Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/4 E. 2022/518 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/4
KARAR NO : 2022/518

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalı – borçlu … ile müvekkili şirket arasında düzenlenen çek bedeli olan ürünlerin 42.000TLlik kısmının teslim edilmediğini, çek bedelinin iadesinin de yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından açılan icra takibine karşı zaman kazanmak için 42.000TL’lik borca, işlemiş faize ve tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu ve görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, müvekkili şirket ile davalının ticari defeter ve muhasebe kayıtlarına bakılması halinde borcun ödenmediğinin ortaya çıkacağını, davalının ekonomik durumunun kötü olması sebebiyle borca itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı – borçlu tarafından … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının iş bu itirazın iptali davasının, yasal dayanağı bulunmadığından reddi gerektiğini, davacı taraf ile müvekkili arasındaki yapılan sözlü anlaşma ile, müvekkilinin ve kısmen de komşularına ait tarlalarda temin edilen marulların satışı konusunda, mutabakata varıldığını, davacı tarfın getirdiği nakliye vasıtası ile istedikleri miktarda marul kısmen müvekkiliminin tarlasında kısmen de müvekkili adına komşu tarlalardan istenilen miktarda ve belirtilen bedeli karşılığı mal teslim edildiğini, bedelinin de daha sonra kısmen nakit kısmen de 22/05/2021 tarihli 50.000,00-TL … çeki ile ödendiğini, yani masul tarlalardan peşinen toplanıp, teslim tesellüm yapılmış ve bedelinin de aşamalı olarak ödendiğini, dolayısı ile peşin alınan malın bedeli de ödendiğinden teslim tesellüm belgesi düzenlenmediğini, ancak malların teslimine ve daha sonrada bedelinin ödeneceğine ait davacı tarafın facebook’tan, whatsApp’ tan minnet duygularını ve memnuniyet ifade eden beyanlarını, alış verişin sonuçlandığını, teslim edilecek malın ve ödenecek bedelin kalmadığını belirttiğini, bu belirtilen vakaların teyidi, dinlenecek tanık beyanları, facebook, whatsApp kayıtları ve telefon görüşmeleri ve ses kayıtları ile ispatlanacak durumda olduğunu, Müvekkilinin beyanına göre, geçen yıl kasım ayında, marul alıcısı

… ve … şirketleri adına marul mahsulünden satın almak için müvekkili ile birlikte …, …,… ve müvekkiline başvurarak tarladan yetişmiş marul mahsulünden almak istediklerini bildirdiklerini, cevaben kasa hesabı marulun verilebileceğini ve 2 ay içinde, aralıklarla malı teslim edeceklerini bildirdiklerini, bu aşamada ara ara mal alıp, parasını kısmen ödendiğini, devamla 53 dönüm serayı götürü usulde tamamı 510.000,00Tl satın aldıklarını, dendiği gibi aşama aşama mal teslimi ve karşılığında para ödemesi yapıldığını, kalan 50.000,00TL borç içinde malın tesliminden sonra 22/05/2021 tarihli çekle hesap ödenmiş ve sözleşme de sonuçlandırıldığını, önce belirlenen miktarda mal ve sera mahsulü teslim edilmiş ve bedeli de aşama aşama, kalan da açıklanan çek bedeli ile ödendiğini, çekin malın tesliminden sonra verildiğini, alınan mal bedelinin karşılığı çekin verileceğinin de yapılan birden çok yazışma ve telefon konuşmaları ses kayıtları ile teyit ve taahhüt edildiğini, teslim alınan malın bedelinin 2 ay sonra çek ile tamamalanıp taahhüdün yerine getirildiğini, müvekkilinin tacir olmayıp çiftçi olduğunu, davacı ile ticari bir işlem yapmadığını, bu bakımdan ticari defterlerinin de bulunmamasının normal olduğunu, davacının, çek ile yaptığı ödeme karşılığında eksik teslimat yapıldığını belirterek fazla dan ödediği miktarın iadesini istediğini, bilindiği gibi çekin; kural olarak bir ödeme vasıtası olup, satış işleminin peşin yapıldığı konusunda kanuni bir karinenin varlığının kabul edildiğini, somut olayda, davalının malların tümünün teslim edildiğini savunduğunu, ispat yükü, çekin karşılığı marulun ileride teslim edilecek mallara karşılık teslim edilmediğini, ileri süren davacıda olduğunu, TBK ilgili maddesinde, Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme olduğunu, devamında, Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü olduklarını, HMK “ispat yükü” başlıklı 190/1 fıkrasında; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağının belirtildiğini, her somut olaydaki maddi vakıaya göre, lehine hak çıkaran taraf ve ispat yükü