerine icra takibi başlatmış ve icra takibine itiraz edilmesi üzerine arabuculuğa başvurulmuştur. Arabuluculuk görüşmelerinde de taraflar arasında anlaşma sağlanamamıştır. Davalı şirketin İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyada bulunan itirazı haksız ve mesnetsiz olup borcun tahsilinin önlenmesi amacıyla kötü niyetli olarak gerçekleştirilmiştir. Yukarıda açıklanan ve mahkemenizce resen dikkate alınacak tüm nedenlerle, davamızın kabulüne, izmir … icra müdürlüğü … esas dosyasındaki itirazın iptaline ve alacağa faiz işletilerek takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini ” dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ” Müvekkil şirket; ”Ticaret Pazarlama İK Aday Başvuru ve Değerlendirme sistemi” ile bünyesinde İK departmanı bulunduran firmaların personel arama, seçme ve değerlendirme ihtiyaçlarına yönelik yazılım geliştiren ve bu hususta eğitim sağlayan bir firmadır. Davacı şirket … Endüstriyel Ürünler San. ve Tic. A.Ş. yetkilisi …, 01.12.2021 tarihinde müvekkilden söz konusu ürünü 3.835,00TL karşılığında satın almıştır. Taraflar arasındaki ilişkiye yönelik düzenlenen lisans sözleşmesinde satılan ürünün özellikleri başta olmak üzere, hizmet kapsamı ve içerik bilgisi detaylarıyla belirtilmiştir. Satın alma işleminin akabinde aynı gün müvekkil şirketçe yetkili …’a programın kullanımı ve özellikleri hakkında Zoom üzerinden eğitim verilmiştir. Eğitim sonrası davacı şirket sunulan programı kullanmaya başlayarak sitelerine ilan girişleri yapmaya başlamışlardır. 06.12.2021 tarihinde davacı şirketin Almanya Hamburg’tan personel danışmanı olarak kendini tanıtan …, müvekkil şirketten yeniden eğitim talep etmiş ve şirket kendisinin uygun tarihi olarak belirlediği 16.12.2021 tarihinde ikinci bir eğitimi herhangi bir ücret talep etmeksizin vermiştir. Davacı şirketin programı kullanmaya devam ettiği süreçte sözleşme kapsamındaki destek talepleri de müvekkilce karşılanmıştır. Örneğin; kullanımları sırasında ilan sayfalarında müşteri ismi olan … Grup’ un değil Alman Kariyer isminin çıkmasını talep etmeleri üzerine talepleri yerine getirilmiş ve Ticaret Pazarlama İK Aday Başvuru ve Değerlendirme Sistemi programımızda yapılan düzenleme ile web siteleri olan … sitesinde ilan sayfalarının istedikleri şekilde görüntülenmesi sağlanmıştır. 17.12.2021 tarihine kadar davacı şirket programı sorunsuz bir şekilde kullanmış ve çeşitli hizmet talepleri de müvekkilce karşılanmıştır. Ancak davacının dilekçesinde karşılanmadığını iddia ettiği ”program içinden gönderilen mail adresinin uzantısının değiştirilmesi” talebi ekte sunulmuş satım sözleşmesi kapsamı dışında bir hizmet olup ek ücret gerektirmektedir.(Sözleşmenin hizmet detayı kısmında açıkça farklı alt alan adı/alan adında çalıştırma için ssl ve sunucu bedeli fiyata dahil değildir ifadesi yer almaktadır.) Bu durum müvekkil şirketçe davacıya bildirilmiş ancak bu hizmet için ssl hizmet bedeli fiyat teklifi davacı tarafından reddedilmiştir. Müvekkilin söz konusu programa yönelik hizmet detayları tek tek sözleşmede belirtilmiş olup bu hususlar dışındaki ek taleplerin ücrete tabi olması olağan ticari hayat akışına uygundur. Bu hususların eksiklik olarak nitelendirilerek satım konusu ürünün ayıplı olduğu iddiası her türlü izahtan varestedir. Kaldı ki benzer türden ürün paket program satımı gerçekleştirilen bir diğer müşteri … Hizmetlerinin de kendi maili ile personel adaylarına mail bilgilendirilmesi yaptığı ekte sunduğumuz belgede açıkça görülmektedir. Davacı