Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/260 E. 2022/870 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/260 Esas
KARAR NO : 2022/870

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
YAZIM TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; 20.12.2021 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili yana ait PEUGEOT, 206 XR 1.4, 2001 Model, … plaka sayılı araçta ekte sunulu hasar ekspertiz raporunda da görüleceği üzere 30.685.69.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketi tarafından 12.01.2022 tarihinde hasara ilişkin 12.712,80 TL kısmi ödeme yapıldığını, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iş bu kaza neticesinde, müvekkiline ait … plakalı aracın iş bu kaza nedeniyle hasara uğramış olup, kusurlu aracın ZMMS (trafik) poliçesi tanzim eden davalı … Sigorta A.Ş.’ne ihbarda bulunulmuş ve sigorta tarafından hasar dosyası açılmış, ancak hasar bedeli konusunda şirket ve müvekkilinin uzlaşamamış olduklarını, aracın onarım bedeli konusunda anlaşamayan müvekkil tarafından Sigorta Eksperi … atanarak hasar raporunun oluşturulmuş olduğunu, davalı Sigorta Şirketine davaya konu araçta oluşan hasar bedelinin ödenmesine ilişkin başvurulmuş ise de başvuruya ilişkin herhangi bir dönüş alınamamış olduğunu, müvekkilinin aracının zarar toplamının parça ve KDV dahil 30.685.69.-TL olduğunu, açıklanan nedenlerle davacının aracında meydana gelen hasar bedeli ve eksper ücretinden davalı şirketin sorumluluğu mevcut olduğunu, fazlaya dair hakları sakla kalmak üzere, HMK 107 uyarınca Sayın Mahkemece toplanacak deliller nazara alınarak, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan şimdilik; 500,00.-TL (KDV Dahil) hasar bedeli ile 531,00-TL Eksper ücretinin ( yargılama giderlerinden sayılmasına) hasarı ret tarihinden (temerrüt tarihi) itibaren işletilecek avans faizi ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin daha önce yapmış olduğu ödeme dolayısıyla bakiye tazminat borcunun kalmadığını, konu kaza sebebiyle müvekkil sigorta şirketi nezdinde … nolu hasar dosyası açılmış olup ekspertiz raporu doğrultusunda 12.01.2022 tarihinde davacı yana 12.712,80-TL hasar bedeli tazminatı, 18.02.2022 tarihinde değer kaybı tazminatı yönünden 1.969,86 TL ödeme yapılmış olup, hasar aşamasında yapılan ödemelerin, mevzuata uygun olarak hesaplanmış olup, bakiye tazminatın söz konusu olmadığını, müvekkil şirketin ödemekle yükümlü olduğu tazminat ödemesi bulunmadığını, yapılan ödeme nedenle müvekkil şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 27/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/260 E. sayılı dava dosyasında; Davalı sigortalı araç sürücüsü …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda, trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri belirleyen madde 84/d ile aynı kanunun 52/b, 56/c maddelerini ihlal ettiği, kazanın oluşunda Etken Olduğu, …’in kazanın meydana gelmesine Etken Olmadığı, kazada kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Somut olayda 2001 model … plaka sayılı Peugeot XR 1.4 OV otomobil için … Sigorta Eks. Hiz. Ltd. Şti. tarafından düzenlenen Ekspertiz Raporuna iştirak edilmekle birlikte ıskonto uygulanmadan ve KDV eklenerek gerçek zarar (15.488,57 TL+8.700,00 TL)= 24.188,57 TL x 0,18 (4.353,94 TL.)= 28.542,51 TL. Olarak hesaplanmıştır. Ancak 12.01.2022 tarihinde 12.712,80 TL. ödenmiş olmakla (28.542,51 TL.-12.712,80 TL.)= 15.829,71 TL. olarak hesaplanan bakiye hasar onarım bedelinden davalı Sigorta Şirketi’nin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu görüş kanaatine varılmıştır. Dava dilekçesi ekinde, davalı sigorta şirketinin bilgi(….com.tr kep adresine 11.02.2022 tarihinde ihbarın yapıldığı görülmekle, Tebligat Kanununun 7/A maddesinin 4. fıkrası uyarınca elektronik tebligat, muhatabın elektronik posta adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda muhataba tebliğ edilmiş sayılacaktır. Buna göre hasar ihbarının … Sigorta A.Ş.’ne 17.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren 8 işgününün hitamı olan 02.03.2022 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili 13/02/2022 tarihli celsede arabuluculuk ücreti dışındaki talepler yönünden davadan feragat ettiğini belirtmiş ve celse öncesi sulh anlaşmasını dosyaya sunmuştur.
Davalı vekili12/12/2022 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin davadan feragat etmesi çerçevesinde 6100 sayılı HMK’nun 307 vd.maddelerinde feragatin davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanması, feragatin dilekçe ile ya da yargılama sırasında sözlü olarak hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmesi, kesin hüküm gibi sonuç doğurması, karşı tarafın yahut mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de Yargıtay 17.HD’nin 2014/9955 E – 2016/8876 K sayılı 13/10/2016 tarihli kararında vurgulandığı gibi somut olayda davacı vekilinin feragat beyanı niteliği itibariyle 6100 sayılı HMK’nın 307.maddesinde gösterilen biçimde teknik anlamda bir feragat değildir. Zira davacı vekili hakkın özünden feragat etmemiş sigorta şirketinin sulh sözleşmesi gereğince ödeme yapması üzerine davadan feragat etmiştir. Diğer bir anlatımla feragat ödemeye dayalıdır. Bu durumda 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesi gereğince ödenen tutarlar bakımından davanın konusuz kalıp kalmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi yerine feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 331/1.fıkrasına göre davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini taktir ve hükmeder.
Taraflar arasında imzalanmış olan “İbraneme ve Sulh Anlaşması” incelendiğinde, davalı sigorta şirketi ile davacı arasında hasar bedeli olarak 15.829,71 TL’ nin ve arabuluculuk ücreti dışındaki yargılama giderlerinin ödenmesi konusunda anlaşmanın sağlandığı, davacı vekilinin arabuluculuk ücreti dışındaki yargılama giderleri yönünden de feragat ettiği anlaşılmakla, arabuluculuk ücreti dışında kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, arabuluculuk giderinin ise davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcının (80,70 TL) başlangıçta yatan peşin harçtan mahsubuna, artan harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de talep gibi vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”