Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/506 E. 2023/194 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/506 Esas
KARAR NO : 2023/194

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davalının takip alacaklısı olduğu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, müvekkili şirkete, gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin 22/04/2022 tarihinde okundu sayıldığını, süresinde itiraz edilmemesi üzerine 18/05/2022 tarihinde ikinci ihbarnamenin tebliğ edildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine de müvekkili şirket tarafından itiraz edilmemesi üzerine 04/06/2022 tarihinde şirketin kep hesabına 89/3 ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili şirketin dava dışı takip borçluları, … ve …. Enerji İnş. Elekt. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘ne herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket bünyesinde daha önce elektrik mühendisi olarak çalışan …’ın 31/03/2022 tarihinde kod 03 ile yani “Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi (istifa)” etmek suretiyle işten ayrıldığını, …’ın müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağının bulunmaması karşısında yalnızca takip alacaklısı tarafından gönderilen 89/1 ve 89/2 ihbarnamelerine itiraz edilememesinden kaynaklı olarak 89/3 ihbarnamesine göre dosya borcundan sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini, ayrıca diğer borçlu … Enerji İnş. Elekt. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin de müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını, takibin kambiyo senetlerine dayanması halinde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin, dava dışı takip borçluları, … ile … Enerji İnş. Elekt. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne herhangi bir borcu bulunmamakta olup süresi içinde işbu 89/3’e dayalı menfi tespit davasını açma zorunluluğumuz hasıl olduğunu, bu nedenlerle, müvekkilinin dava dışı takip borçlularına borcu olmadığının tespit edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesini tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava 3.şahıs tarafından İİK 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu icra takibinin borçlusu olan …’ın 31/03/2022 tarihinde davacı işveren nezdinde iş akdinin sona erdiğini, bu tarihten sonra davalı takip alacaklısı tarafından davacıya 1., 2. Ve 3.haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı şirket tarafından itiraz sürelerinde itiraz edilmemesi üzerinde görülmekte olan davanın açıldığı, davacının dava dışı …’a ve … Enerji İnşaat Elekt.Taah.San.ve Tic.Ltd.Şti. bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
3-İİK’nın 89. maddesi ; “Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir.
Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir….” şeklindedir.
Görev hususu kamu düzeninden olup mahkeme tarafından her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Her ne kadar takip borçlusu … aleyhinde başlatılan İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip niteliğinde ise de görülmekte olan davada belirtilen icra takibine yönelik herhangi bir inceleme yapılmayacağı, uyuşmazlığın davacı şirket ile takip borçluları arasındaki alacak-borç ilişkisine yönelik olduğu, davacı ile takip borçluları arasındaki mevcut ticari ilişkiye istinaden görülmekte olan davanın açılmadığı dikkate alındığında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu değerlendirilmiştir. Nitekim İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulaması da bu yöndedir;
“Her ne kadar davacı vekili anılan kararı yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf etmiş ise de; dosyaya sunulan belgelere göre, alacaklının davalı şirket, borçluların ise dava dışı … Gıda Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … olduğu, kambiyo senedine dayalı olarak 28.01.2020 tarihinde başlatılan takibin kesinleştiği, 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin davacıya tebliği üzerine, İİK’nın 89/3. maddesi gereğince eldeki davanın açıldığı sabit olup, davanın takip konusu senetler ile ilgisi bulunmadığı gibi davanın da davacı adına açılmış olması nedeniyle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemece verilen kararda dairemizce de bir isabetsizlik görülmemiştir.” (İzmir B.A.M. … H.D. …. Esas … Karar sayılı ilamı)
4-Yukarıda ayrıntıları açıklandığı üzere uyuşmazlığın taraflar arasında süren ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, İİK 89. Maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesinden dolayı davacı tarafça takip borçlularına borcun bulunmadığının ispatı amaçlı görülmekte olan davanın açıldığı, benzer nitelikte kabul edilebilecek tasarrufun iptali davalarında olduğu gibi bu tür menfi tespit davalarının da esasen uyuşmazlığın kanundan kaynaklandığı ve genel hükümler dairesinde Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği değerlendirildiğinden mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2023

Katip….
e-imzalıdır

Hakim…
e-imzalıdır