Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/361 E. 2023/616 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2022/361 Esas
KARAR NO : 2023/616
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı/Borçlu hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, takibin borcun süresinde yapmış olduğu borca itiraz neticesinde icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, Müvekkil şirketin, Davalıya ait olan Ticari Kamyoneti olan … plakalı aracın satışı hususunda dava dışı Davalının oğlu olduğunu söyleyen … ile yazılı olarak anlaştıklarını, dava dışı …’in vekaleti olduğunu düşünen müvekkilinin anlaşma hususunda tereddüt edilmediğini, bunun üzerine Müvekkilinin 31.07.2021 tarihli 60.000 TL Bedelli… Bankası Üçyol Şubesi … No.lu çeki araç maliki Davalı adına keşide edildiğini, Davalı taraf ise aracın Noter aracılığıyla devrinden imtina ettiğini, davalı tarafın çeki tahsil etmiş olmasına ve aracı da devir etmemesine karşılık tüm borca itiraz ettiğini,
İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibin 60.000 TL Asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, Karşı Yan hakkında %20’den az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı tarafın cevap dilekçesinde özetle ;davacı tarafından iddia edilen ve icra takibine konu edilen borcun davacının iddia ettiği üzere araç alım satımına ilişkin olduğunu, her ne kadar ödenen çek bedelinin iadesi istemli bir takip ise de, müvekkilinin tacir olmadığını, araç alım satımına ilişkin olan bu alışverişin ticari nitelikte olmadığını, bu nedenle görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu nedenle dosyanın İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın iptali davasıdır.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır. 6102 sayılı ttk’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için her iki tarafın tacir olup aynı zamanda uyuşmazlığın da ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, Gerçek Kişi Olan Bir Tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır. Asliye Ticaret Mahkemesi İle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. Vergi Dairesi Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen cevapta davalının potansiyel mükellef olduğu, gelir getirici kazanç yönünden herhangi bir vergi kaydının bulunmadığı belirtilmiştir. Ticaret Siciline yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıdan davalının tacir kaydının bulunmadığı görülmüştür.
Somut olayda; davacı şirketin tacir olduğu şüphesiz ise de, davalının yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ile tacir olmadığının anlaşıldığı, bu hali ile söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı, davacı tacir olsa da davalı tacir olmadığından mahkememizin söz konusu davaya bakmakta görevli olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20. maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4- Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/07/2023
Katip …
¸e-imza
Hakim …
¸e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”