Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/629 E. 2023/236 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/629 Esas
KARAR NO : 2023/236

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalıya ait … araç 03/11/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, davalı kazadan sonra aracının onarım için müvekkiline ait oto servise getirdiğini, Davalıya ait hasarlı aracın onarımının müvekkil tarafından gerçekleştirildiğini bu onarımın müvekkil şirket tarafından KDV dahil toplam 86.364,08 TL’ye yapıldığını, müvekkilinin onarım bedelinin ödenmesi hususunda tüm taleplerinin olumsuz sonuçlandığını bunun üzerine alacağının tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, işbu takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ve davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkiline dava dışı kasko sigortacısının ödeme yapmadığını ve bunun üzerine İzmir … Tüketici Mahkemesi … Esas sayılı dosyası üzerinden dava açtığını açıklanan bu nedenlerle huzurdaki yargılama neticesinde davacı müvekkilinin onarımdan kaynaklanan ve faturaya dayanan alacağının davalı yandan tahsili ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi dava olarak şimdilik 100,00 TL onarım bedelinin fatura tarihi olan 01/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline haksız ve hukuka aykırı itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı hakkında alacağın en az % 50’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın ileri sürdüğü alacağına dayanak olarak ileri sürdüğü faturadan dolayı huzurdaki davanın değerinin KDV dahil toplam 86.364,08 TL olması gerekirken sembolik olarak 100,00 TL olarak dava açıldığını, İtirazın iptali davasının konusunun bölünmesinin mümkün olmadığını kısmi dava şeklinde itirazın iptali davası açılmasının da mümkün olmadığını, ileri sürdüğü alacağın likit bir alacak olduğundan davacı yana bakiye miktar için harç ikmali müzekkeresi yazılmasını talep ettiğini, Müvekkili …’nın davacı firmayı veya yetkililerini hiç bir şekilde tanımadığını, kendisi ile hiç bir hukuk ilişkisi veya mehtaplığı da olmadığını, davacı yan ile müvekkilin ne doğrudan ne de dolaylı olarak herhangi bir ilişkisi veya alış verişinin olmadığını, sadece kaza sonrası aracın kısa süreliğine davacı yanın servisine çekildiğini, anlaşma olmaması üzerine de aracın oradan başka bir yere çekilerek hasarının giderildiğini, bütün bu işlemlerin eski ortağı olan … tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkil sigorta şirketinden aldığı ödemeyi derhal …’a gönderdiğini, Davacı yanın haksız dava ve takip nedeni ile takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum olmasını yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
Dava dilekçesinde; davalının 03/11/2016 tarihinde trafik kazasına karışmış olup kazadan sonra … plaka sayılı aracını onarım için davacıya ait oto servise getirdiği, hasarlı aracın onarımının davacı şirket tarafından gerçekleştirildiği, onarımın davacı şirket tarafından KDV dahil toplam 86.364,08 TL’ye yapıldığı, davacı tarafın onarım bedelinin ödenmesi hususunda tüm taleplerinin olumsuz sonuçlandığı ve bu nedenle alacaklı olduğu iddia olunmakla, davacı tarafın bunun üzerine alacağının tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatmış olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; gerçekleşen trafik kazası sonrasında davacı şirket tarafından … plaka sayılı aracın onarımı nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve zamanaşımının dolup dolmadığı hususuna ilişkindir.
Taraflarca, aracın tamir edilmesi ve karşılığında bedel ödenmesinin kararlaştırılmış olması nedeni ile aralarında Eser Sözleşmesinin kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu 146. Maddesinde kural olarak zamanaşımı süresini 10 yıl olarak belirlemiş olup 147 maddesinde ise zamanaşımının 5 yıl olduğu haller düzenlenmiştir.
TBK md. 147’de; “Aşağıdaki alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanır:
1. Kira bedelleri, anapara faizleri ve ücret gibi diğer dönemsel edimler.
2. Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta
ve benzeri yerlerdeki yeme içme bedelleri.
3. Küçük sanat işlerinden ve küçük çapta perakende satışlardan doğan alacaklar.
4. Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri
ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar.
5. Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında, simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar.
6. Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi
dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar.” hükmü yer almaktadır.
Davalı, cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmaktadır.
TBK md. 149’a göre; Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hâllerde, zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar.
Kaza 03/11/2016 tarihinde gerçekleşmiş olup, onarımın hangi tarihte başladığı ve aracın hangi tarihte teslim olunduğu belli değildir. Fakat onarıma ilişkin … nolu fatura 01.12.2016 tarihlidir. Muacceliyetin, fatura tarihinden başladığının kabulü halinde dahi 5 yıllık zamanaşımı süresinin icra takip tarihinden önce dolmuş olduğu görülmektedir. İzmir … İcra Dairesi’nde …E. sayılı dosya üzerinden başlatılan icra takip tarihinin 01.12.2016 olduğu ve zamanaşımı süresi içerisinde davacının zamanaşımını kesen başkaca bir işleminin de bulunmadığı nazara alınarak, 5 yıllık zamanaşımının dolması nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki karara hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın ZAMANAŞIMI nedeniyle REDDİNE,
2- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile eksik 99,20-TL Harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13, 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 100,00-TL Vekalet Ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacının yaptığı Yargılama Giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/03/2023

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza