Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/557 E. 2023/136 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/557 Esas
KARAR NO : 2023/136

DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı ortağının çok kısa süre içinde ödemek üzere ödünç para istemesi üzerine, 22/12/2021 tarihinde, KuveytTürk Bankası üzerinden, davalıya ait … İBAN numaralı hesabına 100.000,00-TL miktarlı parayı, “BORÇ OLARAK Gönderim” açıklamasıyla ……. İşlem Referans numarası ile ödünç olarak göndermiş olup davalı şirket ortağı tarafından para alındığını, müvekkili, banka üzerinden davalıya borç olarak göndermiş olduğu parayı tüm iade taleplerine rağmen geri alamadığını, davalı şirket yetkilisinın davalı şirket ortağına söz konusu eylemi ile kendisinin de 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ilgili hükümlerine göre “şirketi zarara uğrattığı”na yönelik sıklıkla ikazda bulunduğunu, davalı yanın parayı ödeme borcunu yerine getirmemesi nedeniyle borçlu aleyhine İzmir 7. İcra Dairesine …Esas numarası ile alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, borçlunun hiçbir yazılı belge, delil sunmadan haksız ve kötü niyetli olarak takibi sürüncemede bırakma amacıyla borcu bulunmadığı yönünde itiraz ettiğini, nitekim, icra takibine konu alacak banka havalesine dayanmakta olup havale açıklamasında gönderilen paranın ne amaçla gönderildiğinin açıkça belirlendiğini, davalı borçlunun, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün …Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz İtiraza karşı fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile takibe konu talebimizin şimdilik; 100.000,00-TL’sinin icra takibinin borçluya tebliğ edildiği 04/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi için İtirazın iptaline, davalı tarafından yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan, davalı aleyhine, %20’den aşağı olmayan İcra İnkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilerek, söz konusu bedelin davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: İzmir 7. İcra Dairesine …Esas sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtları, İrsaliyeli Fatura suretleri delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan … tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Sayın Mahkemenizin verdiği talimat doğrultusunda; davacı ticari defterleri ve dayanağı belgeleri üzerinde ve dosya kapsamında yapılan inceleme ve Raporun “İnceleme Ve Değerlendirmeler” bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda;
Davalının Ticari defterlerini sunmadığı ve/veya yerini mahkeme dosyasına bildirmediği için incelemenin yapılamadığı,
Davacı Ticari Defterlerinin Tasdikine ilişkin Yapılan İncelemede; * 2020-2021-2022 yılına ait ticari defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde – yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. Maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikine ilişkin 2020-2021 yıllarına ait yevmiye defterinin kapanış tasdik sayfalarının sunulmadığı, 2022 yılı yevmiye defteri kapanış tasdiki için sürenin bulunduğu, ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
Davacının Pay Defteri Üzerinde yapılan İncelemede;
Davacının İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından onaylanan 30.11.2018 tarihli … nolu pay defterinin 2.sayfasında davalı …’ya ait sayfada 165 adet beher değeri 100 TL, toplam değeri 16.500,00 TL hissesinin bulunduğu, yönetim kurulunun …….. sayı 03.07.2019 nolu kararı ile …’dan nominal değeri 8.000,00 TL olan 80 adet hissenin devir alındığı, yönetim kurulunun 09.10.2020 tarih 2020/1 nolu kararı ile 80 adet hissenin …’ya nominal değeri üzerinden devredildiği, Davacıya ait ticari defter kayıtlarında;
Davacı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin olduğuna dair herhangi bir kaydın bulunmadığı,
Davacının davalıya Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. hesabından 22.12.2021 tarihli “ borç olarak gönderim” açıklamalı gönderdiği 100.000,00 TL tutarlı ödemenin davacı ticari defterlerinde 31.12.2022 tarihli 0099 nolu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu,
Davalının dava konusu paranın gönderilme tarihi olan 22.12.2021 tarihinde şirketin ortağı olduğu tespit edilmiştir.
Sayın mahkemenizin takdirlerine saygılarımla arz ederim…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacı şirket tarafından, şirket ortağı olan davalı …’ya 22/12/2021 tarihinde borç olarak 100.000,00-TL para gönderildiğini, davalının tüm taleplere rağmen bu parayı iade etmediğini ileri sürerek itirazın iptalini ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalı tarafça davaya cevap verilmemiş, yargılama sırasında paranın borç olarak gönderilmediği, şirket tarafından kar payı dağılımı yapılmadığı ve bu nedenle davalıya gönderildiği savunulmuştur.
4-Mahkememizce öncelikle görev yönünden inceleme yapılmış, davalı …’nın paranın gönderildiği tarih ve dava tarihi itibariyle şirket ortağı olduğu şirket pay defterinin incelenmesinden anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 4.maddesi uyarınca Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan kaynaklanan davaların mutlak ticari dava sayılacağı, davacı şirket ile ortağı arasındaki para gönderme ilişkisinden kaynaklanan davada Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacağından mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
5-Davalı tarafça davaya cevap verilmemiş, yargılama aşamasında ticari defter incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz süresi içerisinde sunulan 06/02/2023 tarihli dilekçe ile ıslah talebinde bulunulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun istikrarlı uygulamasına göre ıslah ancak süresinde gerçekleştirilen bir usul işlemine yönelik olarak gerçekleştirilebilecek olup, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve hiç sunulmamış olan cevap dilekçesinin ıslahı mümkün olmadığından ıslah yoluyla cevap dilekçesi süresi içerisinde ileri sürülmeyen savunmaların ıslah yoluyla da savunulamayacağı değerlendirilmiştir.
6-Davacı tarafça davalıya “Borç olarak gönderim” açıklaması ile 22/12/2021 tarihinde 100.000,00-TL para gönderildiği dosya kapsamında temin edilen banka hesap hareketleri ile sabit olup uyuşmazlık konusu bu paranın davacı şirkete iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı şirketin göndermiş olduğu paraya ilişkin işlem açıklamasında borç olarak gönderildiği açıkça düzenlenmiştir. Davalı ortak tarafından bu paranın bir alacağa istinaden kendisine gönderildiğine dair somut bir delil sunulmadığı gibi, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile davacı şirketin kar payı dağılımı yapmadığı savunulmuş olup dolaylı olarak para alındığı ikrar edilmiştir. Davalı tarafça şirket kayıtlarının davalı ortağa incelettirilmediği, şirketin kar payı dağılımı yapmadığı itiraz dilekçesi ile ileri sürülmüş ise de bu hususlarda davacı tarafın savunmanın genişletilmesine muvafakati bulunmadığı gibi, bu hususlarda şirket ortağının Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca hak arama yollarına gidebileceği, şirket yönetiminin şirket ortağının haklarını kısıtlayan uygulamaları bulunması halinde dahi bu hususların şirketin borç açıklaması ile göndermiş olduğu paranın iadesini talep etme hakkını ortadan kaldırmayacağı değerlendirildiğinden davalı tarafın bu yöndeki savunma ve itirazları davanın reddi sebebi olarak görülmemiştir.
7-Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere davacı şirket tarafından davalı şirket ortağına borç açıklaması ile gönderilen 100.000,00-TL tutarlı EFT işleminin banka kayıtları ile ispat edildiği, davalı ortak tarafından bu paranın borç dışında başka bir hukuki nedenle gönderildiğinin ispat edilemediği, bu itibarla davacı şirketin gönderdiği borç paranın iadesini talep etme hakkının bulunduğu değerlendirildiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
8-Davacı ile davalı arasındaki para gönderme işleminde açıkça borç kaydı bulunduğu, davalının itirazını haklı kılar ölçüde yargılamayı gerektirir bir ihtilafın bulunduğuna dair somut savunmasının bulunmadığı, bu itibarla alacağın miktarının ve varlığının davalı tarafça bilinebileceği ve alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirildiğinden %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir 7. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan davalı itirazının iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek dava değerinin %20’si oranında hesaplanan 20.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.831,00-TL harçtan peşin olarak alınan 1.707,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 16.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 80,50-TL posta ve tebligat ücreti, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.161,2‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır