Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/43 E. 2023/264 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/43 Esas
KARAR NO : 2023/264

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …. Plakalı araç ile …. Plakalı araç arasında 15/12/2019 tarihinde Maddi hasarlı trafik kazası gerçekleşmiş olup gerçekleşen kazada müvekkile ait araçta değer kaybı zararı oluştuğunu, işbu davayı bu değer kaybı zararının tazmini ve değer kaybının tespiti için aldırdığımız ekspertiz raporu ücretinin talep edilmesi için açtıklarını, ikame etmiş oldukları bu davanın TTK gereğince mutlak ticari dava olup bu kapsamında dava açılmadan önce 06.12.2021 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapılmış olduğunu son oturumda anlaşılamadığını, ilgili kusurlu aracın kaza tarihini kapsar şekilde … poliçe numarası ile … Sigorta A.Ş’nin teminatı kapsamında olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Madde uyarınca belirlenebilir olduğunda artırılmak üzere 100,00 TL değer kaybı tazminatının ve 198,31 TL eksper hizmet bedelinin davalıdan (teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana geldiği iddia edilen hasarlar ile kazanın oluş şekli uyumsuz olduğunu, meydana gelen kaza ile hasarların uyumsuz olduğundan sahte hasarın söz konusu olduğunu, davacı tarafından sadece zmms sigortacısına dava açılmış olduğunu, oysa, araç maliki ve araç sürücüsü ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; haksız fiil nedeniyle davacının maliki olduğu araçta meydana gelen değer kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı 15/12/2019 tarihli trafik kazasında … plakalı motosikletin işleteni olup, davalı …. plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
Davalının sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 22.12.2018-2019 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 15/12/2019 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği değer kaybından dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden kusur ve değer kaybı bedelinin belirlenmesi için rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişiden alınan 14/06/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre;
“Yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere;
15.12.2029 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”,
Davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI”, Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle 3.500,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, Bahse konu … plaka sayılı aracın değer kaybı rapor ücretinin 198,31.-TL (KDV Dahil) olabileceği görüş ve kanaatine varılmakla birlikte, bu husustaki nihai kararın Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacının maliki olduğu aracın tramer kayıtları celp edilmeden değer kaybı hesaplaması yapıldığından ilgili kayıtlar celp ediltikten sonra bilirkişiden alınan 12/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmına göre;
“Ancak kaza fotoğraflarının dikkatlice incelenmesinden aracın söz konusu kaza nedeniyle; far, kilometre saati çerçevesi, sol gidon topuzu, sol basamak, gidon, sol grenaj sticker, debriyaj mareti, sol ayna, sol arka ayaklık ve sol sürücü ayaklığın değiştirilmesi, arka fren pedalı, sol grenaj, arka kuyruk ve arka jantın tamir edilerek boyanması, araçta yapılan işlemlerin ve kaza tarihi 2019 yılı itibariyle 14.499,99.-TL (KDV Dahil) tutarındaki hasar bedelinin, aracın ileriki süreçte 2. el satışında 5664’e mesaj gönderilerek yapılacak sorgulamada Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi – (TRAMER) bilgi havuzunda ve servis kayıtlarında görülmesi nedeniyle tüketicinin satın alma refleksini olumsuz yönde etkileyeceği, buna göre araçta kazanın oluş şekline göre değer kaybı oluşacağı, bu durumda kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin 71.500,00.-TL olduğu ve sonuç olarak kazaya bağlı olarak araçta 3.500,00.-TL değer kaybı meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmakla birlikte, bu husustaki nihai kararın Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Yapılan bu tespit ve değerlendirmelerin ışığı altında; kazanın tespit tutanağında belirtildiği şekilde gerçekleştiği, kaza ile hasarın uyumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Bahse konu … plaka sayılı araçtaki değer kaybı Yargıtay içtihatlarına göre “gerçek zarar ilkesi” prensibiyle; “Aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki fark” dikkate alınarak hesaplanmıştır. Yapılan bu tespit ve değerlendirmelerin ışığı altında; Ülkemizdeki otomotiv sektörünün dinamikleri, sosyo – ekonomik koşullar, otomotiv teknolojisi ve ikinci el araç piyasa algısı detaylı bir şekilde analiz edilerek Yargıtay içtihatları doğrultusunda; saptanacak olan değer kaybı miktarının, aracın kaza öncesindeki piyasa rayiç değeri ile onarım sonrasındaki rayiç değerleri arasındaki farkla mukayese edilerek gerçek (reel) değer kaybının tespit edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Buna göre bir aracın değer kaybının belirlenmesinde; Aracın markası, Modeli ve modeli itibariyle çok sayıda üretilmesi, piyasada bulunması ve “0” km. yeni satışının devamı, Yaşı, Aracın sıfır kilometre fiyatları, kampanyalar, Aracın total km.si, Araç sahiplerinin sayısı, Aracın kullanım şekli (hususi, şirket veya kiralık araç olup olmadığı),Aracın ikinci el piyasada ne kadar rağbet görerek tercih edildiği (satış sirkülasyonu), Aracın çarpışma sonrası oluşan hasarın şiddeti, Araca uygulanacak onarımın maliyeti, Yedek parça temin kolaylığı, Araçta değişim veya onarım şeklinde gören karoseri parçası sayısı, Kaporta/boya onarımı kalitesi, Değişen parçanın araç üzerindeki konumu, Kullanılan yedek parçanın türü (orijinal, muadil (eşdeğer) veya çıkma) Parça değişiminde uygulanan işlem (civatalı/kaynaklı), Aracın daha önce değer kaybına uğrayacak bir kazaya karışıp karışmadığı, Aracın daha önce aynı bölgelerden bir kazaya karışıp karışmadığı, Oluşan hasarın aracın orjinalliğini etkileyip etkilemediği, Hasarın sirayet ettiği bölgeler (örneğin hava yastıklarının açılarak aktif hale gelmesi), Sorgulamalarda (… Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) / TRAMER) çıkan hasar kaydı ve maliyeti, Onarımın yapıldığı yer (yetkili servis / özel servis / tamirhane) Onarımın süresi, Piyasada genel geçer uygulama kriterleri yani piyasa koşulları, Satıcının, aracı satma esnasındaki aciliyet durumu, Ülke ekonomisinin o anki durumu, döviz kurları ve hatta siyasi gelişmeler gibi parametrelere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. “şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar açıkça itiraza uğramayan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan, Trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu motosikletin oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak motosikletin kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından değer kaybına yönelik hesaplama (ek rapor) hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile toplam 3.500,00 TL değer kaybının ve 198,31 TL ekspertiz ücretinin yasal faiziyle birlikte tahsili talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; 15/12/2019 tarihli trafik kazasında …. plakalı aracın sigorta şirketi, dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu, kazanın oluşumuna ve celp edilen tramer kayıtlarına göre davacının maliki olduğu araçta 3.500,00 TL değer kaybının bulunduğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre belirlendiğinden davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemlerine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden 17/12/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-3.500,00 TL değer kaybı bedeli tazminatının davalı sigorta şirketinden ( poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 17/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 239,08 TL karar ve ilam harcının yatan 260,60 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile artan 21,52 TL’ nin davacıya iadesine,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 239,08 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 84,35 TL posta ve diğer giderler,198,31 TL ekspertiz ücreti ile 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.302,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 3.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim…
e-imzalıdır