Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/61 E. 2022/319 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/61
KARAR NO : 2022/319

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2013
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

BİRLEŞEN 7 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ …/… E. …/… K.DOSYASI

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2013
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) ve Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın dava dışı şirkete kullandırdığı genel kredi teminat sözleşmesi hükümlerine istinaden tahakkuk eden masraf bedeli olan 9.615,00 TL ve 30 adet çek yaprağı garanti bedeli toplamı 30.000 TL alacaklı olduğunu, davalının da sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine İzmir 21. İcra Müd.’nün …/… E sayılı icra takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE: Asıl davada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, işbu davanın konusu olan icra takibi dışında asıl borçlu şirket aleyhine de İzmir 21. İcra Müd.nün …/… E sayılı icra takip dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip de yapıldığını, eldeki davanın konusu olan icra takip dosyası yönünden kendilerinin de İzmir 10. İcra Hukuk Mah.nin …/… E sayılı dava dosyasıyla dava açtıklarını, bu davanın derdest olduğunu, dolayısıyla bu davanın açılamayacağını, davacı bankayla ödeme protokolü yaptıklarını ve borcun sabitlendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı banka tarafından davalı hakkında yapılan ilamsız icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarına konu ettikleri delil ve belgeler, 21/12/1999 tarihli kredi sözleşmesi, 07/06/2005 tarihli borcun tasfiyesine yönelik yapılandırma protokolü, kat ihatarnamesi, İzmir 21. İcra Müd. nün …/… E sayılı icra takip dosyası, İzmir 21. İcra Müd.nün …/… E sayılı icra takip dosyası, İzmir 10. İcra Hukuk Mah.nin …/… E sayılı dava dosyası, celb ve ibraz edilip, incelenip değerlendirilmiştir.
İzmir 10. İcra Hukuk Mah.nin …/… E sayılı dava dosyasının yapılan incelemesinde; davacının (eldeki davanın davalısı borçlu …), davalının … Bankası Aş, davanın ise davacı-borçlu … hakkında yapılan İzmir 21. İcra Md’nün …/… E sayılı icra takip dosyasındaki borcun dava dışı asıl borçlu … Tekstil Aş ile davalı … Bankası Aş arasında yapılan borç ödeme planı ve tasfiye sözleşmesi gereğince borcun yeniden yapılandırıldığı ve bu yapılandırma dışında ayrıca masraf talebine ilişkin icra takibi yapılamayacağı nedeniyle takibin usulsüz olduğu, bu nedenle takibin iptaline ilişkin dava olduğu ve yargılamasının halen sürdüğü anlaşılmıştır.
İzmir 21. İcra Müd. nün …/… E sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklının-davacı … Bankası Aş , borçlunun-davalı … olduğu, alacağın 9.615,00.-TL asıl alacak, fer’ileriyle birlikte toplam 11.216,91.-TL tutarındaki alacak ve ayrıca 50 adet çek garanti tutarı toplamı olan 30.000,00.- TL gayrinakit nakdi teminat depo edilmesi için yapılan genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibi olduğu ve takibin dayanağının kredi sözleşmesi, ihtarname, banka kayıt ve belgelerine ilişkin olduğu, takibe süresi içerisinde borca, işlemiş faize ve ferilerine itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İzmir 21. İcra Müd. nün …/… E sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklının-davacı … Bankası Aş , borçlunun-dava dışı asıl borçlu … Tekstil Aş olduğu, alacağın 9.615,00.-TL asıl alacak, fer’ileriyle birlikte toplam 11.216,91.-TL tutarındaki alacak ve ayrıca 50 adet çek garanti tutarı toplamı olan 30.000,00.- TL gayrinakit nakdi teminat depo edilmesi için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi olduğu ve takibin dayanağının kredi sözleşmesi, ihtarname, banka kayıt ve belgelerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı- borçlu eldeki itirazın iptali davası yönünden, az yukarıda incelenen İzmir 10.İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… E sayılı dava dosyası yönünden derdestlik itirazında bulunmuş ve esasen derdestlik zaten dava şartı olmakla resen de gözetilmesi gereken unsurlardan olduğu, ancak sözü edilen İcra Hukuk Mahkemesi dava dosyasının konusu da eldeki davaya konu olan icra takip dosyası olmakla birlikte, bilindiği üzere icra hukuk mahkemelerinde takip hukuku yönünden açılan davalar sadece takip hukuku bakımından hüküm ifade etmekte, ancak uyuşmazlığın genel mahkemelerde yapılacak yargılama ile ayrıca çözümlenmesine engel teşkil etmeyeceği açıktır. Bu itibarla, davalı-borçlunun bu yöndeki derdestlik itirazlarının hukuki bir dayanağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Asıl davada dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan rapor dosyaya sunulmuştur.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı … Tekstil Aş arasında dosyada mübrez Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi başlıklı 1.500.000,00.- USD tutarlı bir kredi sözleşmesi yapıldığı, kredi sözleşmesine eldeki davanın davalısı olan …’nin de müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza koyduğu, kredi borcunun taraflar arasında yapılan 07/06/2005 tarihli uzlaşma tutanağı ile yeniden yapılandırılarak borç tasfiye işlemi yapıldığı, ödeme planı düzenlendiği, ancak bu ödeme planında belirtilen asıl borç dışında söz konusu genel kredi sözleşmesi hükümleri gereğince, davacı banka tarafından asıl borçluya eldeki davanın da konusunu oluşturan 9.615,00.- TL masraf bedeli de tahakkuk ettirildiği, bu bedelin ödenmediği, ayrıca 50 adet çek nedeniyle 5941 sayılı yasa gereğince davacı bankanın ödeme yükümlülüğünde olan asgari tutar yönünden 30.000,00.- TL bedelli gayrinakdi bedelin de depo edilmesinin davacı banka tarafından hem dava dışı asıl borçlu, hem de eldeki davalı borçlu kefilden kat ihtarnamesiyle tahsil edilmek istendiği, ihtarname tebliğine rağmen bu bedelin tahsil edilemediği, asıl borçlunun 16/05/2012, kefil-davalı- borçlu …’nin ise 08/05/2012 tarihinde temerrüde düştükleri, ancak kefilin temerrüdünün asıl borçlunun temerrüdünün önüne geçemeyeceği gözetilerek, davalı kefilin de temerrüt tarihinin asıl borçlunun temerrüt tarihi ile aynı tarih olarak kabulü gerektiği, öte yandan davacı bankanın her ne kadar takip talebinde %94,50 oranında temerrüt faizi talep etmiş ise de, eldeki davanın dava dilekçesinde temerrüt faiz oranını %12,61 e düşürdüğü ve buna göre talepte bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince hesaplamanın buna göre yapıldığı, sonuç itibariyle davacının davalı taraftan takip tarihi itibariyle 9.395,91.- TL asıl alacak, ferileriyle birlikte toplam 9.703,80.- TL nakdi, 30.000,00.- TL de gayrinakdi alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememize ilişkin asıl davanın bu şekilde yargılama süreci tamamlanma aşamasında iken, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2012 tarih …/…-… sayılı birleştirme kararıyla bu mahkemeye ait dava dosyası dosya arasına gelmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Birleşen davada davacı … Tekstil İşl. A.Ş dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı bankadan kredi kullandığını, kullanılan kredinin borcunu tasfiyesine yönelik olarak 07/06/2005 tarihli protokol yapıldığını, borcun protokol hükümlerine göre taksitler halinde ödenerek tasfiye edildiğini, ancak buna rağmen davalı bankanın noter ihtarnamesi ve daha sonra da İzmir 21.İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı icra takip dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, oysa borçların ödendiğini, bu nedenle takibin yersiz olduğunu, takibin iptali için İzmir 10.İcra Hukuk Mahkemesi’nin

