Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/159 E. 2023/101 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2023/101

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının maliki bulunduğu … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı, 15.09.2011/2012 dönemi için Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirkete ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan sözkonusu aracın 18.12.2011 günü, dava dışı alkollü sürücü …’in sevk ve idaresinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybederek alkolünde etkisiyle yolun sağında bulunan bahçe duvarına çarparak yolcu konumunda bulunan … ve …’ın yaralanmasına sebep olduğunu, kaza nedeni ile Karataş Asliye Ceza Mahkemesinin … E … K. sayılı dosyadan yargılama yapıldığını ve dava dışı sigortalı araç sürücüsünün bilinçli taksir altında birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini, ZMMS Poliçe kapsamında dava dışı …’a 12.01.2017 tarihinde %30 hatır taşıma indirimi de yapılmak suretiyle 47.478,94 TL ödeme yapıldığını, kazada yaralan diğer Mağdur …’a 145.332,00-TL“Destekten Yoksun Kalma” tazminatı ödendiğini, Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 192.810,00 TL tutarında tazminatın fiili ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin … plakalı aracın maliki olduğunu, anılan aracın uzun dönem kiralama sözleşmesi ile … Kimya San Tic Ltd. Şti’ne kiraya verildiğini, bu sebeple müvekkili şirketin kaza tarihinde işleten sıfatını taşımadığını, işletenin … Kimya San Tic Ltd. Şti olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, araç sürücüsü …’in alkollü oluşunun kazaya etkisinin araştırılması gerektiğini ve husumet itirazında bulunduklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sigortacı tarafından zarar gören 3.kişilere ödenen maddi tazminatın sigortalıya rücu talepli maddi tazminat davası olup, Mahkememizin 18/10/2018 tarih ve …… Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 19/01/2022 tarih ve … Esas …Karar sayılı ilamıyla; “…Dava; zorunlu mali mesuliyet sigortasına dayanılarak sigorta şirketi tarafından sigortalısı aleyhine açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-Davacı … şirketinin, davalı şirkete ait aracın ZMSS poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı şirket tarafından dava dışı … Kimya San. Tic. Ltd. Şti.ye uzun süreli kiralama sözleşmesi ile teslim edilen sigortalı aracın anılan şirket elinde iken zorunlu trafik sigortası genel şartlarına aykırı olarak kullanılmasından dolayı meydana gelen zarardan sigorta şirketinin, sigortalısına rücu imkanının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigotacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmektedir. Görüldüğü gibi davalı şirketin işleten sıfatını taşımaması, onun kiracısıyla arasındaki iç ilişkiye ait bir sorundur ve sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun, sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren olduğundan, davalı şirket sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında 15.09.2011/2012 vadeli ZMSS poliçesi düzenlenmiş olup poliçede sigortalı davalı …Ş.’dir. Davalı şirket tarafından, kazaya karışan araç, dava dışı … Kimya San. Tic. Ltd. Şti.ye kiralanmış ve kiracıya teslim edilmiştir. Davaya konu trafik kazası, araç kiracı şirket zilyetliğinde iken meydana gelmiştir. Davacı … tarafından kaza nedeniyle zarar gören 3. Kişilere zarar bedeli ödenmiş ve trafik sigortası genel şartları uyarınca ödenen tazminatın sigorta ettirenden (sigortalı,akit) rücuen tahsili için işbu dava açılmıştır. Davalıya ait aracın kiralandığı şirket, 2918 Sayılı KTK’nun 3. maddesine göre aracın işletenidir. Ancak KTK’nun 95. maddesi hükmü uyarınca bu dava ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) hakkında açılabilir. Bu durumda davalının husumete yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı, rücuya konu kazada, araçta yolcu olarak bulunan … ve …’a maluliyet tazminatı ödemiş, eldeki iş bu davada ise ödediği bedelin rücusunu talep etmektedir.
