Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/441 E. 2022/417 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/441
KARAR NO : 2022/417

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/05/2022
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
Yukarıda açık kimlikleri yazılı taraflar arasında yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; …. müvekkili şirkete …. sayılı Site Ortak Alan Sigorta Poliçesi ile başlangıç tarihi 28/02/2019, bitiş tarihi 28/02/2020 olan sigortalı bulunduğunu, dava konusu 05/08/2019 tarihinde sitede bulunan cihazların voltaj dalgalanması sebebiyle 3.639,23TL tutarındaki hasar ve zararın şirketlerince karşılandığını, fazlaya ve munzam zarara ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla İzmir 25. İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası kapsamında borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesine, borca haksız olarak itiraz eden borçlunun alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava sigortacının sigortalısına ödediği sigorta bedelini haksız fiil sorumlusuna rücu talepli tazminat davasıdır.
2-Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
4-Dava konusu uyuşmazlık, davacının sigortalısı olan “…” adlı konut sitesinin ortak alanında kullanılan ve sigortalı cihazın zarar görmesinden dolayı davacının ödemiş olduğu hasar bedelinin davalı elektrik dağıtım şirketinden tahsilinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
5-Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
6-Her ne kadar davalı şirket tacir ise de bu husus davayı tek başına ticari dava halinde getirmemektedir. Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ilişki haksız fiil ilişkisi olup ticari nitelikte değildir. Davanın ticari dava sayılması için davacının sigortalısının da tacir olması gerekmektedir.
Somut olayda davacının sigortalısı olan zarar gören “Kaya Prestige Konutları” ikamet amaçlı konutların bulunduğu Kat Mülkiyeti Kanunu’na tabi olarak oluşturulan site yönetim kurulu kararı ile sigortalı olduğu, apartman-site sakinlerinin ortak ihtiyaçları için sigorta yapıldığı, zarar gören cihazın da yine sitede ikamet edenlerin ortak kullanım alanında kullanıldığı anlaşılmıştır.
7-Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde ve yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir. Yani tüketici mahkemesinin görevi belirlenirken sözleşmenin niteliğine ve tarafların sıfatına bakılması gerekmektedir. Her ne kadar, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ihtilaflar kural olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte ise de 6502 sayılı kanunun 73. maddesinde, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesi de bulunmaktadır. Somut olayda davacının sigortalısı olan konut sitesinde site sakinlerinin ikamet amaçlı kullanımda bulundukları, ikametlerin ortak ihtiyacı için kullanılan eşya ve cihazlarla ilgili iş ve işlemlerin de tüketici işlemi niteliğinde sayılması gerektiği değerlendirilmiştir.
Nitekim Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.Hukuk Dairesi benzer nitelikteki bir uyuşmazlıkta “Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalının yönetici olduğu … Site Yönetimi arasında eser sözleşmesi kurulmuş olup, ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyen ve taşınmazı için “otomatik kayar kapı montajı ve tadilatı” işi yaptıran davalının yöneticisi olduğu Mükaş Ak Evler Site Yönetimi, 6502 sayılı Yasa’nın az yukarda bahsedilen 3/k maddesinde tarif edilen nihai tüketici konumundadır. Davacı yüklenici ile yaptığı eser sözleşmesi de tüketici işlemidir. Dava konusu uyuşmazlık, davacı ile davalının yöneticisi olduğu site yönetimi arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil tüketici mahkemesidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. “(2019/551 Esas 2019/510 Karar)
Şeklinde değerlendirmede bulunmuştur.
8-Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere, davanın sigortacının halefiyet temeline dayalı rücu talebine istinaden açılmış olduğu, zarar gören sigortalının konut sitesi olduğu ve ikamet eden tüketici sıfatı bulunan konut sakinlerinin ortak ihtiyaçlarıyla ilgili iş ve işlemlerin de tüketici işlemi niteliğinde sayılması gerektiği, bu itibarla davalı ile sigortalı zarar gören arasındaki ilişkinin bir tüketici ilişkisi olduğu gözetilerek davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği değerlendirilmekle mahkememizin görevsizliğine, davanın İzmir Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.26/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”