şekilleneceğinden, maddî hukuk kuralına ilişkin bu vakıaların doğru ve net bir şekilde belirlenerek ortaya konulması gerektiğini, sonuç olarak haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, İcra İflas Kanunu gereğince, davacının kötü niyet takipten dolayı müvekkili lehine %20 kötü niyet tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyası, Facebook ve WhatsApp yazışmaları, 22/05/2021 tarihli, 50.000,00-TL bedelli … Çeki delil olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde davalıdan tarım ürünleri alımı yapıldığını, davalıya 50.000,00-TL tutarlı çek ile ödeme yapıldığı, davalının yalnızca 8.000,00-TL tutarlı mal teslim ettiğini, çek bedeli kadar mal teslim etmesi gerekirken 42.000,00-TL tutarlı malın davacıya hiç teslim edilmediğini, çekin 42.000,00-TL’lik kısmının davacıya iadesi gerektiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalı taraf cevap dilekçesinde davacının siparişi üzerine davalının tarlasından ve komşu tarlalardan temin edilen ürünlerin davacıya teslim edildiğini, mal bedellerinin teslimden sonra kısmen nakit kısmen de dava konusu 50.000,00-TL bedelli çek ile ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
4-Davalı gerçek kişi olup dosya kapsamında çiftçilik ile iştigal ettiği, tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dava konusu uyuşmazlık çek ile yapılan ödeme sonrası çekin kısmen bedelsiz kaldığı iddiasına yönelik olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun kıymetli evraka ilişkin hükümleri davada uygulanacağından davanın ticari nitelikte olduğu ve mahkememizin görevli olduğu değerlendirilerek uyuşmazlığın esasına yönelik inceleme yapılmıştır.
5-Çek bir ödeme aracı olup, aksi kararlaştırılmadığı sürece bir borcun tediyesi amacıyla verildiği karine olarak kabul edilmektedir. Bu hususun aksini iddia eden tarafın iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerekmektedir.
Somut olayda davacı tarafın iddiası çek karşılığı bir kısım tarım ürününün kendisine teslim edilmediğine yönelik olduğuna göre, davacının 50.000,00-TL bedelli çek keşide ederek davalıya teslim etmiş olması bu çekin karşılığı miktarda malın kendisine teslim edildiğine karine olarak kabul edileceği gözetildiğinde, davacının çekin mal teslim edilmeksizin keşide edilerek davalıya avans çeki olarak verildiğini yazılı bir delil ile ispat etmesi gerekmektedir. Kaldı ki, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin tarım ürünleri alımına dair olması hususu da gözetildiğinde ödemenin mal tesliminden önce yapılmasını gerektirecek objektif bir neden bulunmadığı, dosya kapsamına göre de davacının dayandığı delillerin yukarıda izah edilen karinenin aksini ispatlamaya elverişli bulunmadığı değerlendirildiğinden davanın reddi gerektiği yönünde kanaat oluşmuştur.
6-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafça keşide edilen çek ile yapılan ödemenin kural olarak muaccel bir borcun ödemesi amacıyla yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının çek keşide ederek davalıya vermesi ile çek karşılığı ürünlerin kendisine teslim edildiği karinesinin geçerli olduğu, karinenin aksine çekin avans olarak davalıya verildiğinin davacı tarafça yazılı delil ile ispatlanması gerektiği, davacının dava dilekçesinde delil olarak çek kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, tanık, icra dosyası kayıtları ve bilirkişi incelmesi delillerine dayandığı, mahkememizce yapılan inceleme ve araştırmada davalının tacir olmayıp tarım işi ile iştigal eden çiftçi olduğu anlaşılmakla ticari defter tutmadığı ve taraf defterleri incelenmesinin dosyaya katkı sunmayacağı değerlendirildiğinden mevcut deliller dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davacının kötü niyetle hareket ettiğini ispatlayan somut bir delil bulunmadığı, davacının davasının ispat kuralları dikkate alınarak sübut bulmadığından reddine karar verildiği ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı gözetilerek kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davacı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 717,26-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 636,56‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 6.260,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma yolu ile yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”