Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/381 E. 2023/338 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/381 Esas
KARAR NO : 2023/338
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı hakkında İzmir … İcra Dairesi … E. sayılı dosyasıyla takibi açıldığını, davalı şirkete 09.03.2022 tarihinde 7 Örnek Ödeme Emri tebliğ edildiğini, davalı borçlunun 14.03.2022 tarihinde takibe itiraz ettiğini, müvekkili şirket ile davalının ticari defterleri incelendiğinde arada ticari ilişki olduğunu, müvekkili şirketin cari hesap kayıtlarına göre davalı şirketten alacaklı olup davalı-borçlu tarafından takibe konu borcun ödenmediğini, davalı-borçlunun kötüniyetli olarak takibe itiraz etmiş olup bu sebeple haksız ve kötüniyetli yapılan itirazın iptali ve durmuş olan takibin devamını sağlamak ve alacağımızın da likit olması sebebiyle borçlunun %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLER: İzmir … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası delil olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında mevcut ticari ilişkiden dolayı alacak bakiyesi bulunduğunu, davacı şirket cari hesap kayıtlarına göre alacak bakiyesi bulunmasına rağmen davalı şirketin borcunu ödemediğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalı şirket tarafından davaya cevap sunulmamıştır.
4-Davacı şirket takipte ve davada cari hesap ilişkisine dayanmış ise de taraflar arasında imzalanmış bir cari hesap sözleşmesi dosyaya sunulmamıştır. Cari hesap sözleşmesi bulunmaması nedeniyle ticari ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak sürdüğü değerlendirilmiştir.
5-Davacı tarafça dosya kapsamında açık hesap ilişkisini oluşturan faturalar sunulmadığı gibi ticari defter ve kayıtlar da incelemeye sunulmamıştır.
6-Kural olarak alacaklı, alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
Mahkememizin 20/09/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile her iki tarafa ticari defter ve kayıtların ibrazı hususunda kesin süre verilmiş, her iki tarafça defterlerin ibraz edilmemiş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça açık hesabı oluşturan ve alacak bakiyesini ispatlar somut bir delil sunulmadığı gibi ticari defterler de ibraz edilmemiştir. Bu haliyle alacağın varlığının ispat edilemediği değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafın Form BA bildirimleri arasında davacıdan alındığı beyan edilen KDV hariç 21.183,66-TL tutarlı bir mal alış bildirimi yer almakta ise de, davacı tarafça alacağın dayanağını oluşturan faturanın veya açık hesap ilişkisini oluşturan faturaların kesin süreli ihtarata rağmen sunulmadığı, mevcut delil durumuna göre BA formunda yer alan bildirimin tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı değerlendirilmiştir.
7-Yukarıda açıklanan nedenlerle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin olarak alınan 276,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 96,42-TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
5-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı