Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/371 E. 2023/93 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/371 Esas
KARAR NO : 2023/93

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.08.2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucu müvekkilinin Honda Civic Sedan Model … plakalı aracında kaza sonucu meydana gelen değer kaybı ile teknik bilirkişiye ödenen rapor bedeli karşılığı toplam 13.000,00 TL’nin (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) şimdilik 4.000 TL sinin kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımına uğramış davanın reddine, usulden ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde davanın cevap dilekçemizde yer alan nedenler ve re’sen gözetilecek sair nedenlerle esastan reddine, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, değer kaybı yönünden belirttiğimiz gibi bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının, 29.08.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin olarak … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı ile bilirkişiye ödenen rakamın tahsili amacıyla iş bu davayı ikame edildiğini, açılmış olan dava davacının kusuru gözetildiğinde haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı … Sigortanın tarafına ait … plakalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğunu, Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı karşı araçta meyana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına aldığını, davacıya ilişkin araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmadığını, açıklanan nedenlerle araçta meydana gelen değer kaybından sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekmekte olduğunu, ancak sigorta şirketinin de sorumluluğunun doğabilmesi için davacının kusursuz olması gerekmekte olduğunu, dosyanın görevli ve yetkili Seferihisar Mahkemelerine gönderilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı 29/08/2021 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı … … plakalı aracın işleteni ve sürücüsü diğer davalı … ise aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
Davalı …’ ın mahkememizin yetkisine yapmış olduğu itiraz değerlendirildiğinde;
6100 Sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Trafik kazası aynı zamanda bir haksız fiil olup yine aynı Kanun’un 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Bu sebeple davacı zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi İzmir adli yargı sınırları içerisinde bulunduğundan ve kazanın gerçekleştiği Seferihisar mahkememiz adli yargı sınırları içerisinde bulunduğundan yetki itirazına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalı …’ nin sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 25.08.2021-2022 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 29/08/2021 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği değer kaybından davalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
Davalı …’ ın sorumluluğu incelendiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, yaşanan trafik kazasında davalı … plakalı aracın işleteni ve sürücüsü olduğundan yukarıda değinilen maddeye ve TBK’ nın 49. maddesine göre dava dilekçesi ile talep edilen maddi zarar kaleminden kusuru oranında sorumlu olacaklardır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce ATK’ dan kusur ve değer kaybı bedelinin belirlenmesi için raporlar aldırılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’den alınan 05/01/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre;
“- Sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,
– Sürücü Hülya ÖZ’ün %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu,
– Dava konusu aracın 2.000,00 TL değer kaybettiği kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybına ilişkin hesaplamaya ve kusur oranına itiraz edilmiş ise de;
-ATK tarafından yapılan hesaplamada trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından değer kaybına yönelik itiraza mahkememizce itibar edilmemiştir.
TBK.74 maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır.
HMK 266 madde (HUMK 275 md.) hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre hakim bu oranı belirlemede ihlal edilen kuralları gözönüne almalıdır.
– Dosya arasında yer alan kaza tespit tutanağı tarafların beyanına göre hazırlanmayıp, kaza sonrası gelen kolluk birimlerinin analizleri sonucu hazırlanmış ise de, kazanın Sürücü …’ ın, dört yönlü kontrolsüz kavşağa geldiğinde sağ koldan gelen bir araç varsa durarak bu aracın ilk geçiş hakkını sağlaması gerekirken bunu yapmadığı ve ilk geçiş hakkına sahip olan sürücünün hareket alanına girdiği açık olduğundan, kazanın oluşumuna asıl etken hareketin davalının eylemi sonucu olduğu kanaatine varılarak davacının maliki olduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenler ile; 29/08/2021 tarihli çift taraflı trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi ve işeteni, sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, davalı işleten/sürücünün tam kusurlu olduğu ve davacının maliki olduğu araçta mahkememizce aldırılan ATK raporuna göre 2.000,00 TL değer kaybının bulunduğu görülmekle davanın kısmen kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı … başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten, diğer davalı işleten ise kaza tarihinde temerrüte düşeceğinden kaza tarihinden itibaren tasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-2.000,00 TL değer kaybı tazminatının, sigorta şirketi yönünden (Bakiye poliçe limiti olan 32.734,09 TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) 07.12.2021 tarihinden, diğer davalı yönünden ise 29/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 136,62 TL karar ve ilam harcının yatan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 55,92 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 206,75 TL posta ve diğer giderler, 500,00 TL uzman görüşü masrafı ile 2.750,00 TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 3.456,75 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 1.728,37 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 2.000,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 2.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin her iki tarafta oturuma katıldığından kabul red oranı nazara alınarak 780,00 TL’ sinin davacıdan, bakiye kalan 780 TL’ nin ise davalı … şirketinden alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
9-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı gerçek kişi vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır