Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/337 E. 2022/776 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2022/337 Esas
KARAR NO : 2022/776

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 12/12/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 11.11.2021 günü saat 09.25 sıralarında sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile İzmir Karşıyaka istikametinden Bornova istikametine seyir halinde iken … geldiğinde aracının arka kısımlarına aynı şerit ve istikamette seyir halinde olan sürücü … idaresindeki … plakalı aracın çarpması, … plakalı aracın arka kısımlarına da sürücü … idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 11.11.2021 tarihli işbu trafik kazasında … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun, … plakalı araç sürücüsünün ise kusurunun olmadığının tespit edildiğini, 11.11.2021 tarihli kaza neticesinde müvekkili aracında meydana gelen değer kaybının tespiti için eksper …’a dosya teslim edildiğini ve eksper dosyaya tespit raporunu sunduğunu, raporda da görüleceği üzere müvekkili aracında 7.500,00 TL değer kaybı tespit edildiğini, ekteki faturada da görüleceği üzere ekspere hizmet bedeli olarak 269,87-TL (KDV dahil) ödendiğini, bu zararın tazmin edilmesi amacıyla davalı sigorta şirketine 16.03.2022 tarihinde yapılan yazılı olarak başvurulmuş olup sigorta şirketi tarafından davacının zararı karşılanmadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 100,00-TL değer kaybı tazminatının ve 269,87-TL eksper hizmet bedelinin davalıdan (teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, değer arttırım dilekçesi ile; 4.501,25 TL değer kaybı zararı ve 269,69-TL değer kaybı zararının kaza tarihinden itibaren İşleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olması nedeni ile de yetki itirazımınız da dikkate alınarak yetkili mahkemeye gönderilmesini, açılmış bulunan dava dosyası öncesinde davalı sigorta şirketine yapılmış bulunan başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi hasar departmanınca hesaplama yapılmış ve ödemesi yapılarak davalı sigorta şirketi poliçeden kaynaklı bulunan ödemesini yerine getirmiş ve sorumluluğu kalmadığını, açılmış bulunan davanın ödeme nedeni ile reddine, davalı şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeneninde güncellenmesi de gerektiğini, dosya hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davalı şirket dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceklerini, müvekkili sigorta şirketi dava konu edilen olayda temerrüde düşmediğini, KDV alacaklısınni devlet olup KDV’ye dair taleplerinde taraflarınca kabul edilmesinin de mümkün olmadığını, HMK 323. Madde de yazılı bulunan durumlarda eksper ücretine dair taleplerde yargılama giderleri içinde sayılmadığını, davalı sigorta şirketi yönünden açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; Davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/c ve 52/b maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu,
Davacı taraf sürücü … meydana gelen kazanın oluşumunda kural ihlali olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının (bu olayda nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla) kusuru oranında Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen 5.000,00 TL. değer kaybı bedelinden poliçe limitiyle sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafından davalı sigorta şirketine 16.03.2022 tarihinde değer kaybı bedeli ile ilgili başvuru yapıldığı, ihbarın hangi tarihte tebliğ edildiği konusunda dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla Ek Rapora konu olmaması açısından gönderinin, PTT ile gönderildiği kabul edilmiş ve ptt.gov.tr sitesinden “APS Kurye ve Taahhütlü gönderiler ile posta kargolarına ilişkin teslim süresi İstanbul İli için (G+4)” olarak tespit edilmiş ve ihbarın 21.03.2022 tarihinde tebliği edildiği, tebliğ tarihinden itibaren 8 işgününün hitamı olan 01.04.2022 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketinin KZMMS sigorta poliçesi ile sigortalısı olan … plaka sayılı araç arasında 11/11/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta değer kaybı oluştuğu iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Davacı tarafça dava konusu kazanın davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği, aracın onarımı sonrasında değer kaybı oluştuğu, dava öncesi ekspertiz raporu ile değer kaybı zararının 7.500,00-TL olarak belirlendiği ileri sürülerek belirsiz alacak davası olarak 100,00-TL değer kaybına dayalı maddi tazminat isteminde bulunulmuştur.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazı ileri sürmüş, davalı sigorta şirketinin dava öncesinde yaptığı ödeme ile davacı zararının sona erdiği, davalının poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu ve sair hususlar savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı tarafın yetki itirazının değerlendirilmesine, davanın haksız fiilden kaynaklandığı ve haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemeleri yetkili olduğu, dava konusu kazanın İzmir ili Bayraklı ilçesinde meydana geldiği anlaşıldığından mahkememizin yetkili olduğu değerlendirilmekle yetki itirazının reddine karar verilerek esasa yönelik inceleme yapılmıştır.
4-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Görülmekte olan davada davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu iddiası ile dava ikame edilmiş olup, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde, mezkur aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 20/03/2021-20/03/2022 tarihleri aralığında zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalısı olduğu, teminat limitinin araç başına 43.000,00-TL olarak gösterildiği görülmüştür.
9-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin bilirkişi raporu alınmış, dosyaya sunulan 12/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketinin sigortalısı aracın sürücüsü …’nın tam kusuru ile kazanın gerçekleştiği, davacı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede dava konusu kazanın 3 taraflı trafik kazası şeklinde gerçekleştiği, davacıya ait aracın sol şeritte seyrine devam ettiği sırada ilk olarak davalı sigortanın sigortalısı … plaka sayılı aracın davacıya ait araca sol arka kısımlarından çarpmasıyla kazanın gerçekleştiği, sonraki aşamada dava dışı … plaka sayılı araç … plaka sayılı aracın sol arka kısımlarından çarpmış ise de bunun davacıya ait araçta meydana gelen hasara bir etkisinin bulunmadığı, dolayısı ile dava konusu kazanın davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün takip mesafesi ve araç sürüşünün yol, hız ve trafik durumuna uygun kullanıma ilişkin KTK maddelerini ihlal etmesinden dolayı meydana geldiği, bu nedenle asli ve tam kusurlu olarak davacıya ait araçta meydana gelen zararın karşılanması gerektiği değerlendirilmiştir.
10-Kusur durumlarının tespiti sonrasında dava konusu değer kaybı zararının belirlenmesi hususunda dosya araç hasar ve onarımı konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 12/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda “Somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının (bu olayda nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla) kusuru oranında Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen 5.000,00 TL. değer kaybı bedelinden poliçe limitiyle sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz ileri sürülmüş ise de hesaplamada hata yapıldığı veya değer kaybına esas alınan değişen parça, hasar kaydı, km ve benzeri unsurların yanlış değerlendirildiğine dair somut bir itiraz nedeni gösterilmediğinden yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiş, bilirkişi tarafından görüş bildirilen 5.000,00-TL’nin aracın markası, modeli, önceki hasar durumu, kazanın mahiyeti ve onarım gören parçaları ile mevcut kullanım yaş ve km bilgisi dikkate alınarak dosya kapsamına uygun görülmekle hukuka uygun olduğu değerlendirilerek davacıya ait araçta kaza nedeniyle 5.000,00-TL değer kaybı oluştuğu kabul edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi davacıya 498,75-TL ödeme yapılmış olup tespit edilen zarardan bu miktarın mahsubu sonrası davacının bakiye zararının 4.501,25-TL olduğu, davacı vekilinin 20/08/2022 tarihli değer artırım dilekçesi ile dava değerinin 6100 sayılı HMK’nı 107.maddesi uyarınca 4.501,25-TL’ye yükseltildiği, davalı sigorta şirketinin bakiye poliçe limitinin bu miktarı karşılamaya yeterli olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
11-Davacı tarafça dava öncesi davalı sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup davalı sigorta şirketine ait kayıtlı elektronik posta adresine 16/03/2022 tarihinde başvuru evrakının gönderildiği görülmüştür. Bu durumda 8 iş günü ödeme süresi sonunda davalı şirketin 29/03/2022 tarihinde temerrüte düştüğü görülmüş ve bu tarihlerden itibaren faiz işletilmiştir. Faiz türü olarak davacı tarafça avans faizi talep edilmiş ise de zarar gören veren aracın ruhsat kaydının hususi olduğu dikkate alınarak yasal faize hükmedilmiştir.
12-Davacı tarafça dava öncesi alınan ekspertiz hizmetine ilişkin ücretin de davalıdan tahsili talep edilmiş olup, davacının dava öncesi sigorta başvurusunda ve haklılık durumunun tespiti açısından aldığı uzman görüşü hizmetinin yargılama giderleri kapsamında sayılabileceği yerleşik yargısal uygulamalarla kabul edilmektedir. Dosyaya sunulan 07/03/2022 tarihli 269,87-TL tutarlı ekspertiz hizmetleri faturası ile davacı tarafın aldığı ekspertiz hizmetinin faturalandırıldığı, belirtilen miktarın piyasa rayiçlerine uygun olduğu ve yargılama gideri olarak değerlendirilebileceği anlaşıldığından bu miktar da yargılama giderlerine dahil edilerek haklılık ölçütünde davalı tarafa yüklenmiştir.
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek haklılık durumuna göre tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
a-4.501,25-TL bakiye değer kaybı zararı tazminatının 29/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Ekspertiz bedeli talebinin yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsiline,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 307,48-TL harçtan peşin olarak alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 226,78‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.501,25-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı, 48,00-TL posta ve tebligat ücreti, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere optlam 1.528,7‬0-TL ve yargılama gideri kapsamına alınan 269,87-TL ekspertiz ücreti toplamı 1.798,57‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın dava değeri itibariyle kesin nitelikte olduğu ve İstinaf Kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”