…/… E sayılı dava dosyasıyla da takibin iptali davası açtıklarını, davanın hala derdest olduğunu, bunun dışında davalı bankanın kefil … hakkında da İzmir 21.İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi yaptığını, takibe itiraz üzerine İzmir 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E sayılı dava dosyasıyla da itirazın iptali davası açıldığını bu davanın da halen derdest olduğunu, bu nedenlerle davalı bankanın davaya konu olan herhangi bir borcunun kalmadığını, ihtarnamede istenilen bedelin uzlaşma tutanağı dışında bir borç olduğunun ileri sürüldüğü, bu sebeplerle İzmir 21.İcra Müd.’nün …/… E sayılı dava dosyasında dolayı davalıya hem nakdi alacak hem de çek depo tutarı olarak istenilen 30.000,00.-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine ve %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı banka vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmakta hukuki yarar olmadığını, birleştirme kararı verilmesini, davacının müvekkili bankaya genel kredi teminat sözleşmesi kapsamında 9.615,00.-TL masraf bedeli olarak nakdi ve 5941 sayılı yasanın 3. md. gereğince müvekkili bankanın ödemeyi garanti ettiği 30 adet çek yaprağı tutarı karşılığı 30.000,00.-TL gayrinakdi alacağının bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava; davacı hakkında davalı bankanın kullandırmış olduğu genel kredi ve teminat sözleşmesi kapsamında borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Asıl ve birleşen davada İddia, savunma, bilirkişi raporu ile dosya içerisindeki tüm delil ve belgelerin incelenmesi sonucunda; davacının dava dışı asıl borçlu şirkete az yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmesinde kredi kullandırdığı, davalı-kefil borçlunun bu sözleşmede kefil olarak yer aldığı, borcun dosyada mübrez 07/06/2005 tarihli uzlaşma tutanağı ile yeniden yapılandırılarak borç tasfiye işlemi yapıldığı, ödeme planı düzenlendiği, ancak bu yapılandırma ve ödeme planının dışında genel kredi sözleşmesi hükümleri gereğince de masraf bedeli olarak davacı bankanın hem asıl borçludan hem de kefil-davalıdan yapılan işlemlerin masrafını talep etme hakkının bulunduğu, dolayısıyla buna ilişkin yapılan icra takibine itirazda davalının haksız olduğu, ancak icra takibinin miktar itibariyle fazla olduğu, dolayısıyla itirazın kısmen iptali gerektiği, öte yandan az yukarıda incelenen dava dışı asıl borçlu hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi olan İzmir 21. İcra Md’nün …/… E sayılı icra takip dosyasıyla eldeki davanın konusunu oluşturan icra takip dosyasının aynı borç için yapılan takipler olması nedeniyle, takip ve tahsilde tekerrüre yol açılamaması gerektiği, diğer taraftan ise alacaklı- banka vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiş olmakla birlikte oranını belirtmediği görülmekle, icra takip tarihinin 25/06/2012 tarihi olduğu, buna karşılık 2004 sayılı İİK’nun 67/2 maddesinin son cümlesinde 6352 sayılı yasanın 11.maddesiyle yapılan değişiklikle %40 olan icra inkar tazminat tutarı %20’ye düşürülmüş olmakla birlikte, bu yasa değişikliğinin 02/07/2012 tarihinde kabul edildiği ve bu kanunun 05/07/2012 tarihli Resmi Gazete’nin 28344 nolu nüshasında yayınlandığı, bu değişikliğin de yayımlanma tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği göz önüne alınarak, buna göre %20 tutarındaki icra inkar tazminatı uygulamalarının ancak 05/07/2012 tarihinden sonra yapılacak icra takiplerinde uygulanması gerektiği, bu tarihten evvel yapılan icra takiplerinde ise %40 olan önceki oranın uygulanması gerektiği, eldeki takip tarihinin de bu tarihten önceki tarih olan 25/06/2012 tarihi olmakla davada uygulanacak olan icra inkar tazminatı oranının %40 oranı olduğu anlaşılmış, davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin hüküm kurulması uygun görülmüştür.
Mahkememizin 19.12.2013 tarihli bu kararının temyiz edilmesi sonucu dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin …/… Esas ve …/… Karar sayılı Bozma kararına göre “Davacı banka ile davalı müteselsil kefil ve birleşen davanın davacısı asıl borçlu arasında 07.06.2005 tarihli “ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı – 2” başlıklı bir tasfiye protokolü imzalanmış ve anılan protokol gereğince son taksidinde 2010 tarihinde ödenmesi ile protokol kapsamındaki borç ve fer’ilerin sona erdiği takibin ise 2012 yılında açıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık asıl ve birleşen davaların konusunu oluşturan icra takiplerindeki borçların sözü edilen tasfiye protokolü kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu borcun anılan tasfiye protokolü kapsamında kalmadığı yönünde görüş bildirilmiş ise de bilirkişi raporuna gerekçeleri de gösterilmek suretiyle asıl borçlu ve müteselsil kefil tarafından vekilleri vasıtasıyla itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece rapora yönelik itirazların değerlendirilmesi ve dava konusu borcun anılan tasfiye protokolü kapsamında kalıp, kalmadığı hususunda konusunda uzman bir bilirkişi ya da bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklinde bozularak dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Bozmaya uyulmak sureti ile yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak kök ve ek raporlar alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre davalara konu icra takipleri ile talep edilen alacak kalemlerinin 07.06.2005 tarihli protokol ile tasfiye edilen borcun dışında olduğu,protokole konu borçların şirketin kullanmış olduğu döviz kredilerinin tasfiyesine ait olduğu,icra takibine konu edilen alacakların ise protokol sonrasında sarf edilen ve genel kredi sözleşmesinin 7.maddesine göre kredi kullanana ait olduğu belirlenen ve ve sarf belgesi sunulan masraf tutarlarına ilişkin olduğu,dolayısı ile bankanın bu masrafları sözleşmeye göre kredi borçlusu ve kefalet limiti dahilinde kefilden talep edebileceği,buna göre 25.06.2012 takip tarihi itibari ile davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 7301,56 TL asıl alacak, 143,22 TL %12.61 oranında işlemiş faiz,7.16 TL faizlerin %5 gider vergisi,117,83 TL noter ihtarname masrafı olmak üzere 7569,77 TL nakdi alacak ve 30.000,00 TL gayri nakdi çek depo tutarı olmak üzere alacaklı olduğu anlaşılmakla asıl davanın ve birleşen davanın da kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi ile dosya yeniden Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk dairesinin …/… Esas ve …/… Karar sayılı bozma ilamına göre; ” Asıl davada, davalı kefil gayrinakdi kredi mahiyetinde olan çek bedellerinin blokesinden sözleşmeye göre sorumlu olmadığı halde davacının bu yöndeki talebinin kabulünün doğru olmadığı, Yine Asıl ve birleşen dava yönünden davacı bankanın kredi müşterisi … Tekstil A.Ş. olup kefili de asıl davanın davalısı …’dir. Banka ile kredi müşterisi arasında 07.06.2005 tarihli protokol ile borç tasfiyesi yapılmış davacı bankanın, asıl davada davalı kefilden, birleşen davada davacı kredi müşterisinden, istediği nakdi alacak bankanın bu protokolün imzalanmasından sonra yaptığı masraflara dayalı bir alacaktır ancak bu alacak kalemleri arasında kredi teminatı olarak ipotek tesis edilmiş taşınmazın ipotek tesisinden sonra ve hatta ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidilmesinden sonra yaptırılmış gayrimenkul değerleme raporları olduğu anlaşılmaktadır. Bu raporlar takip süreci dışında banka tarafından ihtiyaç duyulduğu için yaptırılmıştır. Bankanın ipotek tesis edilmeden önce ipotek tesis edilecek taşınmazın gerçek değerini saptamak için yaptıracağı gayrimenkul değerleme raporunun masraflarını kredi müşterisinden istemesi mümkün ise de bir kere ipotek tesis edildikten sonra herhangi bir sebeple alacağı bu tür raporların giderlerini kredi sözleşmesine yüklemesi mümkün değildir. Çünkü bunlar kredinin verilmesi için gerekli değildir. Kredi sözleşmesinin 7. maddesinde her ne kadar “..Müşteri bu sözleşmenin ve bu nedenle verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerin gerektirdiği ve gerektireceği her türlü masrafların ve halen mevcut ve ileride konulacak her türlü vergi, resim ve harçlarla tarh edilebilecek cezaların, sigorta prim ve masraflarının bunlarda vuku bulacak artışların kendisine ait olacağını, bunları nakden veya hesaben ödemeyi şimdiden kabul eder” hükmü varsa da bu hüküm hakkaniyete aykırı uygulamalara kaynak teşkil edemez.” şeklinde Mahkememiz kararının bozulmasına karar verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay Bozma ilamına uyulmuştur. Buna göre asıl dava bakımından davalı kefil …’nin davacı bankanın dava ettiği iki çeşit alacak talebinden biri olan çek bedellerinden sorumlu olmadığı belirlenmiş, yine asıl ve birleşen davanın konusunu teşkil eden masraf talebi bakımından ise kredi müşterisi ve kefilden yukarıda bozma ilamında belirtilen gerekçe ile masraf talep edilemeyeceği belirlendiğinden asıl dava bakımından davacı bankanın davasının reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava bakımından; davacı … Bankasının davalı kefil … aleyhine açtığı davanın reddine,
2- Birleşen dava bakımından davacı … Tekstil AŞ’nin davasının kabulü ile davacı borçlu … Tekstil AŞ’nin İzmir 21. İCra MD’nün …/… E sy takip dosyasında takip alacaklısı … Bankasına borçlu olmadığının tespitine,
Takip miktarı olan 11.216,91.-TL’nin %20’si miktarındaki tazminatın birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine,
3- Asıl dava yönünden;
*Karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL harcın peşin alınan 113,55.-TL harçtan mahsubu ile bakiye artan harç olan 32,85.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde asıl davada davacı … Bankası Aş’ye iadesine,
*Davacı … Bankası AŞ’nin yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
*Davalı … kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 5.100,00.- TL vekalet ücretinin davacı … Bankası Aş’den tahsili ile bu davalıya vekili yararına verilmesine,
*Davalı …’nin yapmış olduğu yargılama giderleri olarak; tebligat ve bilirkişi ücreti 575,00.-TL, temyiz harç ve masrafları 600,40.-TL olmak üzere toplam 1.175,40.- TL ‘nin davacı … Bankası Aş’den tahsili ile bu davalıya verilmesine,
4- Birleşen İzmir 7. ATM’nin …/… E sayılı dosyası yönünden;
*Karar ve ilam harcı olan 766,22.- TL’den peşin alınan 191,60.- TL harcın mahsubuyla bakiye eksik kalan harç olan 574,62.- TL harcın davalı … Bankası Aş’den tahsili ile hazineye gelir kaydı gerekmekte ise de; mahkememizin ilk kurulan 09/01/2018 tarihli hükümde belirlenen 57,53.-TL’lik bakiye karar harcı için 22/03/2018 tarihinde davalıdan karşılanmak üzere harç tahsil müzekkeresi yazıldığından 574,62.- TL’den önceki tahsil edilen 57,53.-TL’nin mahsubuyla bakiye eksik kalan 517,09.-TL’nin davalı … Bankası Aş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
* Davacı … Tekstil Aş kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince hesap edilip takdir edilen 5.100,00.- TL vekalet ücretinin davalı … Bankası Aş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
* Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 219,65.-TL, tebligat, posta ve bilirkişi ücreti gideri olarak 503,50.-TL olmak üzere toplam 723,15.-TL yargılama giderinin davalı … Bankası Aş’den alınarak davacı … Tekstil Aş’ye verilmesine,
* Davalı … Bankası AŞ’nin yaptığı harç ve masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal temyiz süresi içinde, Yargıtay yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”