Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/368 E. 2023/166 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/368 Esas
KARAR NO : 2023/166

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 75 ve 76 nolu ortağı olan …’ın, 10.10.2017 tarihinde vefat ettiğini; mirasçılarının davacılar (… ve …) kaldığını, usulüne uygun tebligat yapılmamış olmasına rağmen Yönetim Kurulunun, … mirasçılarının, kooperatife karşı hukuki vecibelerini yerine getirmemiş olduklarına kanaat getirerek,11.06.2021 tarihinde yapılacak toplantıda Genel Kurul onayına sunulması ve gündemin 9. maddesinde görüşülmesi yönünde karar aldığını, sözü edilen karara dayanarak, “İki ortaklık payı bulunan üyemiz …’ın vefatı ile kooperatif ortaklığı son bulduğunu, mirasçılarının ortaklığa devam etmek istemeleri halinde, Ana Sözleşmenin 16.maddesi uyarınca yerine getirmeleri gereken yükümlülükleri, irtibat kurulabilen mirasçı …’a mektup ve noter kanalıyla bildirildiğini, ancak bir cevap alınamadığını, bu durum, Yönetim Kurulumuzun 14.12.2020 tarih ve 14 numaralı karar ile tespit edilerek müteveffa …’ın ortaklık payının Kooperatifler Kanunu 14. ve Ana Sözleşme 16. maddesi gereği tasfiyesine karar verildiğini, Yönetim Kurulunun 14.12.2020 tarih, 14 sayılı kararının onaylanarak, müteveffa üye …’ın Kooperatifler Kanunu 14. ve Ana Sözleşme 16. ve 15. maddeleri uyarınca, iki ortaklık payının tasfiyesine genel kurulca karar verilmesi.” şeklinde gündem oluşturulduğunu, 11.06.2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına ait tutanak incelendiğinde, gündemin 9. maddesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, 1/25.000 ölçekli nazım ve yönetim planının hazırlanıp onanmasından sonra, 1/5.000 ölçekli nazım planı ve 1/1.000 ölçekli planların yaptırılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi” şeklinde karar alınmakla yetinildiğinin; gerek 9. maddede ve gerekse diğer maddelerde, …’ın ortaklığı konusunda bir karar alınmadığının görüleceğini; sonuç olarak ancak Genel Kurulca görüşülerek karara dönüştürülmeyen bir gündem maddesinin varlığından söz edilebileceğini; buna rağmen müvekkillerinden …’a, kooperatifte ortaklıklarının kalmadığına dair haricen bilgi verildiğini; davacılardan …’ın ise, bu durumdan, 16.04.2022 tarihinde tesadüfen haberdar olduğunu, davalı kooperatifin davacıların murisi …’ın ortaklıktan çıkarılması ve davalı kooperatifteki hisselerine ilişkin tüm tasarruflarının hukuka ve usule aykırı olduğunu, bu tasarrufların, …’ın ihraçı ili birlikte mirasçılara yapılmamış olan tebligatlarında dahil olmak üzere tüm süreci kapsadığını, belirterek usule ve hukuka aykırı olması nedeniyle davacıların murisi Nihat Kumbaasr”ın ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin işlemlerin iptaline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir,
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisi …’ın vefat ettiğinin bildirilmediğini, bu nedenle kooperatifin, …’ın vefat ettiğini daha sonra öğrendiklerini, vefatın öğrenilmesinden sonra davacılardan …’a ihtarname gönderildiğini, ancak davalılar tarafından hiçbir işlemin yapılmadığını, 03/03/2020 tarihinde gönderilen mektubun 05/03/2020 tarihinden Işık Kumbasar’a tebliği edildiğini ancak cevap alınmadığını,20.08.2020 tarihinde toplanan Yönetim Kurulunun, murislere, veraset ilamını sunmaları ve aralarında bir temsilci seçmeleri konusunda karar alıp (2020/8 sayılı karar), yerine getirmesi için …’a noter kanalı (İzmir 14. Noterliği, 25.08.2020 / 06085) ile bildirimde bulunulduğunu; sözü edilen ihtarnamenin 31.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen davacıların herhangi bir girişimde bulunmadıklarını; bunun üzerine … adına tesis edilen 2 ortaklığın, Ana Sözleşmenin 15 ve 16. maddele-rine göre tasfiye edilmesi yönünde karar alındığını (14.12.2020 tarih ve 2020/14 sayılı karar); zorunlu olmamasına rağmen tasfiye kararının da …’a bildirildiğini; bunun sonrasında herhangi bir başvuruda bulunulmadığını ancak müvekkil kooperatife karşı doğrudan dava açıldığını, davacıların, vefatından sonra … adına ödeme yaptıklarını halde kooperatif hisseleri ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunmadıklarını ve işlem yapmadıklarını; bu şartlarda davacıların, murisleri …’ın vefatından sonra gelişmelerden haberdar olmadıklarının kabul edilemeyeceğini, vefat eden ortağın tüm mirasçılara ayrı ayrı bildirimde bulunulmasının mümkün olmadı-ğından, mirasçılardan birisine bildirimde bulunulmasının yeterli olduğunu; aksi yöndeki beklentile-rin hakkaniyete ve hayatın olağan akışına aykırı olacağını, ölen ortaklar hakkında yapılacak işlemlerin, Ana Sözleşmenin 15 ve 16. maddeleriyle dü-zenlendiğini; madde metninden de anlaşılacağı üzere, vefat eden ortağın mirasçılarına ilişkin şart getirildiğini; bu hususa aykırı hareket edilmesi durumunda ise, ilgilinin payının tasfiye edileceğinin açıkça belirtildiğini, bunun ötesinde ortaklık tasfiyesi ile ilgili karar ve işlemlerin Genel Kurula ait olduğuna dair herhangi bir hüküm bulunmadığını, dava dilekçesinde, …’a ait hisselerin tasfiyesi konusunda Genel Kurulda karar alınmadığından bahsedilmiş ise de, Genel kurulun gündemine konulmuş (mad:9) olmasına rağmen, bunun zorunlu olmadığı ortaya çıkınca, maddenin görüşülmeden geçildiğini; gündeme 1 madde ilave edildiği için belirtilen konunun 10. maddede görüşüldüğünü ve maddenin görüşülme-den geçilmesi yönünde karar alındığını, yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalı kooperatifin, …’ın vefatından sonra Ana Sözleşmenin 16. maddesi gereğince ancak mirasçılardan …’a ulaşılabildiğini; 3 ay içinde mirasçılar tarafından herhangi bir işlem yapılmaması üzerine Ana Sözleşmenin 15. maddesine dayanarak, … adına tesis edilen ortaklıkların tasfiyesinin gerçekleştirildiğini; yapılan işlemlerin usulsüz ve hukuksuz olduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadımğını belirterek, haksız ve kötü niyetle açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilirkişinden alınan raporunun sonuç kısmına göre;” Muris …, 10.10.2017 tarihinde vefat etmiştir. Ana Sözleşmenin 16. madde-sine göre, vefat eden ortak adına tesis edilen ortaklığı/ortaklıkları devam ettirmek isteyen varislerin, 3 ay içinde aralarından birisini temsilci seçip, kooperatife bildirmeleri gerekmektedir. Nahit Kum-basar’ın varisi olan davalı … ve …’ın, kooperatif ortaklığını devam ettir-meye yönelik bu yükümlülüğü yerine getirmedikleri anlaşılmaktadır. Ana Sözleşmedeki 3 aylık sürenin hak düşürücü bir süre olup, olmadığının hukuki yorumu Sayın Mahkemenize ait olduğu, Kooperatif yönetimi, iadeli/taahhütlü mektup ve noter kanalı ile ihtarname göndererek, Nahit Kulbasar’ın varislerinin ortaklığı devem ettirmek isteyip, istemediklerini öğrenmeye çalışmış ise de, sadece …’a ulaşılabilmiştir. …’a ise, adresi bilinmediği için bu nite-likte bir bildirimde bulunul(a)madığı anlaşılmaktadır. Adresinin bilinmediği belirtilen Ali Kumba-sar açısından adres araştırması yapıldığını gösteren bulgulara rastlanmamıştır. Yukarıda açıklanan şartlarda sadece varislerden birisine yapılan tebligatın yeterli olup, olmadığının takdir ve değerlendirilmesi Sayın Mahkemenize aittir. Yönetim Kurulu, … adına tesis edilen 75 ve 76 nolu ortaklıkların tasfiyesi yönünde karar alıp, …’a tebliğ ettikten sonra, aynı konuyu 18.06.2021 tarihinde yapıla-cak genel kurul toplantısının gündemine almış ise de, Genel Kurul bu maddenin görüşülmeden geçilmesi yönünde karar almıştır. ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dava; kooperatif üyeliğinin sona erdirilmesine dair kooperatif yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacıların murisi …’ ın davalı kooperatifte üye olduğu, üyelik devam ederken 10/10/2017 tarihinde vefat ettiği, akabinde davalı tarafından yalnızca …’ a ihtarnamelerin gönderildiği diğer mirasçı/davacıya her hangi bir ihtarnamenin gönderilmediği sabittir.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 18/01/2021 tarih 2018/2350 Esas 2021/72 Karar, 01/10/2014 tarih 2014/3314 Esas 2014/6144 Karar ve 27/01/2014 tarih 2013/7428 Esas 2014/457 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında “Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Anasözleşmede gösterilecek şartlarla, ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir” hükmüne; kooperatif anasözleşmesinin 16. maddesinde ise “Ölen ortağın kanuni mirasçılarının üç ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülükleri kanuni mirasçıları lehine devam eder. Mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde, ölen ortağın alacak ve borçları 15. madde hükümlerine göre tasfiye edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, anılan yasa ve anasözleşme hükümleri ile getirilen düzenlemenin amacı ve özü gözetildiğinde davalı kooperatifçe ölüm olayının kooperatife bildirildiği tarihte, ölen ortağın mirasçıları ve adresleri ayrı ayrı belirlenip mirasçıların anasözleşmenin 16. maddesi uyarınca temsilci tayin edip bildirmeleri ve ortaklığa devam edip etmeyecekleri konusunda uyarılmaları gerektiğinden mirasçılardan yalnızca …’ a çıkartılan ihtarnamenin geçerli kabul edilemeyeceği, kaldı ki iş bu ihtarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmakla davanın kabulü ile üyelikten çıkartılmaya yönelik alınan kararın iptaline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı kooperatifin 14/12/2020 tarihli 2020/14 numaralı yönetim kurulu kararı ile alınan davacıların murisi …’ ın üyelikten çıkartılmasına ilişkin kararın iptaline,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcının (179,90 TL) başlangıçta yatan peşin harçtan mahsubuna, eksik kalan 99,20TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 75,50- TL posta ve diğer giderler ile 700,00- TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 936,90- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2023
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.