Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/670 E. 2023/5 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/670 Esas
KARAR NO : 2023/5
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2022
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
YAZIM TARİHİ : 23/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi özetle; 28.04.2022 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici ile İzmir İli istikametinden Edremit İlçesi istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalli KM+300 geldiğinde, sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu, aracın yoldan çıkarak yolun sağında bulunan zeytin tarlasına devrilmesi ve akabinde aracın alev alarak yanması neticesinde tek araçlı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu … plakalı aracın pert olduğunu, meydana gelen kaza sonucunda sigorta eksperi tarafından araç üzerinde hasar tespiti yapıldığını, yapılan bu tespit sonucunda aracın tamirinin ekonomik olmadığı değerlendirilerek aracı “pert total-tam hasarlı” kabul etmiş olduğunu, davalı sigorta şirketinin, müvekkil …’in hesabına, pert bedeli olarak 02.06.2022 tarihinde 769.000,00 TL ödeme yapmış olduğun, ancak ödenen rakamın aracın gerçek rayiç değeri olmadığını, müvekkile eksik ödeme yapıldığını, müvekkilin aracının Mercedes-Benz marka Axor 1840 LS 2012 model olup kaza tarihinde ikinci el piyasa rayiç değeri 1.250.000,00 – 1.350.000,00 civarı olduğunu, TTK 1409/1 ve 1459. Maddeleri “gerçek zarar” ilkesini ortaya koymuş olup, davalı sigorta şirketi aracın gerçek zararını tazmin etmesi gerektiğini, müvekkilin gerçek zararının, sigortalı aracın riziko tarihindeki piyasa rayiç değeri, TSB’nin belirlediği rayiç değerden daha fazla olduğunu, bu kaza sonucu davalı sigorta şirketi ise … plakalı aracın … numaralı genişletilmiş kasko sigortasını 07.01.2022 – 07.01.2023 vade ile tanzim eden şirket olup müvekkilin aracının pert total olmasın sonucu meydana gelen gerçek zararından poliçe limitleri dâhilinde sorumlu olduğunu, müvekkil tarafından mecbur kalınarak imzalanan ibraname/mutabakatnamede tüm haklarını saklı tuttuğundan, davalı Sigorta Şirketi tarafından yapılan ödeme makbuz niteliğinde olduğunu, davalı Sigorta Şirketine bakiye tazminat alacağı için 04.07.2022 tarihinde mail ile başvurulmuş ve taleplerimizin karşılanmayacağı cevabı verildiğini, bunun üzerine 07.07.2022 tarihinde arabuluculuğa başvurmuş olsalar da 05.08.2022 tarihinde gerçekleşen arabuluculuk görüşmesinde davalı sigorta şirketi ile anlaşmaya varılamamış olduğunu, bu sebeple bakiye pert total tazminatı ödenmesi gerektiğini, arz edilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkiline ait pert olan aracın bakiye rayiç bedeli alacağının Yargıtay kararlarında benimsenen kriterlere göre araçtaki gerçek piyasa değer kaybının tespitine, şimdilik belirsiz alacak davası olarak 10,00 TL maddi tazminat alacağının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın 28.04.2022 tarihinde müvekkil şirkette … sayılı kasko poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracı ile geçirmiş olduğu tek taraflı trafik kazası nedeniyle; aracın pert olmasına bağlı olarak kendilerine ödenen pert total bedelin rayiç bedeli yansıtmadığı gerekçesiyle fark bedelin tazmini için iş bu davayı ikame ettiğini, açılan dava usul ve yasaya aykırı mahiyette olduğunu, açılan dava yönünden İzmir Mahkemeleri yetkisiz bulunduğundan yetki itirazında bulunduklarını, rayiç bedel hesabı mevzuat hükümleri, genel şartlar ve karşılıklı anlaşmalar doğrultusunda usulüne uygun şekilde tespit edilerek davacı tarafa gerçek zararın karşılığı tam ve eksiksiz bir şekilde ödenmiş olduğunu, davacının talebinin kötüniyetli ve haksız bir menfaat elde etmeyi amaçladığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiil nedeniyle bakiye hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı 28/04/2022 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı sigorta şirketi ise aracın genişletilmiş kasko sigorta poliçesini düzenleyendir.
Davalı vekili HMK’nın 117. ve 19. maddeleri gereği süresi içinde yetki itirazında bulunarak müvekkili sigorta şirketinin yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin bu davada yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
6100 Sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Trafik kazası aynı zamanda bir haksız fiil olup yine aynı Kanun’un 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa dair davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”. ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olaya davacının yerleşim yeri Balıkesir, davalı sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer Kadıköy/İstanbul, haksız fiilin meydana geldiği yer Balıkesir ili Gömeç ilçesi, KTK’nın 110. maddesine göre kasko sigorta sözleşmesini yapan davalı sigorta şirketinin acentası … Sigorts … A.Ş.’ dir (acentanın telefon numarası incelendiğinde şubenin Sancektepe/İstanbul olduğu görülmüştür.). Şu halde dava konusu kasko sigorta poliçesini yapan davalı sigorta şirketi ve acentasının ayrıca sigortalının yerleşim yeri ile kazanın da İzmir ili olmadığı anlaşıldığından davacı, davasını
genel ve özel yetkili mahkemelerde açmadığından seçme hakkı davalıya geçtiğinden ve davalı tarafça usulüne uygun yetki itirazı ileri sürüldüğünden dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davada dava dilekçesinin yetki yönünden reddine,
2-HMK’ nın 20. Maddesi gereği kararın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya yetkili mahkemede devam edilmesi hâlinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama giderlerine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”