Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/322 E. 2022/927 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/322 Esas
KARAR NO : 2022/927
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalı … Sigorta A.Ş’ ın trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak davacıya ait … plakalı aracın sol kısmına 06/12/2021 tarihinde %100 kusurlu olarak çarpması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, davacı dava dışı kendi kasko poliçesi … Sigorta A.Ş. … nolu kasko poliçesinden … nolu dosya açıldığını, Kasko poliçesinden ödenmeyen gerçek zarar farkını trafik sigortacısından değer kaybı ile talep ettiğini, dava dışı davacının kasko sigortacısı tarafından gönderilen sigorta eksperi raporunda tespiti yaptığı raporda 2. hasar olarak görünen aracın sol kısmı hasarı 21,522.63 TL yedek parça tutarına %25.56 5,503.10 TL iskonto ile 16,019.53 TL işçilik için 9,000.00 TL tespite 1.350,00 TL iskonto ile 7.650,00 TL toplamda KDV dahil 27.930,04 TL hesaplama yapıldığını, bu tespitin Yargıtay kararlarına göre gerçek zararın tespiti olmadığını, davacı tarafından 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesine dayanılarak uzman görüşü raporu alındığını, bu rapora göre hasar tutarının KDV dahil 36.016,70 TL olarak hesaplandığını, uzman görüşü raporu incelendiğinde yedek parça tutarının iskontosuz 21.552,63 TL işçiliğin 9.000,00 TL olduğu KDV dahil 36.016,70 TL görüldüğünü, Trafik sigortası limiti 2021 yılı için 43.000,00 TL olduğundan limit dahilinde bu tutarın ödenmesi gerektiğini, değer kaybı olarak yapılan 4.535,00 TL ödemenin yetersiz olduğunu, uzman görüşü raporunda değer kaybının 14.250,00 TL olarak görüldüğünü belirterek hasar fark tazminatının Yargıtay kararlarına göre iskontosuz gerçek zarar fiyatları ile rakama KDV dahil hesabı ile şimdilik 10,00 TL den 10/03/2022 den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, değer kaybı tazminatı olarak şimdilik 10,00 TL nin 10/03/2022 den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalıdan 7.823,96 TL hasar farkı ve 2.711,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere için 10.534,96 TL nin temerrüt tarihi olarak sigortacı yönünden (yargıtay kararları gereği) 10/03/2022 den itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini TTK 1426 ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2010/9660 K. 2011/4821 T. 16.05.2011 gereği yargı giderlerinden özel ekspertiz uzman görüşü ücret bedeli (630,00 TL) HMK 323. Madde gereği diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde, Motorlu Kara Nakil Vasıtaları Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ( Trafik ) ile sigortalı olduğunu, davaya bakmaya davalı şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili olduğunu, bu sebeple davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, davacı taraf HMK 121.maddesine göre dava ile ilgili delillerini davalı şirkete tebliğ etmesi, zarar görenin dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuruda bulunması gerektiğini, işbu davanın anılan maddeye ve KTK’nun değiştirilen 97. Maddesine aykırılık teşkil ettiğinden reddi gerektiğini, davadan evvel davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin davacı tarafın aracının kasko sigortacısı olan … sigorta A.Ş. tarafından aracın tamiri yapıldığını ve zararın giderildiğini, ardından … Sigorta A.Ş. tarafından davalı şirkete işbu hasar ödemesi sebebiyle rücuen başvuru yapıldığını, başvuru sonrası davalı şirket tarafından 29.03.2022 tarihinde 27.930,04-TL rücuen hasar ödemesi yapıldığını, işbu ödemeye ilişkin dekont ve SBM sisteminde kayıtlı kasko ekspertiz raporunun ekte ibraz edildiğini, davacının dava konusu kaza sonucu aracında meydana gelen zararı karşılandığından huzurdaki başvurunun esastan reddini, değer kaybına ilişkin davalı şirket nezdinde oluşturulan
… numaralı hasar dosyasından SBM tarafından atanan eksper raporuna göre 22.03.2022 tarihinde 4.535,00-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, bu ödemeye ilişkin dekont ve değer kaybı eksper raporu ekte ibraz edildiğini, davacının hem araç hasarı hem de değer kaybına ilişkin tüm zararlarının karşılandığını belirterek bu sebeple huzurdaki davanın tümden reddini, sigortalının kusuru ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılmasını, davalı şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, aleyhe açılan davanın reddini, Davacının davasının ispatı halinde; davalı şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…
3.1. TRAFİK KURALLARINI İHLAL YÖNÜNDEN:
3.1.1. Davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 53/a maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu.
3.1.2. Davacı sürücü … kazanın oluşumunda atfedilecek her hangi bir hatası ve kural ihlali görülmediği,
3.2. HASAR YÖNÜNDEN :
3.2.1. Dava konusu … plakalı 2011 model Peugeot 207 5K Access 1.4 ( 75) otomobilin hasarlı olduğu tarafımca değerlendirilen parçalarının , dava konusu 06.12.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Dava konusu … plakalı 2011 model Peugeot 207 5K Access 1.4 ( 75) otomobilde 06.12.2021 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin 35.754,00 TL ( KDV dahil) olduğu ,
3.2.3. Kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 175.000 TL olduğu göz önüne alındığında otomobilin onarımının ekonomik olacağı,
3.2.4. Davalı sigorta şirketi tarafından rücuen davacının kasko poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. ye 27.930,04 TL hasar ödemesi yapıldığının davalı tarafından beyan edildiği, bakiye hasar bedelinin 7.823,96 TL olduğu, 06.12.2021 tarihli kazanın oluşumunda Sayın Mahkemece davalı tarafça sigortalı araç sürücüne tam kusur takdir edilmesi halinde nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere bakiye hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu,
3.3. DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN :
Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayı numaralı 17.07.2020 tarihli kararı ve yerleşik Yargıtay kararları gözetilerek yapılan değerlendirmede rapor içeriğinde ayrıntılı izah edildiği üzere dava konusu otomobilde 10.000 TL değer kaybı zararı meydana geldiği , davalı sigorta şirketinin davacıya değer kaybı zararı için 22.03.2022 tarihinde 4.535,00 TL ödeme yaptığı, ayrıca 27.930,04 TL hasar ödemesi yaptığı, davalı sigorta şirketinin teminat limitinin araç başına 43.000 TL , hasar bedelinin 35.754,00 TL , değer kaybı zararının 10.000,00 TL olduğu göz önüne alındığında davalı sigorta şirketinin teminat limiti kapsamında bakiye hasar bedelini ödedikten sonra teminat limiti kapsamında ve kusuru oranında sorumlu olduğu bakiye değer kaybı alacağının 2.711,00 TL olduğu ,nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere Sayın Mahkemece davalı tarafça sigortalı araç sürücüne tam kusur takdir edilmesi halinde bu bedelden davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazası neticesinde araçta oluşan hasarın onarım bedeline ve değer kaybı zararına dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait araç ile davalı sigorta şirketinin KZMMS poliçesi ile sigortalısı olan … plaka sayılı araç arasında 06/12/2021 tarihinde hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacının kazanın gerçekleşmesinde kusurunun bulunmadığını, araç onarımı için davacıya ait aracın kasko sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş. Nezdinde hasar dosyası açıldığını, davalı KZMMS sigortacısının, kasko sigortası tarafından ödenmeyen gerçek zararın karşılanmasıyla sorumlu olduğunu, yapılan ekspertiz incelemesinde aracın hasarının 27.930,04-TL tutar ile onarılabileceği yönünde rapor sunulduğu, davalı sigorta şirketinin kasko sigortasının karşıladığı zarar ile tespit edilen onarım bedeli arasındaki farkı karşılaması gerektiğini ileri sürmüş, değer kaybı zararı yönünden de aracın onarım sonrasında kaza öncesi değerine göre oluşan zararın giderilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda 14.250,00-TL değer kaybı zararı tespit edildiğini ileri sürmüştür.
3-Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, dava öncesi aracın tamirinin kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. Tarafından yapıldığını, davacının zararının bu şekilde giderildiğini, davalı sigorta şirketinin kasko şirketine 27.930,04-TL rücu ödemesi yaptığını, davacının zararının karşılanması nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Değer kaybı zararı yönünden davalı tarafın dava öncesi 4.535,00-TL ödeme yaptığı ve zararın karşılandığı savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
4-Davalı vekilinin yetki itirazının incelenmesinde, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamasına göre şirket şubelerine göre daha geniş yetkileri bulunan sigorta bölge müdürlüklerinin bulunduğu yerde zararın tazmini talepli dava açılabileceği, buna göre davalı sigorta şirketinin Konak/İZMİR’de bölge müdürlüğü yapılanması bulunduğundan mahkememizin davayı görmekte yetkili olduğu değerlendirilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir.
5-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
6-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
7-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
8-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
9-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
10-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 29/08/2022 tarihli bilirkişi raporunun kusura ilişkin bölümünde davalının sigortalısı olan … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’nın kural ihlali neticesinde kazanın meydana geldiğini, davacı araç sürücüsünün ise bir kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede, kaza tespit tutanağında yer alan tespitlere taraflarca bir itirazın bulunmadığı da dikkate alınarak dava konusu kazanın davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün dönüş sırasında uyulması gereken kurallara uymaması(dar bir kavisle dönmesi, hızını azaltması, sağ şeritte kalma) nedeniyle gerçekleştiği dikkate alındığından %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
11-Davacıya ait araçta meydana gelen hasarım onarım bedeli ve değer kaybı zararının tespiti yönünden dosya araç hasarları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 29/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda “3.2. HASAR YÖNÜNDEN :
3.2.1. Dava konusu … plakalı 2011 model Peugeot 207 5K Access 1.4 ( 75) otomobilin hasarlı olduğu tarafımca değerlendirilen parçalarının , dava konusu 06.12.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Dava konusu … plakalı 2011 model Peugeot 207 5K Access 1.4 ( 75) otomobilde 06.12.2021 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin 35.754,00 TL ( KDV dahil) olduğu ,
3.2.3. Kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 175.000 TL olduğu göz önüne alındığında otomobilin onarımının ekonomik olacağı,
3.2.4. Davalı sigorta şirketi tarafından rücuen davacının kasko poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş. ye 27.930,04 TL hasar ödemesi yapıldığının davalı tarafından beyan edildiği, bakiye hasar bedelinin 7.823,96 TL olduğu, 06.12.2021 tarihli kazanın oluşumunda Sayın Mahkemece davalı tarafça sigortalı araç sürücüne tam kusur takdir edilmesi halinde nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere bakiye hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu,
3.3. DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN :
Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayı numaralı 17.07.2020 tarihli kararı ve yerleşik Yargıtay kararları gözetilerek yapılan değerlendirmede rapor içeriğinde ayrıntılı izah edildiği üzere dava konusu otomobilde 10.000 TL değer kaybı zararı meydana geldiği , davalı sigorta şirketinin davacıya değer kaybı zararı için 22.03.2022 tarihinde 4.535,00 TL ödeme yaptığı, ayrıca 27.930,04 TL hasar ödemesi yaptığı, davalı sigorta şirketinin teminat limitinin araç başına 43.000 TL , hasar bedelinin 35.754,00 TL , değer kaybı zararının 10.000,00 TL olduğu göz önüne alındığında davalı sigorta şirketinin teminat limiti kapsamında bakiye hasar bedelini ödedikten sonra teminat limiti kapsamında ve kusuru oranında sorumlu olduğu bakiye değer kaybı alacağının 2.711,00 TL olduğu ,nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere Sayın Mahkemece davalı tarafça sigortalı araç sürücüne tam kusur takdir edilmesi halinde bu bedelden davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır…” şeklinde görüş sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporuna karşı taraflarca itiraz edilmemiş, mahkememizce resen gözetilecek bir hata veya eksiklik de bulunmadığı anlaşıldığından davacıya ait aracın serbest piyasa rayiçlerinde onarım bedeli 35.754,00-TL, değer kaybı zararı ise 10.000,00-TL olarak kabul edilmiştir.
12-Dava konusu uyuşmazlıkta davalı tarafça davacıya ait aracın hasarının dava öncesi kasko sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. Tarafından gerçekleştirildiği, onarım nedeniyle … Sigorta A.Ş.’ye ödeme yapıldığı savunulmuştur.
Bilindiği üzere araç hasarlarında araç sahibinin zararı, aracın kaza öncesine gördüğü hasarın onarımının sağlanarak kaza öncesi mevcut durumuna getirilmesi için sarf edilecek bedel miktarıdır. Sigorta şirketleri aracın hasarının onarımından serbest piyasa rayiçlerinde onarım bedeli ile sorumlular ise de aracın onarımının sigorta şirketi tarafından sağlanması halinde, şayet onarım gerçekleştirilmiş ve piyasa rayiçlerinden daha düşük bir bedel ile tamamlanmışsa araç sahibinin aradaki farkı talep etmesi mümkün değildir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre sigorta şirketleri KDV dahil ve iskontosuz miktarlar üzerinden sorumlu olup, bu durum aracın onarımının araç sahibi tarafından gerçekleştirilmesiyle sınırlı olarak uygulama alanı bulmaktadır. Aracın sigortanın anlaşmalı olduğu serviste onarılması halinde, örneği serbest piyasada 1.000,00-TL’ye temin edilebilen bir parçanın sigorta şirketi tarafından iskontolu olarak 700,00-TL’ye temin edilmiş olması halinde, davacının arada bulunan 300,00-TL miktarı talep edebilmesi mümkün değildir. Araç sahibi, parçanın kaza sırasında zarar görmesi ile zarara uğramış ve o parçanın sigorta şirketi tarafından temin edilmiş olmasıyla da zararı giderilmiştir. Netice itibariyle, şirketinin tedarik anlaşmalarıyla lehine elde ettiği indirim imkanı nedeniyle araç hasarını piyasa rayicinden düşük bir bedel ile gerçekleştirilmiş olması halinde, araç sahibi salt onarımın düşük bedel ile gerçekleştirildiği iddiasına dayalı olarak piyasa onarım rayici ile aradaki fark miktarını talep edemez. Aksi durumda kaza sonrasında aracın onarımı gerçekleştirildiği gibi ayrıca kendisine fark ödemesi yapılan araç sahibinin sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı açıktır.
Mahkememizin yukarıda açıklanan görüş ve uygulaması doğrultusunda, davalı sigorta şirketinin aracın onarımının kasko şirketi tarafından gerçekleştirildiği savunmasına istinaden davacı araç maliki aracın onarımının kasko sigorta şirketi tarafından tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda isticvap olunmuş, davacı beyanında aracın onarımının tamamlandığını ancak bazı yedek parçaların orjinal olarak kullanılmadığını, ayrıca araç simetrisinin düzgün olmadığını beyan etmiştir.
Davacının isticvap beyanına göre aracın onarımının kasko sigorta şirketi tarafından gerçekleştirildiği sabit olup, her ne kadar onarımda orijinal yedek parça kullanılmaması ve araç simetrisinin düzgün olmaması gibi bir kısım kötü ifa bulunmakta ise de dava dilekçesinde bu hususların dile getirilmediği, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen bir hususun yargılama sırasında davalının açık muvafakati bulunmaksızın dikkate alınmayacağı gözetildiğinde, davacıya ait araçta onarımın yan sanayi parçalar kullanılarak ve kötü işçilikle gerçekleştirildiği iddiasına dayalı olarak fark tazminata hükmedilemeyeceği, davacıya ait aracın onarımının kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş. Tarafından dava öncesi 27.930,04-TL bedel ile gerçekleştirilmiş olduğu, davacı tarafça ödenen herhangi bir hasar onarım bedeli bulunmadığı, kasko sigorta şirketinin onarım sırasında düşük kaliteli parça kullandığına veya onarımda eksik işçilik olduğuna yönelik bir iddia bulunmadığı, her ne kadar davacının orjinal parça ile kullanılan daha düşük değerli parça arasındaki farkı ve yine aracın onarımındaki kötü ifanın giderilmesine yönelik masraflarını talep etme hak ve imkanı var ise de dava dilekçesinde bu hususların ileri sürülmediği dikkate alındığında görülmekte olan davada onarım fark ücretine hükmedilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Değer kaybı zararına yönelik olarak davacı tarafça ıslah dilekçesinde 2.711,00-TL talep edilmiş ise de mahkememizce tablo üzerinde yer alan 2.701,00-TL ibaresi sehven ıslah ile yükseltilen dava değeri olarak algılandığından hükümde 10,00-TL eksik hüküm altına alınmış, 10,00-TL’lik kısım yönünden talep edilmesi halinde 6100 sayılı HMK’nın 305/A maddesi uyarınca hükmün tamamlanması yoluna gidilebileceği değerlendirilmiştir.
13-Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Değer kaybına yönelik maddi tazminat davasının kabulü ile taleple bağlı kalınarak 2.701,00-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminata temerrüt tarihi 22/03/2022 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Hasar bedeline yönelik maddi tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 184,50-TL harcın peşin olarak alınan 80,70-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 179,60-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 75,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 2.701,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 7.823,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 179,60-TL toplamı 260,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 80,50-TL posta ve tebligat ücreti, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.561,2‬0-TL ve yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 400,26-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 399,95-TL’sinin davalıdan, 1.160,05‬-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”