Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/411 E. 2023/143 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/411 Esas
KARAR NO : 2023/143

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plakalı araç ile … plakalı araç arasında 06/06/2020 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, kazada müvekkile ait araçta hasar bedeli zararı oluştuğunu, hasar bedeli zararının tazmini ve hasar bedeli zararının tespiti için aldırılan ekspertiz raporu ücretinin talep edilmesi için dava açıldığını, arabuluculuk aşamasında dava konusu hususların müzakere edildiğini ve anlaşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107. Madde uyarınca belirlenebilir olduğunda artırılmak üzere 100,00 TL hasar bedeli tazminatının ve 440,78 — TL eksper hizmet bedelinin davalıdan (teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu sebeple davanın yetkisizlikten reddini, davanın “HMK 107. md. gereği belirsiz alacak davası” olarak ikame edilmesi sebebiyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu olay neticesinde meydana gelen hasara ilişkin ekte ibraz olunan eksper raporunun alındığını ve rapora göre araç hasarı tazminatı olarak 11.09.2020 tarihinde 8.833,28TL davalı şirket tarafından ödeme yapıldığını, davalı şirketin sorumluluğunun bakiye poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davalı şirketçe yapılan ödemenin düşülmesiyle birlikte bakiye teminat limitinin dikkate alınmasını, davacı tarafın, sigortalının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, davalı şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96. Madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, davacının davasının ispatı halinde davalı şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1).Dava, haksız fiil nedeniyle oluşan Bakiye Hasar Bedelinin Tahsili istemine ilişkin HMK md. 107 uyarınca açılmış olan Belirsiz Alacak Davasıdır.
2) Ticari uyuşmazlıklarda “Arabuluculuk” bir dava şartı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacının dava öncesi arabuluculuk bürosuna başvurduğu, ancak anlaşmanın sağlanamadığı, böylelikle dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiği ve dava şartının yerine getirilmiş olduğu dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan arabuluculuk son oturum tutanağından anlaşılmaktadır.
3) Karayolları Trafik Kanunu’nun “14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5 md. ile değişik “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi;
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü öngörmekte olup, dava dilekçesi ekinde yer alan 15/04/2022 tarihli e-posta çıktısının incelenmesinde davacı tarafça davalı sigorta şirketinin KEP adresine e-posta yoluyla başvuru dilekçesinin gönderildiği ve böylelikle dava şartı olan Yazılı Başvuru şartının da sağlandığı görülmüştür.
4) Davaya konu trafik kazasının 06.06.2020 tarihinde, İzmir ili Konak ilçesinde gerçekleştiği, …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … plaka sayılı araca çarpması ile kazanın vuku bulduğu dosyada mevcut Kaza Tespit Tutanağından anlaşılmaktadır.
5) Zarar gören … plaka sayılı aracın kaza tarihinde Davacı … adına tescilli olduğu;
Zarar veren … plaka sayılı aracın ise dava dışı … adına tescilli olduğu trafik tescil kayıtları ve ruhsat suretleri ile sabittir.
6) Zarar veren … plaka sayılı aracın 07.02.2020 – 07.02.2021 tarihlerini kapsar şekilde … Sigorta AŞ.’de Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) yani zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olduğu celp olunan hasar dosyası içinde yer alan …no’lu poliçe sureti ile anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının tarihi poliçede belirtilen risk periyodu içinde yer almaktadır.
7) Trafik kazaları sonucu uğranan zararlardan sorumluluk da haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer almaktadır. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır.
Haksız fiil sorumluluğu; “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK md. 49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK md. 50; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü içermektedir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu;
91/1. Maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (MMS) yaptırmaları zorunludur”;
85/1. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3 maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
9) Kazaya karışan … plaka sayılı aracın 07.02.2020 – 07.02.2021 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı … Sigorta AŞ.’de sigortalıdır. Kaza 06.06.2020 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden sigorta şirketi sorumludur.
Ancak sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlı olarak dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Bu nedenle aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
10) Kaza tespit tutanağının polis marifetiyle tanzim edilmemiş olması nedeniyle tutanakta kusur tespitinin bulunmadığı görülmektedir.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması nedeniyle mahkememizce bilirkişiden kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
11) Mahkememizce aldırılan 19/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
– Kusur Dağılımı Yönünden; … plaka sayılı davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna hatası ile etken olduğu kanaatine varıldığı,
– Maddi Zarar Tespiti Yönünden ise; … plaka sayılı davacı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna hatası ile etken olduğu kanaatine varıldığı,
Dava konusu … plakalı 2004 model Ford Connect Combi K210S 1.8 TDC kamyonetin hasarlı olduğu tarafımca değerlendirilen parçalarının, dava konusu 06.06.2020 tarihi maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
Dava konusu … plakalı 2004 model Ford Connect Combi K210S 1.8 TDC kamyonette 06.06.2020 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin 18.608,91 TL KDV dahil) olduğu, Kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 45.000,00 TL olduğu göz önüne alındığında kamyonetin onarımının ekonomik olacağı,
06.06.2020 tarihli kazanın oluşumunda Sayın Mahkemece davalı tarafça sigortalı aracın sürücüne;
% 25 kusur takdir edilmesi halinde davalı sigorta şirketinin hasar kapsamında borcu olmadığı, % 50 kusur takdir edilmesi halinde bakiye 471,17 TL hasar bedelinden,
% 75 kusur takdir edilmesi halinde bakiye 5.123,40 TL hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında olmak üzere sorumlu olduğu,
Davacı yanın 06.06.2020 tarihli kazada hasarlanan aracında oluşan hasar bedelinin tespiti için Artun Sigorta Ekspertiz Hiz.Ltd.Şti. firmasına ekspertiz işlemi yaptırdığı, ekspertiz raporu için fatura karşılığı KDV dahil 440.78 TL. ödeme yapıldığı,
Ekspertiz bedelinin 2022 yılı Ekspertiz Ücret Tarifesine göre uygun ve makul bir bedel olduğu şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
12) Mahkememizce yapılan değerlendirmede, kaza oluşumu nazara alınarak sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün % 75 ve Asli Kusurlu olduğu, zarar gören aracın da kazaya etkisinin bulunmakta olduğu ve % 25 kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, zararın tamamının poliçe limitlerini aşmamak kaydıyla sigortalı aracın KZMMS poliçesi ile sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu kabul edilmiştir.
13) Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini arttırmış, harcını karşılamıştır.
14) Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
15) Davacı tarafça dava öncesi davalı sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup KEP yolu ile 15.04.2022 tarihinde gönderildiği anlaşılan başvuru dilekçesinin gönderilerek tebliğ olunduğu, kabul olunan tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonu olan 28.04.2022 tarihinde temerrüte düştüğünün kabulü gerekmektedir.
16) Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde Avans Faizi talep etmiş ise de; Zarar Veren aracın ruhsatında kullanım amacının vasfının “HUSUSİ” olduğunun belirtildiği görülmekle temerrüt tarihi olarak tespit olunan 28.04.2022 tarihinden itibaren Yasal Faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
17) Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. maddesinde açıklanmış olup, davacının talep ettiği Ekspertiz Ücreti yargılama giderleri içerisinde kaldığından işbu ücret yargılama giderlerine eklenmiştir.
18) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.DAVANIN KABULÜ ile;
5.123,40-TL Bakiye Hasar Bedelinden kaynaklanan maddi tazminatın poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Tazminata temerrüt tarihi olan 28/04/2022 tarihinden itibaren Yasal Faiz işletilmesine,
2- 440,78-TL Ekspertiz Ücretinin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine,
3- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 349,97-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL ve 100,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 169,27-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13,14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin Harç, 11,50-TL Vekalet Harcı olmak üzere toplam 172,90-TL Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.123,40-TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 440,78-TL Ekspertiz Ücreti, 2.000,00-TL bilirkişi ücretinin ve 142,00-TL tebligat ve posta ücreti olmak üzere toplam 2.582,00-TL Yargılama Giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 341 maddesi gereğince miktar itibariyle Kesin Olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/02/2023

Katip …
¸E-imza

Hakim …
¸E-imza