Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/503 E. 2023/149 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/503.. Esas
KARAR NO : 2023/149

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Turizm İnşaat Nakliyat Hafriyat San. Ve Tic. Ltd. Şti. , davalı …’e demir, çimento, tuğla ve taş satmış olup karşılığında 19.02.2021 tarihli … numaralı 83.172,30 TL bedelli fatura kesildiğini ve davalıya fatura tebliğ edildiğini, fatura borcunu ödemeyen …’e karşı müvekkilinin harici çabalarının da sonuçsuz kaldığını ve müvekkiline olan borcunu ödememesi sonucunda İzmir 13. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından borçlu …’e karşı takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, itirazın iptali ile yapılan takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLER: İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…Davacının 2021 yılına ait incelemeye sunulan ticari defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. Ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. Maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2021 yılı yevmiye defteri için süresinde yaptırıldığı, yevmiye defterinin usulüne uygun tutulduğu, defteri kebir ve envanter defterinin yazdırılmamış boş olduğu,
Dosyada bulunan davacıya ait 02/2021 dönemine ait BS formunda takibe konu faturanın davacı tarafça beyan edilmediği, Dosyada bulunan davalıya ait 02/2021 dönemine ait BA formunda takibe konu faturanın davalı tarafça beyan edildiği
Davacı ticari defter kayıtlarında;
Takibe konu olan 19.02.2021 tarihli …nolu kdv dahil 83.172,30 TL tutarındaki faturanın davacı ticari defter kayıtlarında yer almadığı, davacının 2021/02 dönemi Bs formu ile beyan edilmediği ancak davalı 2021/02 Ba formu ile beyan edildiği, dosya kapsamında fatura konusu malın davalıya teslimine ilişkin bir belgeye de rastlanmadığı tespit edilmiş olup, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı konusunun sayın mahkemenizin takdirinde olduğu,
İşlemiş faize ilişkin yapılan incelemede, dosya kapsamında davalıya gönderilmiş bir ihtarnamenin bulunmadığı, temerrüde ilişkin takdirin sayın mahkemenizde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacı şirket tarafından davalıya 19/02/2021 tarihli 83.172,30-TL bedelli fatura içeriği malların teslim edildiğini, fatura davalıya tebliğ edilip mallar teslim edilmesine rağmen davalının fatura bedelini davacıya ödememesi üzerine icra takibine geçildiğini, davalının takipte haksız olarak yetkiye ve borca yönelik itirazda bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve davetiye tebliğ edilmiş olup davaya cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı, yargılama sırasında da herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
4-Davalının icra dosyasında vekili aracılığı ile yaptığı itirazında yetkiye itiraz edildiği belirtilmiş ise de yetkili icra dairesi gösterilmediğinden geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Bu nedenle icra dairesinin yetkisine yönelik olarak inceleme yapılmamıştır.
5-Kural olarak alacaklı, alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
Mahkememizin 18/10/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile her iki tarafa ticari defter ve belgelerin ibrazı hususunda süre verilmiş, bu hususta ihtarlı davetiye ile davalıya tebligat çıkartılmış, duruşma zaptının ve ihtarlı davetiyenin davalıya tebliğ edildiği, ancak süresi içerisinde davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği görülmüştür.
Davacı şirkete ait ticari defterler bilirkişi incelemesine sunulmuş ve üzerinde takip konusu faturalara ilişkin inceleme yapılmıştır.
6-Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının SMMM Bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda
“”Takibe konu olan 19.02.2021 tarihli …nolu kdv dahil 83.172,30 TL tutarındaki faturanın davacı ticari defter kayıtlarında yer almadığı, davacının 2021/02 dönemi Bs formu ile beyan edilmediği ancak davalı 2021/02 Ba formu ile beyan edildiği, dosya kapsamında fatura konusu malın davalıya teslimine ilişkin bir belgeye de rastlanmadığı tespit edilmiş olup, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı konusunun sayın mahkemenizin takdirinde olduğu,
İşlemiş faize ilişkin yapılan incelemede, dosya kapsamında davalıya gönderilmiş bir ihtarnamenin bulunmadığı, temerrüde ilişkin takdirin sayın mahkemenizde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…”
şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.
7-Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde yer almaktadır.
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
8-Somut olayda davacının ticari defter ve kayıtlarında dava konusu faturanın kayıtlı olmadığı tespit edilmiş ise de, Şirinyer Vergi Dairesi’nin 23/06/2022 tarihli cevabi yazısı ekinde yer alan davalıya ait Ba form listesinde davacı şirketten 1 belge karşılığı KDV hariç 70.485,00-TL tutarında mal veya hizmet alımı yapıldığının beyan edilmiş olduğu görülmüştür.
Bs ve Ba formları vergi zayinin önlenmesi amacıyla mal veya hizmet alımı gerçekleştiren veya mal veya hizmet satışı gerçekleştiren şirketlerin bunlarla ilgili düzenledikleri veya adlarına düzenlenen faturaları sistem üzerinden vergi dairesine bildirmelerine, mal alımı yapan şirketin bildirdiği kayıtlar ile mal satışı gerçekleştiren şirket kayıtları karşılaştırılmak suretiyle vergi zaiyatının önlenmesi amaçlı bir uygulama olup, Ba-Bs formlarının bildirilmesi ilgili vergi mükellefinin kendisi tarafından veya yetkilendirdiği muhasebe yetkilisi tarafından gerçekleştirilebilecek bir işlem olduğunda bu yönde bir alış faturası bildirimi yapılması fatura içeriğinin ilgili kimseye teslim edildiği yönünde yorumlanmaktadır. (Bkz: Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2020/3675 Esas 2021/2060 Karar sayılı ilamında ” Mahkemece yapılacak iş davalının kabulünde olan 19.01.2011 tarihli ve 5.022,00 TL fatura bedeli ile birlikte davalı tarafından vergi dairesine BA formu ile bildirdiği anlaşılan 14.10.2011 tarihli 2.138,40 TL bedelli ve 21.10.2011 tarihli 5.136,48 TL bedelli faturaların, 3 fatura bedeli olan toplam 12.296,88 TL’lik malın davalıya teslim edildiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde değerlendirmede bulunulmuştur.)
Davalının vergi dairesine bildirmiş olduğu Ba formunda 70.485,00-TL tutar %18 Kdv dahil edildiğinde 83.172,30-TL miktara erişmekte olup bu dava konusu fatura bedelini oluşturmaktadır. Bu durumda davacının davalıya ait Form Ba kayıtlarıyla fatura içeriği malı davalıya teslim ettiğini ispat ettiği, davalı tarafça fatura bedelinin ödendiğine yönelik bir savunma ve ispatta bulunmadığı, bu itibarla davacının fatura bedeli miktarınca davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça takipte işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de takip tarihi öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir delil sunulmadığı, bu nedenle takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirildiğinden bu kısım yönünden davanın kısmen reddine karar verilmiştir.
9-Davacı alacağı faturaya dayanmaktadır. Davacının faturaya dayalı alacağının davalı tarafça miktarı belirlenebilir olduğu, bu itibarla likit nitelikte sayılması gerektiği değerlendirilmiş, kabul edilen dava değerinin %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.560,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderlerine dahil edilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, İzmir 13.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalı itirazının 83.172,30-TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Alacak likit nitelikte görülmekle hükmedilen dava değerinin %20’si oranında belirlenen 16.634,46-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.681,49-TL harçtan peşin olarak alınan 1.100,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.580,57-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 13.307,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.100,92-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 123,00-TL posta ve tebligat ücreti, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.203,7‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/02/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır