Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/330 E. 2023/99 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/330 Esas
KARAR NO : 2023/99

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacı firmanın doğal ve aromalı maden suyu üretim ve toptan satışını yaptığını, … Tic. Meşr. Paz. unvanlı davalı …’nun davacı şirketten 20.155,07.TL tutarında toptan maden suyu aldığını, bu tutarın 6.650,02.TL’lik kısmını ödemediğini, bakiye kalan bedelin ödenmesi için davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 23. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, davacı tarafından bakiye alacağın 7 gün içerisinde ödenmesi için gönderilen 30.09.2020 tarihli ihtarnamenin davalı yana 03.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameden sonra kısım kısım ödemelerde bulunulduğunu, icra takip tarihi itibarıyla 6.656.TL asıl alacak ile 10.10.2020 tarihinden itibaren takip tarihi olan 15.11.2021 tarihine kadar işlemiş 1.138,68.TL faiz talep edildiğini, davalının asıl alacak gibi faiz ve faiz oranına itirazının da haksız olduğunu, davacının davasının kabulü ile davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olup reddedilmesi gerektiğini, yetkili yer Mahkemesinin Denizli Mahkemeleri olduğunu, karşı yan şirketin, müvekkilinden iade alması gereken … marka kaynak sodalarını iade almadığını, bu nedenlerle müvekkilinin karşı yana hiçbir borcu bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi hususunda Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin …Tal. Sayılı dosyasından alınan raporunun sonuç kısmına göre; “… 1- Delillerin değerlendirilmesi, hukuki niteleme ve nihai takdir mahkemenin sayın hakimine ait olmak üzere;
2- Davalı, …’ nun ticari defter ve kayıtları tarafımca irdeleme ve inceleme’ me ibraz edilmediğinden,
Takibe konu alacağın doğum tarihi ve taraflar arasındaki alacak – borç kayıtlarının incele- nerek açık hesap ilişkisine göre davacının alacaklı olduğu miktarın bulunup – bulunmadığı ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin belirlenmesi hususlarında tespit yapılamamıştır..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan 11/01/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; “…-Davacı ile davalı arasında 2019 yılından gelen 22.02.2019 tarih … seri nolu kdv dahil 20.155,07.TL lık mal faturasından kaynaklan bir ticari çalışmanın olduğu, davalının bu fatura bedeline istinaden davacıya 3 yıl içerisinde 13.498,67.TL lık havale mukabili ödemede bulunduğu ve davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibarıyla yasal defter ve dayanağı belgeleri kapsamında 6.656,02.TL asıl ve 1.138,TL temerrüt faiz olmak üzere toplam 7.794,02.TL alacaklı olduğu hesaplanmış olup takdir sayın Mahkemenindir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık açık hesap ilişkisi nedeniyle davacı tarafından davalı adına düzenlenen muhtelif faturalardan kaynaklı olarak davalının borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davalı tarafından icra takibinde borca, yetkiye, faize, faiz oranına itirazda bulunulmuş, davaya cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş, davacının iade alması gereken … markalı sodaları iade almadığını, bu nedenle davalının bir borcunun bulunmadığı savunularak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
4-Mahkememizce davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazlarının incelenmesinde, takip konusu alacağın satış sözleşmesine istinaden düzenlenen fatura alacağına dayandığı, satış sözleşmesinde satıcının ediminin mal teslimi alıcının ediminin ise mal bedelinin satıcıya ödenmesine yönelik olduğu, para borcu içeren edimin ifasının alacaklı satıcının yerleşim yerinde ifası gerektiğinden 6100 sayılı HMK’nın 10/1.maddesi uyarınca davacı satıcının yerleşim yeri olan Konak/İzmir adresinin İzmir İcra Daireleri ile mahkememizin yargı çevresi sınırları içerisinde olduğu ve yetkili oldukları gözetilerek icra takibine karşı ve mahkememizin yetkisine karşı yapılan itirazların reddine karar verilmiştir.
5-Davacı tarafça takipte ve davada faturalara, ticari defterlere ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanılmıştır.
Mahkememizin 07/07/2022 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile her iki tarafa ticari defter ve kayıtların ibrazı hususunda süre verilmiş olup, davalı vekilinden 15/08/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davalıya ait ticari defterlerin davalının muhasebecisi …’da bulunduğu belirtilmiş ve iletişim numarası bildirilmiştir.
Mahkememizce Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat aracılığıyla dosya SMMM Bilirkişi….. …’e tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 24/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre Mali Müşavir …’ın ofisine 2-3 kez gidilmesine rağmen defterlerin incelemeye sunulmadığını, davalı ile bizzat yapılan telefon görüşmelerinde de defterlerin incelemeye sunulmadığına beyan içerir rapor düzenlendiği, davalı tarafça defterlerin mahkememize ibraz edilmediği gibi incelenmek üzere hazır bulundurulacağı beyan edilen yerde de incelemeye sunulmamış olduğu görülmüştür.
Rapora karşı davalı vekilince itirazda bulunularak yeniden inceleme talep edilmiş ise de itiraz içeriğinde ticari defterlerin incelenememesine ilişkin geçerli bir mazeret gösterilmediğinden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
6-Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının SMMM Bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda
“..-Davacı ile davalı arasında 2019 yılından gelen 22.02.2019 tarih … seri nolu kdv dahil 20.155,07.TL lık mal faturasından kaynaklan bir ticari çalışmanın olduğu, davalının bu fatura bedeline istinaden davacıya 3 yıl içerisinde 13.498,67.TL lık havale mukabili ödemede bulunduğu ve davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibarıyla yasal defter ve dayanağı belgeleri kapsamında 6.656,02.TL asıl ve 1.138,TL temerrüt faiz olmak üzere toplam 7.794,02.TL alacaklı olduğu hesaplanmış olup takdir sayın Mahkemenindir..”
şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.
7-Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde yer almaktadır.
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
8-Somut olayda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle 6.656,02-TL asıl alacak bakiyesi bulunduğu görülmüştür. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları sunulmadığı, bu haliyle davacının ticari defterlerinde yer alan kayıtların davalı aleyhinde delil teşkil ettiği değerlendirilmiştir.
Kaldı ki, dosya kapsamına göre davalı tarafça bir mal tesliminin yapılmadığı değil, teslim edilen fakat iade alınması gereken malların iade alınmadığı savunulmuştur. Buna göre davacı tarafın ticari defter kayıtları ile mal teslim olgusunu ispat ettiği kabul edildiğinde, davalı tarafın malların ne sebeple davacı satıcı tarafından iade alınması gerektiğine dair bir açıklama ve ispat getirilemediği, bu haliyle davacının ticari defterde gösterilen miktarda alacağın varlığını ispat ettiği değerlendirilmiştir.
Takipte davacı tarafça işlemiş faiz talebinde bulunulmuştur. Faiz oranına da açıkça itiraz edilmiş olup dosyaya getirtilen vergi kayıtlarına göre davalının yıllık brüt alış ve satışlarının tacirlik sınırı üzerinde yer aldığı ve tacir olduğu anlaşıldığından ticari faiz talep edilebileceği, takip talebinde reeskont-avans faizi talep edilmiş olmakla avans faizi uygulanması gerektiği değerlendirilmiştir.
İcra takip tarihi 15/11/2021 olup, takip öncesi 30/09/2020 tarihli ihtarnamenin davalıya gönderilmiş olduğu, PTT gönderi kaydına göre 03/10/2020 tarihinde evrakın davalıya tebliğ edilmiş olduğu, ihtarnameye ödeme hususunda tebliğden itibaren 7 günlük süre tanındığı ve 10/10/2020 tarihinden takip tarihi 15/11/2021 tarihine kadar işlemiş faiz talep edilebileceği, asıl alacak miktarına takipte reeskont-avans faizi talep edilmiş olmakla yüksek olan avans faizi miktarı uygulanabileceği, belirtilen tarih aralığında 10.10.2020 ve 19.12.2020 arasındaki 70 gün için yıllık %10 faiz uygulanarak %1,9178082191781, 19.12.2020 ve 15.11.2021 arasındaki 331 gün için yıllık %16,75 faiz uygulanarak %15,189726027397 olmak üzere toplam %17,107534246575 oranında faiz ile toplam 1.138,68-TL işlemiş faiz talebinde bulunulabileceği değerlendirilmiştir.
9-Davacı alacağı faturaya dayanmaktadır. Davacının faturaya dayalı alacağının davalı tarafça miktarı belirlenebilir olduğu, davalının satışa konu malların davacı tarafça iade alınması gerektiğini savunmuş ise de bu hususta iade talebini haklı kılan somut bir delil ve gerekçe gösterilmediği, bu itibarla likit nitelikte sayılması gerektiği değerlendirilmiş, kabul edilen dava değerinin %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir 23.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan davalı itirazının iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit nitelikte görülmekle hüküm altına alınan dava değerinin %20’si oranında hesaplanan 1.558,94-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 532,45-TL harçtan peşin olarak alınan 94,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 438,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 7.794,70-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 94,15-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 330,50-TL posta ve tebligat ücreti, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 2.111,2‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır