Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/255 E. 2022/864 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/255 Esas
KARAR NO : 2022/864

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/03/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
YAZIM TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 20/05/2021 tarihinde Gaziantep ili, Şahinbey ilçesi, … mahallesi, … sokak üzerinde seyir halinde iken KTK’nun 57/1-c. maddesinde düzenlenen ilk geçiş hakkını vermemek kuralını ihlal ederek müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana gelmiş ve bu nedenle müvekkilinin maddi zarara uğradığını, olay yerinde ibraz edilen ve bir sureti müvekkiline teslim edilen belgelerden aracın davalı …’a ait olduğu ve …Sigorta Şirketi’ne 27/07/2021 bitiş tarihli,
… poliçe numarası ile sigorta ettirildiği anlaşılmakta olduğunu, araç sürücüsünün, malikinin ve sigortacının Borçlar kanunu ve K.Y.T.K. Zorunlu Mali mesuliyet Sigortası hükümleri gereği kusursuz sorumluluğu mevcut olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de kısa süreli tatil amaçlı bulunduğundan ötürü hasar tespitini Almanya’ya döndüğünde yaptırabildiğini, bu tespite göre müvekkilinin uğradığı maddi zararın; 1.800,00-AVRO olduğunu, 10.08.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurulmuş ancak taraflarına herhangi bir ödemenin yapılmadığını, sigorta şirketine göndermiş oldukları başvuru dilekçesinin 11.08.2021’de tebliğ edildiğini, KTK 99/1. maddesine göre sigorta şirketinin başvurudan itibaren 8 iş günü içerisinde ödeme yapmak zorunda olduğunu, aksi halde 8. iş günü bitimi itibariyle mütemerrid hale geleceğini, somut olayda başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 23/08/2021 olup sigorta şirketinin 24/08/2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü, sigorta şirketinin temerrüde düştüğü gün €/TL TCMB Efektif Alış kuru 9,8659-TL olduğunu, kaza tarihinde ZMSS kapsamındaki teminat limitinin 43.000,00-TL olup temerrüt tarihindeki avro kuruna göre avro cinsinden karşılığı 4.358,44 AVRO olduğunu, dolayısıyla araçta meydana gelen zararın tamamı teminat limiti dahilinde olduğunu, araçta oluşan zarar dışında zararın tazmini için sarf edilen hasar tespit giderleri, tercüme ücretleri, mahkeme masrafları ve vekalet ücretleri de yargılama giderleri kapsamında davalının sorumluluğu içinde olduğunu, araçta meydana gelen hasarlar dışında tazminat talebi kapsamına giren, davadan önce sarf edilmiş — 1.134,31-€ hasar tespit giderinin söz konusu olduğunu, dolayısıyla müvekkilince ödenen 1.134,31-€(AVRO) hasar tespit giderinin ve ödenecek tercüme giderinin de yargılama sırasında yapılacak olan giderlerle birlikte yargılama giderleri kapsamında tahsili talepleri olduğunu, açıklanan nedenlerle; (Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 1.800,00 €. (AVRO) maddi hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araçta oluşan zarar dışında zararın tazmini için sarf edilen hasar tespit giderleri 1.134,31-€ (AVRO)’nun ve ekspertiz raporunun tercüme giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Sigorta Şirketi Vekili cevap dilekçesinde özetle; maddi hasar talep edilen aracın … yabancı plakalı olması sebebiyle Türkiye sınırları içerisinde karışmış olduğu kaza sebebiyle uğramış olduğu değer kaybı ve maddi hasarlara ilişkin zararları Zorunlu mali sorumluluk sigortası Genel Şartlarda teminat kapsamı dışında tutulmuş olduğunu, bu sebeple davacının maliki olduğu yabancı plakalı aracın hasarları teminat kapsamında olduğundan davanın reddine karar verilmesi, mahkemece aksi kanaatte olması halinde; kazanın meydana gelmesinde davalı şirket nezdinde sigortalı aracın herhangi bir kusuru bulunmadığı, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç davalı şirket tarafından … no.lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemece davalı şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde teminat limiti ile sorumlu olduğu, dava konusu olayın gerçekleşme tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan davanın reddi gerektiği, davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davacı tarafından davalı şirkete herhangi bir başvuru yapılmamış ve dava şartı olan zorunlu başvuru şartı yerine getirilmediği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın ve davalı …’nın davaya cevap vermedikleri görüldü.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı 20/05/2021 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı … … plakalı aracın sürücüsü, … işleteni, sigorta şirketi ise aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde 31/10/2022 havale tarihli dilekçesinin ekinde yer alan 10/08/2021 tarihli dilekçeye göre davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu ve başvurunun 11/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı sigorta vekilinin yetki itirazı değerlendirildiğinde;
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalrda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, rizikonun, yani kazanın Gaziantep ilinde gerçekleştiği, davacının yerleşim yerinin Almanya olduğu, ancak davalı sigorta şirketinin İzmir ilinde Ege Bölge Müdürlüğünün bulunduğu görüldüğünden, davacının davasını İzmir ilinde açarak yetkili mahkemeyi doğru olarak seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davalının yetki itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı …Sigorta Şirketi’ nin sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 20.07.2020-2021 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 20/05/2021 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden davalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
Davalı … ve … ‘ın sorumluluğu incelendiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, yaşanan trafik kazasında davalı … … plakalı aracın işleteni ve diğer davalı … aracın sürücüsüdür. Araç sürücüsü kendi kusurundan sorumlu olacak olup (TBK madde 49), işleten, sürücünün kusuru oranında yukarıda değinilen maddeye göre dava dilekçesi ile talep edilen maddi zarar kalemlerinden sorumlu olacaklardır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişiden kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 20/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… plaka sayılı davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda Üst Düzeyde Hatası ile Etken Olduğu, davacı … yabancı plaka sayılı davacı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda Alt Düzeyde Hatası ile Etken Olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. … plaka sayılı araçta hasar onarım bedeli 3.940,10 Euro olarak hesaplanmış olup, konusu aracın riziko tarihi itibarıyla 2. el rayiç değeri araştırılmış ve ortalama rayiç değerinin 1.900,00 € mertebesinde olduğu ve söz konusu aracın tamirinin ekonomik onarım limitlerini aştığı, tamirinin ekonomik olmadığı görüş ve kanaatine varılmış olmakla, sovtaj bedeli riziko tarihi itibarıyla 100,00 € mertebesinde olduğu ve davaya konu araçta meydana gelen gerçek zarar 1.900,00 €.-100,00 €. =1.800,00 €. olarak tespit edilmiştir. Dosya kapsamında KTK m.97 gereği zarar gören davacı tarafından davalı sigorta şirketine 10.08.2021 tarihine hasar ihbarı yapıldığı tespit edilmiş ancak, tebligat tarihi itibarıyla herhangi bir belge yer almamaktadır. Ek Rapora konu olmaması için PTT kargo teslim süresi dikkate alınarak (Büyükşehir Belediyesi olan il içinde (İstanbul) G+4) tebliğ tarihi 16.08.2021 olarak kabul edilmiş ve bu bilgiler ışığında 27.08.2021 tarihi itibari ile sigorta şirketinin temerrüde düşeceği görüş ve kanaatine varılmıştır. … plaka sayılı araçta meydana gelen gerçek zararın 1.800,00 €. olduğu, davalı …Sigorta Şirketi tarafından gerçek zarar bedelinden poliçe teminat limiti olan 43.000,00 TL’yi aşmamak üzere davalının kusuru oranında (bu olayda heyetimiz trafik bilirkişisi tarafından davacının olayın meydana gelmesinde alt düzeyde etken olduğu kanaati nedeniyle kusur yüzdesi konusunda nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla) 16.08.2021 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre (Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.) belirlenen değişken oranlı faizi ile birlikte ftili ödeme tarihindeki Merkez Bankası (€) Efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak yasal faiziyle sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. 05.04.2022 tarihli 3.540,00 TL. bedelli Ekspertiz Rapor Tercüme Ücreti ile KDV dahil 1.134,31 Euro. Ekspertiz Rapor Ücretinin yargılama gideri olup olmadığı hususunda takdir Sn. Mahkemenindir. Hukuki değerlendirmenin ve nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmak üzere tespit, görüş ve kanaatimizi saygılarımızla arz ederiz.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar açıkça itiraza uğramayan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan,
20/05/2021 tarihinde, Davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … sanayi sitesi sokağında seyir halinde … sokak kavşağına geldiğinde aracının sağ ön köşe kısımlarını, sağı … Sokaktan düz seyir ile kavşağa giriş yapan davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … yabancı plaka sayılı aracının sol ön yan kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kavşağa girişlerde trafik ikaz levhaları ile belirtilmediği/görülmediği, kazaya karışan araçlar otomobil olduğu, çarpma noktası kavşak alanı içinde olduğu, kavşağa davacı aracı önce giriş yapıp sol ön çamurluk kısmında çarpılan araç olduğu, kaza fotoğrafından görüldüğü üzere çarpmanın şiddetli olmadığı, sigortalı araç sürücüsü davacı aracını görüp sola doğru kaçmak istese de etkisiz kaldığın görüldüğü, kazanın oluşumuna bakıldığında araç sürücülerinin geniş ve açık kavşağa tedbirsiz ve konumuna uygun hızla giriş yapmadıkları, bu hali ile kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara, Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca, Geçiş hakkını vermek zorunda olduğundan davalı sürücünün belirtilen kurala uymaması (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. maddesi) sebebiyle kazanın oluşumunda %75,
-Davacının ise istikametinde kontrolsüz kavşak kolu olmasına rağmen mevcut hızını azaltmayıp tedbirsiz seyrine devam ederek yandan çarpılan konumunda olup kazada (2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b maddesi) %25 oranında etken olduğu kanaatine varılmıştır.
Yabancı plakalı araçların hasar bedeli ve araç değeri belirlenirken araç Türkiye’ de onarılmış olsa dahi aracın kayıtlı olduğu ülkedeki piyasa değeri gözönüne alınarak hasarın bedelinin belirlenmesi gerekecektir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda bu hususa dikkat edildiğinden ve davacının maliki olduğu aracın hasar gören parçalarının kaza ile uyumlu olduğu (değişen lastik dışında) belirtildiğinden rapor hükme esas alınmıştır.
Tüm bu nedenler ile; 20/05/2021 tarihli çift taraflı trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi ve işeteni davalı sürücü …’ ın kusuru oranında sorumlu olacağından, davalı …’ ın %75 oranında kusurlu olduğu mahkememizce TBK’ nın 51. Maddesi gereği belirlendiğinden, araç sürücüsünün kusurlu davranışı sonucu davacının maliki olduğu aracın hasar bedeli ve hasar tarihindeki değeri dikkate alındığında pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği bu sebeple davacının 1.800,00 Euro zararının oluştuğu, kusur oranlarına göre zararın 1.350 EURO’ luk kısmından davalıların sorumlu olduğu mahkememize sunulan bilirkişi raporu ile sabit olduğundan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda, diğer davalılar ise kaza tarihinde temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekili yurt dışında yaptırdığı ekspertiz ücretinin, yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini de talep etmiş olup, Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 21.11.2017 tarih 2016/17807 E- 2017/10786 K, 05.03.2015 tarih 2014/2413 E- 2015/3870 K ve 22.12.2014 tarih 2014/21991 E- 2014/19194 K sayılı ilamlarında açıklandığı üzere, yurt dışında yapılan ekspertiz masrafının karar tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının yargılama giderine eklenerek davanın kabul-red oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekeceğini belirttiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-1.350 Euro tazminatın davalı sigorta şirketinden (Poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) 24.08.2021 tarihinden itibaren, diğer davalılardan ise kaza tarihi olan 20/05/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre uygulanacak değişken faiziyle birlikte, fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden TL karşılığının müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.505,67 TL karar ve ilam harcının yatan 499,89 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.005,78 TL’ nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kadına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 499,89 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 184,25 TL posta ve diğer giderler, 1.500,00 TL bilirkişi masrafı, 22.234,74 TL ekspertiz ücreti ile 885,00 TL tercüme giderleri olmak üzere toplam 25.384,58 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 19.038,43TL’ sinin tüm davalılardan (davalı … Sigorta Şirketi yönünden sorumlu olunan poliçe limitinin (41.000 TL), toplam hükmedilen maddi tazminata 1.350-Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası karşılığı tutarına) oranı dahilinde sorumlu olması kaydıyla), müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin tüm davalılardan (davalı … Anonim Sigorta Şirketi yönünden sorumlu olunan poliçe limitinin (41.000 TL), toplam hükmedilen maddi tazminata 1.350-Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası karşılığı tutarına) oranı dahilinde sorumlu olması kaydıyla), müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … Anonim Sigorta Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 7.317,94 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak unvanı belirtilen davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk giderinin kabul red oranına göre 1.020,00TL’ sinin davalı Davalı … Anonim Sigorta Şirketi’nden bakiye kalan 340,00 TL’ nin ise davacıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”