Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/190 E. 2022/290 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/190
KARAR NO : 2022/290

BİRLEŞEN DOSYA – İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO …/… Esas KARAR NO …/… Karar

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 01.02.2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurulda alınan tüm kararlara ilişkin çağrı usulü ve devamında esasa ilişkin hususlardaki yasa, usul ve ana sözleşmeye karşı aleni ve somut aykırılıklar nedeniyle yürütmenin durdurulması için tedbir konulmasını, Muvazaalı bir Yüklenici Firma ve Kooperatif Yönetimi ilişkişi nedeniyle Hem Kooperatifin … ada parselde hissesindeki bağımsız bölümlerin hem de 14. AHM. …/… E. sayılı dava dosyası konusu bağımsız bölümlerin 3. şahıslara devir ve tescilini engelleyecek ve gerçek üyeleri hukuki koruma altına alacak şekilde İhtiyati Tedbir Kararının çıkarılmasını, Sonrasında dava konusu Genel Kurulun dosyadan karar verilerek yoklukla malül olduğu gerekçesiyle iptal edilmesini, ve Mahkeme masraf ve giderleri ile vekil tayini durumunda vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI KOOPERATİF
CEVAP : Davacılar dava dilekçelerinde dava konusu Genel Kurul Kararlarına ilişkin Yürütmenin Durdurulması isteminde bulunmuşlardır. söz konusu uyuşmazlıkta niteliği itibariyle yürütmenin durdurulması talep edilebilmesi mümkün olmadığını, hukukumuzdaki yürütmenin durdurulması tedbiri İYUK m.27/2’de ”Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.” şeklinde düzenlenmiştir. İlgili kanun hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere YD kararları yalnızca Danıştay ve idare mahkemelerinde görülen ve idari işlemlere ilişkin davalarda gerekli şartların oluşması halinde verilebilecek kararlar olduğunu, söz konusu mahkeme dosyasının niteliği itibariyle bu kararlardan olmadığını, İYUK’da düzenlenen gerekse de HMK’da düzenlenen, YD ve ihtiyati tedbir kararlarının kanuni şartları mevcut durumda bulunmadığı, bu nedenle tedbir talebinin reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte olması halinde ise Hmk m.392 uyarınca teminat gösterilmesini talep ettiği, 01.02.2022 tarihli Genel Kurul toplantı tutanağı, ekleri ve hazirun listesinden de anlaşılacağı üzere mahkememiz davacılarından …, dava konusu Genel Kurul toplantısına katıldığını fakat diğer davacıların aksine kararlara aykırı kaldığını keyfiyeti tutanağa geçirtmediğini, bu hususa dair herhangi bir şerh de düşmediğini, kanun maddesi açık olup toplantıda hazır bulunmasına rağmen kararlara muhalefetini tutanağa şerh ettirmeyen, davacı …’ın dava açma hakkı olmadığından huzurdaki davanın davacısı olması da dava şartlarını yerine getirmediğinden mümkün olmadığını, huzurdaki dava konusu ile İzmir 1.asliye Ticaret Mahkemesi …/… Esas numaralı dosyası ile İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi …/… Esas numaralı dosyalarının dava konusu aynı olup usul ekonomisi ve HMK m.166 uyarınca …/… E. Numaralı dosyası ile ilk davanın açılmış olduğu İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde birleştirilerek görülmesini talep etmekle, davacıların dava konusu yapmış olduğu çağrı müvekkili Kooperatif tarafından yapılmadığını, işlemi yapan davalı Bakanlığın işlem tesisi esnasında müvekkili Kooperatifin bir etkisi de olmadığını, davacıların dava dilekçelerinde hukuka aykırı olduklarını iddia ettikleri ”toplantıya çağrı işlemi” davacıların kendisinin de ikrar ettiğini, çevre, şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığı tarafından yapıldığını, müvekkili Kooperatifin kendisinin yapmadığı bir işlemden sorumlu tutulamayacağını müvekkilinin ilgili dava konusu işleme dair bir sorumluluğu bulunmadığını, bakanlıkça gerçekleştirilen çağrı işleminde bir hukuka aykırılık olmadığını, Bakanlıkça yapılan açıklamada da belirtildiği üzere Kooperatifin 08.06.2018, 06.07.2018 ve 30.06.2019 tarihlerinde yapılan Genel Kurul toplantılarının yoklukla malul olması nedeniyle Bakanlık 03.02.2017 tarihli Genel Kurul hazirun listesindeki kayıtlı üyelere çağrıda bulunulduğunu, davacıların davalarının reddini, huzurdaki dava sebebiyle müvekkilinin uğraması muhtemel zararlarına karşılık davacıların mahkemenin uygun göreceği mahiyet ve miktarda teminat göstermesini, ve her halükarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; ÇŞB tarafından yapılan çağrı kararı ve davet mektupları, 25.01.2022 tarihli hazirun listesi, 25.01.2022 tarihli erteleme tutanağı, 01.02.2022 tarihli hazirun listesi, 01.02.2022 tarihli toplantı tutanağı, genel kurula sunulan sahte vekaletnameler, Polis Tarafından alınan Kamera kayıtları, üyeler tarafından alınan kamera kayıtları, CBS. …/… sayılı soruşturma dosyası, CBS. …/… sayılı soruşturma dosyası, CBS. …/… sayılı soruşturma dosyası, bilirkişi incelemesi, konuyla ilgili tüm delil ve belgeler ile her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasının tetkikinde; davacılar …/… ve…, davalının … Konut Yapı Kooperatif, davanın Genel Kurul Kararının İptali, dava tarihinin 09/02/2022 olduğu, davanın derdest olduğu görülmüştür.
Davalı Kooperatif vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Kooperatif defter kayıt ve belgeleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli İl Müdürlüğü’nde Kooperatif Sicil Dosyası kayıtları, Genel Kurul/lara ilişkin Kamera kayıtları, tanık, yemin, isticvap, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ve karşı tarafın delillerine karşı ikamesi caiz her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Birleşen Mahkememizin …/… Esas …/… Karar sayılı dava dosyasında;
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … Konut Yapı Kooperatifinin ortağı olup iki adet hisse sahibi olduğunu, müvekkilinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sisteminden alınan 10.12.2021 tarihli Kooperatif Ortak Cetvelinin 19. ve 20. Sırasında(EK-1), 30.06.20219 tarihli Hazirun Cetvelinin 15. sırasında ( 2 hisse ) (EK-2), Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sisteminden alınan 18.08.2021 tarihli Kooperatif Ortak Cetvelinin 19. ve 20. Sırasında, (EK-3) müvekkilinin ismi olmasına rağmen 01.02.2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı Hazirun Cetvelinde müvekkilinin isminin yer almaması hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sisteminden alınan 10.12.2021 tarihli Kooperatif Ortak Cetvelinin 19. ve 20. Sırasında müvekkilinin ortaklar arasında ismi olmasına rağmen kendisine Kooperatif Ana Sözleşmesindeki ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45.maddesindeki olağan ve olağanüstü genel kurul toplantıya çağrı usul ve esaslarına uygun olarak çağrıda bulunulmadığını, 01.02.2022 tarihli genel kurul toplantı tutanağında ortaklara taahhütlü çağrı kağıdı gönderilmiş olduğu belirtilmesine rağmen müvekkile gelen herhangi bir çağrı kağıdının olmadığını, oluşturulan hazirun cetvelinin de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sisteminden alınan 10.12.2021 tarihli Kooperatif Ortak Cetvelinine uygun olarak hazırlanmadığını, hazirun cetvelini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinin ve divan üyelerinin resmi kooperatif kayıtlarına ve Kooperatifler Kanunu’na aykırı olarak oluşturduklarının görüldüğünü, 01.02.2022 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağı’nın 4.maddesindeki Dilek ve Temenniler bölümündeki bir kısım itirazlar ve beyanlar incelendiğinde, Divan Kurulu başkan ve üyelerinin yanlı tutum takındığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan gelen bakanlık temsilcilerinin toplantının yasalara uygun olmasını temin edemediklerinin görüleceğini, toplantı tutanağında kayıt altına alınan bir takım usulsüzlük iddialarına değinmek gerekirse ”…Toplantının Anasözleşmenin 28.maddesine aykırı olarak gerçekleştirildiği….toplantıda kullanılan oyların usülune uygun sayılmadığı ve oylamanın usulune uygun yapılmadığı… gerçekte ortak olmayan kişilerin hazirun cetveline ortak olarak kayıt edilerek ortakmış gibi gösterildiği…sahte vekaletler çıkarılarak başkaları adına oy kullanılıp usulsüzlük yapıldığı…bir kısım ortakların genel kurula gelmelerine rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri tarafından hazirun cetveline yazılmadığı..” gibi bir çok itirazın bulunduğunun görüleceğini, bir hukuki işlemin kurucu unsurlarının mevcut olmakla birlikte geçerlilik koşullarının kamu düzenini ilgilendirecek şekilde önemli bulunanların gerçekleşmiş olması butlan (kesin hükümsüzlük) yaptırımına kaynaklık edeceğini, butlan yaptırımınca hukuki işlem görünüşte var olmakla, kurulmuş olmakla birlikte yokluk yaptırımında olduğu gibi hüküm ve sonuçlarını başlangıçtan itibaren meydana getirmeyeceğini, butlan hukuku niteliği itibariyle bir itiraz olması nedeniyle hâkim butlana kendiliğinden göz önüne alacağını, hukuki işlemin tarafları yanında üçüncü kişilerin de hukuki işlemin batıl olduğunu herkese karşı ileri sürebileceğini, butlanın, mutlak ve kısmi olmak üzere ikiye ayrıldığını, mutlak butlanda, hukuki işlemin tamamının batıl olmasına karşılık, kısmi butlanda ise hukuki işlemin bazı kısımlarının batıl olduğunu, ancak TBK 27 uyarınca kısmen batıl olan bir sözleşmenin taraflarının farazi iradeleri sözleşmenin batıl olan kısmı olmaksızın sözleşmeyi yapmamaları yönünde ise sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğunu, genel kurul kararlarının butlan yaptırımına tabi tutulması herkese genel kurul kararının batıl olduğunu ileri sürebilme imkânı verdiğinden sınırlandırılmasına ve sınırların net biçimde belirtilmesi hukuki güvenliğin gereği olduğunu, butlan yaptırımı, Kooperatifler Kanunu’nda özel olarak düzenlenmese de Yargıtay ve doktrin tarafından kabul edildiğini, 6102 sayılı TTK’nin 447’nci maddesiyle ilk defa özel olarak düzenlemeye kavuştuğunu, kuşkusuz bu düzenlemenin, Kooperatifler Kanunu 98. maddesinin yollamasıyla kooperatif genel kurulları için de uygulama alanı bulunacak, bunun dışındaki haller için ise TBK hükümlerinin geçerli olacağını, 6102 sayılı TTK öncesinde de genel kurul kararlarının butlanı doktrin ve yüksek mahkemece kabul edilmiş bulunmaktadır. 6102 sayılı TTK 447 hükmünün bu kabul çerçevesinde düzenlendiği ve o güne kadar tipik butlan hali olarak kabul edilen huşularında özellikle hükümde sayıldığı anlaşılmaktadır. Kooperatifler Kanunu madde 98 ile “Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki anonim şirketlere ait hükümler uygulanacağı” hususundaki atfı karşısında, TTK anonim şirket ile ilgili hükümlerinin kooperatifler için de geçerli olacağı, bu anlamda bir genel hüküm özel hüküm ilişkisinin söz konusu olacağından şüphe bulunmamaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan ortağın red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı madde hükmü uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar red oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. açıklanan nedenler ve deliller ile müvekkilinin hazirun cetvelinde gösterilmeyerek kooperatife ortak olmadığının gösterilmesinin ve yeni oluşan yönetim kurulu tarafından konut satışı yapılmasının, müvekkilin malvarlığına ciddi bir tehdit oluşturmakla birlikte yine müvekkilin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran bir karar olma niteliği taşıdığı, bu kararın yaptırımının butlan olduğu, yine müvekkile usulüne uygun çağrı yapılmamasının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. Maddesi gereğince Genel Kurul Kararlarının iptalini gerektirdiği anlaşıldığından iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle; … Konut Yapı Kooperatifi’nin 01.02.2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan kararların tedbiren icrasının durdurulması ve devamla butlanına aksi takdirde iptali ile müvekkilimizin ortaklığının tespiti ve tesciline, yeni seçilen yönetim kurulu üyelerinin kooperatif kapsamında konut satışı yapmalarının engellenmesi için bu konuda ivedilikle tedbir kararı verilerek satış yasağı konulmasına, Tapu Müdürlüğü dahil ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, yargılama giderlerinin, harç ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; 10.12.2021 tarihli Kooperatif Ortak Cetveli, 30.06.20219 tarihli Hazirun Cetveli, 18.08.2021 tarihli Kooperatif Ortak Cetveli, 01.02.2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağı, Davalı Kooperatif Nezdinde ki tüm bilgi ve belgeler, müvekkil nezdinde ki tüm bilgi ve belgeler, kooperatif anasözleşmesi, bugüne kadar olan tüm genel kurul, yönetim kurulu kararları ile tüm hazirun listeleri, yargılama esnasında re’sen dikkate alınacak her türlü delil ile karşı tarafın sunduğu veya sunacak olduğu her türlü delile karşı delil sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla, bilirkişi incelemesi, tanık ifadeleri, Yargıtay kararları, keşif, ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasının tetkikinde; davacıların …/… ve…, davalının … Konut Yapı Kooperatifi, dava konusunun, davalı kooperatifin 01/02/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali isteminden ibaret olduğu, dava tarihinin 09/02/2022 olduğu ve davanın halen derdest olduğu görülmüştür.
Dava; genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, Mahkememizin derdest olan işbu dava dosyasının konusu ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasının konusu ile davalısının aynı olduğu, Kooperatifler Kanunu’nun 53/3 maddesi uyarınca her iki dava dosyasının birlikte görülmesi gerektiğinden, aralarındaki hukuki ve fiili irtibata binaen her iki dava dosyasının birleştirilmesine, yargılamanın ilk açılan İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Mahkememizin derdest olan iş bu dava dosyası ileİzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyaları arasındaki hukuki ve fiili irtibata binaen her iki dava dosyasının birleştirilmesine, yargılamanın ilk davanın açıldığı, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyası üzerinde yürütülmesine,
Yargılama harç ve giderleri konusunda birleştirilen dava dosyası üzerinden karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda esas hüküm ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere şimdilik kesin olarak oy birliği ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.15/04/2022

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)