Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/425 E. 2023/300 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/425 Esas
KARAR NO : 2023/300

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/05/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili, dava dilekçesinde özetle;
21.01.2022 tarihinde davalı tarafından ZMM sigortası ile sigortalı olan “…” plakalı, maliki … ve kaza anındaki sürücüsü … sevk ve idaresindeki aracın İzmir ili … ilçesi … mahallesi … Bulvarında park halindeyken, maliki ve kaza anındaki sürücüsü müvekkili … olan “…” plakalı motorun yanından geçtiği anda kapının aniden açılması sonucu kaza meydana geldiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin maliki olduğu motorsiklette yüksek maddi hasar meydana geldiğini, taraflarca tanzim edilen kaza tutanağında kazanın oluş şeklinin kroki ile gösterildiğini, kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren “…” plakalı araç sürücüsü olduğunu, bu aracın kaza tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından “…” no’lu poliçe numarası ile ZMM sigortası ile sigortalı olduğunu, kaza sonrasında müvekkili tarafından karşı araç ZMM sigortacısı olan … Sigorta Anonim Şirketi’ne başvuru yapıldığını ve “…” numaralı hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında sigorta şirketi tarafından atanan eksper … ekspertiz raporunda sonuç olarak “Anlaşmalı tutanak incelendiğinde hasarın oluş şeklinin sürücü ifadeleri ve araçlar üzerindeki hasarlarla uyumlu olduğu görüş ve kanaati hasıl olmuştur.” denildiğini, sonradan araştırma raporunun olumsuz gelmesi nedeniyle dosya yeniden açılıp kapatılacağı bilgisinin yazılı olarak taraflarına verildiğini, bu kapsamda hasar dosyası kapsamında müvekkiline ödeme yapılmadığını, ardından KTK 97. Maddesi uyarınca 28.03.2022 tarihinde hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin davalı ZMM sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulduğunu, ancak bugüne kadar karşı araç sigorta şirketi tarafından hasar bedeli ve değer kaybı taleplerine ilişkin ödeme yapılmadığını, dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna da başvuru yaptıklarını, ancak taraflar arasında yine anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; 10-TL bakiye hasar bedeli ve 10-TL değer kaybı olmak üzere toplam 20-TL maddi tazminatın davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 2022 yılı AAÜT m.16/2-c hükmü uyarınca 1.350-TL maktu arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu kazanın meydan gelmesi akabinde müvekkili şirkete hasarın ihbar edilmesi akabinde … nolu hasar dosyaları açıldığını, müvekkili şirketçe uyuşmazlık konusu kazada suiistimal olup olmadığına ilişkin araştırma yapılması için profesyonel araştırma firmasından destek alındığını, araştırmada sigortalı, sigortalı araç sürücü, mağdur araç sürücüsü ve acente ile görüşüldüğünü, sigortalı araç sürücüsü … ile kaza tespit tutanağında yer alan irtibat numarası aranıp işletmekte olduğu … matbaasında buluşma sağlandığını, yapılan görüşmede aracın ablası … adına kayıtlı olduğunu, ancak asıl sahibinin kendisi olduğunu, kaza günü ikametinde yalnız iken göğsünde bir ağrı hissettiğini ve her ihtimale karşı Bozyaka SSK acile gitmek için aracı ile hastane giriş kapısı yanına doğru yaklaştığını, aracını park edip tam kapıyı açtığı anda bir motosikletin kapıya çarptığını ve devrildiğini, herhangi bir yaralanma olmadığını, kaza yerinde diğer taraf ile tutanak üzenlediklerini, kaza yeri fotoğraflarını çektiklerini, diğer motosiklet sürücüsünü tanımadığını ifade ettiğini, matbaa makinası üzerinde çalıştığından yazılı beyanı alınamadığını, kontrol etmek amacıyla kullanmış olduğu hattın gsm detayları talep edildiğini, şahsın ibraz etmekten imtina ettiğini, kaza günü hastaneye acile gidip gitmediğini sorduklarında, tutanağı düzenledikten sonra kendi rahatsızlığı için acile gidip muayeneolduğunu ifade ettiğini, e-nabız sistemi üzerinden hastane giriş kaydını göstermesi istendiğinde, yanımızda e-nabız sisteminden giriş yapmış, hastaneye 08.01.2022 tarihinde giriş yaptığı tarafımızca görülmüş ise de ekran görüntüsü almalarına müsaade etmediklerini, kaza tarihi olarak iddia edilen 21.01.2022 tarihinde sigortalı araç sürücüsünün hastaneye gitmediğinin e-nabız sisteminde tespit edildiğinden kazanın 08.01.2022 tarihinde meydana geldiği kanaati oluştuğunu, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen trafik sigorta poliçesi vadesi içerisinde kazanın gerçekleşip gerçeklemediğinin somut tespit edilebilmesi için sigortalı araç sürücüsü …’in e-nabız kayıtlarının dava dosyasının celp edilmesini talep ettiklerini, sigortalı aracın poliçesinin 10.01.2022 tarihinde tanzim edildiğini, önceki poliçesinin bitiş tarihi ile mevcut poliçe başlangıç tarihi arasında boşluk olduğunu, kazanın 21.01.2022 tarihinde meydana geldiğine dair anlaşma tutanağı düzenlendiğini, tespit edilen kriterlere göre kazanın müvekkili şirketin poliçe tanziminden önce meydana geldiği kanaatine varıldığından talep haklı olarak reddedildiğini, Uyuşmazlık konusu kazanın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen trafik poliçesi vadesi öncesinde gerçekleşmesi sebebiyle davanın reddine, kaza tarihinin iddia edildiği üzere 21.01.2022 tarihinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilebilmesi için sigortalı araç sürücüsü …’in e-nabız kayıtlarının dava dosyasına celbine, her halde dosyanın kazadaki şüphelerin giderilmesi akabinde dosyanın hesap ve kusur bilirkişisine sevkine, aksi halde Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Sigortası Genel Şartlarının Ekinde yer alan esaslar göre hesaplamanın kabul edilerek zararın tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; Haksız fiil nedeniyle davacının maliki olduğu araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davacı 21/01/2022 tarihli trafik kazasında … plakalı motosikletin işleteni olup, davalı … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir. Davalının sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Kazaya karışan … plakalı araç 10.01.2021-2022 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 21/01/2022 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedeli ve değer kaybından dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır. Davalı vekili kazanın risk periyodu içerisinde gerçekleşmediğini savunmakta ise de; mahkememizce davalı tarafa 03/11/2022 tarihli celse somut delillerini sunmak üzere 2 hafta kesin mehil verilmiş olup süresinde sunulan dilekçede yer alan savunmalar soyut beyandan öteye geçmediğinden, davacı asilin isticvap beyanı ile mahkememize sunulan bilirkişi raporuna göre kaza ile hasar onarım kalemlerinin örtüştüğü belirtildiğinden kazanın 21/01/2022 tarihinde kaza tespit tutanağında yazıldığı hali ile gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden kusur, değer kaybı ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor ve ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi heyetinden alınan 31/11/2022 tarihli rapora göre; “… İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasında yukarıda arz ve izah edilen hususlar nedeniyle;
… plaka sayılı davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 58. maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu, … plaka sayılı davacı motosiklet sürücüsü … meydana gelen kazanın oluşumuna etken faktörü ve kural ihlali olmadığı görüş ve kanaatine Varılmıştır. … plaka sayılı motosiklet meydana gelen hasar onarım bedeli KDV dahil 7.198,00 TL. olarak hesaplanmış olup, Yargıtay içtihatlarına göre 10.000,00 TL. Değer kaybı bedeli tespit edilmiştir. Somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (heyetimiz trafik Uzmanı tarafından … plaka sayılı motosiklet kazanın meydana gelmesinde Etken Olmadığı görüş ve kanaati belirtildiğinden %100) KDV dahil 7.198,00 TL. Olarak hesaplanan gerçek zarar bedelinden ve Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen 10.000,00 TL. değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Dava dilekçesi ekinde davacı tarafından davalı sigorta şirketinin kep adresine 28.03.2022 tarihinde hasar bedeli ve değer kaybı bedeline ilişkin yazılı başvuruda bulunulduğu, başvurunun 29.03.2022 PTT-KEP sistemi üzerinden davalı sigorta şirketi tarafından okunduğu belgesi görülmüş olup, takdir Sn. Mahkemenin olmak üzere söz konusu tarih
tebliğ tarihi olarak kabul edilmiş ve 11.03.2022 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin ödenmeyen borç miktarı bakımından- temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan, Trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından değer kaybına yönelik hesaplama, hasar bedeli ise kalem kalem gösterildiğinden ve bulunan bedellere iskonto uygulanmadan KDV’ de eklenmek suretiyle sonuca ulaşıldığından hükme esas alınmıştır. Tüm bu nedenler ile;21/01/2022 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi, dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu, kazanın oluşumuna ve celp edilen hasar dosyasına göre davacının maliki olduğu motosiklette 7.198,00 TL hasarın ve 10.000,00 TL değer kaybının bulunduğu mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre belirlendiğinden davacı vekilinin bedel arttırım dilekçesini de bu doğrultuda sunduğu görülmekle davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemlerine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-7.198,00 TL hasar ve 10.000,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 17.198,00TL’ nin davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 08/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.174,79 TL karar ve ilam harcının yatan 374,06 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 800,73TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 374,06 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 118,25 TL posta ve diğer giderler ile 1.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.073,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı