Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/577 E. 2022/880 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/577 Esas
KARAR NO : 2022/880
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 16/01/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin ticari defterleri ve belgelerinin Serbest Muhasebeci Mali Müşavir … tarafından tutulmakta olup; müvekkiline ait, 01.01.2015 ve 30.10.2020 dönemine ilişkin tüm defter ve mal alış belgeler ile SGK işyeri dosyaları, kayıt işlemleri ile bazı yasal işlemlerin yerine getirilmesi amacıyla yukarıda adı geçen mali müşavire tevdi edilmiş olup söz konusu belgelerin Mali Müşavirin ofisinde saklandığını, Mali Müşaviri …’un “… Mah … Sok, No:… B Blok Kat … D:… Bayraklı/ İZMİR” adresinde bulunan muhasebe bürosunun, 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen 6.6 şiddetindeki İzmir depreminde ağır hasar aldığını, sonraki dönemlerde yıkım ekipleri tarafından binadan herhangi bir eşya alınmasına izin verilmeksizin binanın yıkımının gerçekleştirildiğini, müvekkili … İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait 2015-2016-2017-2018-2019-2020 yılları için tutulan yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul karar ve müzakere defteri, SGK Dosyaları (Bildirimler, Bordrolar Dahil), alış-satış belgeleri (Faturalar, İrsaliyeli Faturalar, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Sevk İrsaliyesi, Taşıma İrsaliyesi), tahsilat ve tediye belgeleri, resmi kurumlardan gelen yazılar ve bunlara ilişkin müvekkil şirketin cevabi yazıların zayi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, ticari defter ve belgelerin zayi olduğu gerekçesi ile zayi belgesi verilmesi talepli iş bu davaya mahkememizin 25/11/2021 … Esas, … Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir,
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 08/06/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla; “…Dava, deprem nedeniyle ticari defter ve belgeler hakkında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacıya, muhasebecisinin deprem nedeniyle binasının yıkım kararı uyarınca yıkıldığını ve ticari belgelerini alamadığını mail yoluyla bildirmiş olup bu mail tarihinin 29.01.2021 olduğu, dava tarihinin 08.02.2021 olup dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre yasal hak düşürücü süre içinde davanın açılmış olduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere, 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla, tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir. TTK 82/1.maddeye göre de; her tacir; ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, alınan ticari mektupları, gönderilen ticari mektupların suretlerini, 64. maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.
TTK’nın 82. maddesinde neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir (Bu yönde bknz. Yargıtay 11. HD 2014/12543 E.-2014/19170 K). Bununla birlikte, talebe konu belgelerin somutlaştırılması gerekmekte olup, genel kapsamlı bir zayi kararı verilmesi ise mümkün değildir.
Davacı tarafça zayi belgesi verilmesini istediği belge türlerinin açıklandığı, ancak ayrıntılarıyla bildirilmediği, bu kapsamda hangi tür SGK kayıtlarının istendiğinin belirtilmediği, tahsilat-tediye belgelerinin belirleyici olarak bilgilerinin belirtilmediği, yine alış faturalarının da bir beyan dilekçesi altında netleştirilmek suretiyle mahkemeye bildirilmediği, bu şekilde geniş bir kapsam altında talepte bulunulmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Ancak TTK’da belirtilen belgelerin sınırlayıcı sayımla belirlenmediği de dikkate alınarak, mahkemece davacıya talebini somutlaştırması, hangi yasal sorumlulukları nedeniyle hangi belgeler için zayi belgesi verilmesi istediğine dair tek tek açıklayıcı beyanının alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru olmamış, HMK 353/1-a-6.madde uyarınca mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir…” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememizin 2022/577 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan dosyanın yapılan yargılaması sonunda;
1-Tüm dosya kapsamından; davacı TTK’nun 82. maddesi gereğince ticari defter ve belgelerini zayi olduğu gerekçesi ile zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. TTK’nun 82/7. maddesi gereğince, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Madde içeriğinden de anlaşıldığı üzere zayi belgesi isteyebilmek için ticari detfer ve belgelerin bir afet neticesinde ziyaa uğraması veya hırsızlıkla zayi olması gerekmektedir. Yine ziyaa uğradığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde talebin mahkemeye ulaştırılması gerekmektedir.
2-Somut olayda davacı 30/10/2020 günü İzmir ilinde meydana gelen deprem sonrası ticari defter ve diğer sair belgelerinin bulunduğu muhasebecisine ait işyerinin acil yıkım kararı ile yıkıldığını, defterlerin ve diğer belgelerin alınmasının mümkün olmadığını, ticari defter ve kayıtların binanın yıkılmasıyla zayi olduğunu ileri sürerek ticari defter ve kayıtlarının, faturaların, gider belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ekinde davacının muhasebeciliğini … adlı serbest muhasebeci mali müşavirin yürüttüğüne dair kayıt örneği sunulmuştur. Mahkememizce yapılan araştırma sonucu dosyaya giren Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 26.03.2021 tarihli cevabi yazı ekinde yer alan bilgilerden anılan SMMM …’a ait işyerinin bulunduğu binanın deprem sonrasında kontrollü olarak yıkıldığı tespit edilmiştir.
3-Mahkememizce davacı hakkında yürütülen bir vergi incelemesi bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılmış gelen müzekkere cevaplarına göre davacının vergi incelemesi altında olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinden davacıya ait 2015 yılına ait ticari defterlerin İzmir 11.Noterliği’nce, 2016-2020 yılları aralığında kullanılan ticari defterlerin İzmir 9.Noterliği’nde açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı, seri ve sıra noları gösterilen fatura ve sevk irsaliyelerinin basım bilgilerinin Kemeraltı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 15.09.2021 tarihli cevabi yazısı ekinde gösterildiği görülmüştür.
4-6102 sayılı TTK’nın 64. maddesinde, her tacirin ticari defterleri tutmakla yükümlü olduğu, 82/1 maddesinde, Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, Alınan ticari mektupları, Gönderilen ticari mektupların suretlerini, 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir.
5-Dosya kapsamında davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmasına dair kayıtların getirtildiği, yine fatura ve sevk irsaliyelerinin basımına ilişkin kayıtların da getirtildiği, diğer defter ve belgelerin kanunen tutulması zorunlu defter ve kayıtlardan olduğu, ayrıca yine bu defter ve kayıtların düzenli olarak tutulmasını sağlayacak fatura ve sevk irsaliyesi gibi belgeler hakkında da zayi belgesi verilebileceği değerlendirildiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi’nin yukarıda alıntılanan kaldırma kararı sonrası mahkememizce davacı vekiline zayi belgesi verilmesi talep edilen belgeleri somutlaştırması hususunda süre verilmiş, davacı vekilinin 08/08/2022 tarihli beyan dilekçesi ile;
-Davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar,
-Davacı şirket tarafından alınan ve kullanılan faturalar-belgeler,
-Tahsilat ve Tediye Belgeleri,
-SGK Dosyaları,
-Resmi kurumlardan gelen yazılar ve bunlara verilen cevabi yazılar,
Yönünden zayi belgesi verilmesi talep edildiği görülmüştür.
6-Somut olayda davacıya ait ticari defterlerin ve zayi belgesi verilmesi talep edilen belgelerin 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir ilinde meydana gelen deprem sonucunda Muhasebeci …’a ait ofiste bulundukları ve binanın yıkılması sonrası zayi oldukları anlaşılmaktadır. Davacının bu belgelerin zayi olmasında bir kusuru bulunmayıp defter ve belgelerin bulunduğu yerin muhasebe bürosu olduğu dikkate alındığında zayi belgesi verilmesi koşullarından doğal afet sonucu zayi olma şartının sağlandığı değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça ticari defterler, satış faturaları ve alış faturaları yönünden belgelerin noter tasdik tarihler, seri numaraları ve tarihleri ibraz edilerek ve bir kısım alış belgeleri doğrudan bilgileri ile birlikte 08/08/2022 tarihli dilekçe ekinde gösterilmek suretiyle somutlaştırılmış ise de bunlar dışındaki tahsilat ve tediye belgeleri, SGK belgeleri yönünden ve resmi kurumlardan gelen yazılar ve bunlara istinaden verilen cevaplar yönünden herhangi bir ayırt edici bilgi sunulamadığı görülmüştür.
Davacının zayi belgesi verilmesini talep ettiği SGK belgeleri ve resmi kurumlarca yazılan yazıların ve bunlara verilen cevapların tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olduğu anlaşılmakta ise de hangi belgenin zayi olduğuna ilişkin somut bir açıklamanın yer alması gerektiği, aksi durumda genel bir ifade ile, örneğin “resmi kurumlardan gelen tüm yazıların” şeklinde genel ve soyut bir ifade ile zayi belgesi verilemeyeceği, zira davacıdan talep edilebilecek herhangi bir belgeye istinaden adeta davacıya sınırsız ölçüde sorumsuzluk sağlayan bir ilamın verilmesinin kanunun özüne uygun olmadığı gibi ilamda zayi olduğu belirtilecek belgenin ne olduğunun da ayırt edici şekilde en azından tarihinin veya sayısının belirli olması gerektiği, aksi durumda davacının kendisinin dahi varlığından haberdar olmadığı, var olup olmadığı dahi belirli olmayan belgelerle ilgili zayi belgesi verilmesi anlamına geleceği, örneği “tüm satış belgeleri” veya “tüm alış belgeleri” gibi genel geçer bir ifade ile sınırları çizilmemiş bir mahkeme ilamı verilmesinin de mümkün olmadığı, zira 6100 sayılı HMK’nın 297/2. Maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Hükmü düzenlenmiş olup, mahkeme kararında tarafa tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, genel geçer bir ifade ile belirsiz sayıda ve yine belirsiz belgelerin zayi olduğuna karar verilmesinin bu itibarla da mümkün olmadığı, aksi durum ve tutumun davacıya sınırsız belgelere ilişkin sınırsız sayıda hak tanınması anlamına geleceği, böyle bir ilamın kanunun mağduriyeti önlemeye yönelik amacını aşacak sonuçlara yol açabileceği dikkate alınarak davacı tarafça somutlaştırılmayan ve ayırt edici özellikleri gösterilmeyen SGK belgeleri, resmi kurumlardan gelen cevabi yazılar, Serbest meslek makbuzları, gider makbuzları, tahsilat ve tediye makbuzları ile diğer somutlaştırılmayan belgeler yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
7-Davacı vekilince SGK’ya verilen dönemlik bordro ve formlar hakkında da zayi belgesi verilmesi talep edilmiş ise de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre resmi kayıtlara giren belgelerin ilgili kurumdan her zaman istenebileceği, dosyaya SGK tarafından cevabi yazı ile gönderilen belgelerin halihazırda SGK kayıtlarında yer aldığı ve bunlarla ilgili zayi belgesi verilmesinde davacının hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek bu kısım yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE ; davacı şirkete ait,
2015-2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir, Envanter Defterlerinin ve yönetim kurulu karar defterlerinin,
-Yönetim kurulu karar defteri ve ortaklar pay defterinin,
-Davacının seri ve sıra noları A-10501-11000, A-39401-39650, A-157501-157750 başlangıç ve bitiş noları dahil bu aralıkta yer alan tüm faturalarının,
-Davacı vekilinin 08/08/2022 tarihli dilekçesi ekinde mahkememize sunulan 130 sayfalık fatura listesinde ayrıntıları yer alan her bir alış faturasının,
30/10/2020 tarihinde İzmir ilinde meydana gelen deprem dolayısıyla ağır hasar gören binanın kontrollü olarak yıkılması sırasında enkaz altında kalarak zayi olduğunun tespitine, Davacı vekilinin 08/08/2022 tarihli dilekçesi ekinde mahkememize sunulan 130 sayfalık fatura listesinin kararın eki sayılmasına, her bir sayfasının mahkememiz mührü ve hakim imzası ile tasdik edilerek karara eklenmesine,
-SGK işe giriş-çıkış bildirgeleri yönünden kurum sisteminden bu kayıtların her zaman elde edilebileceği gözetilerek dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
-Diğer belgeler yönünden taleplerin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/12/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”