Olay tarihinde sigortalı aracı kullanan sürücü …’in 2.25 promil alkollü olduğu ve bu seviyenin dosyamızda alınan bilirkişi raporuna göre kazanın oluşumunda salt etkili olduğu uyuşmazlık konusudur. Dosyada yer alan Karataş Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. -… K sayılı ilamında yer alan müşteki beyanlarından da anlaşılacağı üzere olay tarihinde araçta yolcu olarak bulunan … ve …’ın araç sürücüsü sanığın alkol aldıklarını bilerek araca bindikleri ve araçta hatır için taşındıkları anlaşılmıştır. Anılan kişilerin emniyet kemeri takıp takmadıkları ise anlaşılamamıştır. Emniyet kemeri takılmaması ya da sürücünün alkol aldığını bilerek araca binmek iki ayrı müterafik kusur halidir ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca birden fazla müterafik kusur indirimi sebebinde sadece tek bir indirim oranı uygulanabileceğinden yolcuların ayrıca emniyet kemeri takıp takmdıklarının araştırılmasına gerek yoktur.( Yargıtay 4. HD, 09.06.2021 tarih ve 2021/2595- 2645, E.- K. Sayılı ilamı) Bu durumda belirlenecek maluliyet tazminatından %20 müterafik kusur indirimi ve %20 de hatır taşıması indirimi yapmak gerekir.
Davacı, 20.12.2016 tarihli İnova Yönetim aktüeryal danışmanlık şirketince düzenlenen aktüer rapora göre, dava dışı …’a ödenmesi gereken tazminatın 86.325,33 TL olduğunu, bundan hatır taşıması olarak %30 indirim yaparak …’a 47.478,94 TL ödediklerini belirtmiştir. Söz konusu rapor CSO 1980 yaşam tablosu esas alınarak ve devre başı ödemeli belirli süreli rant formülüne göre düzenlenmiştir.
Davacı, dava dışı …’a ise İstanbul 13. ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama neticesindeki ilamın icraya konulması üzerine icra kapak hesabına göre ödeme yapmıştır. İstanbul 13. ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasının yapılan yargılamasında alınan aktüer rapor PMF yaşam tablosu ve progresif rant formülüne göre …’ın kalıcı ve geçici maluliyet zararını 137.154,04 TL olarak hesaplanmış ancak şoförün alkollü olduğunu bilerek ve hatır için taşındığı da nazara alınarak bu bedelden mahkemece takdiren %30 indirim yapılarak 96.007,83 TL tazminatın …’a ödenmesine karar verilmiş, hüküm kanun yollarına başvurulmadan kesinleşmiştir. Hükmün Adana 5. İcra Dairesi’nin 2015/16712 esas nolu dosyasında icraya konulması neticesinde davacı ferileriyle birlikte 02.11.2015 tarihinde toplam 145.332,00 TL ödeme yapmıştır.
Öncelikle İstanbul 13. ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasındaki taraflar ile elimizdeki dava dosyasının tarafları farklı olduğu için bu hüküm eldeki dava dosyası için kesin hüküm teşkil etmez. İşbu davada mahkemece yapılması gereken iş, davacının dava dışı kişilere ödeme yaptığı tarihlerde gerçekte ödemesi gereken miktarın tespiti ile sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır. O halde mahkemece, aktüer bilirkişiden alınacak ek rapor ile dosyada yer alan ve uyuşmazlık konusu olmayan kusur, maluliyet ve gelir (asgari ücret) oranlarına bağlı kalınıp, davacının dava dışı ödeme yaptığı kişilere ödemeye esas aktüer rapor tarihlerindeki (… için 20.12.2016 tarihli İnova Yönetim Aktüeryal Danışmanlık şirketine ait aktüer rapor, … için ise İstanbul 13. ATM’nin … Esas sayılı dava dosyasındaki aktüer rapor ) veriler esas alınacak şekilde, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bakiye ömür TRH 2010 yaşam tablosu uyarınca ve tazminat hesabında progresif rant yönteminin kullanılarak belirlenecek sonuçtan ayrı ayrı %20 oranında müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılarak ödenmesi gereken miktar tespit edilerek ( … yönünden davacının icra dosyasına ödeme yaptığı tarihe göre icra faiz ve ferilerini içeren kapak hesabı da ayrıca yapılarak) sonucuna göre, bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir…” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan dosyanın yapılan yargılaması sonunda;
Bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…18.12.2011 günü … plakalı aracın 2,25 promil alkollü sürücü sevk ve idaresinde iken yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS); Karayolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin, KTK’nun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırmaları zorunlu kılınan ve yine KTK kapsamında motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu BELLİ LİMİTLER ve KUSUR ORANI dahilinde ve GERÇEK ZARAR MİKTARI ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortası olduğu,
Dosyada, örneği görülmekle, kazaya karışan … plakalı aracın o Kaza tarihinde davacı … AŞ tarafından … numaralı poliçe ile 15.09.2011-2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminatları altına alındığı
• 18.11.2011 tarihli kazanın teminat süresi içinde meydana geldiği,
• Kaza nedeniyle meydana gelen ölümden kaynaklı destek zararının ve geçici ve kalıcı iş göremezlik zararlarının sigorta teminat kapsamında olduğu,
• Kaza tarihinde KİŞİ BAŞINA sakatlanma ve sağlık gideri teminat limitlerinin ayrı ayrı 200.000 TL sı olduğu,
• Sigorta Şirketi tarafından dava dışı … için 12.01.2017 tarihinde 47.478,00 Tl sı ve … için İstanbul 13 ATM … E sayılı dosyasının icraya vaaz edildiği Adana 5 İcra Müdürlüğü dosyasına 02.11.2015 tarihinde 145.332,00 TL sı ödeme yapıldığı
• Eldeki davanın ödenen bu bedellerin sürücüdeki alkolun salt etkisi nedeniyle ZMM Genel Şartları B. 4 çerçevesinde sigortcının sigortalısına rücu şartları oluştuğu nedeniyle açıldığı İş bu kazanın oluşumu ile ilgili olarak İZMİR BAM 20 HD … Esas – …Karar sayılı ilamı ile kabul edildiği üzere
• Kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu
• Kaza tarihinde davalı şirkete ait … plakalı araç sürücüsünde tespit edilen 2,25 promil alkolün kazanın oluşumunda salt etkili olduğu,
• Sürücünün alkollü olduğunu bilerek arabaya binen yaralanan yolcular ( zarar gören ler ) …’ın ve … ‘ ın zarar hesaplamasında % 20 müterafik kusurlu olduğu ve ayrıca zarar hesaplamasında % 20 hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği işaretleri ile
• İŞ BU KAZA NEDENİYLE ZARAR GÖREN DAVA DIŞI ZARAR GÖREN, … için,
• İSTANBUL 13.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas SAYILI DOSYASINDA, 137.154,04 TL si zararından sadece % 30 hatır taşıması indirimi yapılarak 96.007,83 TL TAZMİNAT hesap edilmiş hüküm kurulmuş ise de BAM işareti ile TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak, zarar 140.620,16 TL hesap edilmiş ve tekrarla % 20 müterafik ve + % 20 hatır indirimi uygulanarak ZARARI 84.372,10 TL olarak bulunduğu,
BAM kaldırma kararı dikkate alınarak, hesap edilen bu zarar 84.372,10 TL ve ferileri olarak ADANA 5. İcra Müdürlüğünde 16.10.2015 tarihinde icraya konulsa haline göre yeniden yapılmakla, 84.372,10 TL asıl alacak 518,60 TL bakiye harç 9.149,76 TL ilam vekalet ücreti 555,00 TL yargılama gideri 19.869,63 TL işlemiş faizi ( 18.03.2013 ile 16.10.2015 arası = 942 gün ) 114.465,09 TL takip çıkışı 40,80 TL takip masrafları 5.208,16 TL % 4,55 tahsil harcı 11.557,20 TL icra vekalet ücreti,
402,02 TL işlemiş faiz (16.10.2015 – 02.11.15 arası = 17 gün %9) 131.673,27 TL 02.11.2015 ödeme tarihi itibariyle dosya borcu olarak hesaplandığı, Dolayısıyla, davacı … tarafından, dosyaya borçlu tarafından 02.11.2015 tarihinde 145.332,00 TL ödeme yapılmış ise de BAM kararı gereği ödenmesi gereken zarar 131.673,27 TL sı hesap edildiği
• İŞ BU KAZA NEDENİYLE ZARAR GÖREN DAVA DIŞI ZARAR GÖREN, … için, BAM işareti ile TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak, zarar 138.064,10 TL hesap edilmiş ve tekrarla % 20 müterafik ve + % 20 hatır indirimi uygulanarak ZARARI 82.838,46 TL olarak bulunduğu, Ancak davacı … tarafından, dava dışı 3. Kişi zararı, 86.325,33 TL sı olarak hesap edilmiş olup, % 30 hatır indirimi ile 12.01.2017 tarihinde yapılan ödeme 47.478,94.-TL sı olup, heyetimizce hesaplanan zarar 82.838,46 TL sından daha az olup davalı yanın lehine olduğu,
Bu halde, … için hesap edilen 131.673,27.-TL sını ödeme tarihi 02.11.2015 tarihi ve … için hesap edilenden daha az talep edilen 47.478,94.-TL sını ödeme tarihi 12.01.2017 tarihinden itibaren sorumluluğu hususu Sayın Mahkemenin takdirlerindedir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstinaf kaldırma kararı toplanan deliller ve dosya kapsamına göre;
1-Davacı sigortacı ile sigortalı araç maliki arasındaki ilişki sözleşme ilişkisi olup, her ne kadar davalı tarafça davalının işleten sıfatı bulunmadığından bahisle davanın reddi talep edilmiş ise de istinaf ilamında da açıklandığı üzere araç üzerinde işleten sıfatı bulunmaması zarar gören ile araç maliki arasındaki hukuki ilişkiye etkili olup, aracın sigortacısı olan davacı … sözleşmesini davalı araç maliki ile yaptığından, araç malikinin işleten olup olmamasına bakılmaksızın sözleşmeden doğan bir sorumluluk altında bulunduğundan davalının husumete yönelik itirazları kabul görmemiştir:
2-Mahkememizce istinaf kaldırma kararı öncesinde trafik bilirkişisi, nörolog bilirkişi ve sigorta bilirkişisinden oluşan heyetten bilirkişi raporu alınmış ve 05/07/2018 kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana geldiği yönünde görüş bildirilmiştir. Rapor istinaf incelemesinden geçmiş ve rücu koşullarının oluşup oluşmaması yönünden hüküm kurmaya elverişli olduğunun değerlendirildiği görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporuna göre kazanın salt alkol etkisiyle meydana geldiği yönünde görüş bildirildiği ve rücu koşullarının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
3-Mahkememizce istinaf kaldırma kararı öncesinde davacı sigortacı tarafından üçüncü kişilere ödenen tazminatlar miktarı itibariyle başkaca bir hesaplama yapılmaksızın davalıya rücu edilmesi yönünde karar verilmiş olup, istinaf ilamında açıklandığı üzere davacı sigortacının davalı araç malikinden talep edebileceği tutar 3.kişilere ödemiş olduğu değil, maluliyet oranına ve zarar görenin aktüeryal durumuna göre ödemek zorunda olacağı miktardır. Bu yönüyle istinaf kaldırma kararı öncesinde hatalı hüküm kurulmuş olduğundan kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
İstinaf kaldırma kararı sonrası mahkememizce zarar gören dava dışı … ve …’a yapılan ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler dosya arasına alınarak dosya aktüerya uzmanı bilirkişi ve icra hesaplamaları konusunda uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 23/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda trafik kazasından dolayı … için 131.673,27-TL, … için ise 82.838,46-TL ödeme yapılması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
4-Taraflarca rapora karşı itiraz ve beyanlar sunulmuş ise de mahkememizce yapılan incelemede uyuşmazlık konusu olmayan maluliyet oranı ve gelir durumuna göre TRH-2010 yaşam tablosu dikkate alındığı, zarar görenlerin araç sürücüsünün arkadaşı oldukları ve ücret karşılığı taşınmadıkları gibi taşınmaların ahlaki ödev olarak görülmesi gerektirir bir durumun bulunmaması nedeniyle hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiği, yine araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilmelerine rağmen araçta yolculuk etmeleri nedeniyle ayrıca %20 oranında müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiği, raporda %20 oranında müterafik kusur indirimi ve yine %20 oranında hatır taşıması indirimi uygulanmak suretiyle belirlenen sonuç rakamların yasal düzenlemelere ve Yargıtay uygulamasına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından yeniden rapor alınmamış ve belirlenen zarar miktarları hükme esas alınmıştır.
5-Davacı vekili, davacının ödemesi gereken toplam zarar miktarının her iki mağdur açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, ödeme yapılması gereken toplam miktarın, toplam ödenen miktardan daha düşük olduğu ve davalı yararına olduğu, bu nedenle toplam zarar miktarı gözetilerek davanın tam kabulüne karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacı sigortacının her bir zarar görene yaptığı ödemenin kendi içinde bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği, bir zarar görene yapılan fazladan ödemenin, diğer bir zarar görene yapılan eksik ödeme üzerine eklenmek suretiyle davalıdan tahsilinin mümkün olmadığı değerlendirildiğinden davacı vekilinin bu yöndeki itirazı kabul görmemiştir.
Davalı vekilince rapora karşı davalının işleten sıfatının bulunmadığı, hesaplanan zarar miktarının fahiş olduğu, zarar görenler için takdir edilen kusur miktarının düşük olduğu hususlarında itirazda bulunulmuş ise de, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle işleten sıfatı bulunmamasının davanın reddini gerektirmediği, taraflar arasında maluliyet oranı, gelir durumu ve yaşam tablosu uygulanması yönünden bir ihtilaf bulunmadığı gözetilerek yapılan hesaplamanın fahiş nitelikte olmadığı, yasal düzenlemelere ve yargısal uygulamaya uygun şekilde zararın belirlendiği, zarar görenlerin birden fazla müterafik kusura esas davranışı mevcut ise sadece 1 kez %20 indirim uygulanacağı dikkate alındığında 1 kez müterafik kusur indirimi ve ayrıca hatır taşıması nedeniyle de %20 indirimin asıl zarar miktarından ayrı ayrı düşüldüğü, bu itibarla itirazların yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
6-Davacı tarafça …… için yapılan ödeme miktarı 145.332,00-TL ve … için yapılan ödeme miktarı 47.478,94-TL olup, …’ın oluşan maluliyeti için belirlenen tazminat, dava ve icra takip masrafları dahil yapılması gereken toplam tazminat ödemesinin 131.673,27-TL olduğu anlaşıldığından davacının yalnızca yapmakla sorumlu olduğu miktarı sorumluya rücu edebileceği gözetilerek 131.673,27-TL’nin ödeme tarihi 02/11/2015’ten itibaren, … yönünden ise zarar görenin maluliyetine karşılık 82.838,46-TL zarar ödemesi hak ettiği ancak davacı … tarafından bu rakamın daha azı olan 47.478,94-TL ödeme yapıldığı, istinaf kaldırma kararı öncesi verilen hükümde 47.478,00-TL üzerinden hüküm kurulduğu ve davacının istinaf yoluna başvurmaması nedeniyle bu miktarın davalı yönünden kazanılmış hak teşkil ettiği değerlendirildiğinden 47.478,00-TL’nin ödeme tarihi 12/01/2017’den itibaren davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulmuştur. İstinaf kaldırma kararı öncesi verilen mahkememiz kararında faiz türü olarak avans faizine hükmedilmiş olup bu husus davalı tarafça istinaf nedeni yapılmadığından ayrıca farklı bir değerlendirme yapılmamış, kazanılmış hak oluştuğu değerlendirilerek tazminat miktarlarına ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
7-Kısa kararda davanın bir kısmı hakkında kabul kararı verilmiş ve fazlasına dair istemin reddine karar verildiği belirtilmiş ise de sehven “Davanın kabulüne” şeklinde yazım hatası yapıldığı anlaşılmış olup, hatanın yazım hatası niteliğinde olduğu ve davanın kısmen kabulüne karar verildiğinin gereken hüküm altına alınan tazminat miktarının açıkça gösterilmiş olması gerekse hüküm altına alınmayan kısmın “fazlasına dair istemin reddine” şeklinde reddine karar verildiği gösterilmek suretiyle yine ret yönünde hüküm altına alınmış olduğu, gerekçeli kararda açıklanan diğer hususlarla birlikte “Kısmen” ibaresinin kısa kararda yer almamış olmasının hükmün infazında çelişki veya karmaşa oluşturacak düzeyde bir hata olmadığı değerlendirildiğinden ayrıca tashih veya tavzih yoluna gidilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın KABULÜ İLE, 131.673,27-TL’nin ödeme tarihi 02/11/2015 tarihinden, 47.478,00-TL’nin ödeme tarihi 12/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.237,82-TL harçtan peşin olarak alınan 3.292,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.945,10-TL Harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Mahkememizin 08/03/2019 tarih, … Esas, … Karar, 2019/106 Harç nolu harç tahsil müzekkeresi ile 9.878,13-TL bakiye karar harcının davalı şirketten tahsili için vergi dairesine müzekkere yazıldığından, karar kesinleştiğinde ve istek halinde iptali için vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 27.872,69-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen kısım yönünden davalı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.292,72-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 31,40-TL başvuru harcı ile 205,60-TL posta ve tebligat ücreti, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 2.537‬,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi 2.357,28-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasına dair kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça posta ücreti olarak sarf edilen 30,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2,12-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlasına dair kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim..
e-imza