Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/250 E. 2022/926 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/250 Esas
KARAR NO : 2022/926
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava konusu alacaklar için arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı …’a ait ve davalı … idaresinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMS (trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı araç ile 09.08.2021 günü müvekkiline ait … plakalı aracın sağ kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini davalı sigorta şirketi müvekkil aracında meydana gelen hasardan poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, müvekkilinin aracında oluşan hasar nedeniyle değer kaybının ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine 09.11.2021 tarihinde 6000 TL bir ödeme yapıldığını müvekkili aracının kaza tarihinde km sinin düşük olduğunu araçta oluşan değer kaybı zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğini, müvekkili aracını onarım süresince kullanamamış olması nedeniyle ikame araç bedelinin davalı sigorta dışındaki diğer davalılardan tahsilini talep ettiklerini, müvekkili aracında oluşan hasar bağlı olarak değer kaybı ve ikame araç bedeli alacağının tahsili için iş bu davanın ikamesi zorunlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili aracında oluşan bakiye değer kaybı zararına mahsuben 50 TL nin davalı … ile birlikte davalı sürücü …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. den temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50 TL. ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı … ile davalı sürücüsü …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, değer arttırım dilekçesi ile; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 50,00-TL ‘lik değer kaybı talebimini 1.450,00-TL artırarak 1.500,00 TL’ye yükseltilerek; 1.500,00-TL bakiye değer kaybından tüm davalılardan müşterek ve müteselsil olarak, davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber, diğer davalı bakımından ise kaza tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber tahsiline; 50,00-TL ikame araç bedeli talebini ise 1.825,00-TL artırarak 1.875,00-TL’ye yükseltilerek diğer davalılar … ve … kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili, cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 09.08.2021 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının maliki bulunduğu … plakalı araçta meydana gelen hasardan dolayı 09.11.2021 tarihinde Av. …’a 6000 TL değer kaybı ödemesi ve 01.12.2021 tarihinde … Sigorta A.Ş. ye 31.344,36 TL rücu tediye ödemesi yapıldığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından gerekli ödemeler yapılmış olup başkaca müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulacak olması halinde poliçe limiti sınırında hüküm kurulması gerektiğini, aşan kısımlar için müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen araç mahrumiyet bedeli, aracın işletilmemesinden doğan kazanç kayıpları gibi yansıma zararlar ZMMS teminatı dışında olduğunu, ZMMS genel şartların A.6/k maddesinde “gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya dayalı olarak oluşan yansıma ve dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” nin ZMMS teminat dışında olduğunun açıkça belirtilmiş olduğundan söz konusu taleplerin reddi gerektiğini, dava dilekçesine göre 09.08.2021 tarihinde … idaresindeki … plakalı araç seyir halindeyken … plakalı araçla çarpışması neticesinde maddi hasarlı kaza meydana gelmiş olduğunu, bu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın hiçbir kusuru bulunmadığını, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç müvekkili şirket tarafından … nolu ZMMS (trafik) poliçesiyle sigortalı olduğunu, dava konusu alacağın KTK nın 109/1-A hükmü uyarınca dava konusu olayın gerçekleşme tarihinden itibaren 2 yıllık zaman aşımı süresi dolmuş olduğundan davanın reddi gerektiğini, dosyanın yetkili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetki yönünden reddedilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın ibraz ettiği deliler ve özelikle kaza tespit tutanağı kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle delillerin kendilerine tebliğini talep ettiklerini, yapılacak hesaplamada ZMMS genel şartlardaki kriterler esasa alınması gerektiğini, araçta meydana gelen değer kaybı hesap edilirken aracın yaşı, daha önce kazaya karışıp karışmadığını, km si gibi hususlarda göz önünde bulundurularak hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, belirterek açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili … kontrolündeki aracın Bahçeler arası yolundan Narlıdere tarafına geçmek için tüneli kullanmış olup, yapması gerektiği gibi çıkışta DUR Tabelasının önünde durduğunu ve yolu kontrol etmiş olduğunu, çıkmadan önce sağını ve solunu kontrol ettiğinde sol tarafta uzaktan gelen bir aracı fark ettiğini, ancak bu aracın müvekkili aracından çok uzakta olup aracın geçmesini beklemesini gerektirmeyecek bir mesafede olduğundan müvekkilinin yola doğru hamle yaptığını ancak soldan gelmekte olan aracın hızı çok yüksek olduğundan yeterince yavaşlayamadığını, sonunda iki aracın çarpıştığını, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davacı tarafın kusuru olduğunu, şöyle ki; … plakalı aracın güzergahı olan Mustafa Kemal Sahil bulvarında azami hız limitinin 50 km/s ve yol üzerinde bunu belirten tabelalar mevcut olduğunu, ayrıca kaza noktasından yaklaşık olarak 50 m geride sağdan tali yol bağlantısı olduğu ve sürücünün yavaşlaması gerektiğini belirten tabela bulunduğunu, şayet sürücü …’nın hız limitine uyup 50 km/s ile seyrini sürdürseydi ek-2 de sunulu olan tabelayı görebileceği ve hızını daha da düşürmesi gerektiğini fark edebileceğini, karşı tarafın sunmuş olduğu kaza fotoğraflarına bakıldığında müvekkilinin önce DUR tabelasına uyup durduğunu, yolu kontrol ettiğini, yolun güvenli olduğunu görüp yolun yarısına kadar çıkmış ve manevrasına başladığı sırada yasal hız limitinin üzerinde olduğu açıkça belli olan davacının aracıyla çarpıştığını, ayrıca davacının seyir halinde olduğu güzergah, sürücü adayı eğitim güzergahı olup sürüşünü daha dikkatli yapması için yol üzerinde tabelalar olduğunu, kaza sonrası olay mahalli davacı tarafından bozulmuş olup dosyaya sunulan fotoğraflar davacı aracının yerinden oynatmasından sonra çekilmiş olduğunu, davacı … trafiğin tıkanmasını bahane ederek aracını çarpışmanın olduğu yerden daha farklı bir yere çektiğini, olay mahallinin bozulmuş olup orada çekilen kaza fotoğrafları olayla ilgili gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğunu, fotoğraflar incelendiğinde davacının idaresindeki araç çarpma yerinden çok ileride olduğunu, kazanın oluş şekli tutanakta belirtilenden farklı olduğunu, tutanak üstün körü ve esas durumu açıklayamayacak şekilde eksik ve hatalı olduğunu kazanın gerçekleştiği güzergahta yol iki şerit gidiş-geliş olmasına rağmen, tutanakta çizilen krokide yol iki şerit tek gidiş olarak gösterilmiş olduğunu, davacının krokide sağ şeritten sol şeride geçmiş olduğunun görüldüğünü, davacının tutanağı bu şekilde düzenlemesinin sebebi sollama yasağı bulunan güzergahta sol şeride çıktığı yol çizgisi kesik kesik değil düz olup yani sollama yapmak yasak olduğundan şerit ihlali yaptığını, kaldı ki müvekkilinin, davacının aracına dik açı ile değil sola manevra yaparken aracının tamponunun sağ kısmı ile sürtmüş olduğunu kaza sonrası, kendilerini sigortacı olarak tanıtan kişiler kaza mahalline gelerek kaza tespit tutanağı doldurmuş olduklarını, kendilerini sigortacı olarak tanıtan kişilerin hazırladığı kaza tutanağına kazanın şoku ile müvekkilinin imza atmış olduğunu tarafların kaza esnasında kendi aralarında tutukları bu tutanak HMK ya göre kesin delil niteliğine sahip olmayıp aksi her zaman ispatlanabilir olup olay mahallinde yapılacak olan keşif ve bilirkişi incelmesi sonucu müvekkilinin kusursuz olduğunun ortaya çıkacağını, öncelikle kaza tespit tutanağı sonrası düzenlenen kusur oranlarına itirazda bulunduklarını, müvekkilinin tam kusurlu bulunduğu için müvekkilinin sigorta şirketi … Sigorta tarafından karşı yanın hasarı karşılandığını ve bunun yanında 600 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, davacı tarafın değer kaybı zararı sigorta şirketi tarafından giderildiğini, davacıya ait aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, davacı taraf aracından mahrum kalması dolayısıyla ikame araç bedeline ilişkin olarak dosyaya herhangi bir delil sunmamış olduğunu, değer kaybı talebinin soyut ve belirsiz olduğunu, aracın kaç gün tamirde kaldığını, mahrum kalınan araç dolayısıyla nasıl bir zararının olduğunu belirtmeyip dayanak delil sunmadığını, kaldı ki davacı tarafa ait aracın kaskosu mevcut olup kasko poliçesinin ikame araç tedarik edileceği maddesi yer aldığını, kasko tarafından ikame araç sağlanmakta olduğunu, yine davacı tarafın ikame araç kiraladığına ilişkin dosyada hiçbir belge delil olmadığını araçtan mahrum kalınan hiçbir delili olmayan ve kaskosu mevcut olmasına rağmen müvekkilinden 2. bir ikame araç bedeli kötü niyetli olduğunu, müvekkillerin ispatlanamayan ve gerçek olmayan ikame araç bedelinden sorumlulukları bulunmadığını, sonuç olarak açılan dava haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…
3.1. TRAFİK KURALLARINI İHLAL YÖNÜNDEN:
3.1.1. Davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 22.05.2021/2022 tarihleri arasında davalı … adına … sayılı ZMS (trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı 2011 model Chevrolet marka otomobil sürücüsü davalı …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK.nın diğer sürücü kusurlarından 47/C, 57/B-5 ve yönetmeliğin 109/B-8 ile sürücü asli kusurlarından 84/H hükümlerini ihlal ettiği .
3.1.2. … plakalı 2015 model Ford marka kapalı kasa kamyonet sürücüsü davacı …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK.nın diğer sürücü kusurlarından 47/C ve 52/A hükümlerini ihlal ettiği ,
3.2. DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN:
3.2.1. Dava konusu … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonetin hasarlı olduğu anlaşılan parçalarının , dava konusu 09.08.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Dava konusu … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonette 09.08.2021 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin 31.344,15 TL ( KDV dahil) olduğu ,
3.2.3. Davaya konu … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonetin muadili olan kamyonetlerde 09.08.2021 tarihli kaza benzeri hasara uğradığı takdirde 10.000,00 TL. değer kaybı zararı meydana geleceği ,
3.2.4. 09.08.2021 tarihli kaza ile ilgili davacıya ait … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonetin değer kaybı zararı kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından davacı vekiline 6.000,00 TL ödeme yapıldığının görüldüğü , davalı … Sigorta Şirketi nezdinde kazaya karışan … plakalı aracın 22.05.2021-22.05.2022 başlangıç ve bitiş tarihli … no’lu poliçe ile KZMM sigortalı olduğu, poliçede araç başına teminat limitinin 43.000 TL olduğu , (Sayın Mahkemece 09.08.2021 tarihli kazanın oluşumunda davalı tarafça sigortalı sürücüye %75 kusur takdir edilmesi halinde ) bakiye değer kaybı zararının 1.500,00 TL olduğu , davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ayrıca 31.344,06 TL hasar ödemesi yapıldığı, poliçede araç başına teminat limitinin 43.000 TL olduğu göz önüne alındığında bakiye değer kaybı zararı bedelinin davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde kaldığı , nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere söz konusu bakiye değer kaybı zararından davalı sigorta şirketinin diğer davalılarla birlikte sorumlu olduğu,
3.3. İKAME ARAÇ TALEBİ YÖNÜNDEN:
Davacıya ait … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonetin 09.08.2021 tarihli kaza nedeniyle onarımının sistemli bir çalışma ile 10 iş günü içerisinde tamamlanmasının mümkün olduğu, günlük 250,00 TL. bedel ile kiralanmasının mümkün olduğundan, 10 günlük araç ikame bedelinin 2.500,00 TL. olduğu , Sayın Mahkemenin davalı sürücüsüne %75 oranında kusur takdir etmesi durumunda ikame araç bedelinden davalıların kusuru oranında 1.875,00 TL ikame araç bedelinden nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı, diğer davalı …’ın maliki ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç arasında 09/08/2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle değer kaybı ve ikame araç bedeli nedenlerine dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde davacıya dava öncesi 6.000,00-TL değer kaybı ödemesi, dava dışı … Sigorta A.Ş.’ye 31.344,36-TL rücu ödemesi yapıldığını, davalı sigorta şirketinin başkaca bir sorumluluğu kalmadığını savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde meydana gelen kazanın oluşmasında davacı kusurunun bulunduğunu, davacının aracın hızını azaltmaması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, kaza sonrası çekilen fotoğrafların aracın yerinden oynatılmasından sonra çekildiğini, kaza tespit tutanağının hatalı düzenlendiğini, yolun çift şerit olmasına rağmen tek gidiş olarak tutanağın düzenlendiğini, davalı araç sürücüsü …’ın tutanağı kaza sonrası şoku ile imzaladığını, davacının değer kaybı zararının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, davalının ikame araç zararının oluştuğuna dair dosyada bir delil bulunmadığını, davacının kaskodan araç temin etme imkanı bulunmasına rağmen davalıdan bu yönde talepte bulunmasının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 29/08/2022 tarihli bilirkişi raporunun kusura ilişkin bölümünde dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı araç sürücüsü …’ın Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/C, 57/B-5 ve KTK Yönetmeliği’nin 109/B-7 maddesi ile 84/H maddelerini ihlal ettiği, davacı araç sürücüsünün ise Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/C ve 52/A hükümlerinde yer alan kuralları ihlal ettiği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede, dava konusu kazanın gerçekleşmesinde “Dur” levhası bulunan tali yoldan çıkış yapan davacıya ait aracın, ana yoldan geçen aracın geçiş üstünlüğüne riayet ederek öncelikle geçişinin tamamlanması ardından yola çıkması gerekirken, ana yoldan seyreden davacıya ait araç henüz geçişisi tamamlamadan yola çıkması nedeniyle kazanın meydana geldiği, davalı sürücünün kusuru dışında kazanın oluşmasında davacıya ait aracının da kavşaklara yaklaşırken hızın yol ve trafiğe göre azaltılmaması nedeniyle alt düzeyde de olsa kusurlu olduğu, bu itibarla davacı araç sürücüsünün %25 oranında ve davalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunun kabulü gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı … ve … vekilince kusur dağılımına yönelik itirazda bulunulmuş ise de davalı sürücünün tali yoldan çıkışı sırasında ana yoldan geçen araçların hız ve seyir durumlarına göre hareketsiz kalması yönünde birincil nitelikte öncelikle dikkatli davranarak, tehlike oluşturmayacak şekilde ana yola dahil olması gerektiği, davacı araç sürücüsünün hızını azaltmamış olması kazaya etkili ise de bu hususun kazanın gerçekleşmesinde davalı kusuru ile eşit düzeyde kabul edilemeyeceği, zira aracın hızının da tali yoldan çıkacak araç sürücüsünde gözetilmesi ve buna göre yola çıkılması gerektiği, bu haliyle araç hızının yüksek olmasının somut olayda ancak tali düzeyde kusura etki edebileceği gözetilerek davalıların bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalının cevap dilekçesinde kaza tespit tutanağının tanzimine ve araç konumlarına yönelik bir kısım savunmalarda bulunulmuş ise de her iki aracın trafiğe çıkış noktalarında uyuşmazlık konusu bulunmadığı, sair savunmaların ve davacıya ait aracın son konumunun kazanın gerçekleşme şekline bir etkisinin bulunmadığı, davalı araç sürücüsünün tali yoldan çıkışı esnasında kazanın gerçekleştiğinin sabit olduğu dikkate alındığında kaza yerinde keşif yapılmasının dosyaya somut bir katkısının olmayacağı değerlendirildiğinden bu yönde ayrıca bir araştırma yapılmamıştır.
9-Davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının ve araç mahrumiyeti zararının tespiti yönünden dosya araç hasarları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 29/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
“3.2. DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN:
3.2.1. Dava konusu … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonetin hasarlı olduğu anlaşılan parçalarının , dava konusu 09.08.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Dava konusu … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonette 09.08.2021 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin 31.344,15 TL ( KDV dahil) olduğu ,
3.2.3. Davaya konu … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonetin muadili olan kamyonetlerde 09.08.2021 tarihli kaza benzeri hasara uğradığı takdirde 10.000,00 TL. değer kaybı zararı meydana geleceği ,
3.2.4. 09.08.2021 tarihli kaza ile ilgili davacıya ait … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonetin değer kaybı zararı kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından davacı vekiline 6.000,00 TL ödeme yapıldığının görüldüğü , davalı … Sigorta Şirketi nezdinde kazaya karışan … plakalı aracın 22.05.2021-22.05.2022 başlangıç ve bitiş tarihli … no’lu poliçe ile KZMM sigortalı olduğu, poliçede araç başına teminat limitinin 43.000 TL olduğu , (Sayın Mahkemece 09.08.2021 tarihli kazanın oluşumunda davalı tarafça sigortalı sürücüye %75 kusur takdir edilmesi halinde ) bakiye değer kaybı zararının 1.500,00 TL olduğu , davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ayrıca 31.344,06 TL hasar ödemesi yapıldığı, poliçede araç başına teminat limitinin 43.000 TL olduğu göz önüne alındığında bakiye değer kaybı zararı bedelinin davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde kaldığı , nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere söz konusu bakiye değer kaybı zararından davalı sigorta şirketinin diğer davalılarla birlikte sorumlu olduğu,
3.3. İKAME ARAÇ TALEBİ YÖNÜNDEN:
Davacıya ait … plakalı 2015 model Ford Tourneo Courıer Kombi 1.6 TDCI 95 Titanium kamyonetin 09.08.2021 tarihli kaza nedeniyle onarımının sistemli bir çalışma ile 10 iş günü içerisinde tamamlanmasının mümkün olduğu, günlük 250,00 TL. bedel ile kiralanmasının mümkün olduğundan, 10 günlük araç ikame bedelinin 2.500,00 TL. olduğu , Sayın Mahkemenin davalı sürücüsüne %75 oranında kusur takdir etmesi durumunda ikame araç bedelinden davalıların kusuru oranında 1.875,00 TL ikame araç bedelinden nihai takdir Sayın Mahkemede olmak üzere sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır…” şeklinde görüş sunulduğu görülmüştür.
Değer kaybı hesaplamasına yönelik olarak davalı sigorta şirketi tarafından zararın genel şartlarda yer alan hesaplama metoduna göre belirlenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamasına göre zarar görenin piyasa rayiçlerindeki gerçek zararına göre hesaplama yapılması gerektiği, bilirkişi raporu ile tespit edilen zararın emsal segmentteki benzer nitelikli kazalarda tespit edilen zararlarla uyumlu olduğu, aracın modeli, kullanım KM’si, onarım gören parçalar ve aracın önceki tarihli hasar geçmişi dikkate alındığında tespit edilen 10.000,00-TL değer kaybının dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek yeniden rapor alınmamış, davacıya ait aracın kaza nedeniyle 10.000,00-TL değer kaybına uğradığı kabul edilmiştir.
Davalılar … ve … vekilince ikame araç bedeli yönünden davacının zararın ispatına yönelik bir delil sunmadığı ve bu nedenle zarar talep edilemeyeceği ileri sürülmüştür. Davacıya ait aracın onarımının 10 iş günü içerisinde tamamlanabileceği sabit olup, davacı bu süre içerisinde bir araç kiralamamış olsa dahi zarar gören aracından onarım süresince mahrum kaldığı açıktır. Aracın kullanımından mahrum kalınan gün miktarınca bir araç kiralanmamış olsa dahi aracın kullanılmaması nedeniyle bir zararın oluştuğu ve bu zararın emsal nitelikte bir aracın kiralama bedeli miktarınca olacağı Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasıdır.
Somut olayda davacıya ait aracın kaza tarihi itibariyle emsali nitelikte bir aracı günlüğü 250,00-TL bedel ile kiralayabileceği, 10 günlük onarım süresince davacının 2.500,00-TL ikame araç zararı oluşacağı, %75 kusur oranına istinaden davalıların 1.850,00-TL zarardan sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Davacıya ait aracın kasko sigortası bulunmakta ve poliçede ikame araç klozu bulunmakta ise de … Sigorta A.Ş.’nin 15/12/2022 tarihli müzekkere cevabında davacıya ikame araç hizmeti verilmediği belirtilmiştir. Davacının kasko poliçesi kapsamında sigortadan faydalanma hakkı bulunmakta ise de bu faydayı kullanmaya zorlanamayacağı, kaldı ki, davacı tarafça kasko şirketinden ikame araç hizmeti alınmış olsaydı dahi kasko şirketinde bu zararın hasar sorumlusu olan davalılardan talep etmesi mümkün olup davacının bu yöndeki talebini doğrudan davalılara iletmesinin kötü niyetli olarak değerlendirilmesi mümkün görülmemiştir.
10-Hükmedilen değer kaybı zararına davalı araç sürücüsü ve araç maliki yönünden haksız fiil tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise 05/10/2021 tarihli yazılı başvurudan sonra 8 iş günü olan ödeme süresinin hitamından sonraki ilk gün olan 16/10/2021 tarihinde temerrüt oluşacağı gözetilerek bu tarihten itibaren faiz işletilmiştir. İkame araç zararı yönünden davalıların sorumluluğu haksız fiil tarihinden itibaren başlamakta olup haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Faiz türü olarak davacı tarafça avans faizi talep edilmiş ise de yerleşik Yargıtay uygulamasına göre zarar veren aracın ticari nitelikte olması halinde ticari faiz talep edilebileceği, ancak davalılara ait aracın hususi kullanım amacıyla tescil edilmiş otomobil olduğu, bu haliyle davalı sigorta şirketinin ve diğer davalıların yasal faiz ile sorumlu oldukları gözetilerek tüm tazminat kalemleri yönünden yasal faize hükmedilmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
a-1.500,00-TL değer kaybına dayalı maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi 09/08/2021, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 16/10/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
b-1.875,00-TL ikame araç zararından kaynaklanan maddi tazminatın davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına haksız fiil tarihi 09/08/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 230,54-TL harçtan peşin olarak alınan 80,70-TL ile ıslah harcı olarak alınan 55,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 93,91-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğu 21,76-TL ile sınırlıdır)
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 3.375,00-TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, (Davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğu 1.500,00-TL ile sınırlıdır)
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 55,93-TL toplamı 136,63-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğu 80,70-TL ile sınırlıdır)
5-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı, 151,25-TL posta ve tebligat ücreti, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.431,95‬-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalılar …, … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”