şirketin dilekçesindeki bir diğer iddiasını ise program üzerinden başvuru sayfasına tıklayan kişilerin başvuru formuna değil başka bir sayfa olan ticaret pazarlama sayfasına geçmesi oluşturmaktadır. Ancak davacı tarafça bu hususu delillendirebilir herhangi bir belge dosyaya sunulmamakla birlikte iddialar dayanaktan yoksundur. Söz konusu yazışma içeriklerinde yer alan ve programın İOS işletim sisteminde doğru çalışmaması iddiası her ne kadar müvekkil şirkete mal ediliyor olsa da bu husus programın içeriğinden kaynaklı bir hata değildir. Söz konusu sorun İOS sisteminin güncellenmesi sonucu bazı sistem ara yüzlerini çalıştırmamaya başlamasına ilişkindir. Bu durum yalnızca söz konusu programda değil aynı özellikte çalışan bütün programlarda benzer durumun ortaya çıkmasına neden olabilecek sıradan bir olaydır. İşletim sistemleri her güncelleme ve değişiklik aldığında program yazılımcıları da programların uyum içerisinde çalışmasını sağlamak maksadıyla söz konusu değişiklikleri yapmaktadır. Bu husus açıkça üyelik lisans sözleşmesinde belirtilmektedir. Kaldı ki bu tip yazılım uygulama ve programlarının güncellenen işletim sistemlerine göre geliştirileceği ayrıca teamülün de gereğidir. Bu sebeple söz konusu hususun programın lüzumlu vasıflarında hata yahut ayıp olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Davacı şirketin sözleşme kapsamı dışındaki ücrete tabi ek hizmet taleplerinin karşılanmamasının hukuken ayıp kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Yine davacının programın farklı bir siteye yönlendirdiği iddiasının da dosya kapsamında delillendirilmesi söz konusu olmayıp soyut mahiyettedir. Kaldı ki bu hususlar dahi davacı şirketin dayandığı ayıp iddiasına uygun kanuni süre ve şekillere riayet edilmeksizin ileri sürülmüştür. Tüm bu sebeplerle söz konusu iddiaların kabulü mümkün değildir. Davacının tacir olmasından kaynaklı kanunen dikkat etmesi gereken yükümlülüklerden birini de basiretli bir iş insanı gibi davranması oluşturmaktadır. Bu kapsamda davacının satın almış olduğu hizmetin ihtiyacını karşılamaya yönelik özellikler içerip içermediğinin tespit ve incelemesi hukuken kendi sorumluluk alanı içerisinde olup müvekkile izafe edilemez. Tüm bu nedenle davacının ayıp nitelendirmesi mesnetsiz ve somut olaya uygun değildir. Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile; Öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise müvekkil hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ” talep etmiştir.
Dava, yazılım sözleşmesinden kaynaklanan işveren/davacının ayıp iddiasına dayalı ödenen bedelin iadesine yönelik başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, istenilen isim uzantısıyla toplu mail gönderilebilmesi sisteminin kurulması için davalı ile sözleşme yapıldığını, Sözleşme ile; Websitesi içerisinde kullanmak istedikleri başvuru formuyla adayları belli kriterlere göre ayırabilme ve onlara toplu mesaj atabilme ayrıca bu sistem içerisinde bulunacak başvuru formunda veya başkaca herhangi bir yerde ‘Ticaret Pazarlama Şirketi’ isminin geçmemesinin istenildiği, bu hususta tarafların 3.835,00 TL üzerinde mutabık kaldığını ancak davacı şirket programı kullanmaya başladığında mail göndereceği zaman ‘ticaret pazarlama’ ibaresi ile mail atmak zorunda olduğunu ve program üzerinden başvuru sayfasına tıklayan kişilerin başvuru formuna değil başka bir sayfa olan‘ticaret pazarlama’ sayfasına geçtiğini iddia ederek beklenen faydayı sağlamayan sistem için ödenen ücretin iadesini talep etmektedir.
Davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 01.12.2021 tarihinde satın alınan ayıplı mala/hizmete ilişkin ücret iadesi dayanak gösterilerek 3.835,00 TL’ nin (asıl alacak) talep edildiği, ödeme emrinin borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava, 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Davalı ticari defterlerinin incelenmesi sonucu sunulan bilirkişi raporunda: “Davalı … Eğitim ve Danışmanlık A.Ş. ile davacı … Endüstriyel Ürünler San. ve Tic. A.Ş.’nin ticari ilişkinin 2021 yılında olması nedeniyle davalının 2021 yılına ait ticari defterlerinin yerinde incelendiği ve söz konusu defterlerin noter onaylarının zamanında yaptırıldığı, 2021 yılında davacı ve davalı tarafından da belirtildiği üzere 01.12.2021 tarihinde davalı tarafından … no.lu “Ticaret pazarlama 2 aday başvuru ve değerlendirme sistem ve eğitimi ( 2 saat)”ne ait kdv dahil 3.835,00 TL. tutarında E-fatura düzenlendiği ve bu faturanın aynı tarih ve … yevmiye maddesi ile davalı tarafından kayıtlara alındığı, Aynı tarihte 3.835,00 TL.’nin davacı … Endüstriyel Ürünler San. ve Tic. A.Ş. tarafından … Bankası aracılığıyla ödemesinin yapıldığı ve bu ödemenin de … yevmiye maddesi ile kayıtlara alındığı, Dosyaya da sunulmuş olan ve davacı şirket tarafından düzenlenen 23.12.2021 tarih, … no.lu aynı tutardaki iade e-faturanın 23.12.2021 tarih, … yevmiye maddesi yine davalı tarafından kayıtlara alındığı ve böylece davalının davacıya 3.835,00 TL. borcunun olduğu ” şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Somut olayda, davalı satım sözleşmesine ilişkin mevzuatlara dayanmakta ise de, Yargıtay … H.D.’ nin … Esas, … Karar sayılı ilamı nazara alındığında taraflar arasında yazılıma ilişkin eser sözleşmesinin bulunduğu, sözleşme bedelinin 3.835,00 TL olduğu ve bedelin davacı/iş veren tarafından davalıya ödendiği ihtilaflı değildir. İhtilaflı olan husus davacının yazılımdan yarar sağlayıp sağlamadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı yazılımın istenilen şekilde hazırlanmadığını iddia etmekte davalı taraf ise iddiayı inkar etmektedir. Davacı tarafından sunulan ve itiraza konu olmayan mail çıktılarına göre ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ve davalı tarafından iade faturasının düzenlemesinin istenildiği, akabinde davacının ürün bedeline yönelik (bütün ücret üzerinden) davalıya iade faturası düzenlediği, davalının iş bu iade faturasını ticari defterlerine işlediği mahkememize sunulan mali müşavir bilirkişi raporu ile sabit hale geldiğinden, davacının ayıba yönelik iddialarını davalıya iletmesinden sonra düzenlenen iade faturasının davalı ticari defterlerine işlendiği bu hali ile ayıbın davalının da kabulüne olduğu, ayıbın HMK’ nın 222. Maddesine göre kesin delil ile ispat edildiği ve yazılıma ilişkin eser sözleşmelerinde eserin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği yazılımdan yarar sağlanmaması halinde götürü bedelli sözleşmelerde orantının kurulmasının gerekmediği ve az evvelde açıklandığı üzere iade faturasının kaydedilmesi ile iddia ispat edildiğinden davanın kabulüne, kabul edilen bedel faturaya dayandığından davacı lehine tazminata karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı/borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN iptali ile takibin asıl alacak olan 3.835,00TL üzerinden devamına,
2-Davalının sorumlu olduğu 3.835,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 767,00.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 261,96 TL karar ve ilam harcının yatan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 181,26TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 80,00 TL posta ve diğer giderler ile 900,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.141,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 3.835,00TL TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı