Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/198 E. 2023/170 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/198 Esas
KARAR NO : 2023/170

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 24.06.2021 tarihinde …’e ait onun sevk ve iradesindeki … plakalı aracın, müvekkili …’a ait ve onun sevk iradesindeki … yabancı plakalı araç arasında meydana gelen çarpışma neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası taraflarca tutulan Kaza Tespit Tutanağında yer alan kaza krokisinden de anlaşılacağı üzere iş bu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketi açısından “zarar ve sigorta” arasında uygun illiyet bağının mevcut olduğunu, dava açılmadan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve dava şartı yerine getirildiğini, müvekkilinin kaza neticesi oluşan hasar miktarı dikkate alındığında tamirinin ekonomik olmadığından iş bu dava ile gerçek zarar talep edilmekte olduğunu, davalı sigorta şirketleri temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle müvekkiline ait araçta meydana gelen, 900,00 EUR maddi zararın fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası karşılığının temerrüt tarihi olan 09.02.2022 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte kaza tarihinde geçerli poliçe teminatı dikkate alınarak davalıdan tahsilini, müvekkili tarafından bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 492,66 EUR’nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dâhil edilerek davalılan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün davaya konu kazada kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, adli tıp kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf, sigortalımızın kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği ekspertiz ücreti nedeniyle de müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın işbu talebinin de reddi gerektiğini, herhangi bir kabul beyanı anlamına gelmemek kaydıyla, trafik sigortası sadece araçta meydana gelen maddi hasarı kapsamakta olup bilirkişi tespit gideri poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir. Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “… Davalı … plaka sayılı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna hatası ile Üst Düzeyde Etken Olduğu, Davacı … yabancı plaka sayılı araç sürücü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b. Maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumda davalı sigorta poliçeli araç sürücüsüne göre daha az hatası ile Alt Düzeyde Etken Olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır. … plaka sayılı araçta hasar onarım bedeli KDV dahil 2.868,69 Euro. olarak hesaplanmış olup, söz konusu aracın riziko tarihi itibarıyla 2. el rayiç değeri araştırılmış ve ortalama rayiç değerinin 1.500,00 €. mertebesinde olduğu ve söz konusu aracın tamirinin ekonomik onarım limitlerini aştığı, tamirinin ekonomik olmadığı görüş ve kanaatine varılmış olmakla, sovtaj bedeli riziko tarihi itibarıyla 600,00 €. mertebesinde olduğu ve … plakalı sayılı araçta meydana gelen gerçek zarar 1.500,00 €. – 600,00 €. = 900,00 €. olarak tespit edilmiştir. Dosya kapsamında KTK m.97 gereği zarar gören davacının, davalı sigorta şirketinin elektronik kep adresine 24.01.2022 tarihine hasar ihbarı yapıldığı ve aynı gün teslim edildiği, Tebligat Kanunu uyarınca yapılan hasar ihbarının 29.01.2022 tarihinde davalı sigorta şirketine tebliğ edildiği kabul edilmiş ve bu bilgiler ışığında 10.02.2022 tarihi itibari ile sigorta şirketinin temerrüde düşeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
… plaka sayılı araçta meydana gelen gerçek zararın 900,00 €. olduğu, davalı … Katılım Sigorta A.Ş. tarafından gerçek zarar bedelinden poliçe teminat limiti olan 43.000,00 TL’yi aşmamak üzere davalının kusuru oranında (bu olayda heyetimiz trafik bilirkişisi tarafından davacının olayın meydana gelmesinde alt düzeyde etken olduğu kanaati nedeniyle kusur yüzdesi konusunda nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla) 10.02.2022 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre (Sözleşmede daha yüksek akdî veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.) belirlenen değişken oranlı faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası (€) Efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak yasal faiziyle sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan raporun sonuç kısmına göre;
“…1-Kusur yönünden:
A) Sürücü …’in %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü …’ın %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
2-Hasar yönünden:
– Kaza sonucunda davacı tarafın aracının pert olması gerektiği, bu işlem sonucu toplam zararın 900,00€olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.
..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalının KZMMS sigorta poliçesi ile sigortalısı olan … plaka sayılı araç arasında 24/01/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasarın onarım bedelinin tazmini talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun; 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. Kara yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Sorumluluğun meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Tarafların kusur durumlarına ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde dosyaya sunulan 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda “… Davalı … plaka sayılı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna hatası ile Üst Düzeyde Etken Olduğu,
Davacı … yabancı plaka sayılı araç sürücü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b. Maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumda davalı sigorta poliçeli araç sürücüsüne göre daha az hatası ile Alt Düzeyde Etken Olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı itirazlar sunulmuş olup mahkememizce dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdi edilerek yeniden kusur raporu alınmasına karar verilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 30/12/2022 tarihli heyet raporunda dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan aracın sürücüsü dava dışı Tolga Konaksever’in %75 oranında, davacı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Rapora karşı davacı vekilince kusur yönünden itirazda bulunulmuş ise de gerek 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda gerekse ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda davacı araç sürücüsüne tali kusur atfedildiği, mahkememizce yapılan incelemede her ne kadar davacıya ait araç davalının sigortalısına göre sağda kalması nedeniyle geçiş üstünlüğü kendisinde ise de çarpma noktaları itibariyle davalının sigortalısı olan aracın kavşağa girişinden sonra davacı araç sürücüsünün kavşağa girmiş olduğu dikkate alındığında yeterli dikkat ve özenin gösterilmiş olması halinde davacı araç sürücüsünün çarpma gerçekleşmeksizin aracı durdurabileceği, bu nedenle tali düzeyde kusurlu bulunmasına yönelik raporların kazanın oluş şekline uygun olduğu gözetilerek davacı araç sürücüsü %25 oranında davalının sigortalısı araç sürücüsü ise %75 oranında kusurlu kabul edilmiştir.
9-Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış uygulamasına göre (Örn: …E. … K.) sürekli olarak yabancı ülkelerde ikamet eden kişilerin yine yabancı plakalı araçlarının Türkiye’de uğradığı zararların kendi ülkelerinde onarımının yapılabileceği, zarar görenin aracını Türkiye’de onarmaya zorlanamayacağı, bu hususta zararın tespitinde araç şayet onarımı mümkün ve ekonomik ise sürekli ikamet edilen ülke rayicindeki onarım bedeli, şayet aracın onarımı ekonomik değil ise sovtaj değerinin araç rayiç değerinden düşülmesi suretiyle tespit edilecek gerçek zararın baz alınması gerekmektedir. Şayet araç sürekli ikamet edilen ülkeye götürülmeksizin Türkiye’de bırakılmış ve Gümrük İdaresi’ne terk edilmiş ise zarar miktarı sürekli ikamet edilen ülkedeki aracın rayiç değeri ile Türkiye’deki onarım bedelinden hangisi daha düşük ise bu miktar baz alınarak zararın hesaplanması gerekmektedir. Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar yönünden yapılan incelemede dosyaya sunulan 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda aracın oluşan hasarının Almanya Federal Cumhuriyeti koşullarında KDV dahil 2.868,69-Euro olduğu, aracın hasar öncesi değerinin 1.500,00-Euro civarında olduğu, onarımın ekonomik olmayacağı, aracın sovtaj değerinin 600,00-Euro olması nedeniyle davacının zararının 900,00-Euro olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. Rapora karşı davalı tarafça itiraz edilmiş olup, mahkememizce itiraz doğrultusunda dosya ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdi edilmiş, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen 30/12/2022 tarihli heyet raporunda mahkememiz dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile uyumlu şekilde davacıya ait araca pert-total işlemi uygulanması gerektiği ve gerçek zararın 900,00-Euro olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Dosyaya sunulan bilirkişi raporları ve davacı vekilinin dava öncesi aldığı ekspertiz raporunda davacının gerçek zararı 900,00-Euro olarak tespit edilmiş olup davalı tarafça bu hususta zararın daha düşük olduğuna dair somut bir delil veya itiraz nedeni gösterilmediği dikkate alınarak mahkememizce davacının gerçek zararı 900,00-Euro olarak kabul edilmiştir.
10-Yukarıda açıklandığı üzere mahkememizce davalının sigortalısı olan araç sürücüsü %75 oranında kusurlu olarak kabul edilmiş olup, davacının gerçekleşen zararından bu oranda sorumlu tutulması gerekmektedir. 900,00-Euro gerçek zararın %75 oranında hesaplanan 675,00-Euro tazminattan davalı sigorta şirketi poliçe limitini aşmamak üzere sorumlu olup dava tarihi itibariyle poliçe limiti aşılmadığından davanın 675,00-Euro üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
11-Davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava öncesi başvuruda bulunulduğu, başvuru evrakının 24/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 8 iş günü sürenin sonunda davalının temerrüde düştüğü anlaşıldığından 09/02/2022 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, alacak yabancı para cinsi olmakla yürütülecek faiz türü olarak 3095 sayılı yasasının 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak değişken oranlı faiz belirlenmiştir.
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
13-Davacı tarafça ayrıca ekspertiz ücreti talebinde bulunulmuş olup, yerleşik yargısal uygulamalar doğrultusunda dava öncesi aracın hasarının tespitine yönelik yaptırılan ekspertiz incelemelerinin yargılama giderlerinden sayılabileceği, somut olayda Almanya ülkesinde yaptırılan ekspertiz incelemesinin emsal nitelikte dosyalarda alınan ekspertiz hizmet ücretleri ile uyumlu olduğu, bu tutarın da yargılama giderleri kapsamına dahil edilebileceği gözetilerek ekspertiz ücretine ilişkin gider dava tarihindeki kur üzerinden yargılama giderine dahil edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 675,00-Euro maddi tazminatın KZMSS poliçe limiti 43.000,00-TL’yi aşmamak üzere, 09/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasasının 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak değişken oranlı faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasını davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Ekspertiz ücreti talebinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 720,42-TL harçtan peşin olarak alınan 239,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 480,54-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 3.515,49-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 239,88-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 149,25-TL posta ve tebligat ücreti, 300,00-TL bilirkişi ücreti, 2.500,00-TL Adli Tıp Kurumu Fatura bedeli, yargılama gideri kapsamına alınan 492,66-Eurox15,6244=7.697,51-TL ekspertiz ücreti toplamı 10.727,46‬-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 8.045,59-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça ATK Rapor düzenleme ücreti olarak sarf edilen 900,0-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 225,00-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlasına dair kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.170,00-TL’sinin davalıdan, 390,00-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı