Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/520 E. 2023/599 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/520 Esas
KARAR NO : 2023/599
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Türk Döküm sanayisine 22 yıldır hizmet etmek amacıyla kurulduğunu, kurulduğu tarihten itibaren aralıksız olarak Türk Döküm sektörüne kesintisiz hizmet ettiğini, davalı …. ve Yedek Parça Sanayi Ticaret Limited Şirketinin, davacı şirketten satım bedeli 7.135,46-TL olan 3 adet döküm potası satın aldığını, akabinde davacı…. Hizmetleri A.Ş.’nden davalı şirkete gönderilmek üzere içinde 3 adet döküm potası bulunan gönderinin; davacı şirket deposundan kargo şirketi tarafından teslim alındığını ve 09.10.2020 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, davacı şirketçe … numaralı 21.10.2020 tarihli fatura düzenlendiğini, buna rağmen davalı şirket tarafından davacı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin borcunu ifa etmemesinin üzerine davalı tarafa karşı İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılması zorunluluğu hasıl olduğunu, davalı / borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takibin durduğunu, davalının haksız itirazları neticesinde durdurulan icra takibinin devamı amacıyla davacı şirket tarafından ilk olarak, 6102 Sayılı TTK 5/A. Maddesi gereğince arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabulucu tarafından gönderilen davet mektubuna her iki tarafın da icabet ettiğini, anlaşma sağlanamadığını, 17.06.2021 tarihli tutanak ile de kayıt altına alınan anlaşamama hali neticesinde davacı şirket tarafından başlatılan İzmir … İcra Müdürl … Esas Sayılı icra takibinin devamı amacıyla işbu itirazın iptali davasını ikame etme zarureti hasıl olduğunu, davalı borçlunun kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen borcunu ödemediğini, arabuluculuk toplantısına icabet etmediğini, borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlu tarafın borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazının haksız olduğunu, davalı tarafın isteği üzerine kendilerine satılan mal bedelinin davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak ödenmediğini, davacı şirketin herhangi bir kusuru bulunmamasına rağmen ve hatta kendi hatalarına binaen satım bedelini ödememesinin kötü niyetli olduğunu, davalının borcun ferilerine itirazının da kötü niyetli olduğunu, davacı şirketin alacağının, davalı/borçluya verilen hizmeti likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı şirketin vermiş olduğu kargo hizmetinin karşılığı olarak düzenlenen cari hesap ile takip konusu alacağın varlığı ve miktarının itibariyle taraflar arasında kesin ve belirli olduğunun açık olduğunu, bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazların reddedilerek, davalı/borçlu aleyhine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK 67. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı borçlunun vaki itirazları üzerine duran icra takibine devam edilebilmesi için, itirazın iptali talebi ile işbu davayı açmak zarureti doğduğunu, tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazlarının iptalini, davalı/borçlu aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkin olduğunu, davaya konu icra takibinde ise alacağın nedeni olarak bir noter ihtarnamesinin gösterildiğini, bu ihtarnamenin içeriğine bakılacak olursa, davalı tarafından kesilen iade faturasının kabul edilmediğine yönelik olduğunun kolayca anlaşılacağını, iade faturasına konu tutarın ise icra takibinde alacak nedeni olarak ileri sürüldüğünü, netice olarak hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibine itirazları üzerine de iş bu davanın açıldığını, tümüyle haksız olarak açılan bu davayı kesinlikle kabul etmediklerini, davanın reddini talep ettiklerini, davacı … şirketinin çalışanı …’nin, 26/10/2020 tarihinde, davalı şirket çalışanı …’ya gönderdiği e-posta ile “Döküm Potası” satışına yönelik tekliflerini ilettiğini, teklifinin akıbetini sorduğunu ve neticeten davalı şirketin, davacı şirketten 3 adet döküm potası siparişi verdiğini, siparişe konu 3 adet potadan 1 tanesinin yana yatık biçimde gönderildiğini, bu olağan dışı durum nedeniyle davalı şirketin, bu siparişi koordine eden davacı çalışanı ile birlikte söz konusu yatık gelen 1 adet potanın kırık olarak gönderilmiş olduğunu tespit ettiğini, buna ilişkin olarak, davacı şirketin çalışanı ….’nin de bilgilendirme yazısını imzaladığını, bu hadisenin davacı şirkete bildirildiğini, davalı tarafından, kırık gelen 1 adet potaya ve bedeline yönelik olarak davacı şirkete iade faturası düzenlendiğini, davalının TTK hükümleri gereği basiretli bir tacir gibi hareket ettiğini ve de Borçlar Kanunu’nun 223. Maddesinde yazılı alıcının “gözden geçirme ve satıcıya bildirme hükümlülüğüne” uygun olarak derhal hareket ettiğini, davacı şirketin, açıkça kötü niyetli olarak icra takibinde yazılı olan noter ihtarnamesi ile iade faturasını kabul etmediğini ileri sürdüğünü, taraflarınca da kendilerine gönderilen muhtelif yazı ve e-posta ile bu ihtarnamenin de kabul edilmediğinin açıkça bildirildiğini, yaklaşık 19 adet iade faturası kesilmek zorunda kalındığını, bu ihtilaf nedeniyle tarafların birbirlerine karşılıklı olarak fatura – iade faturası kestiğini, bu durumun tespiti için, davacı şirkete ait, 2020-2021 yıllarına ilişkin tüm BA formlarının bağlı bulundukları Yeni Kapı Vergi Dairesinden müzekkere ile celbini talep ettiklerini, davacı şirketin, hiçbir ticari ahlak ve teamüle uymayacak biçimde sırf kırık potanın iadesi ile ilgili faturayı işleme almamak için ısrarla elinden gelen her şeyi yaptığını, davacının, mahkemeye gerçekleri bildirmediği gibi gerçek dışı alacak iddiası ile haksız bir sonuca varmaya çalıştığını, davanın tümüyle haksız ve hukuka aykırı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmek gerektiğini, davacı aleyhine icra takibine konu alacağın en az %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatın icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine Kartal … Noterliği’ nin 04/11/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarname dayanak gösterilerek toplam 7.980,14 TL’ nin talep edildiği, ödeme emrinin borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava, 1 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Takip dayanağı Kartal … Noterliği’ nin 04/11/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; davacının 16/10/2020 tarihli 7.135,46 TL bedelli iade faturasını kabul etmediği, 21/10/2020 tarihli fatura bedelinin 3 gün içerisinde ödenmesinin davalıdan talep edildiği görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 09/11/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre;
“1- Davacının … numaralı 21.10.2020 tarihli KDV dahil 7.135,48 TL.’lık takip konusu faturasının davalının ticari defterlerindeki kayıtlı olmadığı,
2- Öte yandan davacının takip konusu faturasının 2020 yılı Ekim ayı BA ve BS Formlarıyla gerek davalı ve gerekse davacı tarafından ilgili vergi dairelerine bildirilmediği,
3- Davalının 1 adet potanın kırık olduğu gerekçesi ile davacı…. Malzemeleri A.Ş.’ye düzenlediği 16.10.2020 tarih, … no.lu KDV dahil 7.135,46 TL. tutarında iade faturasını 20.10.2020 tarih,00229 no.lu yevmiye maddesi ile kayıtlara aldığı,
4- 12.10.2020 tarihinde Döküm firmasından getirilmiş olan 3 adet döküm potasından 1 adedinin ürünün açıldığı zaman kırık olduğunun fark edildiğine ilişkin tutanak düzenlendiği,
5- 3 döküm potasından 2 adet döküm potası tutarı olan 14.270,96 TL.’nin davalı tarafından ödendiği, bu arada davalı tarafından 19, davacı tarafından 18 adet iade faturası düzenlendiği,
6- Bu bağlamda davalının ticari defterlerine göre davacıya borcunun bulunmadığı,
Kanaat ve sonucuna varılmış,
7-Davalının ticari defterlerine göre borcunun olmadığının tespit edilmesine rağmen takdiri mahkemenize ait olmak üzere toplam 364,75 TL. işlemiş faiz tutarı hesaplanmıştır.
Değerlendirilmesi Mahkemenizin takdirinde ait olmak üzere … Esas sayılı dosya ile ilgili raporumu bilgilerinize arz ederim.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 02/05/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre;
“Yukarıda da detaylı olarak açıklandığı üzere davaya konu döküm potasının, 02.05.2023 tarihinde tarafımdan … Bornova/İzmir adresinde yapılan inceleme esnasında hasarlı — kırık olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut belgeler arasında bulunan resimde, davaya konu döküm potasının duruş pozisyonunun, bu döküm potasının taşınması için uygun bir pozisyon olmadığı, potanın kırılmaya karşı olan direncini azaltacağı değerlendirilmektedir.
Ancak; tarafımca yukarıdaki tespit ve değerlendirmeler yapılmış olsa da mevcut durumda davaya konu döküm potasında 02.05.2023 tarihinde tarafımdan tespit edilen hasarın taşıma sırasında meydana gelip gelmediğinin tarafımca kesin olarak bilinebilmesi mümkün değildir. Bu konudaki nihai takdir ve hukuki değerlendirme mahkemeye aittir.
Nihai takdir ve hukuki değerlendirme Sayın Hâkimliğinize ait olmak kaydı ile raporumu saygılarımla arz ederim. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Somut olayda, taraflar arasında satım sözleşmesinin bulunduğu, davacı/satıcı tarafından 3 adet ürünün davalının şirket merkezine gönderildiği, tarihsiz tutanağa göre 3 adet döküm potasından bir adedinin ürün açıldığında kırık olduğunun yazıldığı, tutanakta taraf çalışanlarının imzalarının bulunduğu ihtilafında davacının 3 adet pota için düzenlediği 09/10/2020 tarihli 21.405,52 TL bedelli fatura için davalı tarafça düzenlenen iade faturasından kaynaklandığı görülmektedir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarına göre davacı/satıcının 3 adet pota için düzenlediği faturanın taraf ticari defterlerine kayıtlı olduğu, ancak davalının iade faturasının davacı defterlerinde kayıt altına alınmadığı bu nedenle de davalının bakiye borcunun bulunmadığı belirlenmiş ise de; satım sözleşmelerinde satıcının borcu ürünü teslim etmek, alıcının borcu ile teslim edilen ürünün bedelini ödemek olup, kural olarak satım sözleşmelerinde borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.(TBK 89/3. M.) ürünler davacı/satıcının şirket merkezinin bulunduğu yerde davalının zilyetliğine devredilmediğinden davalı/alacının talebi üzerine ürünün davalının şirket merkezine gönderildiği sabittir. Satıcı/davacı alıcının/davalının isteği üzerine satılanı ifa yerinden başka bir yere gönderirse, yarar ve hasar, satılanın taşıyıcıya teslim edildiği anda alıcıya geçeceğinden (TBK 208/3. M.) teslim edilen ürün karşılığında alıcının bakiye borcunun bulunduğu kanaatine varılarak davanın asıl alacak üzerinden kabulüne, kabul edilen bedel faturaya dayandığından likit olarak değerlendirilmiş ve davacı lehine tazminata karar vermek gerekmiştir. Davacı takip talebinde faiz talebinde bulunmuş ve eldeki davada da talebini asıl alacak ile birlikte faiz olarak belirtmiş ise de, ihtarnamede ödenmesi gereken bedelin açıkça gösterilmediği bu hali ile TBK’ nun 117. Maddesinde belirtilen temerrüt şartının yerine getirilmediği sonucuna ulaşılarak faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı/borçlunun İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 7.367,20 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Davalının sorumlu olduğu 7.367,20 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 1.473,44.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 503,25 TL karar ve ilam harcının yatan 96,39 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 406,86 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 96,39 TL ve 80,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 103,00 TL posta ve diğer giderler ile 1.750,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.853,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 1.710,67 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 7.367,20 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 612,94 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve harcanan toplam 20,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 1,54 TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin her iki tarafta oturuma katıldığından kabul red oranı nazara alınarak 101,19 TL’ sinin davacıdan, bakiye kalan 1.218,61 TL’ nin ise davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
10-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı