Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/551 E. 2022/754 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/551 Esas
KARAR NO : 2022/754

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Kooperatif ortaklığından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 12/12/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin SS…. Kooperatifindeki …’na ait üyelik hak ve hissesinin tamamını aktif ve pasifi ile birlikte Bornova 1.Noterliği’nin 29/01/2018 tarih ve …yevmiye numaralı Kooperatif Hisse Devri ile devraldığını, daha sonra kooperatifin 20/12/2019 tarihinde yapılan olağanüstü toplantısında müvekkilinin kendi isteği ile istifa ettiğini ve karar defterinde de görüleceği üzere istifasının kabulü ile üyeliğinin sona ermesine karar verildiğini, davalı kooperatifin ferdileşmeye geçmesi üzerine 1993 yılından beri kooperatif adına kayıtlı olan taşınmazlarda, 16/12/2019 tarihinde ferdileşen İzmir İli Bornova İlçesi, …Mahallesi, … ada 3 parsel ve 7 parsel, İzmir İli Bornova İlçesi, … Mahallesi … ada 2 parsel, … ada 8 parsel, … ada 17 parsel sayılı taşınmazlarda, 03/02/2020 tarihinde ferdileşen İzmir İli Bornova İlçesi, … Mahallesi, … ada 25 parsel sayılı taşınmazda, 07/02/2020 tarihinde ferdileşen İzmir İli Bornova İlçesi, … Mahallesi… ada 1 parsel sayılı taşınmazda ve 18/02/2020 tarihinde ferdileşen İzmir İli Bornova İlçesi, … Mahallesi … ada 1 parsel ve … ada 6 parsel sayılı taşınmazlarda müvekkilinin hissedar olduğunu ancak İzmir İli Bornova İlçesi, … Mahallesi … ada 7 parselde tapuya kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın ferdileşmeye geçilmesine rağmen halen davalı kooperatif adına kayıtlı olarak kaldığını beyan ederek davalı tarafça müvekkiline devrinin yapılmaması nedeniyle müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verilmiş olduğundan dava konusu taşınmazın tapu kaydına 3.kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına ve dava konusu taşınmazdaki 1/131 hisse oranındaki tapu kaydının iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; öncelikle dava ve talep hakkını kabul anlamına gelmemek kaydıyla zamanaşımı ve/veya hak düşürücü süre itirazları bulunduğunu, davanın bu bakımdan reddi gerektiğini, Ayrıca davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle dava ve talep hakkı da bulunmadığını, dava dilekçesinde de açıklandığı üzere davacı 20.12.2019 tarihinde müvekkili kooperatiften istifa ettiğini, istifa ettiğine dair dilekçe ekte sunulduğunu, işbu dava ise 7.4.2022 tarihinde açıldığını, dava açıldığı tarihte ve halen davacı kooperatif üyesi olmadığını, yasal düzenlemeler ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da yer aldığı üzere davacının dava ve talep hakkı, hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığını, kaldı ki, … kooperatif üyesi olsaydı da dava açma hakkı bulunmadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin kooperatifçe alınmış ferdileşme kararı bulunmadığını, dava konusu taşınmaz belediye hizmet alanında kaldığından ve taşınmazda müvekkili kooperatif dışında hissedarlar bulunduğundan genel kurulda ve yönetim kuruluna verilen yetki ile bu taşınmazın ferdileşmediğini, gelen tapu kaydında taşınmazda müvekkili kooperatif dışında hissedarlar olduğunun görüldüğünü, davacının ekte sunulu istifa dilekçesinin incelenmesinden de görüleceği üzere sadece 9 taşınmaz ile ilgili talepte bulunulduğunu, dava konusu taşınmaz ile ilgili talebinin bulunmadığını, yine istifa dilekçesi üzerine müvekkili kooperatifin vermiş olduğu davacının da imzasını taşıyan 20.12.2019 günlü yazıda da dava konusu taşınmazın yer almadığını, bu durum dahi dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak davacının dava ve talep hakkı olmadığını gösterdiğini, bir kısım kooperatif ortaklarının hak sahibi olduğu tapu hissesinin 3. kişiye devredilmesini istediğini, ortaklar veya onların talep ettikleri 3. kişiler lehine devir yapılırken Tapu Müdürlüğüne verilen ferdileşme çizelgesinde dava konusu taşınmazın bulunmadığını, Dava dilekçesinde yazılı 9 taşınmaz için davacının taahhüt ve talebinin bulunduğunu, dava konusu taşınmaz için ise bir taahhüt ve talebin bulunmadığını, bu durum da dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak davacının dava ve talep hakkı olmadığını gösterdiğini, nitekim davacının talep ve taahhüdüne uygun olarak 9 adet taşınmazdaki 1/131 hissenin devredildiğini, bu devir işlemleri yapılırken Tapu Müdürlüğüne ferdileşme çizelgesi verildiğini, ancak bu ferdileşme çizelgesinde dava konusu taşınmazın bulunmadığını, zira bu taşınmaz hakkında ferdileşme kararı bulunmadığını, dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak ferdileşme kararı olmamakla birlikte aksi halde dahi davacının talep ve dava hakkı bulunmadığını, dava konusu taşınmazda müvekkili kooperatifin 408/729 hissesinin bulunduğunu, davacı taraf her ne kadar taşınmazın tamamı üzerinden talepte bulunmuşsa da dava ve talep hakkını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının ancak müvekkili kooperatifin 1/131 hissesi dava konusu yapabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: Tapu Kayıtları, kooperatif ana sözleşmesi, kooperatif kayıtları delil olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava kooperatif eski ortağı tarafından açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır.
2-Davacı taraf davalı kooperatif üyeliğinin Bornova 1.Noterliği’nin 29/01/2018 Tarih …Yevmiye nolu devir sözleşmesi ile davalı kooperatif hissesinin dava dışı …’ndan davacıya devredildiğini, davacıya ait üyeliğin davacının kendi istifa talebiyle sona erdiğini, istifanın kooperatif genel kurulunun 20/12/2019 tarihli toplantısı ile kabul edildiğini, davalı kooperatifin sahibi olduğu taşınmazlarda ferdileşmeye geçildiği, 5 adet taşınmazın istifa öncesi 4 adet taşınmazın ise istifa sonrası devri ile davacının 9 adet taşınmaz üzerinde hissedar olduğunu, ancak davalı kooperatifin sahibi olduğu dava konusu İzmir ili Bornova ilçesi … Mahallesi … ada 7 parsel sayılı taşınmazın ferdileşmeye geçilmesine rağmen kooperatif üyelerine devredilmediği, taşınmazın 3.kişiye satışına yönelik görüşmeler yapıldığı, kooperatife ait taşınmazın 1/131 oranındaki hissesinin davacı adına tescil edilmesi gerektiği ileri sürülerek anılan taşınmazın 1/131 oranındaki hissesinin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescili talep edilmiştir.
3-Davalı taraf cevap dilekçesinde davacının dava tarihinden önce 20/12/2019 tarihinde üyeliğinin istifa ile sona erdiğini, kooperatife karşı tapu iptali ve tescil davası açma yönünde aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu taşınmaza ilişkin bir ferdileşme kararı bulunmadığını, taşınmazda kooperatif dışında hissedarlar bulunduğu, ferdileşmeye ilişkin karar ve taleplerde dava konusu taşınmazın bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
4-Davacının dava tarihinden önce istifa ile kooperatif üyeliğinin sona erdiği her iki tarafın da kabulünde olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık istifa ile kooperatif üyeliği sona eren eski ortağın kooperatife karşı tapu iptali ve tescil talebinde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır.
5-Kooperatif üyeliğinden ayrılanların hukuki durumu 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17.maddesinde;
“Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür.”
Şeklinde düzenlenmiştir.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 03/06/2010 tarihli nüshasında ilanı yapılan, 08/05/2010 tarihli Genel Kurul kararı ile tadil edilen kooperatif ana sözleşmesinin 26.maddesinde üyelikten ayrılan eski üyelerin hakları düzenlenmiştir.
