Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/71 E. 2023/232 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/71 Esas
KARAR NO : 2023/232

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.11.2021 tarihinde İzmir İli Bornova ilçesinde, sürücü …’ nın sevk ve idaresindeki ‘…’ plakalı araç ile maliki müvekkili ve kaza anındaki sürücüsü … olan ‘…’ plakalı araca arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin maliki olduğu aracın yüksek maddi hasara uğradığını, taraflarca tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazada asli ve tam kusurlu taraf … plakalı aracın sürücüsü olduğunu, anılı araç kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ‘…’ numaralı poliçe ile ZMMS ile sigorta olduğunu, anılı trafik kazası sonucu meydana gelen zararın tespiti maksadıyla davalı sigorta şirketine müvekkili tarafından başvuruda bulunulduğunu, açılan hasar dosyası kapsamında müvekkiline bir miktar hasara ilişkin ödeme yapıldığını, yapılan ödeme gerçek hasar zararını karşılamadığını, kaza sonrasında müvekkilinin maliki olduğu orijinal aracın piyasa değerinde, yapılan tamirat ve bu kaydın Tramer’ de gözükecek olması nedeniyle ciddi düşüş olduğunu, bu değer kaybı nedeniyle müvekkili, aracını gerçek piyasa fiyatından daha düşük bir bedele satmak durumunda kalacağını, yerleşik içtihatlar göz önüne alındığında değer kaybı zararı için de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğunu, dava şartı arabuluculuk sürecinde de davalı yan ile uzlaşı sağlanamadığını, dava tarihine kadar müvekkilinin aracında meydana gelen bakiye hasar ve değer kaybı zararı tazmin edilmediğini, işbu sebeple dava açılması zorunluluğunun hâsıl olduğunu, Borçlar Kanunu m.49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesine haiz olduğunu, trafik kazasında davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurlu eylemiyle müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, dolayısıyla haksız eylemle zarar gören müvekkilinin, anılı hüküm uyarınca zararının tazminini isteme hakkına sahip olduğunu, sigorta şirketinin oluşan zarar nedeniyle gerçek zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, gerçek zarar, zarar gören şeyin eski hale getirilebilmesi için gereken onarım ve işçilik ücretleri olduğunu, davalarının HMK M. 107 gereği belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, 50,00 TL bakiye hasara yönelik, 50,00 TL değer kaybına yönelik tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, AAÜT m.16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmaları sebebiyle vekâlet ücretine hükmedilmesini, İşbu davada yapılacak yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kısmi dava açılmasında hukuki yarar bulunmamakta olduğunu, konu başvurunun zmms sigortasından kaynaklanmakta olup, müvekkil şirket ancak azami teminat ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, müvekkili tarafından başvuruya konu hasar bedeli ödemesi yapılmış olup, talep edilen hasar bedeli farkı mesnetsiz olduğunu, asla kabul anlamına gelmemekle beraber davacının bakiye zararını ispat edecek herhangi bir belgeye rastlanılmadığını, müvekkil şirket zmms genel şartları b2 maddesinde yer aldığı gibi ancak gerçek zarardan sorumlu olacağını, davacının belgelenmiş bir kdv zararı bulunmadığını, olayın haksız fiilden kaynaklanmakta olup, talep edilecek faiz temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz olabileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; haksız fiil nedeniyle davacının maliki olduğu araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı 19/11/2021 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
Davalının sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 15.06.2021-2022 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 19/11/2021 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedeli ve değer kaybından dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden kusur, değer kaybı ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişinden alınan 24/06/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “Yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere; 19.11.2021 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”, Davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI”, Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 5.841,00.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, Dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 23.12.2021 tarihinde 4.950,00.-TL ödeme yaptığı, Buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 891,00.-TL olabileceği görüş ve kanaatine varılmakla birlikte, bu husustaki nihai kararın Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, bahse konu 35 KB 6135 plaka sayılı araçta; 3.500,00.-TL değer kaybı meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmıştır. Hukuki nitelendirme ve delillerin nihai takdiri ile değerlendirilmesi Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, teknik konulardaki görüş ve kanaatlerimi saygılarımla arz ederim.”şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 17/01/2023 tarihli ek raporun sonuç kısmına göre;
“22.06.2022 tarihli kök raporda da belirtildiği üzere; dosyaya sunulu tutanak, bilgi, belge ve fotoğraflara göre; davaya konu … plaka sayılı aracın meydana gelen kaza nedeniyle arka kısımlarından araç gövdesinde ve sökülebilir/ takılabilir parçalarda hasar olacak şekilde darbe alarak hasarlandığı anlaşılmaktadır.
Buna göre; piyasa koşullarında yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde hasar tamiratı nedeniyle ve olay tarihi dikkate alınarak değiştirilmesi gereken orijinal yedek parça fiyatları ile işçilik bedelleri aşağıda arz edilmiştir. değiştirilecek parçalar ve yapılacak işçilikler genel toplam : 8.486,38.-tl (kdv dahil) bulunur. Dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 23.12.2021 tarihinde 4.950,00.-TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 3.536,38.-TL (8.486,38.-TL – 4.950,00.-TL = 3.536,38.-TL) olabileceği; Hususlarında tespit, görüş ve kanaatimi içeren raporumu, hukuki değerlendirmesi ve delillerin takdiri Sayın Hakimliğinize ait olmak üzere, teknik konulardaki görüş ve kanaatlerimi saygılarımla arz ederim. “şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar açıkça itiraza uğramayan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan, Trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından değer kaybına yönelik hesaplama, hasar bedeli ise kalem kalem gösterildiğinden ve bulunan bedellere iskonto uygulanmadan KDV’ de eklenmek suretiyle sonuca ulaşıldığından (ek rapor) hükme esas alınmıştır.
Tüm bu nedenler ile; 19/11/2021 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi, dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu, kazanın oluşumuna ve celp edilen hasar dosyasına göre davacının maliki olduğu araçta 8.486,38 TL hasarın ve 3.500,00 TL değer kaybının bulunduğu mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre belirlendiğinden davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce yapmış olduğu ödeme de (4.950,00 TL) mahsup edilerek davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemlerine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşecek ise de davadan önce yapılan kısmi ödeme bulunduğundan iş bu tarihten itibaren davacının maliki olduğu aracın kullanım amacı hususi olduğundan yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-3.536,38 TL hasar bedeli ve 3.500,00TL değer kaybı olmak üzere toplam 7.036,38 TL tazminatın davalı sigorta şirketinden (bakiye kala poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 23/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 480,65 TL karar ve ilam harcının yatan 259,70 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 220,95TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 259,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 87,35 TL posta ve diğer giderler ile 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.127,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 7.036,38 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip …
¸E-imza

Hakim …
¸E-imza