Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/236 E. 2023/77 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/236 Esas
KARAR NO : 2023/77

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin alacağının tahsilini teminen, davalı-borçlu aleyhine başlattılan İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra takip dosyasına borçlu tarafından itirazda bulunulduğunu, davalı-borçlunun takibe, takibin dayanağına, borca, faize ve ferilerine ilişkin itirazları haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı-borçlunun maliki olduğu … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine 30.05.2017- 30.05.2018 tarihleri arasında … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 09.05.2018 tarihinde sürücüsü tespit edilemeyen ve kaza sonrası olay yerinden firar ettiği anlaşılan … plakalı aracın …………. karşısında aracının ön sol yan kısımları ile park halinde bulunan … ve … plakalı araçlara çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın ardından düzenlenen kaza tespit tutanağına göre; … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K m.52-1/b kuralını ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu ve olay yerini terk ettiğinin tespit edildiğini, davalının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 8.4-F “olay yeri terk” kuralını ihlal ederek hükümlere aykırı davranmış ve akde muhalefet ettiğinden müvekkili sigorta şirketi tarafından Trafik Sigorta Poliçesine istinaden ödenen tazminat bedelinin akde muhalefet eden davalı sigortalıdan tahsili gereği doğduğunu, kimliği belirsiz araç sürücüsü olay yerini terk etmiş olması sebebiyle Sigorta Poliçesi Genel Şartları hükümlerine aykırı davranarak akde muhalefet ettiğini, … plakalı araçta meydana gelen zarar sebebiyle, müvekkili şirket tarafından Sigorta Tahkim 2019.E.71621 VE 03.02.2020 – K.2020/10935 sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 2.800,00 TL değer kaybı bedeli, 3.085,75 TL vekalet ücreti (523,01 TL stopaj kesintisi ile 2.562,74 TL vekalet ücreti), 285,75 TL eksper ücreti, 416,50 TL yargılama masrafı ve 158,00 TL faiz olmak üzere toplam 6.746,00 TL (stopaj kesintisiyle 6.222,99 TL) 14.01.2020 tarihinde ödeme yapıldığını, davacı müvekkili şirket tarafından yapılan 6.746,00-TL ödemenin, ödeme tarihi olan 14.01.2020 tarihinden itibaren davalıdan tahsili gerektiğini, müvekkil şirket tarafından ödenen hasar tazminatının akde muhalefet eden sigortalıdan tahsili amacıyla İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-borçlu sigortalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalı sigortalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazlarının reddi ile, müvekkili sigorta şirketi tarafından ödenen 6.746,00-TL hasar tazminatının ödeme günü olan 14.01.2020 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili gerektiğini belirterek davalı borçlunun, borca, takibe, faize ve ferilerine ilişkin itirazları haksız ve yersiz olduğundan işbu itirazlarının iptali gerektiğini, alacağın tahsilini teminen davalı adına kayıtlı … plakalı aracın trafik kaydı üzerine kesin hükme kadar devam etmek üzere tedbir konulması talebi ile işbu davanın açılması zorunluluğunun hâsıl olduğunu, davalı adına kayıtlı … plakalı aracın trafik kaydına kesin hükme kadar devam etmek üzere tedbir konulmasına, davalı-borçlunun İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına yapmış olduğu kötüniyetli itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, asgari %20 ‘den aşağı olmamak üzere davalı-borçlunun davacı müvekkili sigorta şirketine inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yalnızca dava dilekçesi tebliğ edildiğini, davaya ilişkin beyanların eksiksiz olarak sunulabilmesi için dava dilekçesi ile birlikte eklerinin de sunulması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte araç kiralama sözleşmesi 5. maddesi b, c ve d bentleri uyarınca aracı kiralayan “yasal hız sınırlarının aşıldığı durumlarda kaza tespit raporunda kazanın hız nedeniyle meydana gelmesi belirtilmesi durumunda hasarın tamamını ve kaza sebebiyle doğan ve doğacak bütün tazminatları ödemeyi taahhüt eder. Trafik kaza zaptının ve alkol raporunun alınmadığı durumlarda hasarın tamamını ve kaza sebebiyle doğam ve doğacak bütün tazminatları ödemeyi taahhüt eder. Trafik yasalarına aykırı vasıta kullanması halinde trafik cezası ile hasarın tamamını öder.” denildiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte mevcut bir zarar olsa dahi bu zarardan sorumlu kişinin kira sözleşmesi uyarınca araç sürücüsü olan … olduğunu, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, aksi kanaatte ise bu minvalde HMK madde 61 uyarınca ve sözleşmeden doğan rü’cu hakkımıza binaen 27.04.2018 – 30.05.2018 tarihleri arasında müvekkili şirkete ait … Plakalı aracı kiralayan ve 09.05.2018 tarihinde kiralık araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı iddia edilen … TC Kimlik Numaralı …’a davanın ihbar edilmesini , davacı sigorta şirketince İzmir 19. İcra Daire’sinin …E. Sayılı dosyası üzerinden başlatılmış olan icra takibinde müvekkile gönderilmiş olan ödeme emrine 06.12.2022 tarihinde yasal süresi içerisinde itirazlarını sunduklarını , söz konusu takipte; Şirket adresinin …………… Mahallesi ……………….. TRABZON olması sebebiyle İzmir 19. lcra Dairesinin yetkisine itiraz etiklerini, mahkemece öncelikle Izmir 19. Icra dairesi’nin yetkisine olan itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini, açılan itirazın iptali davasını görülebilmesi için ilamsız bir takip yapılmış olması ve bu icra takibinin geçerli olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi. alacaklının, bu itirazın kaldırılması için icra Tetkik Merciine başvurmamış olması, bu davanın, dinlenebilmesi için icra takibine itiraz eden borçlunun bu itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurması gerektiğini, söz konusu itirazın iptali davasının dava şartı eksikliğinden reddedilmesi gerektiğini, mahkemenin, davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddedilmesi talebi hususunda aksi kanaatte ise işbu dava bakımından yetki itirazları bulunduğunu, müvekkilin davacı sigorta şirketine herhangi bir borcu bulunmadığını, ilgili alacağa ilişkin olarak zamanaşımı itirazında bulunduklarını, söz konusu itirazın iptali davası bakımından ise uyuşmazlık konusunun davacının iddia ettiği para alacağı olduğunu , davanın mahiyeti bakımından ihtiyati tedbir talebinde bulunulamayacağı aşikar olduğundan talebin reddi gerektiğini, mahkeme tedbir kararının reddi ve ihtiyati haciz kararının kaldırılması hususunda aksi kanaatte ise davalı şirkete ait aracın trafikten men olacağı süre zarfında aracın başka kişilere kiralanamaması sebebiyle aracın kullanımsız kalacağı gün sayısı dolayısıyla müvekkilin uğrayacağı zarar da göz önünde bulundurularak olarak belirlenen teminat oranının artırılmasını talep ettiklerini, davacının dava dilekçesinde “… plakalı aracı sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K m.52 – 1/h kuralımı ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu ve olay yerini terk ettiği tespit edilmiştir” demişse de kaza tespit tutanağının kusurun kimde olduğunun tespiti için yeterli bir evrak olmadığını belirterek davacının haksız davasının reddini, ihtiyati tedbir talebinin reddini ve mahkemece verilmiş olan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin iptalini, ve kötü niyetli davacı aleyhine alacağın 20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın araç sürücüsü …’a ihbarını talep etme gereği hasıl olduğunu belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle, mahkemeniz bu hususta aksi kanaatte ise davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte rü’cu hakkımıza binaen davanın …’a ihbarına, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkeme bu hususta aksi kanaatte ise davanın zamanaşımı yönünden reddine. mahkeme bu hususta da aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, davanın reddi talebimizin kabul edilmemesi halinde davalı aleyhine konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararının kaldırılmaması halinde müvekkilin uğradığı zararlar dikkate alınarak teminatın %100 olarak belirlenmesine, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin iptaline, davalı şirket aleyhine haksız takip başlatarak müvekkilin icra baskısı altında bırakılmasına sebebiyet veren davacının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası, trafik sigortası poliçesi, kaza tespit tutanağı, ödeme dekontu, hasar dosyası, bilirkişi raporu deli olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 04/09/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…3.1. TRAFİK KURALLARINI İHLAL YÖNÜNDEN:
3.1.1. Davacıya sigorta poliçeli aracın firari olan kimliği bilinmeyen sürücünün 2918 sayılı K.Y.T.K’nun 52/1-b ve 84/1-l maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu.
3.1.2. Park halindeki … plaka sayılı aracın sürücüsünün ,kazanın meydana gelmesinde kural ihlali olmadığı.
3.1.3.Park halindeki … plaka sayılı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kural ihlali olmadığı,
3.2. DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN :
3.2.1. Dava konusu … plakalı 2016 model Volkswagen Polo 1.4 TDI 90 Comfortline Tiptronic otomobilin hasarlı olduğu tarafımca değerlendirilen parçalarının , dava konusu 09.05.2018 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Dava konusu … plakalı 2016 model Volkswagen Polo 1.4 TDI 90 Comfortline Tiptronic otomobilde 09.05.2018 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin 9.957,30 TL ( KDV dahil) olduğu , kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 65.000 TL olduğu göz önüne alındığında otomobilin onarımının ekonomik olacağı,
3.2.3. Anayasa Mahkemesinin……… Esas, ……… Karar sayı numaralı 17.07.2020 tarihli kararı ve yerleşik Yargıtay kararları gözetilerek yapılan değerlendirmede rapor içeriğinde ayrıntılı izah edildiği üzere dava konusu otomobilde 3.000 TL değer kaybı zararı meydana geldiği,
3.2.4. Davacı sigorta şirketinin kazada hasarlanan ve değer kaybına uğrayan dava konusu araç için araç maliki … Araç Filo Kiralama A.Ş. firmasına 14.01.2020 tarihinde 6.222,99 TL ödeme yaptığı, ödeme ayrıntısında değer kaybı bedeli olarak 2.800 TL hesaplandığı , davacı sigorta şirketinin bu bedeli talep ettiği, taleple bağlı kalındığında talep edilen değer kaybı bedelinin oluşan değer kaybı yönünden uygun olduğu,
3.2.5. Dava dosyasının tetkikinden davalıya ait … plakalı otomobilin davacı sigorta şirketi tarafından 30.05.2017-30.05.2018 başlangıç ve bitiş tarihli … no’lu poliçe ile KZMM sigortasının yapıldığı, davacı sigorta şirketinin , dava konusu 09.05.2018 tarihli kazada firari araç sürücüsünün tam kusurlu olmasını göz önüne alarak … Araç Filo Kiralama A.Ş. firmasının maliki olduğu … plakalı araçtaki değer kaybı zararı için yaptığı ödemeyi, sigortaladığı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle davalı yanın rücuen ödemesi için icra işlemi uyguladığı ,icra takibine konu borcun 6.746,00 TL asıl alacak, 1.104,50 TL 14.01.2020-08.11.2021 işlemiş faiz olmak üzere 7.850,50 TL olarak belirtildiği , 6.746 TL. asıl alacak kalemi içinde 2.800 TL değer kaybı bedeli, stopaj kesintisi düşülerek 2.562,74 TL vekalet ücreti, 285,75 TL eksper ücreti, 416,50 TL yargılama masrafı, 158 TL faiz olduğu , icra dosyasında 1.104,50 TL işlemiş faizin yer aldığı, işlemiş faizin 14.01.2020 -08.11.2021 dönemine ait olduğu, yıllık adi kanuni faiz uygulandığı , 2.850 TL değer kaybı bedeli dışındaki diğer alacak kalemleri ile ilgili ( vekalet ücreti, eksper ücreti , yargılama masrafı ve faiz) takdirin Sayın Mahkemede olduğu kanaatine varılmıştır. …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında dava dışı zarar görene ödenen değer kaybı zararının davalı sigortalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde davalının maliki olduğu … plaka sayılı aracın davacı sigorta şirketi nezdinde 30/05/2017-30/05/2018 dönemini kapsayan KZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe vadesi içeriside 09/05/2018 tarihinde sigortalıya ait aracın dava dışı … plaka sayılı ve … plaka sayılı araçlara çarpması suretiyle trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası davalıya ait … plaka sayılı araç sürücüsünün olay yerinden firar etmesi nedeniyle tespit edilemediğini, sigortalı aracın kimliği belirsiz sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde asli kusurlu olduğunu, … plaka sayılı araçta oluşan değer kaybı nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonu’nun……E…….. sayılı dosyasında verilen 03/02/2020 tarihli kararı uyarınca davacının 6.746,00-TL ödeme yaptığını, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesinin KMAZMSS Genel şartları B.4.F-Olay Yerini Terk hükmü uyarınca sigortalıya rücu sebebi olduğunu ileri sürerek dava dışı zarar görene yapılan ödemenin, ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı sigortalı araç malikinden tahsilini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde husumet yönünden itirazda bulunmuş, aracın kira sözleşmesi ile dava dışı …’a kiralandığını, kiralama nedeniyle davalı şirketin işleten sıfatının sona erdiğini ve davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ayrıca yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin Trabzon Mahkemeleri olduğunu, takipte icra dairesinin yetkisiz olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, olay yerinin terk edilmesinin tek başına rücu sebebi olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
2-Davalının icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazlarının değerlendirilmesinde, haksız fiilden kaynaklanan davalarda haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinin yetkili olduğu, dava konusu trafik kazasının İzmir ili Buca ilçesinde meydana geldiği ve İzmir İcra Daireleri’nin icra takibi açısından, mahkememizin ise itirazın iptali davası yönünden yetkili olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar aracın dava dışı …’a kiralanmış olması nedeniyle işleten sıfatının sona erdiği ve davalıya husumet düşmediği savunulmuş ise de, işleten sıfatının dava taraf ehliyetine etkisi zarar gören açısından olup davacının davada sigortalısına akdi ilişkiden dolayı davayı yönelttiği dikkate alındığında rücu ilişkisinin varlığı için işleten sıfatının bulunup bulunmamasının önem arz etmediği, sigortacının sigorta sözleşmesi kapsamında yaptığı ödemeyi koşulları oluşması halinde kendi akdi olan sigortalısından talep edebileceği değerlendirilmiştir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2016/8353 Esas 2019/6270 Karar sayılı 16/05/2019 Tarihli ilamında bu husus; “Somut olayda davacı ile davalı arasında 07.07.2009/2010 vadeli ZMSS poliçesi, araç kiralama sözleşmesinden önce düzenlenmiş olup poliçede, sigortalı davalı … Finansal Kiralama A.Ş’dir. Davalı şirket tarafından, kazaya karışan araç, dava dışı … Nakliyat A.Ş’ne 04.06.2007/18.06.2010 tarihleri arasında uzun süreliğine kiralanmış ve kiracıya teslim edilmiştir. Davaya konu trafik kazası 15.12.2009 tarihinde, araç kiracı şirket zilyetliğinde iken meydana gelmiştir. Davacı sigorta şirketi tarafından kaza nedeniyle 3.kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli zarar görene ödenmiş ve trafik sigortası genel şartlarının B.4/b maddesi (sürücünün ehliyetsiz olduğu) ile sürücünün ağır kusurlu bulunduğu ileri sürülerek ödenen tazminatın sigorta ettirenden (sigortalı, akit) rücuen tahsili için işbu dava açılmıştır. Davalıya ait aracın kiralandığı şirket, 2918 Sayılı KTK’nun 3.maddesine göre aracın işletenidir. Ancak KTK’nun 95. maddesi hükmü uyarınca bu dava ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) hakkında açılabilir.
Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde davalı şirketin aracın işleteni olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde açıklanmıştır.
Mahkememizce Yargıtay 17.Hukuk Dairesi gerekçesinde yer alan görüşlere iştirak edilmekle somut olay yönünden her ne kadar dava konusu kaza aracın kiralandığı dönemde meydana gelmiş ise de sigortacının ödemiş olduğu zararı akdi olan sigortalı araç malikinden talep edebileceği değerlendirildiğinden davalının husumete yönelik itirazları kabul edilmemiştir.
3-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.F maddesinde, tazminatı gerektiren olayda, “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde…”
olması halinde sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Davalı tarafça rücuya yönelik hükmün yalnızca bedeni zararlar yönünden düzenlendiğini savunmuş ise de, “bedeni hasara neden olan trafik kazaları” yönünden maddenin başında bir istisna tanındığı, bedeni hasarın oluştuğu trafik kazalarında olay yerinin terk edilmesini haklı kılan zorunlu hallerin rücu sebebi olarak görülmemesine yönelik istisna hükmü getirildiği, sayılan haller dışında olay yerini terk edilmiş olmasının bedeni-maddi zarar ayrımı gözetilmeksizin rücuya tabi olduğu gözetilerek bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
4-Davaya konu trafik kazası sonrasında Trafik Denetleme Şb.Md. Ekiplerince düzenlenen 09/05/2018 tarihli kaza tespit tutanağında davalıya ait … plaka sayılı araç sürücüsünün firari olduğunu, kazanın gerçekleşmesinde davalıya ait araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, diğer 2 aracın park halindeyken kazanın gerçekleştiğinin belirtildiği görülmüştür.
5-Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, Genel Şartlar’ın B.4.F. Maddesi ile bir trafik kazası sonrasında araç sürücüsünün kişilerin can güvenliğinin korunması ve sağlık yardımı maksatlı zorunlu haller dışında olay yerinin terk edilmiş olması rücu sebebi olarak düzenlenmiş olup, düzenleme ile özellikle genel şartlarda yer alan diğer rücu şartlarının tespitinin zorlaştırıldığı ve imkansız hale getirilmesinin önüne geçilmek istendiği anlaşılmaktadır. Zira, örneğin alkol etkisinde sürüş gerçekleştiren bir kimsenin veya yeterli sürücü belgesi olmayan bir kimsenin kaza yerini terk etmesi halinde sigortacının rücuya ilişkin haklarını kullanması mümkün olmayacaktır. Bu nedenle zorunluluk halleri dışında sürücünün olay yerini terk etmiş olması başlıca bir rücu sebebi olarak kabul edilmiş olup sigortacının ayrıca diğer rücu şartlarının gerçekleştiğini ispat külfeti bulunmamaktadır.
Somut olayda davalıya ait aracın sürücüsünün kaza sonrası olay yerinde bulunmadığı kaza tespit tutanağı ile sabit olup davalı tarafça araç sürücüsünün olay yerini terk etmesini haklı kılacak bir vakıanın varlığı da ispat edilmediğine göre rücu koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir.
6-Sigortacı tarafından sigortalının üçüncü kişilere vermiş olduğu zarar nedeniyle yaptığı ödemelerin rücu koşulları oluşması halinde sigortalıya rücu mümkündür. Rücu miktarı belirlenirken esas olan sigortacının ödemiş olduğu miktar değil, zarar gören üçüncü kişilerin gerçek zararı miktarıdır. Sigortacının zarar görenlere gereğinden fazla ödeme yapmış olması halinde fazladan yaptığı ödemeyi sigortalısından talep etme hakkı bulunmamaktadır.
Açıklanan ilkele doğrultusunda mahkememizce dosyada kusur ve hasar onarımı-değer kaybı zararı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya sunulan 14/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sigortalıya ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru ile kazanın meydana geldiği, zarar gören araçların park halinde oldukları ve sürücülerinin kusurunun bulunmadığı, dava dışı zarar gören … plaka sayılı aracın kaza nedeniyle 3.000,00-TL değer kaybına uğradığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davalı vekilince itirazda bulunulmuş ise de dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile davacının zarar ödemesine esas alınan Sigorta Tahkim Komisyonu’na sunulan raporun uyumlu oldukları, bilirkişi raporu ile tespit edilen zarar miktarının aracın yaşı, kullanım km’si, modeli ve değerine göre piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğu anlaşıldığından yeniden rapor alınmamıştır.
Davacı tarafça zarar görene yapılan ödemeler içerisinde değer kaybı zararı, vekalet ücreti, yargılama giderleri, faiz ve stopaj kalemleri yer almakta olup, yapılan ödeme kalemlerinin Sigorta Tahkim Komisyonu uyarınca hükmedilen alacak kalemlerine uygun olduğu, davacı tarafça yapılan ödeme tarihi 14/01/2020’den takip tarihine kadar yasal faiz işletilmesinin hukuka uygun olduğu, takip tarihine kadar yasal faiz üzerinden 1.104,50-TL işlemiş faiz oluşacağı ve takipte talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz miktarlarının yerinde olduğu değerlendirildiğinden davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
7-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere davacının KZMSS sigortası kapsamında davalıya ait aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle karşı taraf araç malikine ödenen değer kaybı zararının davalıya rücu talep edilen dosyada, kazanın davalının maliki olduğu araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile meydana geldiği, davacı sigortacı tarafından ödenen zarar miktarlarının kaza sonucu meydana gelen hasarla uyumlu olduğu, davalıya ait aracın sürücüsünün kaza sonrası olay yerini terk etmesi nedeniyle rücu koşullarının oluştuğu, davacının dava dışı zarar görene yapmış olduğu ödemenin serbest piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu sigortacının rücu hakkına ilişkin olup rücu koşullarının oluşup oluşmadığının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu gözetilerek alacak likit nitelikte görülmediğinden inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, devlet hazinesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin yargılama giderleri kapsamında davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, İzmir 19.İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit nitelikte görülmediğinden inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 592,74-TL harçtan peşin olarak alınan 93,94-TL harcın mahsubu ile bakiye 438,80-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 7.798,93-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 93,94-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı, 178,50-TL posta ve tebligat ücreti, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.459,2‬0-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında devlet hazinesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
9-Davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulan kira sözleşmesinin damga vergisi tahsilatı yönünden gereğinin takdir ve ifası için ilgili vergi dairesine gönderilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip …..
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır