Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/319 E. 2023/42 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/319 Esas
KARAR NO : 2023/42

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava konusu alacaklar için arabulucuya başvurulduğunu, son oturumda davalı tarafla ile anlaşma sağlanamadığını, mülkiyeti müvekkiline ait ve park halinde olan … plakalı araçtan inerken kapısına … plakalı aracın çarpması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın tespiti için … Eksperlik ofisine başvurulduğunu, başvuru neticesinde eksper …’nun kesin ekspertiz raporunda … plakalı araç için KDV dahil yedek parça ve işçilik toplam 23.823.02-TL hasar onarım bedeli tespit edildiğini, araç kaza tarihinde … Sigorta Kooperatifi … Kasko poliçe numarası ile kaskolu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen zararın da kaza poliçe kapsamında teminat altında olduğunu, bakiye hasar onarım bedeli ve ekspertiz rapor ücreti için sigorta şirketinden 07.08.2021 tarihinde talep edildiğini, sigorta şirketi tarafından “eksik ödeme tespit edilememesi” gerekçesi ile başvurunun reddedildiğini, müvekkilinin aracının trafik kazası nedeniyle maddi hasar meydana geldiğini, dolayısıyla müvekkili aracında meydana gelen maddi hasarın teminat kapsamına altında olması nedeniyle hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, sigorta şirketi, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, netice itibari ile … plakalı aracın kasko sigortası … poliçe numarası ile davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olduğundan hasar ücreti ve ekspertiz rapor ücretinden kasko poliçe limitleri kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 100,00-TL hasar bedelinin zararın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden aşağı olmamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri (eksper ücretinin de yargılama gideri olarak kabul edilerek) ile ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta Kooperatifi vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sigortacısı olduğu davacı adına kayıtlı … Plaka numaralı sigortalı araçta 28.02.2020 tarihinde saat 08:55 civarında gerçekleşen kaza nedeni ile maddi hasar oluştuğunu, kaza sonucunda hasar ihbarı üzerine müvekkili sigorta şirketi tarafından eksper ataması yapıldığınu ve … numaralı hasar dosyası açıldığını, Eksper raporu, poliçe şartları ve sigortalının servisi tarafından mutabakatlı onarım isteği üzerine davacı sigortalı tarafından yaptırılan ve sigorta şirketi ile yapılan mutabakata göre delillerde sunulu fatura doğrultusunda davacıya ödeme yapıldığını, huzurdaki dava yapılan ödemenin eksik olduğu iddiası ile açılmış olmakla davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, Usul Yönünden ; davacının alacağının zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, kaza tarihinden iş bu dava tarihine kadar 2 yıllık zaman aşımı süresi dolduğunu, BK. 72. Maddesi gereğince haksız fiil nedeniyle 2 yıllık zamanaşımı süresinden geçtiğinden davanın reddi gerektiğini, davacının sigortalının açmış olduğu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin Kasko Sigorta Poliçesi şartları gereğince gerçek zararı ödediğini, Kasko Poliçesinde mevcut muafiyet ve klozlar gereğince zararın hesaplanması gerektiğini, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında “sözleşme serbestisi” ilkesi gereğince düzenlenen poliçe ve şartlarında, sözleşme sırasında her iki taraf tacir olup herhangi bir itiraz da bulunulmadığını, Kasko Sigortası genel şartları gereğince poliçe de özel şart ve muafiyetler konulabileceğini, dava konusu sigortalının imzalamış olduğu poliçe de mevcut tedarik parça klozu gereğince gerçek zararın ödendiğini, somut olay da davacının talimat verdiği servisi tarafından araç poliçe şartları gereğince yapıldığıni, servisin onarım mutabakatı ve müvekkili sigorta şirketine göndermiş olduğu fatura karşılığı davacının aracının eski hale getirildiği ve gerçek zararın ödendiğini, somut olayda; başvuran taraf, başvuruya konu kaza sebebi ile aracı orijinal parçalar ile onarıldığına dair onarım faturası ve onarım fotoğrafı sunmadığı, talimat verdiği tamircisinin göndermiş olduğu servis onarım mutabakatı faturasının sigorta şirketi tarafından ödendiğini, TTK’nın 1459. maddesi gereğinde; sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, Sigorta hukuku uyarınca zarar sigortalarında sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta sözleşmesi kapsamında hasara uğrayan sigorta konusunun hasarlanmadan önceki haline getirilmesinin ve hak sahibine ait araçta meydana gelen hasara bağlı olarak hak sahibinin malvarlığındaki azalmanın giderilmesi suretiyle hasar öncesi eski durumun iadesinin sağlanması olduğunu, aksinin başvuran tarafın sebepsiz yere zenginleşmesine sebep olacağını, hasarlı parçaların hurda değerinin de gerçek zarar hesaplanırken düşülmesi gerektiğini, davacının temerrüt başlangıç tarihini kaza tarihinden itibaren talebinin hukuka aykırı olduğunu, izah edilen nedenlerle, davacının poliçe şartlarında mevcut kloz ve muafiyetlere uygun olarak gerçek zararı ödendiğinden davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…
3.1. TRAFİK KURALLARINI İHLAL YÖNÜNDEN:
Trafik kuralları yönünden kusur bilirkişi olmadığımdan ve uzmanlık alanım olmadığından herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Bununla birlikte 28.02.2020 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının Trafik denetleme Şube Müdürlüğü Polis ekiplerince tanzim edildiği, tutanağa göre; “kazanın oluşumda … plakalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Trafik Yönetmeliği madde 110 maddesini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” görüşü verildiği,
3.2. HASAR YÖNÜNDEN :
3.2.1. Dava konusu … plakalı 2017 model … 1.5 DCI 90 Van kamyonetin hasarlı olduğu tarafımca değerlendirilen parçalarının , dava konusu 28.02.2020 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Dava konusu … plakalı 2017 model … 1.5 DCI 90 Van kamyonette 28.02.2020 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin;
 Şayet dava konusu aracın orijinal yedek parça kullanılarak onarımının tamamlanması durumunda onarım bedelinin 19.460,05 TL. olacağından, davalı sigorta şirketinin yaptığı 10.620,00 TL. düşüldüğünde nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere davacının bakiye alacağının 8.840,05 TL. olacağı,
 Davacı yanın aracının onarımını … otomotiv firmasına yaptırdığı ve karşılığında anılan firma tarafından davacı yana 23.03.2020 tarihli ve … sıra numaralı onarım bedeli muhteviyatlı KDV dahil 10.620,00 TL. bedelli fatura tanzim edildiği, davacı yanın söz konusu faturaya istinaden davalı sigorta firmasına “onarım bedeli yansıtması” muhteviyatlı 23.03.2022 tarihli ve … sıra numaralı 10.620,00 TL. bedelli fatura düzenlediği ve bu faturaya istinaden davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda yer alan hasar bedeli olan KDV hariç 9.000,00 TL. bedelin KDV ilave edilmesi ile oluşan 10.620,00 TL. nin davacı hesabına yatırıldığı, onarımın gereği gibi yapılıp yapılmadığına ilişkin dosyada herhangi bir bilgi bulunmadığı, ancak davacı yanın ekspertiz raporundaki yedek parça bedellerinin muadil yedek parça, yani orijinal olmayan yedek parça bedelleri olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde bir hesabın kabul edilmesi halinde ise nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere davacı yanın hasar yönünden bir alacağının olmadığı,
3.2.3. Kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 80.000 TL olduğu göz önüne alındığında kamyonetin onarımının ekonomik olacağı,kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazası neticesinde araçta oluşan hasarın onarım bedeli zararına dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait … araç ile dava dışı … plaka sayılı araç arasında 28/02/2020 tarihinde hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduunu, hasarın onarım bedelinin 23.823,02-TL olduğunu ancak davalı sigorta şirketinin hasarın tamamını karşılamadığını ve bakiye hasar onarım ücreti zararı oluştuğunu ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak ileride artırılmak üzere 100,00-TL talepte bulunulmuştur.
3-Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmüş, esasa yönelik olarak davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacıya ait aracın poliçe şartları kapsamına göre anlaşmalı serviste onarıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
4-Davalı vekilinin zamanaşımı define yönelik yapılan değerlendirmede, dava konusu kazanın 28/02/2020 tarihinde meydana geldiği, pandemi sürecinde duran zamanaşımı süresi ve arabuluculuk sürecinde duran süreler dikkate alındığında 2 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle sona ermediği anlaşıldığından zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça davanın belirsiz alacak davası olarak davası olarak açılamayacağı savunulmuş ise de, dava öncesi bir tarafın dava konusunun belirlenmesine yönelik bilirkişi veya ekspertiz incelmesi yaptırmış olması tek başına davanın belirsiz alacak davasının konusunu oluşturamayacağı anlamına gelmemektedir. Zira belirsiz alacak davasında önemli olan husus zararın davacı tarafça tam olarak belirlenemeyecek nitelikte olmasıdır. Davacının ekspertiz raporu ile zararın tespitine yönelik uzman görüşü alması, mahkeme tarafından farklı bir bilirkişi raporu alınarak farklı bir zarar hesabı yapılmasına engel olmayacağından dava konusunu belirli hale getirmeyecektir. Nitekim görülmekte olan davada alınan bilirkişi raporunda davacı tarafça dayanılan ekspertiz raporunda gösterilen miktardan daha az bir miktar zarar belirlenmiş, davacı tarafça aleyhe daha düşük rapor sunulmasına itiraz edilmediğinden bu çelişkinin giderilmesi yoluna başvurulmamıştır.
5-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ve fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütünü sigortanın teminatı kapsamındadır.
6-Dava konusu uyuşmazlıkta hasarın teminat kapsamında kaldığı her iki tarafın da kabulünde olup uyuşmazlık konusu hasarın onarım bedeli ve sigorta şirketinin ne miktarda bu bedelden sorumlu olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce hasar onarımı konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden alınan 27/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait araçta oluşan hasarın serbest piyasa koşullarında 19.460,05-TL olacağı, sigorta şirketinin dava öncesi yapmış olduğu 10.620,00-TL ödemenin mahsubu sonrası bakiye sigorta sorumluluğunun 8.840,05-TL olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Rapora karşı davalı vekilince itiraz edilmiştir. İtiraz gerekçesinde sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe şartlarına göre belirlenmesi gerektiği hususundadır.
Her ne kadar davalı tarafça onarımın poliçe şartlarına göre yapılması gerektiği savunulmuş ise de davalı tarafça yapılan 10.620,00-TL ödemenin aracın onarımı için yeterli olmadığı … Otomotiv-… tarafından dosyaya sunulan 28/12/2022 tarihli müzekkere cevabından anlaşılmaktadır. Müzekkere cevabına göre aracın KDV dahil 23.823,02-TL’ye onarımının tamamlandığı ve sigorta şirketi tarafından 10.620,00-TL ödeme yapıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede, her ne kadar taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesi hasarın onarım biçimine ilişkin her iki taraf yönünden bağlayıcı nitelikte ise de sigorta şirketinin yapmış olduğu 10.620,00-TL ödemeye esas alınan ekspertiz raporunda servis ile 10.620,00-TL karşılığı anahtar teslim onarım hususunda mutabakat yapıldığı belirtilmiş ise de dosya kapsamında bu şekilde bir mutabakat yer almadığı, poliçede yer alan orjinal parça klozuna göre zarar gören parçalar orjinal ise orjinal yedek parça kullanılarak onarımın tamamlanması gerektiği, davalının 10.620,00-TL bedel ile onarımın gerçekleştirildiğini ispat edemediği ve … Otomotiv tarafından dosyaya sunulan onarım bedeline ilişkin kayıt ile bilirkiş raporunda onarımın 19.460,05-TL bedel ile yaptırılabileceği yönündeki görüş birlikte incelendiğinde davalı sigorta şirketinin serbest piyasa rayiçlerine göre bakiye hasar bedelinden sorumlu olduğu, bu miktarın ise bilirkişi raporu ile tespit edilen 19.460,05-TL onarım bedelinden 10.620,00-TL ödemenin mahsubu sonrası bakiye 8.840,05-TL olduğu kabul edilmiştir.
7-Davacı vekilinin 14/10/2022 tarihli değer artırım dilekçesi ile dava değeri 100,00-TL’den 8.840,05-TL’ye yükseltilmiş olup, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından temerrüt tarihinden itibaren alacağın tümüne faiz işletilmiştir.
Davacı şirket ticaret şirketi olduğu ve kendisine ait aracın da ticari nitelikte olduğu gözetilerek alacak miktarına avans faizi işletilmiştir. Faiz başlangıç tarihi olarak davacı tarafça zarar tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, KTK 97.maddesi uyarınca dava öncesi sigorta şirketine yazılı başvuru şartı bulunduğu ve davacı vekilinin yazılı başvurusunun 09/08/2021 tarihinde davalı şirkete ulaştığı ve aynı tarihte davalı şirket adına davacı vekiline gönderilen E-posta ile bakiye hasar ödemesi talebinin karşılanamayacağının belirtildiği, bu haliyle talebin reddi tarihi itibariyle sigorta şirketinin temerrüt haline düştüğü gözetilerek 09/08/2021 tarihi itibariyle faiz işletilmesine karar verilmiştir.
8-Davacı tarafça dava öncesi zararın belirlenmesi hususunda ekspertiz raporu alınmış olup rapor bedelinin yargılama giderine dahil edilmesi talep edilmiştir. Yerleşik yargısal içtihatlar uyarınca davacının kaza öncesi maddi zararının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırması halinde bunun yargılama giderlerine dahil edilebileceği, ekspertiz ücretinin bir zarardan ziyade yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, davacı tarafça yaptırılan ekspertiz ücreti olan 294,00-TL’nin serbest piyasa rayiçlerine uygun olduğu, ekspertiz hizmeti ile davacının dava açıp açmama yönünde haklılık durumunu dava öncesi tespit ettirebileceği, bu nedenle gereksiz bir harcama olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek bu harcamanın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine karar verilmiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 8.840,05-TL maddi tazminatın 09/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 603,86-TL harçtan peşin olarak alınan 80,70-TL tamamlama harcı olarak yatırılan 149,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 373,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 8.840,05-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL peşin harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 149,26-TL harcın toplamı 229,96-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı, 114,50-TL posta ve tebligat ücreti, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 895,2‬0-TL ve yargılama gideri kapsamına alınan 294,00-TL ekspertiz ücreti toplamı 1.189,2‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza