Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/268 E. 2023/72 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/268 Esas
KARAR NO : 2023/72

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından … sayılı ZMMB trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç 05/03/2022 tarihinde İzmir- Bornova ilçesindeki maliki müvekkili … olan … plakalı araca tam kusuruyla çarparak müvekkilinin aracında yüksek hasar meydana geldiğini, kaza sonrasında müvekkili tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine … numaralı hasar dosyası kapsamında bir miktar hasar bedeli ödemesi yapıldığı, müvekkilinin aracının onarımı sigorta şirketi tarafından yüksek ve fahiş iskonto yapılarak çıkma ,yan sanayi üzerinden işçilik tutarı ise olması gerekenden düşük belirlendiğini, ardından 2918 sayılı KTK ‘nın 97. Maddesi gereğince 21/02/2022 tarihinde bakiye hasar bedeli ve değer kaybı talebine ilişkin ödeme yapılmadığını, arabulucuk yoluna başvurulduğu ancak anlaşmanın sağlanamadığını, belirterek başvurularının HMK ‘nun 107.maddesi gereği belirsiz alacak niteliğinde olduğun, bilirkişi raporuyla müvekkili aracında meydana gelen hasar belirlenebilir hale geldiği zaman fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10,00TL bakiye,10.00-TL değer kayı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,2022 yılı AAÜT m.16/2 -C hükmü uyarınca 1.350.00-TL maktu arabuluculuk vekalet ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak olarak dava açmada hukuki yararının bulunmadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili sigorta şirketine trafik sigorta genel şartlarından sayılan evrakları ibraz etmediğini, müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının belirlenmesi adına bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, davacının gerçek zararının ispat edilmediği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri müvekkil şirketin kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limiti ile sorumlu olduğunu, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmaması nedeniyle davanın reddine, meydana gelen dava konusu kazadaki kusur durumunun belirlenmesi adına dosyasının bilirkişiye tevdi edilmesini, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin ise karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı 05/03/2020 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde dava dilekçesinin ekinde yer alan 21/02/2022 tarihli dilekçeye göre davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Davalı sigorta vekilinin zamanaşımı def’i değerlendirildiğinde; 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu trafik kazası 05/03/2020 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davalı tarafça, gerek dava dilekçesi, gerekse bedel arttırım talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Kaza tarihinin 05/03/2020, arabulucuya başvuru tarihinin 21/02/2021, son tutanağın düzenlendiği tarihin 23/03/2021, dava tarihinin 28/02/2021 olduğu görüldüğünden davaya konu tazminat taleplerinin 2 yıllık süre içerisinde talep edildiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davalının sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 29.12.2019-2020 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 05/03/2020 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedeli ve değer kaybından dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
Bilirkişilerden alınan raporun sonuç kısmına göre;”Davalı … Sigorta A.ş.nezindeki 29/12/2019 tarihleri arasında … sayılı ZMSS trafik sigorta poliçesiyle sigortalı … plakalı 2012 model Peugeot marka davalı araç sürücüsü … kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK’nın diğer sürücü kusurlarından 47/c ve 57/a ile sürücü asli kusurlardan 84/h maddelerini ihlal ettiğinden %100 kusurlu olduğu, … plakalı 2006 model Fort Connet marka kamyonet sürücüsü davacı … kazanın oluşumununa katkı sağlayacak kurallara aykırı etken davranış faktörü görülmediğinden kusursuz olduğu, … plakalı aracın 2. el satışı esnasında 1.000.00-TL değer kaybı meydana gelebileceği kanat ve görüşüne varılmıştır”şeklinde rapor sundukları görülmüştür.
Mahkememize sunulan raporda kaza ile hasarın uyumlu olduğu ve hasara ilişkin yapılan hesaplama kalem kalem belirtildiğinden hasar bedeline ilişkin itiraz,
– Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından değer kaybına yönelik itiraz mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesiyle toplam 1.451,33-TL maddi tazminatın faizleriyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; 05/03/2020 tarihli çift taraflı trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu ve davacının maliki olduğu araçta mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre 2.100,22 TL hasar bedeli ile 1.000,00 TL değer kaybının bulunduğu görülmekle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerde mahsup edildikten sonra bakiye kalan miktar üzerinden davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-1.451,33 TL hasar ve değer kaybı bedeli tazminatının davalı sigorta şirketinden (1.648,89 TL ödeme sonucu bakiye kalan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 04/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 99,14 TL karar ve ilam harcının yatan 161,40 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubuna,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 62,26 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 40,25 TL posta ve diğer giderler ile 1.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.402,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.451,33 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza