Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/722 E. 2023/235 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/722 Esas
KARAR NO : 2023/235

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’in, Eskişehir ilinde, …Mobilya markası ile mobilya ürünleri imalatı işiyle uğraşmakta olduğunu, İzmir ilinde ÖTM Mobilya unvanı ile perakende mobilya satışı işi ile iştigal etmekte olan Davalı … ile çeşitli kalemlerde mobilya ürünü alım satımı konusunda anlaştığını, davalının talepleri kapsamında müvekkili tarafından çeşitli tarihlerde üretilen mobilya ürünleri, davalının İzmir ilindeki satış mağazasına teslim edildiğini, bu alım satım işlemlerine ilişkin olarak 13 adet fatura düzenlendiğini, davalı firma tarafından, tahakkuk ettirilen işbu faturalara ilişkin dönem dönem kısmi ödemeler yapıldığını, davalının 19.08.2019 tarihli, … nolu ve 18.753,00-TL bedelli faturanın bakiyesi olan 18.693,50-TL’yi, 29.08.2019 tarihli …… nolu ve 3.246,60-TL bedelli, yine 29.08.2019 tarihli …. nolu ve 5.787,00-TL bedelli,11.09.2019 tarihli … nolu ve 4.181,60-TL bedelli, 17.09.2019 tarihli …nolu ve 5.787,00-TL bedelli, 25.09.2019 tarihli ……. nolu ve 1.128,00-TL bedelli, 08.10.2019 tarihli ….. nolu ve 2.772.00-TL bedelli, 15.10.2019 tarihli … nolu ve 22.278,01-TL bedelli faturaların karşılığını ödememesi sebebi ile söz konusu faturaların tahsili amacıyla Eskişehir 7. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın yetkiye ilişkin itirazı nedeniyle dosya yetkili İzmir İcra Dairelerine gönderildiğini, İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine, davalı tarafça yetkiye, borca ve ferilerine yasal süresi içinde itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulduğunu, davalı tarafça yapılan borca itiraza ilişkin olarak 08.06.2022 tarihinde İzmir Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, söz konusu başvurunun …. büro dosya numarası ve …… Arabuluculuk Numarası ile görüşüldüğünü ve 05.07.2022 tarihli Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı ile tarafların müzakereler sonucunda anlaşmaya varamadıklarını belirttiğini, davalı tarafın İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı icra dosyasında icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine ilişkin yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, davalı tarafça dava konusu icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, davalı yanın borca yönelik itirazı da kötüniyetli ve süreci uzatmaya yönelik olduğunu, davalı tarafından verilen siparişler müvekkilince çeşitli tarihlerde üretildiğini, irsaliyeli faturalar muhteviyatında yer alan mobilya ürünleri, Fabrika çıkış belgeleri düzenlenmek suretiyle sevkiyatı yapılarak davalının işyerine teslim edildiğini, takip konusu fatura içeriğindeki ürünlerin davalıya teslim edildiği, davalı yanın ticari defter kayıtları ile de sabit olduğunu, davalı tarafından faturalar muhteviyatına 8 gün içerisinde herhangi bir itiraz yapılmadığını, davalı yanın ticari ilişkiyi ve borcu kabul ettiğini, cari hesap dökümleri ve davalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin belgelerle, müvekkili ile davalı arasında toplamda 92.717,19 TL bedelinde ürün alım-satım işi gerçekleştiğini, iş bu bedellere istinaden davalı tarafından çeşitli tarihlerde gerek makbuz karşılığı nakit olarak, gerek müvekkilin ONB Finansbank … IBAN Nolu banka hesabına havale yapılarak gerekse de çek keşide etmek yolu ile toplamı 31.500,00-TL ödeme yapıldığını, cari hesap dökümünde yer alan iş bu fatura karşılığı alım satım bedelleri ve ödemelere göre, davalı tarafın müvekkiline takip tarihi itibarı ile 61.217,19 TL borcunun bulunmakta olduğunu, takibe konu edilen faturalar, müvekkilinin bağlı olduğu Vergi Dairesi’ne BS Formları ile bildirildiğini, iş bu resmi kayıtlar ile de müvekkilinin takip konusu faturalardan kaynaklı alacağının sabit olduğunu, davalı yanın takip konusu faturalardan kaynaklı müvekkiline borçlu olmadığı yönündeki icra dosyasında vaki itirazları hukuka aykırı olup kaldırıması gerekmekte olduğunu, davalı tarafından icra dosyasına sunulan dilekçede, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz edildiği ifade edildiğini, TTK’nın 1530. Maddesi kapsamında müvekkilinin takip tarihine kadar işlemiş faiz isteme hakkı bulunsa da bu hususun takip konusu yapılmadığını, her iki tarafın da tacir olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda, faizin türünün avans faizi olduğunu, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu faize yönelik itirazın da yersiz olup kaldırılması gerektiğini, icra dosyası ile talcp edilen fatura bedellerinden kaynaklı asıl alacak miktarının hesaplanması hususunda dosyaya mübrez faturalar ve tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmasını, davacının icra dosyasına yapmış borca yönelik itirazları kölü niyetli ve süreci uzatma amacı taşımakta olduğunu, alacak miktarı likit olduğundan borçlunun asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminalına mahkum edilmesi gerektiğini, davalı borçlu tarafından takip konusu faturaların süresi içerisinde ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli itirazların kaldırılarak müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi için işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı tutarak davalarının kabulü ile borçlunun 8. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında vaki yetkiye ve borca yönelik itirazının iptali ile takibin 61.217,17 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte devamını, davalının icra takibine haksız itiraz etmiş olması ve alacak miktarının likit olması sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından İzmir 8. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyaya borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ile birlikte icra inkar tazminatına hükmedilmesi talepli maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi talep ettiğini, davacı tarafından İzmir 8. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibe dayanak yapılan; 19.08.2019 tarihli … NOLU 18.753,00-TL bedelli, 29.08.2019 tarihli……..NOLU 3.426,60-TL bedelli, 29.08.2019 tarihli ….. NOLU 5.787,00-TL bedelli, 11.09.2019 tarihli … NOLU 4.181,60-TL bedelli, 17.09.2019 tarihli…. NOLU 5.787,00-TL bedelli, 25.09.2019 tarihli … NOLU 1.128,00-TL bedelli, 08.10.2019 tarihli ……NOLU 2.772,00-TL bedelli, 15.10.2019 tarihli …….NOLU 22.278,21-TL bedelli, faturalara konu mallar davacı tarafından, davalı müvekkiline teslim edilmediğinden süresi içinde icra takibine konu ödeme emrine, borca,faize, açıkça itiraz ettiklerinden icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, İzmir 8. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile takip dayanağı yapılan veya dava dilekçesinde yer verilen yukarıda dökümü yapılan faturalara konu mal veya hizmet davacı tarafından davalı müvekkiline teslim edilmediğini, davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde de icra takibine konu edilen faturalarda yer verilen mal veya hizmetin davacının imzasına teslimine ilişkin irsaliye-teslim fişi belge/delil sunulmadığını, davalı müvekkilinin, davalı tarafından icra takibine konu edilen faturalardan önceki tarihlerde davacıdan aldığı mallara karşılık borcunu kapatıldığını, davalı müvekkilinin alacak iddiasının dayanağı faturalarda belirtilen …………/İZMİR adresindeki işyerinin mülkünü satarak, anılan adresteki işyerini Ağustos -2019 da fiilen kapattığını, dava konusu faturalara konu mobilyalar işyeri kapanmadan önce davalı tarafından sipariş edilmişse de, davalı müvekkilinin yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle malların sevkinin iptali konusunda davacı ile mutabakata vardığını, bu arada faturaların iptali için muhasebeye talimat verememiş ve dava konusu edilen alacağın dayanağı davalı kayıtlarında kaldığınmı, davacı taraf ise faturaların davalı tarafından iptal edilmemiş olması nedeniyle olacak ki fatura tarihinden yaklaşık iki yıl geçtikten sonra, fatura bedellerinin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı müvekkili ile davacı arasında yapılan ticarette davalının davacıdan en son Mayıs-2019 da cari dönem hesabına göre borcu bulunmadığını, icra takibi konusu yapılan faturalardaki malların taşındığına ve davalının veya çalışanının imzasına teslimine ilişkin ırsaliye mevcut olmadığını, faturalar her ne kadar davalı kayıtlarına işlenmişse de belirtilidiği üzere faturalarda belirtilen malın teslim alınmadığını, icra takibine konu faturalarda yer verilen mal veya hizmet davalı tarafından teslim alınmadığından, takip konusu faturalardan dolayı davalının, davacıya borcu bulunmadığının, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, kötüniyetli davanın reddi ile birlikte icra takibinde kötüniyetli olduğu açık olan davacının %20 den az olmamak üzere hesaplanacak kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İzmir 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine sekiz adet faturadan kaynaklanan toplam 63.873,71 TL’ nin talep edildiği, ödeme emrinin borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava, 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Davalı kendisine gönderilen ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazda icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş ise de iş bu dilekçesinde hangi icra dairesinin yetkili olduğunu açıkça belirtmediğinden geçerli bir yetki itirazının bulunmadığı görülmüştür.
Davacı, davalının siparişleri üzerine çeşitli tarihlerde mobilya ürünleri üreterek davalıya teslim ettiğini, iş karşılığı toplam 13 adet fatura düzenlendiğini, davalının kısmi ödemelerinin bulunduğunu ancak takibe konu edilen fatura bedellerinin ödenmediğini iddia etmekte davalı taraf ise, sözleşme ilişkisini ikrar ederek en son ürün alımının 2019 yılı Nisan Mayıs aylarında yaptığını, takibe konu faturalarda belirtilen işletmesini 2019 yılı Ağustos ayında fiilen kapattığını, yine takibe konu faturalarda yer alan ürünlerin siparişinin verildiğini ancak sevkin iptali konusunda tarafların mutabık kaldığını, faturaların iptali için muhasebecisine talimat vermediğini bu nedenle faturaların kayıtlarına işlendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmede davacının yüklenici, davalının iş sahibi, esere konu işin ise mobilya üretimi olduğu sabittir.
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinde kural olarak davacı yüklenici, sözleşme ve yasaya uygun gerçekleştirdiği imalât miktarını, davalı ise yaptığı ödemeleri kanıtlamakla yükümlüdür.
İki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Tüm bu nedenler ile, HMK’ nın 222. Maddesinde düzenlenen ticari defterler kesin delil niteliğini taşıdığından ve davalı taraf cevap dilekçesinde açıkça takibe konu edilen faturaları kayıtlarına aldığını ikrar ettiğinden mahkememizce ayrıca taraf ticari defterlerinin incelenmesine gerek görülmemiştir. Ticari defterlere kaydedilmiş olan faturalarda yer alan ürünlerin iş sahibi/davalıya kesin delil ile teslim edildiği HMK’ nın 222. Maddesi uyarınca ispat edilmiş olup, davalı tarafın cevap dilekçesinde ayıp ve eksik iş savunması bulunmadığından ayrıca faturalara konu ürünlerin sipariş edildiği belirtilmesine karşılık teslim hususunda vazgeçildiğine yönelik mutabakat sağlandığı yönünde bir delilin dosyaya sunulmadığı bu hali ile davacı/yüklenicinin eseri fen ve teknik kurallara uygun olarak davalı/iş sahibine teslim ettiği, hatırlatılan yemin delilinin davalıca kullanılmadığı görülmekle davanın kabulüne, takip talebi fatura alacağına dayandığından mahkememizce alacak likit olarak değerlendirilmiş ve davacı lehine tazminata hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; İzmir 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı/borçlunun yapmış olduğu itirazın asıl alacak üzerinden iptaline, takibin talep ile bağlı kalınarak 61.217,19 (asıl alacak) üzerinden devamına,
2-Davalı/borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli bulunduğundan kabul edilen miktarının %20 si oranında hesap edilen icra inkar tazminatı olan 12.243,43 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.363,21 TL karar ve ilam harcının yatan 1.045,44 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.317,77TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 1.045,44 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 102,00 TL posta ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.228,14 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 10.219,79 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır