Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/266 E. 2023/602 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/266 Esas
KARAR NO : 2023/602
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/05/2015
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin oğlu … yaya konumunda iken davalı asilin sürücüsü, diğer davalı şirketin maliki olduğu ve davalı sigorta şirketine trafik ( ZMMS ) poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın 05/05/2007 tarihinde çarpması sonucunda yaralandığını, davadan sonra yaklaşık 35 gün yoğun bakımda kaldığını, tam olarak iyileşmesinin halen gerçekleşmediğini, trafik kazasının oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, fazlaya ilişkin hakları kalmak koşuluyla 20.000-TL manevi, 1.000.-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 05/05/2007 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiliyle müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin trafik ( ZMMS ) sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle sorumluluğunun poliçe limiti ve araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zarar miktarıyla sınırlı olduğunu, yaralanan davacının adli tıp kurumuna sevkinin sağlanmasını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, görev ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin Denizli Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kaza sırasında davacıların oğlu …’in annesinin elini bırakarak yola fırladığını, yaralananın tali kusurlu olduğunun bilirkişi raporları ile kabul edildiğini, müvekkilinin sadece kazada araç maliki olarak yer aldığını, kazaya karışan aracın sigortasının bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, görev ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin Denizli Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, kaza sırasında davacıların oğlu …’in annesinin elini bırakarak yola fırladığını, yaralananın tali kusurlu olduğunun bilirkişi raporları ile kabul edildiğini, müvekkilinin sadece kazada araç sürücüsü olarak yer aldığını, kazaya karışan aracın sigortasının bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Açılan dava öncelikle, Mahkememizin … esasına kaydedilmiş olup, 20/11/2018 tarihinde;
“Davanın KABULÜ ile, 71.781,85.-TL’nin 15/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuş, Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olup, İzmir BAM … HD. … Esas, …Karar sayılı ilamı ile;
“Somut olayda; dosyanın incelenmesinde maluliyete ilişkin 18/01/2018 tarihli sağlık kurulu raporunun kararı istinaf eden davalılar … Temizlik Sigara Teks. Mad. Paz. San. ve Tic. A.Ş. ve … vekiline tebliğ edilmeyerek HMK’nın 27. maddesi uyarınca hukukî dinlenilme hakkının ihlal edildiği, savunma haklarının kısıtlandığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; mahkemece yapılması gereken, maluliyete ilişkin sağlık kurulu raporunun HMK’ nın 280. maddesi uyarınca kararı istinaf eden davalılara tebliği ile,iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın savunma ve itiraz hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı … 02/05/1999 doğumlu olup, 05/05/2007 kaza tarihi itibariyle 8 yaşında olduğu, 18 yaşından küçük olup aktif çalışması bulunmayan çocuk yararına geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilemeyeceğinden (Bknz. Y.4.H.D., … E.-… K. sayılı ilamı), 18 yaşından küçüklere ilişkin geçici işgöremezlik tazminatı hesaplanmaz ise de; aktüer hesap raporunun, kararı istinaf eden davalı vekillerine tebliğ edilmesine rağmen davalıların HMK’nın 281. maddesi uyarınca öngörülen sürede bu yönden rapora itiraz dilekçesi sunmamaları nedeniyle bunun davacı yararına usuli müktesep hak teşkil ettiği anlaşıldığından belirtilen hususa ilişkin olarak kaldırma kararı verilmemiş ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
3-Yargılama sırasında davacı …’in vefat etmesi nedeniyle, dosyada mevcut Denizli … Noterliğinin 07/07/2015 tarihli ve … yevmiye nolu mirasçılık belgesi uyarınca, müteveffanın mirasçıları olan … ve … adına velisi annesi tarafından adı geçen küçüklere velayeten davacılar vekiline vekalet verilmesinin temininin gerekmesine göre öncelikle belirtilen usuli eksilik tamamlanmalıdır. Dosyada, davacılar vekilinin davacı küçükler … ve … adına dosyada davayı takip edebilmesi için vekaletnamesi mevcut değildir.
4-Kabule göre de; HMK’nın 297. maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” şeklindeki düzenlemeye göre açıklanan hükmün infazda tereddüt yaratmaması gereklidir. Ancak mahkemece, manevi tazminat takdirine ilişkin olarak hükmün 2 nolu bendinde, “… Manevi tazminat yönünden; Davanın Kısmen Kabulü ile ; davacı … yönünden 7.000,00.-TL, davacı … yönünden (kendi adına asaleten, diğer davacılara velayeten) 1.000,00.-TL’şerden 3.000,00.-TL olmak üzere toplamda 10.000,00.-TL tazminatın…” şeklinde hüküm kurularak, davacılar adına takdir edilen manevi tazminatın hangi davacılara ilişkin olduğunun ayrı ayrı isim belirtilerek takdiri yerine, kararda isim olarak belirtilmemesi suretiyle hükmün infazında tereddüt yaratılmış olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Davalı … Temizlik Sigara Teks. Mad. Paz. San. ve Tic. A.Ş. ve davalı … vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/11/2018 tarihli … Esas ve … Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davalıların sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,” kesin olarak karar verilmiştir.
İzmir BAM … HD. … Esas, … Karar sayılı kaldırma ilamı gereğince öncelikle; Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor tensip zaptı ile birlikte davalılara tebliğ edilmiş akabinde rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre hazırlanmadığından yeninden rapor alınmıştır. Akabinde dosyanın incelenmesi sonucu; “… ve … adına dosyada vekaletnamenin bulunmadığı belirtilmiş ise de 27/01/2016 tarihli dilekçe ekinde ismi geçen kişiler yönünden vekaletnamenin sunulduğu görüldüğünden ancak davacılardan/mirasçı … dava devam ederken reşit olduğundan bu hususta davacılar vekiline usulüne uygun hazırlanmış vekaletnameyi ibraz etmek üzere HMK’ nın 76 ve 77. Maddeleri uyarınca 2 hafta kesin mehil verilmesine, kesin mehile rağmen davacılardan … adına düzenlenmiş usulüne uygun vekaletname sunulmaz ise iş bu davacı yönünden dava ve duruşmalara avukat olarak kabul edilmeyeceğinin avukata ihtarına (ihtarat yapıldı),” şeklinde ara karar tesis edilmiş ve eksiklik giderilmiştir.
Davacı … 05/05/2007
tarihli trafik kazasında yaya olup, davalı … A.Ş. … plakalı aracın işleteni, … sürücüsü, sigorta şirketi ise aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
Davalı … SİGORTA ŞİRKETİ’ nin sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince (sigortanın sorumluluğu TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından) davalıdan talep edilebilir. Diğer yandan geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmadığı gibi SGK’nun sorumluluğunu düzenleyen, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır.
Nitekim, Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından geçici iş göremezlik zararları tedavi gideri kapsamında görülmediği gibi, Yargıtay … H.D.’nin …E. – … K. Sayılı ve 24.12.2019 tarihli kararında, “6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır.” denilerek, Yargıtay … Hukuk Dairesinin içtihatlarından farklı bir değerlendirme yoluna gidilmemiştir.
Geçici iş göremezlik zararlarının, TBK’nun 54. maddesi kapsamındaki zararlardan olması ve araç işletenin sorumluluğunda bulunması, kaza tarihinde yasanın 92. maddesinde açıkça sigorta teminat dışında sayılmaması nedeniyle geçici iş göremezlik zararları davalının sorumluluğundadır. Genel Şartlarda sigorta primine esas alınan bu zararların SGK sorumluluğunda olduğu belirtilmiş ise de, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesine aykırı şekilde SGK’nın sorumluluğunda olduğunun düzenlenmesi, davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığı sonucunu doğurmaz. Genel şartlar ile sorumluluğu kanun ile belirlenen SGK’nın, aktarılan prim sebebiyle geçici iş göremezlik ödemesinden de sorumlu olacağına ilişkin düzenleme, SGK yönünden bağlayıcı olmadığından, zarar görene karşı da ileri sürülemez. Bu nedenle davalının geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğuna kanaat getirilmiştir. Kazaya karışan … plakalı araç 07.02.2017-2008 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 05/05/2007 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacı …’ in talep ettiği maddi tazminat kalemlerinden davalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
Davalı … A.Ş. ve …’ nın sorumluluğu incelendiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, yaşanan trafik kazasında davalı … A.Ş. … plakalı aracın işleteni, diğer davalı … ise araç sürücüsüdür. Araç sürücüsü kendi kusurundan sorumlu olacak olup (TBK madde 49), işleten, sürücünün kusuru oranında yukarıda değinilen maddeye göre dava dilekçesi ile talep edilen maddi zarar kalemlerinden ve manevi tazminattan sorumlu olacaklardır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce Pamukkale Üniversitesi’ nden, ATK’ dan ve aktüerya bilirkişiden kusur, maluliyet ve maddi zarar bedelinin belirlenmesi için raporlar aldırılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’den alınan 30/03/2016 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Davalı …’nın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu,
B) Mağdur …’in davranış faktörlerinin %20 (yüzde yirmi) oranında etken
olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. Sunulan rapor Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Denizli … Sulh Ceza Mahkemesi’ nin ..Esas, …Karar sayılımında belirtilen kusur durumu ile kaza tespit tutanağı ile çelişmediğinden hükme esas alınmıştır.
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 18/01/2018 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Trafik kazası nedeniyle adli rapor tanzimi için Adli Tıp Anabilim Dalımıza gönderilen … oğlu, … TC nolu, 02/05/1999 Denizli doğumlu …’ın genel adli muayene raporu ve tibbi evraklarının tetkiki ile muayenesinden ve konsültasyonundan elde edilerek yukarıya kaydedilen bilgi ve bulgulara göre;
1. Şahsın maruz kaldığı olay nedeniyle Vücut Genel Çalışma Gücünden (Meslekte Kazanma Gücü) kayıp oranının kaza tarihi olan 2007 yılındaki yaşına göre %10.3 (yüzdeonnoktaüç) ve bugünkü yaşına göre %10.3 (yüzdeonnoktaüç) olduğu, saptanan bu maluliyet oranının sürekli nitelikte olduğu,
2. Şahısta saptanan yukarıda kayıtlı lezyonların iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, bu kadar süre ile iş göremezlik halinde kaldığı,
3. Şahısta saptanan diğer mevcut pskiyatrik rahatsızlığı ile bahse konu olan olay arasında mutlak ve doğrudan illiyet bağı kurulmasına tıbben imkan bulunmadığı kanaatlerimizi bildirir rapordur. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 26/04/2023 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Trafik kazası nedeniyle maluliyet raporu tanzimi için Adli Tıp Anabilim Dalımıza evrakı gönderilen … oğlu, … TC nolu, 02/05/1999 Denizli doğumlu …’in daha önce tarafımızca düzenlenen maluliyet raporunun tetkiki ile elde edilerek yukarıya kaydedilen bilgi ve bulgulara göre;
1. Şahsın maruz kaldığı olay nedeniyle “Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü”ne göre maluliyet oranının kaza tarihi olan 2007 yılındaki yaşına göre ve %10.3 (yüzdeonnoktaüç) olduğu, saptanan bu maluliyet oranının sürekli nitelikte olduğu,
2. Şahısta saptanan yukarıda kayıtlı lezyonların iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, bu kadar süre ile iş göremezlik halinde kaldığı,
3. Şahısta saptanan diğer mevcut psikiyatrik rahatsızlığı ile bahse konu olan olay arasında mutlak ve doğrudan illiyet bağı kurulmasına tıbben imkân bulunmadığı kanaatlerimizi bildirir rapordur. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. Sunulan rapor kaza tarihinde ki yönetmeliğe uygun hazırlandığından hükme esas alınmıştır.
Tüm bu nedenler ile, 05/05/2007 tarihli trafik kazasında davalı sürücü …’ nın %80 oranında kusurlu bulunduğu, kusurlu eylem sonucu davacının …’ in %10,3 oranında malul kaldığı ve iyileşme süresinin 9 ay olduğu, sürücünün kusuru oranında davalı işleten ve sigorta şirketi de sorumlu olacağından mahkememizce aldırılan 22/06/2018 tarihli aktüerya bilirkişisi raporuna göre davacının 3.060,36 TL geçici işgörezlik ve 72.689,56 TL kalıcı işgörezlik zararının bulunduğu, tazminat hesabında PMF yaşam tablosunun kullanıldığı ve bu tabloya göre bakiye yaşam süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre daha az olduğu bu hali ile ve kaldırma ilamında belirtilen kazanılmış hak nazara alındığında ayrıca bir rapor alınmasına gerek görülmeyerek maddi tazminat davasının kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, işleten ve sürücü ise kaza tarihinde temerrüte düşeceğinden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yargılama giderleri yönünden davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olacağından ve limit 60.000,00 TL olduğundan iş bu bedel üzerinden ayrıca paylaştırma yapılması gerekmiştir. 6098 sayılı TBK’ nın 56. maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Kural olarak manevi tazminat yalnız olay sırasında duyulan değil, bütün hayat boyu duyulup ve çekilecek elem ve ızdıraba karşılık olarak takdir edilen bir karşılıktır. Bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma raporu, kaza tarihi, kusur durumu, maluliyet oranı, iyileşme süresi ve kaza tarihinde ki paranın alım gücü, davacı …’ in zarar gören diğer davacıların ise anne ve kardeşleri olması göz önüne alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 3.060,36TL geçici ve 72.689,56 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 75.749,92 TL’ nin davalı … Sigorta Şirketi’nden (poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) 05/05/2015 tarihinden, diğer davalılardan ise kaza tarihi olan 05/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Davacı … yönünden; 7.000,00 TL’ nin davalılar …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen 05/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine,
-Davacı … yönünden; 1.000,00 TL’ nin davalılar …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen 05/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine,
-Muris … yönünden; 1.000,00 TL’ nin davalılar …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen 05/05/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak Denizli … Noterliği’ nin … yevmiye numaralı 07/07/2016 tarihli mirasçılık belgesinde belirtilen paylar oranında davacılara/mirasçılara verilmesine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 5.174,47 TL karar ve ilam harcının yatan 1.348,28 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 3.826,18 TL’ nin 3.030,64 TL’ sinin tüm davalılardan, bakiye kalan 795,54 TL’ nin ise davalı …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 614,79 TL karar ve ilam harcının davalı …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 1.348,28 TL ve 27,20 TL başvurma harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 671,80 TL posta ve diğer giderler, 400,00 TL bilirkişi masrafı, 600,00 TL Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı fatura bedeli, 211,00 TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 1.882,80 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.666,50TL’ nin, 1.179,82 TL sinin tüm davalılardan, 486,68 TL’ sinin ise …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 12.119,99 TL’ nin 9.600,00 TL’ sinin tüm davalılardan bakiye kalan 2.519,99 TL vekâlet ücretinin ise davalı …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden;
-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 7.000,00 TL vekâlet ücretinin davalı …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı …. A.Ş. ve … kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 3.000,00 TL vekâlet ücretinin davacı … ‘ ten alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davalı …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı …. A.Ş. ve … kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davacı … ‘ ten alınarak davacıya verilmesine,
-Muris … mirasçıları kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekâlet ücretinin davalı …. A.Ş. Ve …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak mirasçılara verilmesine,
-Davalı …. A.Ş. ve … kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekâlet ücretinin Muris … mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılardan … tarafından yatırılan ve harcanan 80,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 8,36 TL’sinin davacılardan alınarak ismi belirtilen davalıya verilmesine,
10-Davalılardan …. A.Ş. tarafından yatırılan ve harcanan 110,60 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 12,71 TL’ sinin davacılardan alınarak ismi belirtilen davalıya verilmesine,
11-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine, Dair, taraf vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”