Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/413 E. 2022/420 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/399
KARAR NO : 2022/389

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2014
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

Yukarıda açık kimlikleri yazılı taraflar arasında yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı … arasında 06.04.2013 tarihinde 10 yıl süre ile geçerli olmak üzere franchise sözleşmesi imzalandığını, …’nın davalı şirketi kurması ile sözleşmenin davalı şirketle katılma yoluyla zımni olarak devam ettirildiğini, sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, Alanya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş. Sayılı dosyasında davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak işyerinde alkolü içki satışı yaptığının tespit edildiğini, sözleşmenin VIII Genel Şartlar Başlıklı 15. maddesine aykırı olarak işyerinde müvekkilinin marka ve imajına uygun olmayan, başka marka ile beraber kullanıma sunulan izin ve onay verilmemiş olan menüler oluşturduğunu, müvekkilinin “…” ismi ile Türkiye çapında kafeterya faaliyetleri ile tanındığını, franchise sistemi gereği kafe-bar olarak faaliyet gösterilmesinin mümkün olmadığını, davalının sözleşmede kararlaştırılan 50.000 TL tutarındaki senedi müvekkiline teslim etmediğini, işletmeye tayin edilmesi gereken mesul müdür atanmışsa da müvekkiline bildirilmediğini, davalının sayılan ihlallerini durdurmak amacıyla keşide edilen ihtarlardan sonra içki satışına son verdiğini bildirmesine rağmen diğer yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı tarafın 03.03.2014 tarihinde sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sözleşmenin “Özel Şartlar” başlıklı IX. maddesinin 7 numaralı bendine göre, müvekkilinin 30.000 USD ve kalan ayların bedelinin tamamını cezai şart olarak talep etmesinin mümkün olduğunu, sözleşmenin süresi başlıklı IV. maddesinde “…sözleşmenin erken feshi halinde toplam danışmanlık bedelinin muaccel hale geleceği…”nin belirtildiğini, haksız fesih nedeniyle 190 aylık franchise bedelinin (1.982 TLx109 ay=) 216.038 TL olarak hesaplandığını ancak şimdilik 100.000 TL talep edildiğini ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak davalılar tarafından feshedildiğinin belirlenmesi ile 30.000 USD cezai şartın ve muaccel hale gelen 109 aylık cezai şart niteliğindeki franchise bedelinin kısmen karşılığı olan 100.000 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken/müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; dava konusu sözleşmenin müvekkil … ile imzalanıp müvekkil şirket ile yazılı bir sözleşme akdedilmediğini, franchise ilişkisinin 03.05.2013 tarihinde kurulan davalı şirket ile zımnen devam ettirildiğini, müvekkili … ile davacı arasındaki yazılı sözleşmenin de bu nedenle zımnen feshedilmiş olduğunu, TBK’nın 179. maddesi uyarınca ceza şart istenebilmesi için yazılı bir anlaşmanın bulunması gerektiğini, … ile olan yazılı sözleşmenin feshedilmesi aşamasında davacının anılan davalıdan herhangi bir talepte bulunmaması nedeniyle TBK’nın 132. maddesi uyarınca borcun ibra yoluyla sona erdiğinin kabulü gerektiğini, davacı ile davalı … arasında akdedilen franchise sözleşmesi davacı tarafından birçok kişiyle imzalanmak üzere düzenlenmiş standart bir sözleşme olduğundan genel işlem şartları taşıdığını, cezai şart talep edilebileceği düşünülse dahi söz konusu hükmün genel işlem şartı olması nedeniyle geçersiz olduğunu, davacının sözleşmenin hakim konumunda olmasından yararlanarak kendi lehine aşırı yararlanmaya neden olan hükümlere yer verdiğini, 109 aylık danışmanlık ücretinin istenebilmesi için sözleşmenin davacı tarafça haklı nedenle feshedilmesi gerektiğini, oysa davacının sözleşme kurulurken işletmenin inşa ve tefrişinde müvekkilini ekonomik açıdan istismar ederek fazla para tahsil ettiğini, şubeler arasında farklı uygulamalara göz yumduğunu, sözleşmenin müvekkilince haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiş, 25.05.2015 tarihli dilekçesi ile davacıya fazladan ödenen 160.000 TL’nin takas edilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili, 18/05/2022 tarihinde UYAP üzerinden sunduğu dilekçe ile açtıkları davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalılar vekili, 18/05/2022 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talap etmediklerini beyan ettiği görülmüştür.
6100 s. HMK.nın 307, 310 ve 311. maddesine göre; feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. Bu nedenle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve talepleri doğrultusunda her iki taraf lehine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmemiş, sarf edilen yargılama giderleri tarafların kendi üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu harcın 2/3’ü oranında hesaplanan 53,80-TL harcın peşin alınan 2.845,15-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.791,35-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
4-Mahkememizin 03/04/2020 tarih ve … Esas, … Karar ve … Harç numarası ile 3.985,85-TL bakiye karar harcının davalılardan tahsili için vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi yazıldığından, karar kesinleştiğinde ve istek halinde iptali için müzekkere yazılmasına, (ödeme belgesi sunulduğu taktirde iadesi için müzekkere yazılmasına)
5-Yargılama giderlerinin sarf eden tarafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi.
23/05/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”