Kooperatif ana sözleşmesinin 08/05/2010 tarihli Genel Kurul kararı ile tadil edilen 23.maddesinde;
“Çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin veya mirasçılarının kooperatifin yedek akçeleri, malları üzerinde hiçbir hakları yoktur. Mevcut olan haklar ise, ortağın ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanır. Ortağın ayrılmasıyla kooperatifin varlığını tehlikeye düşürecek bir durumun mevcut olması halinde kooperatifin tazminat isteme hakkı saklıdır.
Çıkan ve çıkarılan ortaklara yapılacak iade ve ödemeler kooperatifin varlığım tehlikeye düşürecek nitelik taşıyorsa, iade ve ödemeler süresi genel kurulca 3 yılı aşmamak üzere geciktirebilir. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları; bunları isleyebilecekleri günden itibaren 5 yıllık süre sonunda zaman aşımına uğrar.
Ancak genel kurul yetkisine bağlı olarak alınan kredilerde, ortakların sorumluluğu geri ödeme süresince devam eder.
Kooperatiften çıkan, çıkarılan ve ölen ortakların, ortaklık zamanlarına ait zararlardan dolayı sorumlulukları ayrıldıkları yıla ait bilançonun genel kurulca kabulünden başlıyarak iki bilanço yılı devam eder. Çıkan veya çıkarılan ortaklar tarafından o güne kadar gerek sermaye payı olarak ve gerekse mevduat olarak kooperatife yatırılmış bulunan paralar, tahakkuk eden zarar karşılığı düşüldükten sonra faizsiz olarak ilgililere geri verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Kooperatifler Kanunu’nun 17.maddesi ve Ana Sözleşmenin 23.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, gerek Kooperatifler Kanunu’nda gerekse kooperatif ana sözleşmesinde ortaklıktan ayrılan üyenin kooperatife ait taşınmazlarla ilgili hak talep edebileceğine yönelik bir hüküm bulunmamakta olup, üyelikten ayrılan kooperatif ortağının kooperatife koyduğu sermaye ve aidatları talep edebileceği, sermaye ve aidatlar dışında kooperatife ait taşınmazın adına tescilini talep edemeyeceği değerlendirilmiştir.
6-Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacının 20/12/2019 tarihli dilekçesi ile kooperatiften istifasını ve bir kısım taşınmazların adına tescili kaydı ile kooperatif ortaklığından ayrılmayı talep ettiği, aynı tarihli ve kooperatif yönetim kurulu üyesi 2 kişi imzası ve davacının imzasını barındıran yazıda davacıya 31/12/2019 tarihi öncesi yükümlülüğü kalmadığının belirtildiği, ayrıca kooperatife ait arsalardan … ada 7 parsel, … ada 6 parsel, … ada 3 parsel, … ada 2 parsel, … ada 17 parsel ve … ada 8 parsel saylı taşınmazın davacıya devrinin yapıldığı, henüz devri yapılmayan… ada 1 parsel, … ada 1 parsel ve … ada 25 parsel sayılı taşınmazların resmi kurum işlemleri tamamlandıktan sonra davacıya devrinin yapılacağının belirtildiği görülmüştür.
Buna göre davacı eski ortağın kooperatif üyeliğinin sona ermesinden sonra üyelik dönemine ilişkin kooperatif malvarlığına dair haklarının devam ettiğine dair bir ana sözleşme hükmü bulunmadığı, bu itibarla ancak koyduğu sermaye ve aidatların iadesini talep edebileceği, hiç şüphesiz kooperatiften istifası öncesinde ve sonrasında kendisine devri yapılan taşınmaz bedellerinin mahsubu sonrası bakiye sermaye veya aidat alacağı kalmış ise bunları talep edebileceği ancak mahkememizde görülmekte olan dava yönünden bu yönde bir talepte bulunmadığı, kooperatife ait olan, üyeliğin sona erdiği 20/12/2019 tarihi ve dava tarihi itibariyle dava konusu … ada 7 parsel sayılı taşınmazla ilgili ferdileşme kararı alınmadığı da gözetilerek üyelik sıfatı bulunmayan davacının dava açma hususunda kendisine husumet düşmeyeceği değerlendirildiğinden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın peşin olarak alınan 341,55-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 260,85‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2.maddesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 3.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacının sarf ettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça posta ücreti olarak sarf edilen 163,5‬0-TL’ yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip…
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”