Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/308 E. 2022/794 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/308 Esas
KARAR NO : 2022/794

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 05/08/2004
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 19/12/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin öğretmen olduğunu, adına kayıtlı … plakalı arabasını satmaya karar verdikten sonra gazeteye ilan verdiğini, alıcı olarak kendini tanıtan … ve … gelerek arabaya talip olduklarını, konuşmak ve pazarlık yapmak üzere,müvekkilimi yanlarına alarak kendi evlerine götürdüklerini, orada 12.000.000.000.TL. bedelle satım konusunda anlaştıklarını, araç bedelini hemen ödeyeceklerini aracı üzerine alacak olan … ile müvekkilin noterde işlem yapmak üzere notere gitmeleri halinde müvekkilin eşi ile …’ın eşi olduğunu söyleyen …’ın bankaya giderek bankadan para çekip ödemeyi yapacağını beyan etmeleri üzerine müvekkil ile davalı … notere, müvekkilin eşi ile diğer davalı da bankaya gittiklerini, noterde işlemler tamamlandığında telefon ile görüşen müvekkil paranın ödenmediğini öğrenidiğin,, bunun üzerine davalılar paranın bankaya gelmesinde küçük bir problem çıktı paranızı yarın ödeyelim hatta inanmanız için bir de senet verelim deyince müvekkil noterde işlemlerin yapılmış olmasının da etkisiyle durumu kabul ettiklerini, senet alırlar aracın devrini yaptıklarını, ertesi gün parayı almak için gittiklerinde bir arabalarının kaza yaptığını bu nedenle de parayı hazırlayamadıklarını, kendisine parasını ödeyeceklerini söylediklerini, bu durumdan şüphelenen davacının araştırma yaptığını ve davalı …’m adres olarak beyan ettiği yerde olmadığını bu adreste başkalarının oturduğunu öğrendiklerini,bu arada diğer davalı …’ yı burada gördüğünü, trafik şubesine gittiğinde ise aracın davalı …’ya satıldığını öğrendiklerini, …’nın daha önce yine başkaca dolandırılan arabaları üzerine aldığı maddi bir gerçek olup Antalya C. Savcılığının … Hz Nolu evrakıyla bu husus sabit lolduğunu, araç dolandırıldıktan sonra, aklanması için çok hızlı ve seri bir şekilde el değiştirmekte, iyiniyetli alıcı karinesinden faydalanmak amacıyla şebeke elemanları arasında devir yapıldığını, tüm aramalarına rağmen, davalılara ulaşamayan davacının İzmir C. Savcılığına dolandırıcılıktan ötürü şikayette bulunduklarını, … Hz. Sayılı hazırlık soruşturması ve fotoğraf teşhisinde, kendisini …, kocası … olarak tanıtan kişinin halen başka dolandırıcılık suçundan Buca Cezaevinde tutuklu bulunan … olduğunu, kendisini … olarak tanıtan kişinin halen firarda bulunan … olduğunu, …’nın bu şebeke elamanlarının arkadaşı olduğunu ve bu kişileri ararken onların bildirdiği adresteki eve giren kişi olduğunu öğrendiğini, bütün bu gelişmelerden davacının haberdar olduğunun farkedilmesi üzerine, şebeke, aracın ellerinden alınmasını önlemek için bu kere aracı …’a devrettiklerinin, bu işleminde muvazaa olduğunu, zira son alıcı görünen …’ ın bildirdiği adres dahil tüm adreslerin sahte olduğu açıkça tespit edildiğini, satış sözleşmelerinde beyan edilen değerler ile ifade verdikleri sırada beyan ettikleri değerler birbirlerinden farklı olduğunu, davacının elindeki senedi İzmir 19. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında işleme koymuş ancak bu dosyadan davalı …’a tebligat yapılamadığını, davacının yalan beyanlarla kandırılarak dolandırılmış, hemen akabinde suçun mahsulüne ulaşabilmek için iyi niyetli üçüncü kişi karinesinden yararlanmak amacı ile araç diğer davalı …’ya ondan da galerici olduğunu söyleyen …’ a devredildiğini, yapılan işlemler, kanuna karşı hile olduğunu ve dolandırıcılık suçunun maddi menfaatini elde etmeyi garantilemek için yapıldığını, bir aracın birkaç gün ara ile çok hızlı el değiştirmesi hayatın olağan akışına tamamen ters düştüğünü, bir galericinin alım-satım yaparak kar edeceği aracı üzerine devir alması ticari teamüllere ters olduğunu, alım-satım sırasında ve sonrasındaki tescil işlemlerinde gerçek olmayan adreslerin verilmesi, gerçek değerlerin üstünde ve altında değer bildirilmesi hile ve muvazaaların açık kanıtı olduğunu, öncelikle hile ve muvazaa nedeniyle İzmir 24. Noterliğinin 14.05.2004 tarih ve … yevmiye sayılı, İzmir 28. Noterliğinin 24.05.2004 tarih ve … yevmiye, Bornova 6. Noterliğinin 28.06.2004 tarih ve yevmiye sayılı satış sözleşmelerinin iptalini Mahkemece muvazaa sebebi kabul edilmez ise İ.İ.K’nunun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali talebimizin kabul edilerek yukarıda tarih ve numarası yazılı noter satış sözleşmelerinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, İ.İ.K.nun 278 inci maddesine göre borçlunun tediye kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmesi durumunda iyi niyetli bir şahıstan veya basiretli bir tacirden beklenilmeyecek tasarruflarla mevcudunu eksilttiğini ve 3. şahsin bu durumu bildiği veya bilmesi lazım geldiği tasarruflar batıl olduğundan davalı …
’ın iyiniyetli bir şahıstan beklenilmeyecek tasarruflarla mevcudunu eksilttiğini, diğer taraf alıcı, …’nın ve bu şahıstan da aracı devir alan …’ın bu durumu bildiğinden taraflar arasında yapılan noter satış sözleşmeleri İ.İ.K’nun 280. maddesi gereğince batıl olduğunu bütün bu sebeblerle; hile ve muvazaa nedeniyle İzmir 24. Noterliğinin 14.05.2004 tarih … yevmiye sayılı araç satış sözleşmesinin, İzmir 28.Noterliğinin24.05.2004 tarih ve … yevmiye sayılı … plakalı araç ile ilgili olarak yapılan araç satış sözleşmesinin ve Bornova 6. Noterliğinin 28.06.2004 tarih ve yevmiye sayılı araç satış sözleşmelerinin İPTALİNE, muvazaa sebebimiz yerinde görülmediği takdirde ise; İ.İ.K’ nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali kararı verilerek Yukarıda tarih ve yevmiye numaralan yazılı bulunan araç satış sözleşmeleri ile yapılan satışın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili dilekçesinde özetle; verilen ihtiyati tedbir kararına karşı itirazlarının kabulü ile araç üzerine konulan ikinci tedbir kararının kaldırılmasını, emniyet müdürlüğü otoparkında muhafazasına ilişkin kararın kaldırılmasını, işbölümü itirazının kabulünü, davacı tarafın açtığı davalar sebebi ile haksız ve mesnetten yoksun hile ve muvazaa sebebiyle iptal davasının ve tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmadığından reddine, mağdur olan müvekkilinin işbu dava sebebi ile maruz kaldığı ve kalacağı tazminat haklarının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … ‘ya tebligatların usulüne uygun şekilde yapıldığı, ancak davaya herhangi bir cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, tasarrufun iptali davası olup, Mahkememizin 09/12/2014 tarih ve Esas … Esas, … Karar karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Darisenin 03.03.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı bozma ilamı ile “…1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı asil …’nın tüm, davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.
Dava konusu araç davalı borçlu … elindeyken İzmir 24. Noterliği’nin 14.05.2004 tarih, … yevmiye nolu satış sözleşmesi ile davalı …’a, ondan da İzmir 28. Noterliği’nin 24.05.2004 tarih, … yevmiye nolu satış sözleşmesi ile davalı …’a devredilmiştir. Davalı …’in kötü niyetinin ispat edilememesi sebebi ile dava konusu araç davalı
… elinde kalmıştır. Mahkemece İİK 283/2 hükmü gereğince dava konusu aracın davalı …’dan davalı … e devir tarihi olan 24.05.2004 tarihindeki gerçek değeri üzerinden Davalı …’nın tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde sözleşmelerin iptaline biçiminde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizin 2022/308 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan dosyanın yapılan yargılaması sonunda bozmaya uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan inceleme ve değerlendirmede dava dosyası içeriğinde yer alan bilgi ve belgelere göre davalı …’ın aracı oto pazarından satın aldığına yönelik savunmada bulunduğu, davalının savunmasının aksini kanıtlar somut bir delil bulunmadığı dikkate alındığında davalının satılanı kötü niyetli olarak iktisap ettiğinin ispat edilemediği, bu haliyle davalı … yönünden davanın reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı …’nın ve davalı … dava konusu satışla ilgili olarak İzmir 5.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 25/12/2007 tarihli ilamı ile mahkumiyetlerine karar verildiği, her ne kadar Yargıtay 15.Ceza Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı 13.12.2012 tarihli ilamı ile zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği görülmüş ise de, ceza yargılaması dosyasında toplanan deliller dikkate alındığında davalı …’nın aracın iktisabında kötü niyetli olarak hareket ettiği değerlendirildiğinden davalının aracı elinden çıkardığı tarih itibariyle gerçek değeri üzerinden sorumlu olduğu gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin yukarıda alıntılanan bozma ilamında her ne kadar Davalı …’nın aracı davalı …’e devi tarihi 24/05/2004 olarak gösterilmiş ise de, dosya içeriğinde bulunan noter satış sözleşmelerinin incelenmesinden, 24/05/2004 tarihinin davalı …’dan davalı …’ya gerçekleştirilen satışın İzmir 28.Noterliği’nin 24/05/2004 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmesi ile yapıldığı, akabinde her ne kadar dosyaya bir örneği getirtilmemiş ise de dava dilekçesinde, davalı … vekilinin cevap dilekçesinde davalı …’nın davalı …’a aracı Bornova 6.Noterliği’nin 28/06/2004 tarihli satış sözleşmesi ile devredildiğinin beyan edildiği, mahkememizce bozma sonrasında aradan 18 yıl geçmiş olması ve 10 yıl üzerindeki sözleşmelerin saklanmadığı dikkate alınarak sözleşme örnekleri getirtilmeksizin taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda davalı …’a devir tarihi 28/06/2004 olarak dikkate alınmak suretiyle inceleme ve değerlendirme yapılmıştır.
değinildiği üzere davalı …’nın dava konusu aracı diğer davalı …’a devrettiği dikkate alındığında sorumluluğu devir tarihi 24/05/2004 tarihindeki gerçek değeri ile sınırlıdır.
Mahkememizce aracın Yargıtay ilamında gösterilen devir tarihindeki gerçek değerinin tespiti hususunda 02/06/2022 tarihli celsede bilirkişi incelemesi yapılması yönünde ara karar kurulmuş, davacı vekilince kendisine verilen kesin süre içerisinde bilirkişi delil avansının yatırılmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından bilirkişi deliline yönelik delil avansı dosyaya yatırılmamış ve bu nedenle bilirkişi deliline dayanmamış sayılmıştır. Dava konusu aracın devir tarihindeki gerçek değerinin belirlenmesi gerekmekte ise de bu husustaki incelemenin nedeni davacının lehine araçta meydana gelebilecek değer artışı miktarınca devreden davalının sorumluluğunun yükseltilmesidir. Ülkemizdeki yüksek enflasyon koşulları dikkate alındığında devir tarihine kadar araçta meydana gelecek değer artışının belirlenmesinin davacı lehine, davalının ise aleyhinde bir husus olduğu dikkate alındığında davacının devir tarihindeki değerin hesaplanmasına yönelik bilirkişi delil avansını yatırmamış olmasının müeyyidesinin aracın devir tarihinde en fazla resmi kayıtlarda davalı …’nın devir bedeli olarak gösterdiği 12.000.000,00-TL(Eski TL) olarak kabulü gerektiği değerlendirilmiştir.
Her ne kadar yukarıda açıklandığı üzere davacının bilirkişi incelemesi yaptırmaması nedeniyle noter satış sözleşmesinde yer alan devir bedeli üzerinden değerlendirme yapılabilecek ise de, davalı … yönünden aracın gerçek değerinin noter satış sözleşmesinde yer alan değerden daha düşük olabileceğinin savunulabileceği, bu yönüyle davalı tarafça da gerçek değerin tespitinin istenebileceği gözetilerek davalıya bu hususta ihtarlı tebligat çıkartılmış, davalı tarafça aracın devir tarihi 28/06/2004 tarihinde 12.000.000,00-TL(Eski TL) miktardan dava düşük gerçek değere sahip olduğunun beyan edilmediği dikkate alınarak aracın davalı …’a devri tarihi 28/06/2004 tarihinde 12.000.000,00-TL(Eski TL) gerçek değere sahip olduğu kabul olunarak, davalı …’nın 12.000,00-TL yönünden sorumlu olduğuna ve bu bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik hüküm kurulmuştur. Davalı …’nın sorumluluğu feri nitelikte olup diğer davalı … aleyhinde yürütülen İzmir 19.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasındaki borç miktarını aşmamak üzere sorumlu olduğu gözetilerek tahsil hükmüne bu dosyada yer alan borç miktarını geçmemek üzere üst sınır belirlenmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın … ve … yönünden KABULÜ İLE, İzmir 24.Noterliği’nin 14/05/2004 tarih ve … yevmiye sayılı satış sözleşmesinin ve İzmir 28.Noterliği’nin 24/05/2004 tarih ve … yevmiye sayılı satış sözleşmesine ilişkin TASARRUFLARIN İPTALİNE, aracın iyi niyetli 4.kişi olduğu anlaşılan …’a devir tarihi olan 28/06/2004 tarihindeki değeri 12.000,00-TL’nin İzmir 19.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasındaki alacak ve ferilerle sınırlı olmak üzere davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı … yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 819,72-TL harçtan peşin olarak alınan 162,00-TL harcın ve bozma öncesi mahkememizin 17/10/2018 tarih, … Esas, … Karar ve … harç tahsil müzekkeresi ile 645,82-TL bakiye karar harcının davalılar … ve …’dan tahsili için vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi yazıldığından, iş bu bedelin de mahsubu ile bakiye 11,9‬0-TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL. vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Davalı … yararına, takdir edilen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 173,90-TL. Harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 10,10-TL başvuru harcı, 210,00-TL temyiz yoluna başvurma harcı, 234,63-TL posta ve tebligat ücreti toplamı 454,73‬-TL yargılama giderinin, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile temyiz kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede temyiz kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi’ne temyiz konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”