Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/366 E. 2023/75 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/366 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN…..ESAS SAYILI DAVA DOSYASI

ESAS NO : 2016/1553
KARAR NO : 2022/612

DAVA :Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı araca, dava dışı Mehmet Bir’in sürücüsü olduğu, sigortasız … plakalı araç ve davalı sigorta şirketine … nolu ve 03/01/2014 ila 03/01/2015 tarihleri arasında geçerli trafik ( ZMMS ) poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın birlikte sürücülerinin kusurlu eylemleriyle 07/01/2014 tarihinde çarpması sonucunda, müvekkiline ait park halinde bulunan araçta maddi hasar oluştuğunu, … plakalı sigortasız aracın sürücüsünün ise diğer davalı … olduğunu, kaza tespit tutanağında davalı sigorta şirketine sigortalı traktör niteliğindeki araç sürücüsünün tali kusurlu, diğer sigortasız araç sürücüsü …’nın ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle İzmir 7.Sulh Hukuk Mah.’nin … D.İş tespit dosyasıyla tespit yaptırdıklarını, fazlaya ilişkin hakları kalmak koşuluyla 10.000-TL hasar bedeli ve değer kaybından oluşan zararın belirsiz alacak davası şeklinde, sözü edilen tutarın kaza tarihinden itibaren davalı …’dan, dava tarihinden itibaren ise davalı sigorta şirketinden olmak üzere işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiliyle müvekkiline verilmesine, tespit dosyasındaki masrafların da davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine trafik (ZMMS) poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak müvekkilinin sorumluluğunu sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu davacının başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını, kaza tespit tutanağında müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün %25, diğer davalı araç sürücüsünün ile %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin sigortalısının kusura isabet eden 5.478,00-TL nin davacıya ödenmek istendiği halde davacının banka bilgilerini vermek istemeyerek bundan kaçındığını, değer kaybından müvekkilini sorumlu olmadığını, tespit giderlerinden de sorumlu olmadıklarını, aracın eski kazalarının da olduğunu, bu hususunda gözetilmesi gerektiğini, davacının avans faizi talebinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğunu, ayrıca kazanın İzmir ili Menderes ilçesinde meydana geldiğini ve müvekkilinin yerleşim yerinin Menderes ilçesi olduğunu, ortak yetkili mahkemenin Menderes ilçesi olduğunu, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, müvekkiline yönelik kusuru kabul etmediklerini, tek kusurlunun diğer davalı sigorta şirketinin sigortalısının sürücüsü olduğunu, müteselsil sorumluluk olmadığını, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, davacının hasar değer kaybı istemlerinin tek kalemde gösterildiğini, bunların ayrı ayrı belirtilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkiline ait … plakalı araca, dava dışı Mehmet Bir’in sürücüsü olduğu, sigortasız … plakalı araç ve davalı sigorta şirketine … nolu ve 03/01/2014 ila 03/01/2015 tarihleri arasında geçerli trafik ( ZMMS ) poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın birlikte sürücülerinin kusurlu eylemleriyle 07/01/2014 tarihinde çarpması sonucunda, müvekkiline ait park halinde bulunan araçta maddi hasar oluştuğunu, … plakalı sigortasız aracın sürücüsünün ise diğer davalı … olduğunu, kaza tespit tutanağında davalı sigorta şirketine sigortalı traktör niteliğindeki araç sürücüsünün tali kusurlu, diğer sigortasız araç sürücüsü …’nın ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle İzmir 7.Sulh Hukuk Mah.’nin … D.İş tespit dosyasıyla tespit yaptırdıklarını, fazlaya ilişkin hakları kalmak koşuluyla 10.000-TL hasar bedeli ve değer kaybından oluşan zararın belirsiz alacak davası şeklinde, sözü edilen tutarın kaza tarihinden itibaren davalı …’dan, dava tarihinden itibaren ise davalı sigorta şirketinden olmak üzere işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiliyle müvekkiline verilmesine, tespit dosyasındaki masrafların da davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalılardan sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine trafik (ZMMS) poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak müvekkilinin sorumluluğunu sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu davacının başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını, kaza tespit tutanağında müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün %25, diğer davalı araç sürücüsünün ile %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin sigortalısının kusura isabet eden 5.478,00-TL nin davacıya ödenmek istendiği halde davacının banka bilgilerini vermek istemeyerek bundan kaçındığını, değer kaybından müvekkilini sorumlu olmadığını, tespit giderlerinden de sorumlu olmadıklarını, aracın eski kazalarının da olduğunu, bu hususunda gözetilmesi gerektiğini, davacının avans faizi talebinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğunu, ayrıca kazanın İzmir ili Menderes ilçesinde meydana geldiğini ve müvekkilinin yerleşim yerinin Menderes ilçesi olduğunu, ortak yetkili mahkemenin Menderes ilçesi olduğunu, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, müvekkiline yönelik kusuru kabul etmediklerini, tek kusurlunun diğer davalı sigorta şirketinin sigortalısının sürücüsü olduğunu, müteselsil sorumluluk olmadığını, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, davacının hasar değer kaybı istemlerinin tek kalemde gösterildiğini, bunların ayrı ayrı belirtilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava; trafik kazası sonucu oluşan hasar ve değer kaybı, birleşen dava ise hasar ve ikame araç bedeli ile değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Açılan dava öncelikle mahkememizin … esasına kaydedilmiş olup, 08/12/2016 tarihinde;
“Davalının kısmen kabulüne şeklinde hüküm kurulmuştur.”
Mahkememizce verilen karar davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı ilamı ile”Somut olayda; davalıların sorumluluğunda bulunan araçların yaptıkları kaza sonucu, kusursuz 3. kişi konumunda olan (aracı park halinde bulunan) davacı maddi zarara uğramıştır ki, davacının uğradığı maddi zararın tamamından davalılar müteselsilen sorumludur. Mahkeme tarafından da hüküm altına alınan tutarlar için davalıların müteselsil sorumluluğuna karar verilmiş olmakla birlikte, müteselsil tahsil hükmünden önce, her bir davalının sorumlu olduğu tutarın kazadaki kusur oranlarına göre ayrı ayrı (ve farklı miktarlarda) tespitiyle karar verildiğinden, müteselsil sorumluluk ilkesinin etkisiz kılınmasına ve hükmün tereddüt yaratıcı nitelikte olmasına neden olunmuştur.
Açıklanan nedenlerle; asıl davadaki talebin 9.900,00 TL. araç hasar bedeli ve 100,00 TL. araç değer kaybı olduğu, 23/07/2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda araç hasar bedelinin 25.753,31 TL. ve araç değer kaybının 1.000,00 TL. olarak hesaplandığı, davaya konu edilen bedelleri aşan zarar hesabının bulunduğu; davalıların, asıl davaya konu zararların tamamından KTK’nın 88/1. maddesi gereği müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken, HMK’nın 297. maddesine de aykırı biçimde infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre; asıl davada talepler ayrıştırılmadan hasar bedeli, değer kaybı, araç mahrumiyet bedelini (davalı sigortacıdan araç mahrumiyet bedeli talep etmediklerini belirterek) isteyen davacı yanın, 14/06/2016 tarihli açıklama dilekçesiyle dava konusu zarar kalemlerini ayrıştırdığı ve bu dilekçede araç mahrumiyet bedeli talebinde bulunmadığı, davalı sigortacı için reddolunacak (araç mahrumiyet bedeli) talebi olmadığı dikkate alınarak, davalı sigortacı lehine red vekalet ücretine karar verilmemesi gerektiğinin gözden kaçırılması da doğru değildir.” mahkememiz kararı bozulmuştur.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı bozma ilamı taraflara tebliğ edilerek diyecekleri sorulmuş ve 02/03/2023 tarihli celse de bozma ilamına uyulmuştur.
Yargılama devam ederken davacı … vefat etmiş olup mahkememizce vekile veraset ilamını ve mirasçılar yönünden vekaletname sunmak üzere mehil verilmiş akabinde vekil tarafından mirasçılar adına usulüne uygun düzenlenmiş vekaletnameler dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından açılan … Esas sayılı dava dosyası mahkememiz dosyasından tefrik edilmiş ise de her iki davanın konusunun ve taraflarının aynı olması sebebiyle mahkememizce tekrar birleştirme kararı verilmesi gerekmiştir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir (Yargıtay HGK. nun 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı, 31.05.2006 gün ve 2006/10-307-337 sayılı ve 10.05.2006 gün ve 2006/4-230-288 sayılı ilamı).
Asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı gerekçe yazılması gerekmekte ise de, her iki dava dosyasının da aynı trafik kazasından kaynaklanması ve taraflarının aynı olması sebebiyle tek aşağıdaki şekilde gerekçe yazılmasına karar verilmiştir.
Davacıların miras bırakanı 07/01/2014 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı … … plakalı aracın sürücüsü, sigorta şirketi ise … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
Asıl ve birleşen davada ki davalı sigorta şirketinin sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 03.01.2014-2025 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 07/01/2014 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedeli ve değer kaybından dava dışı sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
Davalı …’ nın sorumluluğu incelendiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, yaşanan trafik kazasında davalı … plakalı aracın sürücüsü olduğundan kendi kusurundan (TBK 49) sorumlu olacaktır.
Tüm bu nedenler ile; 07/01/2014 tarihli taraflı trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi dava dışı sürücünün, … plakalı aracın sürücüsü davalı … ise kendi kusuru oranında sorumlu olacak ise de, KTK’ nın 88/1. Maddesi uyarınca kusursuz olan davacıların iç ilişkiyi ilgilendiren kusur oranlarına göre değil, müteselsil sorumluluk hükümlerine göre oluşan zarardan tazmin hakkının bulunduğu ve bozma ilamından önce alınan bilirkişi raporunda yer alan hesaplamalar bozma konusu yapılmadığından kazanılmış haklar nazara alınarak asıl ve birleşen davanın kabulüne, kabul edilen bedellere ise davalı sigorta şirketi asıl davanın açılmasıyla temerrüte düşmüş olduğundan (Yargıtay 17. H.D. 2019/2422 Esas, 2020/6758Karar) asıl dava tarihinden itibarinden, diğer davalı ise kaza tarihi itibari ile temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren yasal faiz işlemesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın KABULÜ ile;
-9.900,00 hasar tazminatı ile 100,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 10.000,00 TL’ nin davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 28/01/2014 tarihinden diğer davalı …’dan ise kaza tarihi olan 07/01/2014 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcının yatan 170,80 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 512,30TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 170,80 TL peşin harç, 25,20 TL başvurma harcı, 234,35TL posta ve diğer giderler, 750,00 TL bilirkişi ücreti ile talep ile bağlı kalınarak 790,00 TL delil tespiti masrafı olmak üzere toplam 1.970,35 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
-Davanın KABULÜ İLE;
-hasar tazminatı ve değer kaybı olmak üzere toplam 16.753,31 TL’ nin davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 28/01/2014 tarihinden diğer davalı …’dan ise kaza tarihi olan 07/01/2014 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-1.068,75 TL ikame araç bedelinin davalı …’dan ise kaza tarihi olan 07/01/2014 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
3-Hasar ve değer kaybına ilişkin alınması gereken 1.144,41 TL karar ve ilam harcının yatan 304,36 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 840,05TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-İkame araç tazminatına ilişkin alınması gereken 15,64 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 304,36 TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı ile 86,00 TL posta ve diğer giderlerin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca hasar ve değer kaybına ilişkin kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca ikame araç ücretine ilişkin kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.068,75 TL vekâlet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,

Dair, davacı vekili ve davalı gerçek kişiler vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza