Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/442 E. 2022/418 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/442
KARAR NO : 2022/418

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/05/2022
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; İzmir 7. İcra Müdürlüğü …. Esas numaralı dosyası kapsamında borçlu şirket tarafından …. Birliğinin müvekkil şirkete … sayılı İşyeri Ekstra Sigorta Poliçesi ile başlangıç tarihi 16.11.2018, bitiş tarihi 16.11.2019 olan sigortalı bulunduğunu, dava konusu 02/07/2019 tarihinde okulda bulunan cihazların voltaj dalgalanması sebebiyle meydana gelen hasarın rücuen tazminine ilişkin olduğunu, söz konusu olay neticesinde 17/09/2019 tarihinde İşyeri Ekstra Sigorta Poliçesi kapsamında kusuru bulunmayan tarafların hasar ve zararının karşılandığını, müvekkil şirket tarafından 17/09/2019 tarihinde dava dışı kusuru bulunmayan olayda zarar görenlere yapılan ödemenin kusurlu elektrik şirketine rücu edilebileceğini, madde metninin açık olduğunu, halefiyet ilkesi gereği müvekkil şirket tarafından dava dışı zarar görenlere ödenen bedelin kusurlu olan davalı şirkete rücu edilebileceğini, dava konusu borç kapsamında 06/12/2019 tarihinde 6.760,75 TL’lik ilamsız takip ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafından 09/07/2020 tarihinde asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranlarına ve takibin tüm ferilerine itiraz edildiğini, itiraz neticesinde İcra Dairesi tarafından itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, İzmir 7. İcra Müdürlüğü …. Esas numaralı dosyası kapsamında borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini, borca haksız olarak itiraz eden borçlunun alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava sigortacının sigortalısına ödediği sigorta bedelini haksız fiil sorumlusuna rücu talepli tazminat davasıdır.
2-Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
4-Dava konusu uyuşmazlık, davacının sigortalısı olan ” ….” tarafından sigortalanan kamera sisteminin voltaj dalgalanmasından dolayı zarar görmesi nedeniyle davacının ödemiş olduğu hasar bedelinin davalı elektrik dağıtım şirketinden tahsilinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
5-Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
6-Her ne kadar davalı şirket tacir ise de bu husus davayı tek başına ticari dava halinde getirmemektedir. Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ilişki haksız fiil ilişkisi olup ticari nitelikte değildir. Davanın ticari dava sayılması için davacının sigortalısının da tacir olması gerekmektedir.
Somut olayda davacının sigortalısı olan zarar gören “….” tacir olmayıp, anılan okulda öğrenim gören öğrencilerin ve okulun müşterek ihtiyaçlarının karşılanması için Milli Eğitim Bakanlığı adına hareket ettiği, okul aile birliğinin tüzel kişiliği bulunmamakla birlikte yapılan işlemin Milli Eğitim Bakanlığı adına yürütüldüğü, bu itibarla sigortalının Milli Eğitim Bakanlığı olarak değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tacir olmadığı ve davalı elektrik dağıtım şirketi ile arasındaki ilişkinin genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nde çözülmesi gerektiği değerlendirilmekle, davanın halefiyet temeline dayalı olarak açılması nedeniyle görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
7-Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere, davanın sigortacının halefiyet temeline dayalı rücu talebine istinaden açılmış olduğu, zarar gören sigortalının Milli Eğitim Bakanlığı adına hareket eden okul aile birliği olduğu, zarar gören ile haksız fiil sorumlusu davalı elektrik dağıtım şirketi arasındaki ilişkinin ticari veya tüketici ilişkisi olmadığı ve genel hükümler dairesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği değerlendirildiğinden mahkememizin görevsizliğine ve İzmir Asliye hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.26/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”