Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/128 E. 2022/787 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/128 Esas
KARAR NO : 2022/787

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
YAZIM TARİHİ : 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … lakalı araç ile … Plakalı araç arasında 24.09.2021 günü sat 11:00 sıralarında sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile İzmir Bornova …’nde seyir halinde iken park halindeki … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini 24/09/2021 tarihli bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in %100 kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün ise kusurunun olmadığı tespit edildiğini, 24/09/2021 tarihli kaza neticesinde müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tespiti için eksper …’a dosya teslim edildiği ve eksper dosyaya tespit raporunu sunduğunu, raporda da görüleceği üzere müvekkilin aracında 10.000,00 TL değer kaybının tespit edildiği, ekspere hizmet bedeli olarak 198,31 TL (KDV dahil) ödendiğini, ilgili zararlarımızın tazmin amacıyla davalı sigorta şirketine 29/12/2021 tarihinde yapılan yazılı olarak başvurulduğunu, başvuru neticesinde sigorta şirketi tarafından müvekkilinin zararının karşılanmadığını, ilgili kusurlu araç kaza tarihini kapsar şekilde … poliçe numarası ile … Sigorta A.Ş.’nin teminatı kapsamında olduğunu, rafik Sigortası Genel Şartları A.1 maddesi uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında,bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine göre temin eder hükmünün bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla davamızda şimdilik, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla HMK’nun 107.madde uyarınca belirlenebilir olduğundan artırılmak üzere 100,00-Tl değer kaybı tazminatının ve 198,31TL eksper hizmet bedelinin davalıdan (teminat limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinden itibaren) kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, halbuki davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu ve İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu sebeple davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının değer kaybı talebi ile davadan önce yaptığı başvuru üzerine şirketimiz nezdinde … numaralı hasar dosyasının açıldığını, SBM tarafından eksper atandığını, mağdur hesabına ödenme yapılmasını beklemeden huzurdaki davayı açıldığını, ayrıca davacının maliki olduğu … plakalı araç için dava konusu olay neticesinde meydana gelen hasara ilişkin araç hasarı tazminatı olarak 8.000,00- TL’nin …’a01.11.2021 tarihinde müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını belirterek, yetki itirazımızın kabul edilerek dosyasının yetki yönünden reddine, aleyhimize haksız olarak açılan davanın reddine, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını ve davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiil nedeniyle değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı haksız fiil tarihinde … plakalı aracın işleteni olup, davalı dava dışı kişinin sürücüsü olduğu … plakalı aracın aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketidir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde dava dilekçesinin ekinde yer alan 29/12/2021 tarihli dilekçeye göre davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafın yetki itirazı değerlendirildiğinde;
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalrda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, rizikonun, yani kazanın İzmir ilinde gerçekleştiği, davacının yerleşim yerinin de İzmir olduğu görüldüğünden, HMK’ nın 16. Maddesi ve yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca davacının davasını İzmir ilinde açarak yetkili mahkemeyi doğru olarak seçmiş olduğu anlaşıldığından, davalının yetki itirazına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalının sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 28.06.2021-2022 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 24/09/2021 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği değer kaybı bedelinden dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişiden kusur ve değer kaybı bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
16/06/2022 tarihli celse 5 nolu ara kararı gereği, davacının aracında meydana gelen kaza nedeniyle kusur , değer kaybı ve ekspertiz ücreti ile ilgili bilirkişinden alınan raporun sonuç kısmına göre;
*24.09.2021 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”,
Davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI”,
*Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle 8.000,00.-TL değer
kaybı meydana geldiği,
*Bahse konu … plaka sayılı aracın, değer kaybı rapor ücretinin 198,31.-TL (KDV Dahil) olabileceği ” şeklinde görüşlerini bildirmiştir.
Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar açıkça itiraza uğramayan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan dava dışı… plakalı araç sürücünün davaya konu trafik kazasında tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile; toplam 8.000,00 TL değer kaybı tazminatının avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile;24/09/2021 tarihli çift taraflı trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu ve davacının maliki olduğu araçta mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre 8.000,00 TL değer kaybının bulunduğu sabit olduğundan davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren davacı tacir olmadığından böyle bir iddiada ileri sürülmediğinden ve davacının maliki olduğu aracın vasfının hususi olması nazara alınarak yasal faiz işletilmesine (İzmir BAM. 11. HD. 2019/1831 Esas, 2022/524 Karar) karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 8.000,00 maddi tazminatın (poliçe üst limitinden bakiye kalan 35.000,00-TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 11/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 546,48 TL karar ve ilam harcının yatan 136,62TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 408,89TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 136,62 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 58,35 TL posta ve diğer giderler, 700,00 TL bilirkişi masrafı ile 198,31 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.173,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 8.000,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”