Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2022/720 Esas
KARAR NO : 2023/297
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
YAZIM TARİHİ : 18/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket tarafından, davalı yana … sözleşme hesap nolu abonelik çerçevesinde elektrik tedariki sağlandığını, davalı tarafça ödenmeyen elektrik faturasının tahsili amacı ile Merkezi Takip Sistemi … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, Davalı hakkında, 9.890,83 TL fatura alacağı, 78,02 TL işlemiş gecikme zammı ve bu gecikme zammı nedeni ile doğan 14,04 TL KDV, 247,75 TL geçmiş dönem faizi olmak üzere toplam 10.230,64 TL alacağını, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek değişen oranlardaki gecikme faizi ve bu faizin KDV’sinin tahsili talebi ile başlatılan icra takibine, davalının borca itirazı neticesinde takibin durduğunu, ilgili dava da MTS dosyasına yapılan icra takibinin iptaline ilişkin olarak ihtiyati haciz talebinin kabulü ile karar verildiği takdirde ihtiyati haczin infazı adına işbu dosyanın görüldüğü yargı çerçevesinde bulunan İcra Müdürlüklerinin yetkili kılınmasını, hak kaybına uğramamak adına, mahkemece ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile ihtiyati haczin infazı için İzmir İcra Dairelerinin yetkili kılınmasına karar verilmesini ve açıklanan nedenler ve toplanacak deliller doğrultusunda, Müvekkil şirketin fazlaya ilişkin ve başkaca talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile,
İhtiyati haciz talebinin kabulü ile davalı tarafın 10.230,64 -TL tutarındaki malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini;
Davanın kabulü ile; Merkezi Takip Sistemi … sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ve takibin İzmir İcra Dairelerinde devamı ile
Davalının asıl alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE;
Dava, elektrik kullanımı nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptali talebidir.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen cevapta davalının 31.12.2020 tarihinde faaliyetini sonlandırdığı, kayıtlı olduğu dönemde kazancın Gerçek Usulde vergilendirildiği, defterlerini İşletme Hesabı Usulüne göre tutmuş olduğu belirtilmekte olup, Ticaret Siciline yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıdan davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı görülmüştür. Davalının şirket hissedarı olduğu ve şirket temsilciliği görevinin 31.05.2022 tarihinde sona ermiş olduğu, davlının tacir olmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı şirketin tacir olduğu şüphesiz ise de, davalının yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ile tacir olmadığının anlaşıldığı, bu hali ile söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı, davacı tacir olsa da davalı tacir olmadığından mahkememizin söz konusu davaya bakmakta görevli olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (İstanbul BAM 3. HD 2020/697 E 2020/1708 K, Yargıtay 20. HD 2016/6760 E, 2016/8201 K, Yargıtay 20. HD 2016/9773 E, 2016/9963 K, İzmir BAM 14. HD 2017/194 E, 2017/262 K, Adana BAM 9. HD 2019/375 E, 2019/608 K.)
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-. Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği Göreve İlişkin Dava Şartı Yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- HMK’nun 20. maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İZMİR Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4- Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 30/03/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı