Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/214 E. 2022/816 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/214 Esas
KARAR NO : 2022/816

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
YAZIM TARİHİ : 13/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/11/2021 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışmış olup, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait HONDA,CIVIC SEDAN 1.6 DREAM OV (Y), 2008 Model, … plaka sayılı araçta hasar ekspertiz raporunda da görüleceği üzere tahmini 48.050.19.-TL (KDV Dahil) hasarın meydana gelmiş olduğunu, sigorta şirketine başvuru üzerine 13.12.2021 tarihinde KDV’siz ve eşdeğer parça fiyatları üzerinden 28.797,33 TL kısmi ödeme yapıldığını, … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 tam ve asli kusurlu olduğu iş bu kaza neticesinde, müvekkiline ait … plakalı aracın iş bu kaza nedeniyle hasara uğramış olup, kusurlu aracın ZMMS (trafik) poliçesi tanzim eden davalı … A.Ş.’ne ihbarda bulunduklarını ve sigorta tarafından hasar dosyası açıldığını, ancak hasar bedeli konusunda şirket ve müvekkilin uzlaşamadıklarını, davalı ile aracın onarım bedeli konusunda anlaşamayan müvekkili tarafından, Sigorta Eksperi … atanarak hasar raporu oluşturulduğunu, bu uzman görüş ile birlikte 05/01/2022 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmasına rağmen sonuç elde edilmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, trafik kazasında davacının aracında oluşan şimdilik; 50-TL ikame araç bedelinin davalı … ve … sorumlu olup kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 500,00.-TL (KDV Dahil) hasar bedeli müştereken ve müteselsilen sorumlu olup davalı … ve … kaza tarihinden itibaren, davalı sigortadan da hasarı ret tarihinden (temerrüt tarihi) itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri (826,00-TL hasar eksper raporu ücretinin de ilavesiyle) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 27/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davanın öncelikle arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacının maliki olduğu … plakalı aracın kusurlu olduğunu, 28.11.2021 tarihli kazada, … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ün trafikte seyir halindeyken aniden durmuş olup, davacının maliki olduğu … plakalı aracın da takip mesafesini ayarlamamış olması ve hızlı olması nedeniyle öndeki araca çarptığını, ardından müvekkilin maliki olduğu aracın da davacının aracına arkadan çarpmış olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 07/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davanın öncelikle arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacının maliki olduğu … plakalı aracın kusurlu olduğunu, 28.11.2021 tarihli kazada, … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ün trafikte seyir halindeyken aniden durmuş olup, davacının maliki olduğu … plakalı aracın da takip mesafesini ayarlamamış olması ve hızlı olması nedeniyle öndeki araca çarptığını, ardından müvekkilin maliki olduğu aracın da davacının aracına arkadan çarpmış olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 11/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, zaman aşımına uğramış davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zarar meblağının belirlendiğinin iddia edilmesine rağmen belirsiz alacak davası açıldığı müşahede edildiğinden davanın usulden de reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, hasar tazminatı talebinin cevap dilekçesinde belirttikleri ve re’sen gözetilecek nedenlerle esastan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, poliçe teminatı kapsamında olmayan “ikame araç bedeli” talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, araç hasarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasını, talebin kabulü halinde ise, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakiye hasar bedeli ve ikame araç tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı 28/11/2021 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı … … plakalı aracın sürücüsü, … işleteni, sigorta şirketi ise aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde dava dilekçesinin ekinde yer alan 05/01/2022 tarihli dilekçeye göre davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Davalı gerçek kişilerin görev itirazı değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlığın temelinde haksız fiili bulunmakta ise de, davalılardan … A.Ş.’ nin sorumluluğu sigortacılık yasasından kaynaklanmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, uyuşmazlık Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, dava mutlak ticari dava olup, asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde olduğundan görev itirazına mahkememizce itibar edilmemiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 27/03/2017 gün ve 2014/19001E. – 2017/3223K. sayılı; 30/03/2017 gün ve 2015/5763E. – 2017/3414K. sayılı; yine 21/03/2017 gün 2014/20096E. – 2017/3049K. sayılı kararları).
Davalı sigorta vekilinin zamanaşımı def’i değerlendirildiğinde;
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu trafik kazası 28/11/2021 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu itibarla, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davalı tarafça, gerek dava dilekçesi, gerekse ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Kaza tarihinin 28/11/2021, arabulucuya başvuru tarihinin 05/01/2022, dava tarihinin ise 09/03/2022 olduğu görüldüğünden davanın 2 yıllık süre içerisinde açıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Ayrıca 6100 Sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasının düzenleyen 107. madde hükmüne göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir. Dava dilekçesinin istem kısmında, davanın açıkça belirsiz davası olarak açıldığının belirtilmemiş olması, açılan davanın kısmi dava olduğunun kabulü için yeterli olmayıp, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirilerek, davanın niteliği belirlenmelidir. Kaldı ki davacı vekili davasını açıkça belirsiz alacak davası olarak ikame etmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle değer kaybı ve ikame araca yönelik maddi tazminat davası olup davacının tazminat miktarının ancak rapor alındığında belirlenebilecek olması dikkate alındığında davanın belirsiz alacak davası olduğu kanaatine varılmıştır. ( Yargıtay HGK’nun 24.02.2022 tarih ve 2019/11-220 E. – 2022/376 K. Sayılı ilamı ) Bu itibarla, belirsiz alacak davası olarak açılan davada, dava açılmakla alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı kesildiği için artırılan kısma yönelik zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması gerekmektedir (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2018/2375 E.-2020/2565 K).
Davalı gerçek kişiler tarafından arabuluculuk dava şartının kendileri yönünden gerçekleşmediğine ilişkin dava şartı itirazları değerlendirildiğinde;
Müteselsil sorumlu davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması ve HMK’nın 58.maddesinde değinildiği gibi ihtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsız olmasına göre, her bir davalı yönünden açılan davanın zorunlu arabulucu kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar hakkındaki dava, mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmamakla, ticari davalarda, davalar açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvuru dava şartı olan, zorunlu arabuluculuğa ilişkin yasa hükümleri bu davalılar yönünden uygulanamayacaktır.
Davalı … Anonim Şirketi’ nin sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 29.12.2020-2021 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 28/11/2021 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği bakiye hasar bedelinden davalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
Davalı … ve … ‘un sorumluluğu incelendiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, yaşanan trafik kazasında davalı … … plakalı aracın işleteni ve diğer davalı … aracın sürücüsüdür. Araç sürücüsü kendi kusurundan sorumlu olacak olup (TBK madde 49), işleten, sürücünün kusuru oranında yukarıda değinilen maddeye göre dava dilekçesi ile talep edilen maddi zarar kalemlerinden sorumlu olacaklardır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişiden kusur, bakiye hasar bedeli ve ikame araç bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
Bilirkişiden alınan 18/10/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…. 28.11.2021 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI”, dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI”, dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 47.141,00.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, bahse konu … plaka sayılı araçta meydana gelen hasarların, ifadelerde izah edilen kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, dosya kapsamına göre; … Sigorta A.Ş.’nin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 13.12.2021 tarihinde 28.797,33.-TL ödeme yaptığı, buna göre davalıların bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 18.343,67.-TL olabileceği görüş ve kanaatine varılmakla birlikte, bu husustaki nihai kararın Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu görüşüne varıldığı, davaya konu hasarlı … plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 7 iş günü olduğu, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 200,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince ikame araç bedelinin 1.400,00.-TL olabileceği görüş ve kanaatine varılmakla birlikte, bu husustaki nihai kararın sayın mahkemenin takdirinde olduğu görüşüne varıldığı, bahse konu … plaka sayılı aracın, uzman görüş rapor ücretinin 826,00.-TL (KDV Dahil) olabileceği görüş ve kanaatine varılmakla birlikte, bu husustaki nihai kararın sayın mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmış olduğunu, hukuki durumun ve delillerin takdiri ile değerlendirilmesi sayın mahkemenize ait olmak üzere, teknik konulardaki görüş ve kanaatlerimi saygılarımla arz ederim.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar açıkça itiraza uğramayan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olup, davalı gerçek kişiler vekiline 15/09/2022 tarihli celsede verilen kesin süre içerisinde 1 ve 2 nolu ara kararlarda ikmal edilmediğinden davalı …’ in davaya konu trafik kazasında tam kusurlu, davacının maliki olduğu araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan hasar bedeli kaza ile uyumlu olduğundan ve hasara ilişkin yapılan hesaplama kalem kalem belirtildiğinden mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile; 14.202,67 TL bakiye hasar bedeli ve 1.400,00 TL ikame araç tazminatının avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; 28/11/2021 tarihli çift taraflı trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi ve işeteni davalı sürücü …’ un kusuru oranında sorumlu olacağından, davalı …’ un tam kusurlu olduğu ve davacının maliki olduğu araçta mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre 47.141,00 TL hasarın bulunduğu, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketi tarafından 28.797,33 TL ödemenin yapıldığı, … plakalı aracın hasar gören parçalarına göre makul onarım süresi üzerinden belirlenen ikame araç bedelinin 1.400,00 TL olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi yönünden 29/11/2022 tarihli celsede ki davacı vekilinin talebi nazara alınarak 11/02/2022 tarihinden, diğer davalılar ise kaza tarihinde temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren davacının maliki olduğu aracın kullanım amacının hususi olması dikkate alınarak yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-14.202,67 TL hasar bedeli tazminatının davalı sigorta şirketinden (bakiye kalan 14.202,67 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 11/02/2022 tarihinden diğer davalılardan ise kaza tarihi olan 28/11/2021 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-1.400,00 TL ikame araç bedelinin davalı gerçek kişiler … ve …’dan kaza tarihi olan 28/11/2021 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Hasar bedeline yönelik alınması gereken 970,18 TL karar ve ilam harcının yatan 337,76 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 632,42 TL’ nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kadına,
3-İkame araç bedeline yönelik alınması gereken 95,63TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kadına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 337,76 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 138,75 TL posta ve diğer giderler, 750,00 TL bilirkişi masrafı ve 826,00TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 2.133,21 TL yargılama giderinin 1.668,36 TL’ sinin tüm davalılardan, bakiye kalan 464,85 TL’ nin ise davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca değer kaybına yönelik kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca ikame araç bedeline yönelik kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.400,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
9-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı gerçek kişiler vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”