Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/27 E. 2022/18 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/27 Esas
KARAR NO : 2022/18

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Arsa Payı Karşılığı İnşaat Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; Davalıların murisi olan …., müteahhit üçüncü kişi …. İth. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile ekte sunulu, Çeşme Noterliğinin … Yev. No ve 03.04.2015 tarihli “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Sözleşmesi” ile, İzmir ili, Çeşme ilçesi, Çiftlik mahallesi, Aliören mevkiinde bulunan tapunun …Pafta, …. Ada, …. nolu Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde inşaat yapılması hususunda anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre ekli sözleşmenin 1. sahifesinin 2. paragrafında ve 2. sahifesinin sözleşmenin konusu kısmında, 3.sahifenin arsa paylarının devri kısmında da açıkça görüleceği üzere 7 numaralı bağımsız bölüm üzerinde taşınmaz sahibi ile, inşaatı yapan müteahhit arasında 1/2 oranında ortak mülkiyete sahip olacaklarının kararlaştırıldığını, sözleşme tarihinde, taşınmaz sahibi davalıların murisi … olduğunu, davalıların murisi …, bahse konu taşınmazın tapuda devri için randevu aldıktan hemen sonra aynı gün düşerek komaya girdiğini ve bir süre komada kaldıktan sonra 25.12.2020 tarihinde vefat ettiğini, vefatı nedeniyle tapu devrinin gerçekleşmediğini, ancak müvekkili davacı tarafından yine ekte sunulu 17.06.2021 tarihli temlik sözleşmesinden de görüleceği üzere, dava konusu taşınmaz üzerinde sözleşme gereğince 1/2 mülkiyet hakkı bulunan üçüncü şahıs ve aynı zamanda taşınmazın yapım işini üstlenen … İnş. Elk. Tur. Eml. Oto. İhr. İth. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden sözleşme gereğince sahip olduğu tüm hakları ve alacaklarının temlik alındığını, davaya konu taşınmazın malikinin vefatının, geriye kalan mirasçılardan birinin vesayet altında olması ve satışa izin istemek, taşınmazın satışına izin verilmesinin sonrasında ise bu kez davalı …’ın rahatsızlanması gibi sebeplerle iş bu davayı açma sürelerinin uzadığını, müvekkilinin hakkını aramasının bir süre sürüncemede kaldığını, İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından da görüleceği üzere davalılardan …’ın vasisinin diğer davalı … olduğunu ve yine aynı dosya kapsamında davaya konu taşınmazın satışına izin verilmesinin talep edildiğini, mahkemece davalıların hissesine düşen kısmın yani taşınmazın 1/2’sinin satışına izin verdiğini, ancak bu kez de taşınmaz maliki olarak görünen davalılar tarafından satış için yapılması gereken işlemler yapılmayarak durumun sürüncemeye bırakıldığını ve müvekkilinin taşınmazdaki 1/2 hissesini tapuda tescil ettirmek için huzurdaki davayı açmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, dava aşamasında telafisi imkansız zararların önüne geçmek için, İzmir ili, Çeşme ilçesi, Çiftlik mahallesi, Aliören mevkiinde bulunan tapunun …. Pafta, … Ada,…nolu Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, dava kabul edildiğinde taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkilinin üstüne devir ve tescil yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, davacının temlik alacaklısı olduğu ve dava dışı ticaret şirketi ile davalıların murisi arasında 03/04/2015 tarihli taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan tapu iptali ve tescil davasıdır.
2-Görev hususu kamu düzeninden olup mahkeme tarafından her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir.
3-Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
4-Somut olayda uyuşmazlık konusu mutlak ticari dava, nispi ticari dava veya taraflardan birinin tacir olması yeterli olan havale, vedia veya fikri haklara ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacıya 17/06/2021 tarihli temlik sözleşmesi ile dava konusu alacağı temlik eden … İnşaat Elektrik Turizm Gıda Emlak Otomotiv İhr.İth.San.ve Tic.Ltd.Şti. Tacir ise de davalıların murisinin gerçek kişi olduğu, taraflar arasında imzalanan Çeşme 1.Noterliği’nin 03/04/2015 tarih ve …yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusunun ticari nitelikte olmadığı, sözleşme ile arsa üzerine konut niteliğindeki havuzlu villa türü iki katlı evlerin yapılmasının ve karşılığında yapılacak konutların yarısının yükleniciye devrinin taahhüt edildiği, bu itibarla davalıların murisi yönünden ticari nitelikli bir iş bulunmadığı, uyuşmazlığın ticari dava niteliğinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
5-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu uyuşmazlığın ticari nitelikte bulunmadığı ve mutlak veya nispi ticari dava niteliğinin bulunmadığı, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 10/01/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