Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/274 E. 2022/890 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/951 Esas
KARAR NO : 2022/934
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
YAZIM TARİHİ : 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2008 doğumlu müteveffa …’ın annesi olduğunu, davalı sürücü … müteveffaya … tarihinde, karşıdan karşıya geçmek isterken hız limitlerinin çok üzerinde seyretmekte olduğu halde … plakalı araç ile çarptığını ve yaralanmasına sebep olduğunu, iki gün yoğun bakımda kalan müteveffa … tarihinde hayatını kaybettiğini, trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’nun geride mirasçısı olarak annesi babası ve kardeşleri kaldığını, davalı sürücü … 9. Asliye Ceza mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyasından kusurlu bulunarak cezalandırıldığını ve verilen kararın kesinleştiğini, davalının kullanmış olduğu aracın herhangi bir ZMMS sigortasının olmadığını, kazanın meydana geldiği … günü saat … ‘te sigortalandığını, kazanın ise … günü saat …:…’de meydana geldiğini, güvence hesabına başvurulduğunu, verilen cevapta uzman aktüer tarafından hesaplamanın yapıldığı bu hesaplama uyarınca … TL tazminatın … tarihinde ödendiğince dair cevap verildiğini, ancak güvence hesabı tarafından ödendiği belirtilen tazminatın müvekkiline ödenmediğini, açıklanan nedenlerle, kazanın olduğu tarih göz önüne alınarak, müvekkilinin maddi anlamda uğramış olduğu zararın telafisini teminen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik … TL tazminatın olayın meydana geldiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan tahsiline, müvekkilinin yaşadığı elem, acı ve ızdırabın bir nebze giderilmesi için … TL manevi tazminatında davalı … olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; ; kazada … plakalı aracın …/… oranında kusurlu olması sebebi ile hesaplanan tazminattan … kusur indirimi yapılarak … TL tazminatın … tarihinde kurum tarafından ödendiğini, başvuranın başkaca hak ve alacağının kalmadığını, davacı tarafça imzalanan ibraname hukuken geçerli olduğunu, karşı tarafın iş bu dava ile ibranamenin iptalini istemesi ve müvekkili kurumdan tazminat talep etmesinin hukuken geçerli olmadığını, güvence hesabından tazminat talep edilebilmesi için öncelikle yaya olan murisin dava konusu trafik kazasında kusurunun olup olmadığının tespitinin gerektiğini, yaya olarak başvuru konusu trafik kazasının
oluşumunda tamamen kusurlu ise davanın reddi, kısmi kusurlu olması halinde hesaplanacak tazminatta kusur indirimi yapılması gerektiğini, kurum tarafından yapılan ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, sosyal güvenlik kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesinin gerektiğini, güvence hesabının sorumluluğu teminat limiti ile sınırlı olduğunu, faize hükmedilmesi gerekecek ise dava tarihinden itibaren yürütülmesinin gerektiğini, güvence hesabının kaza tarihi itibariyle temerrüde düşmediğini savunarak davanın reddine, aksi durumda kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelenmesi yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; haksız fiil nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
… tarihli trafik kazasında davacının desteği küçük yaya olup, davalı … … plakalı aracın sürücüsüdür.
Davalı Güvence Hesabının sorumluluğu incelendiğinde; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, KTK 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Kaza tarihi itibari ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu Güvence Hesabı karşılayacaktır. Güvence Hesabının sorumluluğunun kapsamı ise kaza tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.(Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/10646 Esas, 2022/2243 Karar Sayılı ilamı aynı doğrultudadır) . … plakalı aracın kaza saatini kapsar zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmadığı … Sigorta A.Ş.’ ye yazılan müzekkere cevabı ile sabit olduğundan davalı Güvence Hesabı’ nın kaza sebebiyle zarar kaleminden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı …’ in sorumluluğu incelendiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, yaşanan trafik kazasında davalı … … plakalı aracın işleteni ve sürücüsü olduğundan kendi kusurundan (TBK madde 49) dava dilekçesi ile talep edilen maddi ve manevi zarar kalemlerinden sorumlu olacaklardır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden kusur ve maluliyet ve zarar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
Ankara Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporunun sonuç kısmına göre; “Mevcut verilere göre;
Sürücü … yönetimindeki otomobil ile iki yönlü yolda seyri sırasında geldiği geçiş hakkına haiz olduğu olay mahalli yol bölümünde, karşıya geçmek üzere koşarak yola giren çocuk yayaya, özen yükümlülüğüne aykırı seyri sırasında ikazda bulunmadan önlemsizce çarpmasıyla meydana gelen olayda dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı ile tali kusurludur.
Çocuk yaya … meskun mahalde karşıya geçmek için yola girmeden önce, geçiş hakkına haiz yaklaşan aracın hız ve mesafesini dikkate alıp, karşıya geçişini kontrollü şekilde yapması gerekirken, buna raiyet etmemiş, müdrik olmayan davranışları ile aracın geçişini beklemeden karşıya geçmek için kontrolsüzce yola girmesiyle, geçiş hakkına haiz sürücünün kullandığı aracın sadmesine maruz kaldığı kazadaki bu hal ve hareketleri ile davranış faktörleri olayın oluşu üzerine asli etkili olmuştur.
Muvacehesinde, olayda; Sürücü …’in %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
Çocuk yaya …’ın yukarıda müdrik olmayan davranışlarının %… (…) oranında etkili olduğu” şeklinde rapor sundukları görülmüştür. Kusura yönelik alınan rapor Yargıtay …. Ceza Dairesi’ nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile onanan … ASCM’ nin … Esas sayılı dava dosyasında soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ile çelişmediğinden hükme esas alınmıştır.
Bilirkişinden alınan raporun sonuç kısmına göre;” Davalı Güvence Hesabı tarafından olaya dair hasar dosyası ve iddia edilen ödemeye dair belgeler ibraz edilmediğinden davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun net olarak anlaşılamadığı;
Ayrıca Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin Mahkemenize verdiği bilgi ile kazaya neden olan aracın kaza tarihinde ve saat:… de … Sigorta tarafındsna düzenlenmiş ZMMS poliçesinin bulunduğu, bu poliçenin kaza tarih ve saatinde yürürlükte olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin taktirlerinde olduğu;
Tarafımızca Güvence Hesabının davacıya ödeme yaptığını iddia ettiği tarih itibariyle KTK m.111 hükümlerine uygun olarak yapılan hesaplama sonucunda Davacının gerçek zararının … TL olarak hesaplandığı; Güvence Hesabı’nın ise … TL ödeme yaptığını iddia etmekte olduğu ve aradaki farkın … TL ye tekabül ettiği;
Bu nedenle … yılı verileri ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda (yetiştirme gideri mahsup edilerek, %… haklılık oranı üzerinden):
Anne … için … TL DYKT hesaplandığı,
Güvence Hesabının ödeme yapmış olması halinde söz konusu ödeme güncellenerek mahsup edildikten sonra ise … TL bakiye alacağının bulunacağı”şeklinde raporu sunduğu görülmüştür.
Güncelenen asgari ücret üzerinden bilirkişinden alınan ek raporun sonuç kısmına göre”Davalı Güvence Hesabı tarafından olaya dair hasar dosyası ve iddia edilen ödemeye dair belgeler kök raporumuzun sunulmasından sonra ibraz edilmiş olup; davacıya … tarihinde … TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Tarafımızca Güvence Hesabının davacıya ödeme yapılan tarih itibariyle KTK m.111 hükümlerine uygun olarak yapılan hesaplama sonucunda Davacının gerçek zararının … TL olarak hesaplandığı; Güvence Hesabı’nın ise … TL ödeme yaptığı ve aradaki farkın … TL ye tekabül ettiği;
Bu nedenle … yılı verileri ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda (yetiştirme gideri mahsup edilerek, %25 haklılık oranı üzerinden) zarar süresi TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak belirlenmek suretiyle:
Anne … için … TL bakiye DYKT hesaplandığı;”şeklinde rapor sunduğu görülmüştür.
Aktüerya raporlarına karşı davalılardan Güvence Hesabı davacının tazminat bedeli ödendiğinden başkaca bir zararının bulunmadığına yönelik itirazlarını mahkememize sunmuş ise de; dosya arasında yer alan … tarihli “Makbuz ve İbraneme” başlıklı sözleşmede davacı tarafa ödemenin olmadığı ve dava dışı baba adına vekilin imzasının bulunudğu, ayrıca iş bu sözleşme ekinde yer alan rapora göre de dava dışı baba için … TL’ nin, davacı anne için ise … TL’ nin belirlendiği davacı anne için belirlenen miktar yönünden anneye yapılan bir ödemenin bulunmadığı görüldüğünden davanın tarafları arasında ibranın bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında anneye ödeme yapılmış gibi hesaplamalar yapılmış ise de (bu yönde bir delil dosyada bulunmamaktadır) davacı vekili tarafından hesaplamalara itiraz edilmediğinden kazanılmış hak nazara alınarak sunulan ek aktüerya bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile; Destekten yoksun kalma tazminatı alacağı … -TL’nin; Davalı Türkiye Sigorta Reasürans Ve Emeklilik Şirketleri Birliği Karayolları Güvence Hesabı İdaresi yönünden temerrüt tarihinden (…) itibaren, Davalı … yönünden olay tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak tarafımıza ödenmesine, Manevi tazminat alacağı …-TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’ten alınarak tarafımıza verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat olarak toplam … TL’ nin tahsilini talep etmiştir.
HMK 107.maddede belirsiz alacak davası düzenlenmiş olup, 107/2.fıkrada “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” esası kabul edilmiştir. Buna göre davacı taraf talep artırım dilekçesi ile talebini artırabilecektir. Talep artırım, niteliği itibari ile davalı taraf aleyhine esaslı bir değişiklik olup, davalı tarafın, duruşmada bulunmadığı durumlarda tebligat yolu ile bu istemden haberdar edilmesi zorunludur.
Belirsiz alacak davası olarak açılan davalarda davacı talep sonucunun belirlenmesi talep sonucunun artırılması şeklinde olmaktadır. Belirsiz alacak davasında talebin belirlenmesinde karşı tarafın iznine veya ıslah yoluna başvurulmasına gerek bulunmaz. Ancak davacı tarafından talep sonucu belirlendikten sonra alacağının daha fazla olması halinde davacının talep sonucunu artırmak için ıslah yoluna başvurması yani ıslah suretiyle talep sonucunu artırması mümkün olacaktır.
6100 sayılı HMK’nın 176 ve devamı maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre tarafların, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ancak aynı dava içerisinde bu yola sadece bir kez başvurabileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre davanın belirsiz alacak davası olarak açılması halinde davacının öncelikle talep sonucunu belirlemesi, talebin belirlenmesinden sonra alacağın belirlenen miktardan daha fazla olduğunun anlaşılması halinde davacının ıslah yolu ile dava değerini arttırması gerekecektir. Yargıtay uygulamalarına göre trafik kazalarında yaralanmadan kaynaklanan tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olduğu kabul edildiğinden (Yargıtay 17 HD 2015/14980 E 2018/8201 K ); davacının … TL’ nin tahsilini talep ettiği dilekçenin bedel arttırım dilekçesi olarak, … TL’ nin tahsilini talep ettiği dilekçenin ise ıslah dilekçesi olarak kabulü gerekmiş ve ıslaha karşı süresinden sonra itiraz edildiğinden zamanaşımı defi mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Tüm bu nedenler ile; davalı araç sürücüsü kendi kusurundan sorumlu olacağından (TBK madde 49), davalı sürücünün %… kusurlu olduğu Ankara Trafik İhtisas Dairesinin raporu ile sabit olduğundan, davacı annenin destekten yoksun kalma zararın … TL olarak bilirkişi raporunda belirlendiği, rapordaki hesaplamalara davacı tarafça itiraz edilmediğinden davalılar lehine kazanılmış hak gözetilerek bedel arttırım ve ıslah dilekçesi doğrultusunda maddi tazminat davasının kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten, diğer davalı ise kaza tarihinde temerrüte düşeceğinden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’ nın 56. maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Kural olarak manevi tazminat yalnız olay sırasında duyulan değil, bütün hayat boyu duyulup ve çekilecek elem ve ızdıraba karşılık olarak takdir edilen bir karşılıktır. Bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma raporu, kaza tarihi, kusur durumu, davacının küçüğün annesi olması göz önüne alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
-… TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden ( poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) … , diğer davalı …’ ten ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
-… TL manevi tazminatın davalı …’ ten kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken … TL karar ve ilam harcının yatan … TL peşin harç ve tamamlama
harcından mahsubu ile eksik kalan … TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken … TL karar ve ilam harcının davalı …’ ten alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan … TL peşin harç, … TL başvurma harcı,… TL posta ve diğer giderler, … TL bilirkişi masrafı ile 323,00 TL ATK bedeli olmak üzere toplam 2.237,76 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 1.725,00TL’ nin, 1.383,16 TL’ sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, bakiye kalan 341,84 TL’ nin ise davalı …’ ten alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen … TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen … TL vekâlet ücretinin davalı …’ ten alınarak davacıya ödenmesine,
8-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
¸

Hakim
¸

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”